Katalog

4 N SAN 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA otomobil cumhuriyet.com.tr OTOMOBİL 7 KalDer ve KA Araştırma Limited tarafından yapılan araştırma, dev üreticinin Türkiye’de güvenilirliğini kanıtladı Toyota yine ipi göğüsledi Bosch’tan yepyeni bir navigasyon sistemi Bosch, navigasyon teknolojisindeki uzun yıllara dayanan deneyiminden faydalanarak iPhone için özel olarak geliştirdiği yeni navigasyon yazılımını piyasaya sürdü. Yazılım, kolay kullanımlı mönüleri ve konum belirlemeye yönelik araçiçi gereksinimleri rahatlıkla karşılayan yenilikçi uygulama, kesin ve güvenilir yol bilgisi sunuyor. Yeni uygulama, dikkat çekici konum işaretlerine sahip şık bir üç boyutlu harita, virajlara yaklaşırken kullanıcıya verilen uyarılar ve ideal yakıt kullanımı seçeneği sunan ekonavigasyon dahil olmak üzere birçok destek fonksiyonu içeriyor. Toyota, KalDer ve KA Araştırma Limited tarafından yapılan geniş çaplı “Müşteri Memnuniyeti Endeksi” anketinin binek otomobil kategorisinde tüm rakiplerini geride bırakarak ilk sırayı aldı. Toyota Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, gelen birinciliğin temelinde “güven” unsurunun yattığını söyledi. Toyota, Ulusal Kalite Derneği (KalDer) ve KA Araştırma Limited tarafından 81 ilde 10 bin 812 kişiyle yapılan “Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi” araştırmasında binek otomobil sektöründe ilk sırada yer aldı. Toyota Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, araştırma sonuçlarına göre 3 yıldır birinci olmalarının bir tesadüf olmadığının altını çizerek “Bu sonuç müşteri memnuniyetinde sürdürülebilirliğe güzel bir örnektir ve temelinde güven unsuru yatmaktadır. Bu durumu iki adımda özetlersek birinci adım doğru ürün, servis ve hizmeti üretmeniz, ikincisi de dürüst ve şeffaf bir politikayla ve her zaman doğru iletişim kurarak müşterilerinizle daimi bir irtibat halinde olmanızdır. Bu iki adım Toyota’nın temel müşteri memnuniyeti felsefesidir” dedi. Bozkurt, Toyota vizyonu gereği “Müşterilerin Toyota’yı seçmelerinden ötürü mutlu olmasını sağlayan bir şirket” kavramının temel çıkış noktaları olduğunu da kaydederek “Bizi tercih edenlerin beklentilerini aşacak ürün ve hizmetlerle her zaman o yarışta bir adım önde gitmek için uğraş vermeye devam edeceğiz. Bugün 3S Plaza konsepti ile satış, servis ve yedek parça hizmeti veren Toyota bayilerinin mottosu müşterinin kapıdan içeri girdiği andan itibaren patronun o olduğunun tüm çalışanlar tarafından bilinmesidir” diye konuştu. Sivil Darbe mi?.. TÜSİAD’ın, tepkiler yoğunlaşınca “Bizim kurumsal görüşümüz değil” anlamında açıklama yapma zorunluğu duyduğu Anayasa Raporu yeniden tartışmalara neden oldu. Tartışmanın ana konularından biri de anayasanın ayrım yapılmaksızın tüm maddelerinin değiştirilebileceği görüşü. Anayasada “değiştirilemez” sınırlaması ile yetinilmeyip, değiştirilmesi bile “önerilemez” denilen maddelerin de değiştirilebileceğini söyleyen anlı şanlı anayasa profesörleri var. Şu bir gerçek ki anayasa tarihimizde genelde askerlerin söz sahibi olduğu süreçlerde değiştirilen anayasalar ağır basmaktadır. 1921 Anayasası, ülkenin işgalden kurtulması için savaşılan bir dönemde yapılmıştır. 1924 Anayasası Türk devriminin ilk anayasasıdır. 1961 Anayasası 27 Mayıs 1960 sonrasında sivillerin de yapımına katıldığı, ama son sözü askerlerin söylediği bir anayasadır. 1961 Anayasası’nın haklar ve özgürlüklerle ilgili maddelerini tırpanlayan 1488 sayılı ve 20 Eylül 1971 tarihli yasa, 12 Mart 1971’de “Gelirim ha” korkutmasıyla verilen asker muhtırasının gölgesi ve baskısıyla kabul edilmiştir. 1982 Anayasası’nın nasıl yapıldığını anımsatmak sanırım yersizdir. Şimdi anayasanın siviller tarafından yapılacağı iddia edilen bir süreçteyiz. “Anayasa değişikliğine hangi siviller katılmalı” sorusunun yanıtını bir yana bırakalım. Anayasanın nasıl değiştirileceği yürürlükteki anayasada belirlenmiş durumda. Siviller, ancak bu kurallara uyarak anayasayı değiştirebilirler. Anayasayı yok sayarak canlarının istediğini yapma hakları yoktur. Ancak “Omaz olmaz deme, olmaz olmaz” özdeyişinin geçerli olduğu bir ülke olduğumuzu düşününce ve yapılanları izleyince, kuşku duyanlara hak vermek gerekiyor. “Değiştirilebilir” diyenlere anımsatmak gerekir ki bu değişiklik ancak bir “sivil darbe” sürecinde olur. Türkiye’yi “darbe yapılacaktı” iddiası ve söylentileri ile korkutup, kendisine sivil darbe yapma yolunu açmaya çalışanlar, hiç olmazsa bir kez “Biz ne yapıyoruz?” diye düşünmelidirler. “Türkiye’nin en önemli engellerinden biri her şeyi bilen vatandaş sayısının diğer ülkelerden fazla oluşudur” takıntımı somutlaştıran yeni bir örnekle karşı karşıyayız. Bu nedenle takıntımı yinelemek ama biraz daha ayrıntılandırmak zorunluğunu duydum. Ne yazık ki bu takıntımın kapsamında genel başkanlar, grup başkanvekilleri ve milletvekilleri de var. Konunun uzmanı hukuk profesörlerini dinleyip, meslek örgütlerinin uyarılarını okuyup yine de “ben bilirim” demenin son örneği, “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Tasarı”nın yasalaştırılmasıyla ortaya çıktı. TBMM Genel Kurulu’nun 31 Mart 2011 günü yaptığı toplantının tutanaklarına baktım. Tasarı, temel yasa kapsamında görüşüldüğü için ancak önerge verilmişse madde üstünde tartışma yapılabiliyor. İfade özgürlüğünü, Türk Ceza Yasası dışında kısıtlamayı amaçlayan 22’nci madde için hiçbir önerge verilmemiş ve oturum başkanı da doğal olarak “Madde 22’yi oylarınıza sunuyorum. Kabul edenler, kabul etmeyenler. Kabul edilmiştir” saptamasını tutanağa geçirmek durumunda kalmış. Medyayı çok satışlı birkaç gazete ve izlenen televizyon kanalından, spor kulüplerini de Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor gibi üyesi ve yandaşı fazla kulüplerle sınırlı görmenin tipik yanlışı bu yasaya da yansımıştır. Yerel amatör liglerdeki spor kulüplerinin ve onları da izleyen yerel yayın organlarının kapılarına kilit vurma sonucunu yaratacak öldürücü para cezası tutarlarına oy verenler kendilerini sorgulamalıdır. Bir yandan sporun yaygınlaştırılmasını savunup, benzer bir yaklaşımla yerel medyayı güçlendirme yaklaşımını dile getirirken, 22’nci maddeye kabul oyu vermeyi içlerine sindirenler, sporda şiddetin önceki yasada olduğu gibi değil önlemek, özendirmek amacına hizmet ettiklerinin ayırdına varmadıkça tartışmalar da bitmez. Yeni Toyota Rav4 75 bin TL’ye satışa sunuldu Toyota’nın SUV modeli RAV4, yeni versiyonu 2.0 Multidrive S Elegant ile Toyota plazalardaki yerini aldı. Toyota RAV4 modelinin Multidrive S otomatik şanzımana sahip 2.0 lt Valvematic benzinli motoru 158 beygir güçle sınıfının en iyileri arasında yer alıyor. Ford Otosan’a Capital dergisinden ödül Ford Otosan, iş ve ekonomi dergisi Capital dergisinin düzenlediği araştırmada “Türkiye’nin En Beğenilen Otomotiv Şirketi” ödülünü aldı. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, “Ford Otosan olarak müşterilerimizden ve paydaşlarımızdan aldığımız güçle her geçen gün çıtamızı yükselterek ilerlemeye devam edeceğiz. Bu başarıda katkısı olan tüm Ford Otosan çalışanlarına da bu vesile ile yeniden teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. 4 milyonuncu Dacia üretildi Renault Grubu bünyesindeki Dacia markası, 7 yılda dünya çapında başarı yakaladı. Romanya Piteşti fabrikasında üretilen 4 milyonuncu araç ise, Nisan 2010’da tanıtımı yapılan Dacia gamının altıncı modeli olan arazi modeli Dacia Duster oldu. Ezber bozan bu SUV modeli, ticarileştirildiği tüm ülkelerde büyük bir başarıyla karşılaştı. 4x4 ve 4x2 versiyonlarıyla mevcut olan Dacia Duster, dizel versiyonlarında gerçek engel aşma kapasitesi ve düşük CO2 emisyonlarıyla rakipsiz bir fiyat/iç mekân genişliği oranı sunuyor. Hyundai ix20’ye 5 yıldız Hyundai’nin yeni nesil MPV modeli ix20, Euro NCAP’in gerçekleştirdiği son çarpışma testinden en yüksek puanı alarak 5 yıldızın sahibi oldu. Bu sonuçla Hyundai ix20, segmentinin en güvenli araçlarından biri olarak belgelenirken çocuk ve yaya güvenliği kategorilerinde de tüm rakipleri arasında en yüksek değeri elde etti. VEFAT Şıpka müdafii Müşir Veysel Paşa’nın hafidi, Basra Vali ve Komutanı Muhlis Paşa’nın torunu, Binbaşı Rauf Bey ve Belkıs Hanım’ın oğlu, Yüksek Mühendis Sait Demiren ve Mevhibe Demiren’in damadı, Nilüfer Birsan ve Büyükelçi Veysel Versan’ın kardeşi, Halid Birsan ve Mübeccel Versan’ın kayınbiraderi, Berker ve Demiren ailelerinin eniştesi, Prof. Dr. Rauf Versan’ın babası Şeyda Versan’ın eşi VEFAT Merhume Hatice Saniye ve merhum Süleyman Nevres Tarlan’ın kızları, merhum Hüseyin Hulki Teztel’in eşi, Deniz Teztel’in annesi İstanbul Üniversitesi İdare Hukuku Emekli Profesörü SELMA TEZTEL 03.04.2011 Pazar günü vefat etmiştir. Cenazesi bugün Çiçekçi Camii’nde kılınacak öğle namazına müteakiben Karacaahmet’teki Aile Mezarlığı’na defnedilecektir. VAKUR VERSAN vefat etmiştir. Aziz naaşı 5 Nisan 2011 Salı günü Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra, Çengelköy Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. AİLESİ T.C. GEBZE 3. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/535 ESAS Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup; Birinci arttırmanın 21.04.2011 günü Saat 11.0011.05 arası BARIŞ MAH. KOŞUYOLU CAD 1803 SOK NO: 18/21 GEBZE yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %60’ına istekli bulunmadığı takdirde 26.04.2011 günü aynı yer ve saatte 2. arttırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. S. No: 1 Bedeli (YTL): 15.000.00 YTL Adedi: 1 Adet Cinsi: 41 D 9707 PLAKA SAYILI 2000 M0DEL, MÜNİBÜS PEUGEOT MARKA ANAHTARI VE RUHSATI OLMADIĞINDAN DİĞER ÖZELLİKLERİ YAZILAMAYAN, MÜNİBÜS Toplam: 15.000,00 YTL (Basın: 22400) AİLESİ Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. PETEK MELİHA ÖZTÜRK C MY B C MY B