15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 6 N SAN 2011 ÇARŞAMBA [email protected] 16 KÜLTÜR 1. Sergey Rahmaninof Yarışması genç piyanistlere, CAKA projesi genç kemancılara umut kapıları açıyor Gençler doludizgin geliyor Bugünlerde özellikle piyano dalında düzenlenen yarışmalar genç piyanistlere umut kapıları açıyor. Geçen hafta, İstanbul’da 1. Sergey Rahmaninof Piyano Yarışması düzenlendi. TC Kültür Bakanlığı ve Rusya Federasyonu Türkiye İş ve Dostluk Derneği’nin ortak katkılarıyla hazırlanan bir organizasyondu. Jüride 93 yaşındaki ünlü piyanist ve pedagog Mercanof başkandı. Jüride yer alanların arasında Ayşegül Sarıca ve İdil Biret ile Rus devlet sanatçıları da vardı. Final tarihi 1 Nisan’a, Rahmaninof’un doğum gününe rastlatılmıştı. Birincilik Bursa’dan Ata Üstün Bilgin (1993), ikincilik Bilkent’ten Cemil Yener Gökbudak (1996) ve üçüncülük MİAM yüksek lisans öğrencilerinden Damla Yılmaz (1988)’a verildi. Bir başka piyano yarışması da 15 Nisan’da Mersin’de başlıyor. Ünlü piyano pedegogumuz Kamuran Gündemir’in adına yapılan ve artık gelenekselleşen bir piyano yarışması. Yarışmaları başlatmak kolay da sürdürmek en zoru. Umarız Gündemir yarışmasına Mersin’in kol kanat gerdiği gibi Rahmaninof yarışmasına da düzenleyicileri kol kanat gerer ve devamını getirirler. yurtdışındaki eğitimlerine katkıda bulunuyorlar. Geçen hafta Gülsin Onay ENKA’da çok üst düzey bir resital verdi. Herhalde Saygun’u bu denli güzel çalan, onun yapıtlarını bu denli zenginleştiren bir başka piyanist daha olamaz. Haydn ve Schubert Sonatlarını ve Liszt’in yapıtlarını da yumuşacık bir tuşe ve tuşun derinliğindeki anlatım gücüyle seslendirdi. Piyanoyu vurmalı bir çalgı olarak değil, şarkı söyleyen özelliklerini ortaya koydu. Aynı konserin başında ENKA’nın üç genci sunması da çok iyi bir düzenlemeydi. Piyanist Abuzer Manafzade, kemancı Göksel Coşkun’u ve gitarcı Celil Refik Kaya’yı dinledik. Hepsi de yetenekli gençler. Özellikle gitarcımız bu dalda kendini parlatmış bir kimlikle karşımıza çıktı. Geçen haftadan bir de İzmir Belediyesi’nin gençleri kollayan etkinliğinden söz etmeliyim: İzmir Gençlik Senfoni Orkestrası, 28 Mart’ta belediyenin ve kurucularından Alp Özdemir’in desteğiyle Saygun Merkezi’nde bir konser vermiş. Belediye Reisi Kocaoğlu’nun, “işsiz” konservatuvar mezunlarından 25 genci burada kadroya alacağını açıklaması yüreklendirici! Bugünlerde gençleri izlemek isteyenlere bazı haberler: Önümüzdeki hafta başlayacak olan 10. Afyon Klasik Müzik Festivali’nde 12 yaşındaki Ege Ulu bir resital veriyor. Bu hafta başlayan Ankara Festivali’nde 19 yaşındaki Hasan Gökçe Yorgun bir resital veriyor. Bu akşam Boğaziçi Üniversitesi’nde Sofi Çumburidze 10 (keman), Ece Bozkurt 13 (piyano), Cemil Yener 15 (piyano) ve Berfin Aksu 14 (keman) bir konser veriyorlar. Cuma akşamı Elvin Hoxa’yı Süreyya Operası sahnesinde Murat Kodallı yönetimindeki orkestra eşliğinde izleyebilirsiniz. [email protected] Ödüller Haftası Bu hafta edebiyat dünyamızı yakından ilgilendiren birkaç ödül birden sahiplerini buluyor. Dün akşam Pera Müzesi’nde yapılan törenle “Erdal Öz Edebiyat Ödülü” Şavkar Altınel’e verildi. 1950 Kuşağı öykücüleri arasında yer alan Erdal Öz, yazarlığı yanında 1980’de kurduğu Can Yayınları’nı ülkemizin en büyük edebiyat yayınevlerinden birine dönüştürmesiyle de kültür hayatımızda önemli yer tuttu. Erdal Öz’ün anısını yaşatmak için dört yıldır, ailesi ve Can Yayınları tarafından “Erdal Öz Edebiyat Ödülü” veriliyor. İlk ödül 2008 yılında Gülten Akın’a verilmişti. Bu yılın ödülünü kazanan Şavkar Altınel, hem şiirleri hem de düzyazılarıyla edebiyatımızda özel yeri olan bir yazar. 1990’lı yıllarda şiirleri yayımlanmaya başladığında alışılmadık yalın söyleyişiyle ilgi çekmişti. Yanı sıra şiir üstüne yazdığı tartışma yazılarıyla da dönemin şiir ortamında etkin rol aldı. Önceleri gezi kitapları gibi algılanan düzyazılarında ise, roman, öykü, anı, tarih, doğa vb. alanların kesiştiği çok katmanlı bir anlatım dili yarattı. Bu özellikleriyle günümüz edebiyatının az yazmasına karşın merakla izlenen yazarlarından biri oldu. Erdal Öz Ödülü’nün, okurlarının daha da artmasına katkısı olmasını diliyorum. 8 Nisan Cuma akşamı Sainte Pulchérie Fransız Lisesi tarafından düzenlenen “Masalların Masalı“ şiirinden yola çıkılarak “Nâzım Hikmet Günümüz İnsanına ve Geleceğe Ne Söyler?” konulu liseler arası makale yarışması sonuçlanacak ve ödül kazanan öğrencilere törenle ödülleri verilecek. Bu yarışmanın seçici kurulunda bulunmaktan özel bir mutluluk duyduğumu söyleyeyim. Çünkü öğrencilerin makalelerini okudukça her birinin bakışlarının genişliğine, taşıdıkları insan ve yeryüzü sevgisine, doğa ve tarih bilinçlerine hayranlık duydum. Genel eğitim düzeyinin giderek kötüleştiği günümüzde böylesi düşünce dünyaları geniş, parlak öğrenciler yetiştiren aileleri ve öğretmenleri kutluyorum. Kimi öğrencilerin internet ortamının denetimsiz bilgi yığını nedeniyle yanlışlığa düşerek sahte bir şiiri de Nâzım Hikmet’in sayarak yazılarına almaları ise bu konuda denetim gereğini bir kez daha anımsattı. 9 Nisan Cumartesi günü Santral İstanbul’da “Memet Fuat Ödülleri” verilecek. 2002’de aramızdan ayrılan Memet Fuat, deneme ve eleştiri alanlarındaki ödünsüz aydın tutumunun yanı sıra yayıncılık alanında da çok önemli yeniliklerin öncüsü olmuştu. Onun anısına verilen ödüller, edebiyatın az ilgi gören alanlarını gündeme getiriyor. Eleştiriinceleme ödülü, Jale Özata Dirlikyapan’ın 1950 Kuşağı öykücülerini incelediği “Kabuğunu Kıran Hikâye”si (Metis Yayınları) ile Yücel Kayıran’ın çağdaş şiirimizi felsefi bir bakışla irdelediği “Kritiğin Toprağında” (Yapı Kredi Yayınları) adlı kitapları arasında paylaştırıldı. Deneme ödülü ise Faruk Duman’ın “Adasız Deniz”ine (Can Yayınları) verildi. Yayıncılık Ödülü’ne, çocuk ve gençlik edebiyatı yayıncılığında özel bir yere sahip olan Günışığı Kitaplığı’nın “Köprü Kitaplar” dizisi değer görüldü. Memet Fuat Genç Şiir Ödülü’nü ise, “Devrik Ölüm” adlı dosyasıyla 1991 doğumlu Aybars Şenyıldız kazandı. Önümüzdeki haftanın ilk günü, 11 Nisan Pazartesi ise Feriye tesislerinde ülkemizin şiir alanında en saygın ödüllerinden Behçet Necatigil Ödülü verilecek. Ödüle katılan kitaplar sayıca çok olmalarına karşın, yazık ki ülkemizde şiir sanatının ne denli güçten düştüğünü de gösteriyor. Eski yıllarda çok sayıda nitelikli kitabın çekiştiği ödülde, bu yıl sanırım seçiciler hiç zorlanmayacak. Gülsin Onay Resitali CAKA projesi Ülkemizde üstün yetenekli çocukları ve mesleğe adım atan gençleri yüreklendiren kimi bireysel, kimi sivil toplum kuruluşu birçok örgüt, çocuk yeteneklerimize ve onların geleceklerine sahip çıkma çabası gösteriyorlar. Bu konuda bir misyoner gibi öncülük yapan keman sanatçımız Cihat Aşkın’ın kurduğu CAKA projesi yılların birikimiyle örnek bir örgütlenmeyi sergiliyor. Cihat Aşkın hem dünyanın dört bir yanında sesini duyuran çok değerli bir virtüöz, hem müzik kurumlarındaki yöneticiliğiyle öne çıkan bir isim: Bir yan stanbul’daki 1. Sergey Rahmaninof Piyano Yarışması’nda birincilik 1993 doğumlu Ata Üstün Bilgin’in oldu. Cihat Aşkın’ın oluşturduğu CAKA projesi de, Türkiye’nin en uzak köşelerinden yetenekli keman öğrencilerini ortaya çıkarıyor. 4 1 3 2 1 Ece Bozkurt, 2 Cemil Yener Gökbudak, 3 Sofi Çumburidze, 4 Berfin Aksu. da İTÜ Türk Müziği Konservatuvarı’nda yeni bir çığır açan müdürlüğünü sürdürüyor, öte yanda Kamran İnce ile birlikte kurucusu olduğu MİAM’ın eşbaşkanlığını yapıyor. Dünyada olduğu kadar Türkiye’nin de dört bir yanında verdiği konserlerde alçakgönüllü ve öğretici yaklaşımıyla hayranlar kazanıyor. CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) projesi yıllardır Türkiye’nin en uzak köşelerinden yetenekli keman öğrencilerini toplamakta. Yerel öğretmenlerle işbirliği yaparak yetenekli çocukları ortaya çıkaran, onlara daha ileri eğitim yolları açan bir proje. Önümüzdeki günlerde Ankara’da yine CAKA seçimleri var. Her yöreden küçük kemancılar ortaya çıkacak. Cihat Aşkın’ın örgütlemesinde hepsi güvenli ellerde eğitim görecek ve kısa sürede seslerini duyuracaklar. Öte yanda Fazıl Say da Antalya Piyano Festivali çerçevesinde düzenlediği konserleriyle küçük piyanistleri keşfedip ortaya çıkartıyor. Genç yeteneklerin keşfedilip, önemli ortamlara sunulması kı vanç verici. Ancak bundan sonrası için devlet ya da sivil toplum kuruluşları devreye girmezse onları bir adım daha ileri götüremeyiz. Bu bağlamda Güher ve Süher Pekinel, işi daha ileriye götüren bir projenin kurucuları: Keşfedilmiş, okulunu bitirmiş yeteneklerin ellerinden tutup onları dünya müzik otoriteleriyle tanıştırıyorlar, yurtdışındaki ileri eğitimleri ve uluslararası yarışmaları için destek buluyorlar. Çağdaş Eğitim Vakfı’nın da genç müzikçilere büyük desteği var. Onlara burs bulup, çalgı alıp, 28. ULUSLARARASI ANKARA MÜZ K FEST VAL ‘Gayri Resmi Hürrem’ stanbul turnesinde Kültür Servisi Özen Yula’nın yazıp Gökhan Soylu’nun yönettiği Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu (EBBŞT) yapımı “Gayri Resmi Hürrem” yalnızca 4 gün İstanbul’da. Oyun, 710 Nisan tarihlerinde saat 20.00’de İstanbul Devlet Tiyatrosu Cevahir1 Sahnesi’nde sahnelenecek. İktidar ve kadın ilişkisinin ele alındığı oyun, Hürrem Sultan’ın kendisini arayışının da hikâyesini anlatıyor. İki perdelik oyunda Özlem Boyacı, Özlem Baykara Danacı, Çiğdem Altuğ, Su Özkarataş, Burcu Alp, Zuhal Lale ve Gülşah Eraraç rol alıyor. Başkentte klasik müzik rüzgârı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SevdaCenap And (SCA) Müzik Vakfı’nca düzenlenen ve başkent için klasikleşen “Uluslararası Ankara Müzik Festivali”nin 28.’si, Eskişehir Büyükşehir Senfoni Orkestrası ile Borusan Quartet’in önceki akşam verdiği konserle başladı. Şef Gürer Aykal’ın yönettiği orkestra ve Borusan Quartet, başkentlileri coşturdu. MEB Şura Salonu’nda gerçekleştirilen açılışa, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Fahir Genç’in yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Konserde Muammer Sun’un yaylı çalgılar orkestrası için halk havalarından oluşan “Demet”, Ludwig Spohr’un “Kuartet Konçertosu” ile Ahmed Adnan Saygun’un “Birinci Senfonisi” seslendirildi. Açılışta konuşan SCA Müzik Vakfı Başkanı Mehmet Başman, “bir Ankara klasiği” olarak nitelendirdiği festivalin yaklaşık bir ay süreceğini belirterek “Festival, başkentin vazgeçilmez sanatsal etkinliği olmuştur” dedi. Senfonik müzikten bandoya, çağdaş müzikten popüler klasiğe, etnocazdan dansa uzanan farklı müzik türlerini bir arada dinleme olanağı sağlayan festival etkinlikleri MEB Şura Salonu, Devlet Resim Heykel Müzesi ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak. Festival yönetimi, gençlerin klasik müziğe olan ilgisini arttırmak amacıyla birbirinden farklı konserleri sanatseverlerle buluşturmayı amaç edindiklerini belirtiyor. Bu çerçevede sanatseverler festivalde ilk kez davul ve piyano düetini izleme olanağına sahip olacaklar. Christof Moser (piyano) ve Mario Lackner’in (davul) vereceği konser, festivalin en dikkat çekici konserleri arasında yer alıyor. Festivali, diğerlerinden ayıran bir başka nokta ise dünyanın en ünlü flüt sanatçısının konser vermek üzere Ankara’ya gelmesi. Emmanuel Pahud, 8 Nisan’da, BSO ile birlikte sahneye çıkacak. Festivalde klasik müzik örneklerinin yanı sıra Almanya Polis Bandosu, The Lutoslawski Quartet, Jazzing Flamenco, Daisy Jopling&The Band gibi çağdaş müzik grupları da çalacak. 14 ülkeden 571 sanatçının katılacağı festival, 30 Nisan’da sona erecek. BOX OFFICE VER LER NE GÖRE Ceyhun Atuf Kansu Ödülü’nden sonra Necatigil Şiir Ödülü’nü de aldı Ferruh Tunç’a bir ayda iki ödül Kültür Servisi 13 Aralık gülen, Turgay Fişekçi, Meh gerçekliğe denk düşen bir 1979 tarihinde yitirdiğimiz şa met Taner, Tahsin Yücel ve imge zenginliği, ironi ve liir Behçet Necatigil’in anısına ailenin temsilcisi olarak Ayşe rizmle yansıttığı için Ferruh Tunç’un ‘Melez Zaailesi tarafından düzenlenen Sarısayın’dan oluşan manlar’ adlı kitabına veNecatigil Şiir Ödülü’ne rildi.” bu yıl “Melez ZamanGeçen ay “Melez Zamanlar” adlı Necatigil’in ailesi, Nelar” adlı yapıtıyla Ferkitabıyla Ceyhun Atuf Kansu Şiir catigil Şiir Ödülü’nün ruh Tunç değer görüldü. Ödül, 11 Nisan Pazarte Ödülü’nü alan Ferruh Tunç aynı yapıtıyla amacını, 1980’de şu sözlerle açıklamıştı: “Necasi günü saat 18.00’de KaNecatigil Şiir Ödülü’nü de kazandı. tigil Şiir Ödülü’nün bataş Erkek Lisesi Eğitim oluşturulmasındaki ana Vakfı Feriye Tesisleri , seçici kurul ödüle ilişkin şu düşünce, onun şiire verdiği Hamdi Saver Salonu’nda önemi, ölümünden sonra da düzenlenecek törende verile açıklamayı yaptı: “Necatigil Şiir Ödülü bu yıl onun adına sürdürmek istecek. Ferruh Tunç, geçen ay, aynı yapıtla Ceyhun Atuf Kansu çağımızın parçalanmış top ği. Ayrıca, Necatigil’in adı, lumlarını ve yabancılaşmış ardında bıraktığı yapıtların Şiir Ödülü’nü almıştı. Doğan Hızlan başkanlığın bireylerini, durmadan deği yanı sıra bu ödülle de yaşada Cevat Çapan, Haydar Er şen özelliklerini bu karmaşık tılmak istendi.” Ömer Faruk Sorak (ortada) “Aşk Tesadüfleri Sever” filminin setinde. En çok izlenen Ömer Faruk Sorak Kültür Servisi Box Office Türkiye verilerine göre, Türkiye’de filmleri en çok izlenen yönetmen Ömer Faruk Sorak oldu. Böcek Yapım şirketinin kurucusu, sinema filmi, klip ve reklam yönetmeni Sorak, “Vizontele”, “G.O.R.A.”, “Sınav”, “Yahşi Batı” ve “Aşk Tesadüfleri Sever” filmleri ile seyircinin karşısına çıktı. Sorak’ın 2011’de vizyona giren “Vizontele” filmi, 3 milyon 308 bin 108; 2004’te vizyona giren “G.O.R.A.” filmi 4 milyon 1 bin 711, 2006’da vizyona giren filmi “Sınav”, 1 milyon 161 bin 226 ve 2010’da vizyona giren “Yahşi Batı” filmi, 2 milyon 323 bin 61 seyirci tarafından izlendi. Yönetmenin, halen vizyonda olan son filmi “Aşk Tesadüfleri Sever” ise sekizinci haftasında toplam 2 milyon 327 bin 34 izleyiciye ulaştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle