15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 N SAN 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 CANAVARIN UYKUSU’NUN SON SAYFASI Bitmemiş, uzun bir öykü NAZLI PEKTAŞ Fatma Tülin’in “Önce” isimli “çizginin heykeli” Casa Dell’Arte’de sergileniyor Enki Bilal’e rekor fiyat Fatma Tülin “Gezgin Parçalar”ın ardından bir yıl sonra bu kez “Önce” isimli “çizginin heykeli” ile Mısır Apartmanı’nda Casa Dell’Arte’de. Fatma Tülin’in devinime kapılan çizgileri hep heykele dönüşür. Onları izlerken üç boyutluluk içinde kaybolur gözünüz. Çekirdekleri izlerken, tohumlara bakarken ya da “Önce”deki soyut formları takip ederken hiçbir şeyi bir şeye göre tarif edemez olur, tuvalden dışarı taşmış görüntüde kaybolur, ona dokunmak ister, gövdesini yakalamaya çalışırsınız. Fatma Tülin’in 200 x 2650 cm boyutlarında, yani neredeyse üç metreye yaklaşan bu “büyük devinim”i ilk kez kesintisiz olarak sergileniyor. Heykele dönüşen çizgiler birbirini yakalamaya çalışır hep. Galerinin duvarlarına yerleştirilmiş tuvaller üzerindeki renk ve desenler yakala “ nsanın oluşumundaki etkilerin karmaşası gibi, sanatta da oluşum süreci karmaşık. nsan çoğu zaman bir şeyin nasıl geliştiğini takip edemeyebiliyor. Benim bu işle ilişkimde zaman içinde enerjim çok arttı. Yoğunlaşmam çoğaldı, iş bana yakınlaştı ve birbirimize yapıştık. Enerji ile gelişen bir devinim söz konusu…” dıkları ritmle önce ve sonra devam eder. Dünyaya beden algısı ile bakan sanatçı, var olanı en içten ve o haliyle ilişkilendirerek izleyiciye sunar. Fatma Tülin, “anafora kapılan el”inin ısrarla sonsuzluğun peşine düşmesini anlatırken “Kendiliğinden, doğal olarak gelişen bir şey. İsteğiniz, enerjiniz ve geçen zamanla birlikte ürettiğiniz işle ilişkiniz yoğunlaşıyor. Yoğunlaştıkça hâkimiyetiniz artıyor” diyor ve ekliyor: “İnsanın oluşumundaki etkilerin karmaşası gibi, sanatta da oluşum süreci karmaşık. İnsan çoğu zaman bir şeyin nasıl geliştiğini takip edemeyebiliyor. Benim bu işle ilişkimde zaman içinde enerjim çok arttı. Yoğunlaşmam çoğaldı, iş bana yakınlaştı ve birbirimize yapıştık. Enerji ile gelişen bir devinim söz konusu…” Tek ve büyük bir deseni izlemek, bu büyük tuvali takip etmek ona göre “ekrana bakmak gibi” izleyene bitmemiş bir öykü sunuyor: “Soldan giren, sağdan çıkan ve devam eden bir görüntü var burada. Genel olarak canlının devinimi, kargaşa ve mücadele başlıyor ama bitmiyor, sonluluğun içindeki devamlılığın paradoksu”. Çizgilerinin hep birlikte bir yöne aktığı ve adeta bir film gibi birbirini takip ettiği bu tuval ekranda, zaman algısı öylesine yoğun ki; bu upuzun resim “önce” meselesini her karede hatırlatıyor ve insan ister istemez onunla vakit geçirirken bu enerjik süregelişin bir önceki haline dönüyor ve sonra yine yoluna devam ediyor. Anafora kapılan el Doğum, kargaşa ve ... Bir beden görebilirsiniz bakarken ya da bir cenin, belki de bir mumya. Dağınık soyut figürler, başsız bir beden ya da bedensiz bir baş. Ne gördüğünüz değil de yakaladığınız devinimdir aslolan. Fatma Tülin’in çizgileri ve renkleri, eserin oluşum sürecindeki anlam yükünü taşıyor. Başlayan ve bitmeyen enerji lekeleri doğum, kargaşa, mücadele ve ölüm; kısacası yaşam ritminde şekilleniyor. “Önce”, nesneyi mekânla bilinen ilişkisinden koparıp onu kendisiyle ve boşlukla ilişkiye sokan sanatçı, 2007 tarihli bu işi ile izleyiciyi kesintisiz bir zaman algısına davet ediyor. Bu tek yapıt, sanatçının elinin tuvalle ve desenle temasının kışkırtıcı bir görüntüsü. Belleğin derin izlerinden gelen akışkan soyutlar, izleyeni, mekânı, zamanı, sürekliliği ve sonluluğu sorguluyor. “Önce” bir soru mu, yoksa yanıt mı? Resim bunu yanıtlamıyor elbette, ama insanı içine çeken dinamik yoğunluk, öncesiz ve sonrasız belleğe samimi bir mekân sunuyor ve onu iyice zamansızlaştırıyor. Fatma Tülin’in sergiyle birlikte çıkan ve Norgunk Yayıncılık tarafından yayımlanan “Alis’in Not Defteri” isimli ilk kitabı da kurgusal anlatımıyla bir ressamın desene ulaşma güncesini zamansal bir izlekle görselleştiriyor. (Fatma Tülin’in devingen çizgileri ile kendi ritminizi buluşturmak için son tarih 30 Nisan. 0 212 251 12 14) UĞUR HÜKÜM Altyazı’da festival zamanı Kültür Servisi ‘Altyazı’ aylık sinema dergisinin yeni sayısı çıktı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da nisan sayısında İstanbul Film Festivali’ni tüm boyutlarıyla ele alan 33 sayfalık çok geniş bir dosya yer alıyor ‘Vizyon’ sayfalarında Seyfi Teoman’ın geçen şubat ayında Berlinale’de beğeniyle karşılanan ikinci uzun metrajı Bizim Büyük Çaresizliğimiz ve John Cameron Mitchell’in yeni filmi Mutluluğun Peşinde üzerine birer değerlendirme yazısı ve ilk uzun metrajı Zefir’i İstanbul Film Festivali’nin ardından vizyonda izleyeceğimiz Belma Baş’la yapılmış bir söyleşi yer alıyor. 30. ULUSLARARASI STANBUL F LM FEST VAL ’NDE BUGÜN Belgesel bizi çağırıyor! Kültür Servisi Bugün İstanbul Film Festivali’nin Ulusal Yarışma Bölümü’nde “Gölgeler ve Suretler” filmiyle yarışan Derviş Zaim saat 17.00’de Akbank Sanat’ta izleyicileriyle buluşarak sinemasından, yönetmenlik tecrübeleri ve yeni projelerinden söz edecek. Bugünkü gösterimler arasında ise saat 16.00’da on bir Filistin ve İsrailli yönetmenin kahve kavramından esinlenen sekiz kısa filmi Beyoğlu Sineması’nda, “28 Gün Sonra”nın senaryo yazarı Alex Garland tarafından Kazuo Ishiguro’nun romanından sinemaya uyarlanan “Beni Asla Bırakma” 21.30’da Atlas’ta izlenebilir. Marian Crisan’ın ilk uzun metrajlı kurmaca filmi olan ve bağlılığın önemi ve insan doğası hakkındaki hikâyesiyle otorite, bürokrasi ve yozlaşma gibi konuları ele alan filmi “Yarın” 13.30’da Nişantaşı Citylife’ta. NTV Belgesel Kuşağı’nda, Fitaş 1 Sineması’nda değişim, Yarın PARİS Çizgi roman yaratıcısı Enki Bilal’in bir deseni bu güne kadar görülmemiş bir fiyatla 70 bin 100 Avro’ya (yaklaşık 154 bin TL) geçen cumartesi günü düzenlenen bir açık arttırmada satıldı.Fransız sanatçının Artcurial kuruluşu tarafından satışa çıkartılan özgün çizimleri arasından “Canavar Dörtlemesi” olarak Türkçede de Marmara Çizgi’den yayımlanan eserinin 1. cildi “Canavarın Uykusu”nun son sayfasını oluşturan tek desenin orijinali 70 bin 100 Avro’ya alıcı buldu. Bu rekor satıştan sonra, yine aynı gün, Bilal’in bir başka çizimi, “32 Aralık” başlıklı kitabının kapağı da 117 bin 600 Avro’ya (yaklaşık 255 bin TL) satıldı. Aralarında 700 özgün Bilal çiziminin de yer aldığı çok sayıda çizgi roman deseni satışından toplam 1.55 milyon Avro hasılat elde edildi. André Franquin’in ünlü çizgi roman kahramanı Spirou’nun bir deseni 57 bin 600 (yaklaşık 126 bin TL), Jacques Tardi’nin “Gar Sokağı 120 (Numara)” başlıklı kitabının kapağı 39 bin 200 (yaklaşık 85 bin TL) ve Hugo Pratt’ın suluboya ve Çini mürekkebiyle çizilmiş bir resmi de 32 bin 500 Avro’ya (yaklaşık 70 bin TL) alıcı buldu. 1951’de Boşnak bir baba ve Slovak bir anneden eski Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’da dünyaya gelen Enki Bilal 9 yaşından beri Paris’te yaşıyor. Bilal’in bu ay içerisinde “Mahlukk” isimli yeni kitabı da yine Marmara Çizgi tarafından basılacak. Gauguin’in tablosuna yumruklu saldırı Kültür Servisi Fransız ressam Paul Gauguin’in “Tahitili Kadınlar” adlı eserine saldırıda bulunan bir kadın, ikinci derecede hırsızlığa ve sergideki eşyaları tahribe teşebbüs suçlarından mahkemeye sevk edildi. Washington’daki Ulusal Sanat Galerisi’nde meydana gelen olayda, sergideki tabloya yumruğuyla defalarca vuran Susan Burns adlı saldırgan, değeri 80 milyon dolar olarak hesaplanan tabloyu sergilendiği duvardan sökmek istedi. Galeri’den yapılan yazılı açıklamada, eserin zarar görmediği belirtildi. kimlik ve toplumsal cinsiyet politikaları üzerine kurulu, Berlin’de en iyi belgesel ödülü alan “Genesis ve Lady Jane’in Şarkısı” 21.30’da, yönetmen George Lucas ile hayranları arasındaki otuz yıla yayılmış çatışmalı ilişkiye dair kültür araştırması niteliğinde bir film olan “Halk George Lucas’a Karşı” 13.30’da, ‘Bir ülkeyi ülke yapan nedir’ sorusuna cevap arayan “Kendi Ülkeni Kendin Kur” 11.00’de ve Werner Herzog’un ilk üç boyutlu filmi ile dünyanın bilinen en eski sanat eserlerini gözlerimizin önüne serdiği filmi “Unutulmuş Düşler Mağarası” 16.00’da Nişantaşı Citylife’ta izlenebilir. ‘ l Mimarlık müzesinin tarihi’ Kültür Servisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü tarafından düzenlenen “Geniş Açı” konferanslar dizisinin yeni konuğu Ali Artun olacak. Artun, 8 Nisan Cuma günü saat 15.00’te üniversitenin Sedad Hakkı Eldem Oditoryumu’nda “İlk Mimarlık Müzesi: Geçmişi ve Bugünü” başlıklı bir sunuş gerçekleştirecek. Konferans TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ve Kalebodur’un katkılarıyla yapılacak. Sualtı insanları... Kültür Servisi Semih Kaplan’ın “balık adamın rüyası” adlı kişisel sergisi Terakki Vakfı Sanat Galerisi’nde. 7 Mayıs tarihine kadar ziyarete açık olan sergide, sanatçının suluboya çalışmaları, 3 boyutlu seramik formları ve çini duvar tabaklarından oluşan toplam 35 çalışması yer alıyor. Prof. Bilgehan Uzuner, Semih Kaplan için “Semih Kaplan, çoğunlukla denizden seçtiği objelere dayanan desenlerinde deniz canlılarıyla insan bedeni arasında yeni biçimleri ölçülü bir ironiyle kurarak çok şaşırtıcı sonuçlara varır. Bunlar arasında balık bedenli insanlar, yengeç kadınlar, pina portreler gibi sayısız fantezi onun resimlerini adeta denizden masallara dönüştürür” diyor. ‘Hayat kısa, sanat uzun’ Kültür Servisi Birsen Özbilge’nin “Ars Longa Vita Brevis” (Hayat kısa, sanat uzun) resim sergisi Odakule Sanat Galerisi’nde açıldı. 30 Nisan’a dek açık kalacak sergide sergide toplam 39 yapıt sergilenecek. (0 212 251 46 31) Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Orkun Doğukan Somuncu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle