15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 N SAN 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER CHP’li aday ölümden döndü ZONGULDAK (Cumhuriyet) Ereğli’den Ankara’ya giden CHP Zonguldak milletvekili aday adayı Şerafettin Turpçu’nun aracı Akçakoca sapağında polis tarafından durdurulmaya çalışıldı. Bu sırada yaşanan kargaşada 4 el silah sesi duyuldu. Turpçu’nun oğlu tarafından kullanılan araç karşı yönden gelen başka bir araçla çarpıştı. Turpçu ve oğlu büyük şaşkınlık yaşarken şüpheli bir araç üzerinde çalışma yapan polisin yanlışlıkla Turpçu’nun aracına yöneldiği öğrenildi. 9 Başkan Ali Demir YGS’deki şifre iddialarını kabul etmedi ‘algoritma’ dedi ÖSYM ikna edemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) soru kitapçığındaki şifreleme iddialarına ilişkin, “Sınava giren adaylar bakımından bu şifre tamamen asılsız ve gerçekdışıdır. Şifre yok, bir algoritma var” dedi. Basına dağıtılan kitapçıklarda da şifreleme yapılmadığını savunan Demir, “Bu hiçbir zaman şifre olarak algılanmamalı. Basit bir mantık, dizili bir şeyi saklamaktır” diye konuştu. Soru kitapçıklarının bir bölümü internet üzerinden yurttaşların erişimine açılırken ÖSYM Başkanı, yüksek puan alan adayların kitapçıklarının da incelenebilmesi için kamuoyuna ilan edileceğini söyledi. Kitapçıklara şifre konulduğunun ispatlanması durumunda sınavın iptal edileceğini belirten Demir, “Hiçbir kitapçık bir diğerine benzemiyor. Tüm sorular ve cevap şıklarının yeri farklıdır” dedi. Demir, Her aday için farklı nitelikte soru kigazetecilerin bazı sorularını “O da bitapçığı oluşturulmaktadır. Soruların ze kalsın” diye geçiştirdi. dizilişleri farklı farklıdır. Cevapların Basının karşısına çıkan Demir, iddoğru cevap olduğu şıklar farklı diaların üzerindeki gölgeyi kaldıramafarklıdır. Yanlış seçeneklerin olduğu dı. Demir’in açıklamaları şöyle: “Sıyerler de farklı farklıdır. Basına navda hiçbir adayı haksız bir şekilverilen kitapçık ayrıca hade diğerinin önüne geçirecek herzırlanmıştır. Depomuzhangi bir uygulama asla oluşdan soru kitapçıklarını mamıştır. Basında şifre savcılığa teslim ettik.” olarak bahsedilen durum Demir, savcılığa her hiçbir adayın soru kitapilde birer tane örçığı için geçerli değilnek gittiğini de dir.Matbaanın tüm çevsöyledi. resi kamerayla izlenmektedir. Tüm kamera kayıtları saklanmaktadır. Doğru cevapların ne olduğu kesinlikle dışarıdaki hiç kimse tarafından bilinmemektedir. Buna tüm ÖSYM ÖSYM çalışanları ve soru Başkanı Demir hazırlayanlar da dahildir. KAFA KARIŞTIRAN YANITLAR Demir’in gazetecilerin sorularına karşı verdiği çelişkili yanıtlar şöyle: “Hiç kimse kendi kitapçığı dışında kitapçık görmeyecek demiştiniz. Daha ilk sınavda kendi koyduğunuz kuralı ihlal etmiş olmuyor musunuz” sorusuna Demir, “Ama dikkat edin, hiçbir kişisel bilgiyi vermiyoruz” yanıtı verdi. “Basına verdiğiniz kopyada şifreleme var mı yok mu” sorusuna Demir, “Master kitapçığımızda cevap şıkları küçükten büyüğe doğru sıralanmış vaziyette. Master kitapçıktaki doğru cevabın yeri değiştirilmeden, yanlış cevapların yeri karıştırılmış bir kopya dolayısıyla. Sıraya dizdiğinizde yerinde kalan doğru cevap olmakta. Bu hiçbir zaman şifre olarak algılanmamalı. Basit bir mantık, dizili bir şeyi saklamaktır” yanıtını verdi. Bu yanıta karşılık, “Böyle bir tesadüf olabilir mi” sorusu üzerine de “Basına verdiğim kopyadaki doğru cevapların, doğru yerinde olmasından, doğru olmasından emin olmak için bunu yaptım” yanıtı verdi. “Basın dışındaki kitapçıklarda da böyle olamaz mı” sorusuna da Demir, “Şifre değil ana kitapçıktan 1 milyon 700 bin kitapçığı oluştururken tabii ki rasgele yerleştirilecek bir algoritma kullanıyoruz. Bu algoritma kapsamında sadece ve sadece rasgele olabilecek biçimde çakışmalar olabilir. Bunların sayılarının çok olmadığını görüyoruz. Bir, iki ancak o kadar” yanıtını verdi. Demir, 12 kitapçık diye geçiştirse de kaç kitapçıkta algoritmaların tuttuğuna net bir yanıt veremedi. Demir, sadece matematikte değil diğer testlerin sayısal sonuç içeren yanıtlarında da benzer durum olduğunu söyledi. leri Demokrasi Nasıl Yerleştirilir? Darbe dönemlerinde, insanların yazdıkları kitaplar nedeniyle gözaltına alındıklarını, tutuklandıklarını gördük. Çünkü o dönemler “baskı dönemleri” idi. Ama basılmamış, yayımlanmamış kitap için, evlerin, büroların, gazetelerin arandığını, yazarının tutuklandığını ve kitabın nüshalarını bulunduranın da terörist sayıldığını ilk kez gördüm. O da bu döneme denk düştü. İşte bu bile, bu dönemin ne denli baskıcı ve otoriter olduğunu göstermiyor mu? Baskı dönemlerinde “asmayalım da besleyelim mi” diyeni de “işkence altında insanlar gerçeği itiraf ederler” diyeni de gördüm. Çünkü adı üzerinde, o dönem “baskı dönemi” idi. Ama bir cumhurbaşkanının, ifade özgürlüğünün açık ihlali karşısında, “İnsanın, daha kafasında olan düşünce suç olur mu” diyeceği yerde, “Kitap on bin satacaktı, şimdi yüz bin satacak” ve “Savcı yanlış yaptı, kitabın halkla ilişkilerini yaptı” dediğini ilk kez gördüm. Sevgili dostlar, her zaman söylüyorum, bu çelişkilerin, bu saçmalıkların tek nedeni var. Türkiye’de bir oyun oynanıyor. Küresel sermaye ve güçler Türkiye’yi doğrudan doğruya yönetmeye, ancak bunun için ilk başta bir aracı, bir maşa kullanmaya karar verdiler. Yani oyunda bir “esas oğlan” buldular. İktidara getirdiler. İktidara hazırlamak için “işadamları” arasında hazırlık çalışmaları yaptılar. Yetmedi, Beyaz Saray’da kırmızı halılarla karşıladılar. Her şey hazırlandı. Yüksek Seçim Kurulu bile oyuna katıldı, en azından bazı üyeleri. Siirt seçimleri iptal edildi. Ve “3 Kasım 2002’de perde kalktı, oyun başladı”. Her şey iyi hoştu. Ta ki 1 Mart tezkeresine kadar. O tezkerenin reddi, “oyunu sahneye koyanlar” arasında öfke yarattı. Nasıl olurdu da birileri oynamayı reddeder ya da oyun bozanlık yapardı? İntikam acı oldu. Oyunu sahneye koyanlar için, suçlular belliydi. Ordu, Atatürkçüler ve CHP. Artık intikam programı başlayabilirdi. Askerin kafasına çuval geçirildi. ABD dolaylarından imzasız ihbarlar gönderildi. “Kozmik odalar” aratıldı. Türkiye’den intikam alınıyordu. Uçurumun kenarına getirilme pahasına bile olsa! “Küresel sermaye ya da güçler”, Türkiye’nin demokrasisi, gelenekleri, halkı için neden kaygılanacaktı ki, onlara neydi! Değil mi ki, Türkiye’de bazı kurumlar, ordunun içinde birileri, sonra Atatürkçüler ve belirli kişiler, yeni dünya düzenini yani yeni statükoyu kabul etmiyorlardı. BOP’un eşbaşkanının dediklerine uymuyorlardı. Oh olsundu! Tabii bunun için, bazı savcıların, bazı yargıçların da kullanılması gerekiyordu. Öyle de oldu. İlk “alan araştırması” Van’da başlatıldı. Bakalım yürüyecek miydi? Bakalım bazı görevliler rollerini gereği gibi yerine getirecekler miydi? Bakalım bazı sözüm ona aydınlar, bazı gazeteciler, bazı akademisyenler kendilerine verilen rolü iyi oynayabilecekler miydi? Oldu. Hepsi rollerini oynadılar. Savcı da oynadı, gazeteci de, memur da, tabii siyasetçi de. Alan araştırması başarı ile sonuçlanmıştı. Artık planın esas kısmına geçilebilirdi. Ve plan “tereyağından kıl çeker” gibi uygulanmaya başlandı. Nasıl olsa “Körfez savaşını CNN’den naklen izlemeye de alışmıştık”. Bu kez tutuklamaları, Türkan Saylan’ın evinin aranmasını, yerin beş metre altından ancak kepçelerle çıkarılan silahları, naklen izlemeye başladık. Üstelik nasıl olsa, “Yerden silah fışkırıyor” diyen, “Bunlar usul kuralı, çiğnense ne olur” diyen sözüm ona aydınlar, gazeteciler de hazır ve nazırdı. Önemli olan Türkiye’de yerleşmiş ne kadar kurum, ne kadar kavram varsa, bunların tümünün de “hak ile yeksan” edilmesi idi. Ortadan kaldırılması idi. Tüm kurumlar bundan nasibini aldı. Laiklikten tutun, ÖSYM’ye, ordudan tutun YGS’ye kadar. Hem de tümü, hiç acımadan, zerre kadar utanmadan. Zaten önemli olan bir tek şey vardı; “küresel sermayenin ve güçlerin taleplerinin”, içeride esas oğlan olarak iktidara getirilenlerin amaçları, istekleriyle örtüşmesiydi. Örtüştü de! Zenginlik mi? Güç mü? İktidar mı? O yeterliydi. Ama sosyal olaylar, matematik doğrularla yürümeyebiliyor. Bazen “esas oğlanlar” kendilerini rollerine çok kaptırıp, “diktatörlük çok güzel, nasıl olsa elimde yeterli güç var” diye düşünebiliyorlar. Ve işler “kızdıkları birkaç gazeteciyi, rektörü” içeri attırıp, herkesin telefonunu dinletip, kimsenin bilmediği gizli tanıklar, kimsenin bilmediği, görmediği kanıtlar bulup, Türkan Saylan’ın evini aratmak, İlhan Cihaner’i hukukun yazdığının tamamen dışında işlemlere tabi tutmakla sınırlı kalmayabiliyor. Oradan başlayıp yayımlanmamış kitapları yasaklatmaya, yazanları içeri attırmaya kadar gelebiliyor. Tek sorun da bu zaten! Başkasının yerine sınava girdi İstanbul Haber Sevrisi Küçükçekmece Kanarya Mahallesi Kadriye Moroğlu Lisesi’nde yapılan Açık Öğretim Fakültesi sınavında, işletme fakültesi birinci sınıf öğrencisi Orhan Ö’nün (24) yerine giren arkadaşı üniversite öğrencisi Erhan E’yi (23) gözaltına alındı. Erhan E’nin, Orhan Ö’nün kimliği üzerine kendi fotoğrafını yapıştırdığı anlaşıldı. Kafalarındaki sorulara yanıt bulamayan adaylar isyan etti Saldırganı kilise vaizi önlemiş İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu İzmir Diriliş Kilisesi Derneği vaizi Andrew Brunson, önceki gün Kilise Derneği önünde silahla ateş açan M. A. E’yi kendisi ve çevredeki komşuların müdahalesiyle etkisiz hale getirdiklerini söyledi. Brunson, sokaktan geçen bir kişinin bağırmaya başladığını, silah çıkararak bulunduğu alana doğru ateşlediğini, ardından yanındaki poşetten tüfek çıkarmak istediğini, tüfeği fark edince bu kişinin üzerine atılıp etkisiz hale getirdiğini söyledi. ‘Sınav iptal edilsin’ KIVANÇ EL Bitmeyen dava mahkum ettirdi SAMSUN (Cumhuriyet) AİHM, Samsun’da 1960 yılında açılan ve hâlâ devam eden bir tapu davası makul sürede tamamlanmadığı için Türkiye’yi manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Türkiye’nin 114 kişiye toplam 700 bin lira ödediği bildirildi. Doktora bomba düzeneği İstanbul Haber Servisi Üsküdar’da oturan eski AKP Milletvekili Gülseren Topuz’un doktor oğlu Berk Topuz’a, içinde bomba düzeneği bulunan şüpheli bir paket yollandı. Paketi inceleyen polis geniş çaplı soruşturma başlattı. ANKARA YGS’deki şifreli soru skandalının ardından 1.7 milyon aday da endişeli. CHP Ankara Gençlik Kolları, yaşanan skandalı ÖSYM önünde protesto ederken birçok aday da çeşitli internet sitelerinde yaptıkları yorumlarda açıklamaların şüphelerini kaldırmadığını söyleyerek sınavın iptal edilmesini istedi. İnternet sitelerindeki forumlarda yorum yapan binlerce aday, ÖSYM Başkanı’nın açıklamalarını yeterli bulmadı. Her adaya yönelik özel kitapçık olması nedeniyle “bazı” adaylara bir şifre verilebileceğini savunan adaylar, tek çözümün sınavın iptali olduğunu söyledi. Sınava girdiğini ifade eden Koray isimli bir aday, “Her kitapçık farklı deniliyor ama benim kitapçığımda hatırladığım yanıtlar ile internetten baktığım yanıtların büyük bölümü aynı” iddiasında bulundu. Adaylar, polis koleji sorularının Gülen cemaatine yakın bir dershaneye sızdırılması ve KPSS’de yaşanan soruların sızdırılması olaylarının ardından YGS’de yaşananların ÖSYM’ye olan güveni tamamen yok ettiğini de ifade etti. CHP Ankara Gençlik Kolları’ndan bir grup, ÖSYM binası önünde protesto eylemi yaptı. Yapılan açıklamada, “şifre olayının araştırılması için bağımsız akademisyenlerden oluşan bir komisyon kurulması” istendi. ÖSYM önünde, yaşanan skandalı protesto eden gençler “ÖSYM bir kere de hak yeme”, “AKP elini öğrenciden çek” şeklinde sloganlar attılar. (AA) Sınav esi Dershan Sonuç değişmiyor Şifreyi uygular ve verilen seçenekleri küçükten büyüğe dizersek; 20 30 40 45 50 İlk çakışan seçenek, doğru seçenek: B ÖSYM’nin açıklamasına göre, doğru cevap seçeneğinin yeri değiştirilmeden sadece yanlış cevap seçeneklerinin yerleri değiştirilse bile her soru kitapçığında “B”dir. ÖSYM’nin açıklamasını esas alarak, diyelim ki basın kitapçığındaki 22. matematik sorusu; (1) numaralı soru kitapçığının 10. sorusu olsun. Yani soru aynı, ancak yeni değişmiş. Cevap seçenekleri ise (B) seçeneği yerinde kalmak üzere şöyle olsun: A) 45 B) 30 C) 40 D) 20 E) 50 Şifreyi uygulayalım ve verilen seçenekleri küçükten büyüğe dizelim; 20 30 40 45 50 Üç cevap seçeneği kesişti. Şifreye göre, “Birden fazla cevap seçeneği kesişse de ilk kesişen doğru cevap…” İlk kesişen hangisi? Cevap: 30 yani yine (B) seçeneğidir. ‘O da bize kalsın’ Yanıt bekleyen sorular Emekli savcının intiharı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de önceki gün otomobilinde intihar eden emekli DGM savcılarından Ahmet Birsen’in ölüme neden olan merminin “bitişik atış”la ateşlendiği belirlendi. Birsen’in vücudunda başka iz bulunmadığı belirtildi. TBMM’de yoğun son hafta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Haziran’da yapılacak genel seçimler nedeniyle TBMM cuma gününden itibaren tatile girecek. Meclis, bu yasama döneminin son çalışma haftasında tartışmalı “Yetki Yasası”nı gündemine aldı. Düzenleme genel kurulda kabul edilirse, hükümet istediği konularda 6 ay süreyle KHK çıkaracak. ÖSYM dün öğlen saatlerinden itibaren kitapçıkları internete yüklemeye başladı. Ancak akşam saatlerinde bu kitapçıklara ulaşılamamaya başlandı. 1.7 milyon kişinin kitapçığının kimler tarafından nasıl inceleneceği de merak konusu oldu. ÖSYM’nin açıklamalarına karşın adayların cevaplanmasını beklediği sorular şöyle: Tüm kitapçıklar açıklansa da bir gruba çıkar sağlandıysa bu kitapçıklar açıklanmayabilir mi? Çıkar sağlanmış gruba özel bu kitapçıklar yerine başka kitapçıklar açıklanmayacağı nasıl garanti ediliyor? En yüksek puanı alan 1000 öğrencinin kitapçıklarının yayımlanması yeterli midir? Bir gruba çıkar sağlandıysa yaklaşık 40 soruda sağlandığı için sınavı kazanan tüm adayların kitapçıkları incelemeye alınması gerekmez mi? Soruların kitapçık üzerinde çözülüp çözülmediği bu yolla tespit edilebilir. Savcılığın ve ÖSYM’nin çuvalların içinden örnekleme usulü seçilen kitapçıklar üzerinden inceleme yapması doğru mudur? 1.7 milyon kitapçık türü nasıl incelenecek? ÖSYM’nin eğer bir gruba çıkar sağlanmadıysa 1.7 milyon kitapçığın hepsini farklı olarak koyacağının garantisi var mıdır? Demir’in “Şifreli kitapçıkla çakışan kitapçık sayısı 23’ü geçmez” açıklaması yeterli midir? 23 geçmez denilse de geçmeyeceğinin garantisi nedir? Kişiye özel kitapçık basılması 1.7 milyon öğrencinin içinden özel olarak seçilmiş kişilere şifreli kitapçığın verilmesinin yolunu açmamış mıdır? Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Sınav Dershanesi yetkilileri, “Doğru seçeneğin, basına dağıtılan kitapçıktaki yerlerinde olduğu kaç kitapçık bulunduğu da meçhuldür. Yanlış seçeneklerin yerleri değiştirilerek ve doğru seçenek aynı yerde bırakılarak, adaya özel binlerce kitap hazırlanabilir. Bu durumda da binlerce aday şifreyi kullanabilir. ÖSYM’nin açıklamasını esas alarak, doğru seçeneği sabit yerinde bırakıp, yanlış seçeneklerin yerlerini değiştirsek de sonuç değişmiyor” dedi. Dershane yetkilileri şu örneği verdi: ÖSYM’nin açıklamasını esas alarak, doğru seçeneği sabit yerinde bırakıp, yanlış seçeneklerin yerlerini değiştirsek de sonuç değişmiyor. 22. soru şöyle: Bir işi 5 kadın işçi 20 günde, 5 erkek işçi ise 30 günde bitiriyor. Buna göre 2 kadın ve 2 erkek işçi aynı işi birlikte kaç günde bitirir? A) 50 B) 30 C) 45 D) 40 E) 20 BAŞKAN ‘12’ DED , 7 SORU ÇAKIŞTI AL CAN ULUDAĞ / KIVANÇ EL ANKARA YGS’de yaşanabilecek çakışmanın 12’yi geçmeyeceğini söyleyen ÖSYM Başkanı Ali Demir’i kurumun internet sitesine konulan bazı kitapçıklar yalanladı. Buna göre, bir kitapçıktaki 40 matematik sorusundan 7’si “gizli şifre” yöntemiyle doğru yanıtlanabiliyor. YGS sınavına giren öğrencilerin kitapçıkları, dün 12.30’dan itibaren ÖSYM’nin sitesinden yayımlanmaya başlandı. Siteye aşırı yüklenilmesi nedeniyle uzun süre kitapçıklara erişim sağlanamadı. Ancak 21.00 sularında kısa süreli kitapçıklara ulaşıldı. Adana, Ağrı, Adıyaman, Afyon ve Ankara’nın bazı ilçelerindeki soru kitapçıklarının siteye konulduğu görüldü. Daha sonra ise yine erişim sağlanamadı. Bu arada birkaç kitapçık ancak indirildi. Ankara Çankaya bölgesindeki bir sınıfta, “11158.99820” No’lu kitapçıkta yapılan incelemede, 1, 3, 4, 5, 11, 30 ve 32 No’lu matematik soruları çakışma yöntemiyle doğru yanıtlandı. Aynı sınıftaki öğrencilere dağıtılan bazı kitapçıklardaki matematik soruları yine çakışma yöntemiyle doğru bilindi. 1 milyon 700 bin soru kitapçığı olduğu düşünüldüğünde, bazı kitapçıklarda çakışma oranının daha da artacağı tahmin ediliyor. Ancak, bunların tek tek incelenmesi gerekiyor. “1 milyon 700 bin kitapçık olduğunu söylüyorsunuz, o zaman 1 milyon 700 bin cevap anahtarı var mıydı” sorusuna Demir, “Bir algoritma kapsamında çok sayıda cevap anahtarı oluşturuldu. Bunun nedeni ben sınav sonrasında madde analizi yapmak zorundayım. Bu nedenle bir algoritma kapsamında çok sayıda cevap anahtarı üretildi ve o üretilen anahtarla adaylara farklı birer soru kitapçığı üretildi. Kaç cevap kâğıdı olduğu da bize kalsın. 1 milyon 700 bine varacak kadar” yanıtını verdi. Demir, daha sonra, “Birbirinin tıpatıp aynısı olan iki kitapçık ve iki cevap anahtarı var mı” soruya ise “hayır” yanıtı verdi. İlk yanıtında ellerinde oluşturulabilecek sınırlı sayı dizimlerine ihtiyaçları olduğunu 1 milyon 700 bin farklı cevap anahtarı olmadığını söyleyen Demir, daha sonra aynı cevap anahtarlarının olmadığını söyledi. “Böyle bir master kopya ve basın kopya arasında sizin olabileceğini iddia ettiğiniz durum başka soru kitapçıklarında da olabilir ve o şifreleme yüksek puan alması istenen bazı adaylara dağıtılabilir” sorusuna da Demir, “Bu algoritmayı bir şekilde devre dışı bırakıp, istenilen adaya istenilen kitapçığı verme ihtimal dışıdır” yanıtını verdi. Şifreyi açıklayın sorusuna Demir, “Şifre yok. Cevap şıklarını küçükten büyüğe doğru sıralarsanız, ana kitapçıkta doğru cevap yerinde kaldığı için çakışan şık doğru olmakta” karşılığını verdi. Gül: Bilgiler beni tatmin etti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Endonezya ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada YGS’deki “gizli şifre” iddialarıyla ilgili olarak, “Başkandan (ÖSYM Başkanı Ali Demir) aldığım bilgiler beni tatmin etti. Öğrencilerimizin güvenle kendilerini ikinci sınava hazırlamaları gerekir” dedi. Gül ve stanbul’dan Ankara’ya dönen Başbakan Tayyip Erdoğan havaalanında bir süre görüştü. Erdoğan, Gül’ü uğurlama törenine katıldı. (Fotoğraf: AA) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle