16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 N SAN 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 Et ithalatı tüketiciye değil kaçakçıya yaradı Geçen yıl et fiyatlarının yükselmesiyle birlikte ette kaçakçılık da rekor seviyeye çıktı Ekonomi Servisi Geçen yıl et fiyatlarının yükselmesiyle birlikte bu ürüne yönelik kaçakçılık da rekor seviyede artış gösterdi. Emniyet Genel Müdürlüğü raporlarına göre, 2008 yılında ele geçirilen kaçak kırmızı et 710 kilo, 2009’da 4.5 ton iken geçen yıl 74 ton 947 kiloya yükseldi. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından 2010 yılında gerçekleşen mali suçlarla ilgi Sonuç (!) “Lider, sözü geçen ülkeyiz”, “Emir almıyor, yön veriyoruz”, “Kişilikli dış politika izliyoruz”, “Başbakanımız Sayın RTE dünya liderleri arasındadır”, “One minute”, “Fransız kalmayın”... Yerine göre övüyoruz, övünüyoruz, zaman zaman da esip gürlüyoruz. İyi de, ne sonuç alıyoruz? “One minute” dedik, Arap dünyasının gururu olduk, haksızlığa başkaldırdık. Sayın RTE İslam dünyasının “number one”ı, bir numaralı lideri oldu. Neyi değiştirebildik? Gazze’de İsrail kuşatması, ablukası mı kalktı? İsrail, Yahudi yerleşim merkezleri kurmaktan mı vazgeçti? İşgal ettiği topraklardan geri mi çekildi? Hiçbiri olmadı. Üstelik Mavi Marmara gemimize saldırdı, dokuz vatandaşımızı öldürdü, vatandaşlarımızın bir bölümünü yaraladı, belki taciz de etti. Tazminat mı ödedi? Suçu mu kabul etti? Özür mü diledi? Hiçbiri olmadı, olay zayıf belleklerimizde unutulmaya, nisyana terk edildi. Emperyalistler, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya yeni bir şekil verme çerçevesinde Libya’ya saldırı planları yaparken haklı olarak “NATO’nun ne işi var?” dedik. Sonra affedersiniz, kuzu kuzu, sivil halkı koruyacağız gerekçesiyle daha TBMM’den karar çıkmadan NATO’nun emrine girdik. Bir yandan AB’ye girmeye istekli davranıyor, ya da görünüyor; öte yandan özür dilerim, bazı AB ülkeleri liderlerine, yetkili organlarına fırça atıyoruz, sonuç ne oluyor? AB ile müzakere süreci mi hızlanıyor? Yeni dosyalar mı açılıyor? Açılan dosyalar olumlu bir şekilde mi kapatılıyor? AB bize kesin bir giriş tarihi mi veriyor? Gümrük Birliği’ni düzeltme önerisi mi getiriyor? Hiçbiri olmuyor, ilişkiler askıya alınmış biçimde sürüyor. Dünyada ekonomik, dolayısıyla siyasal ağırlıklar kayıyor, yeni eksenler oluşuyor veya güçleniyor. Türkiye, bunların hangisi içinde yer alıyor? Eksen oluşturma konusunda bir çabamız, girişimimiz var mı? Zaman zaman ekonomik eksen olarak BRİC gündeme gelir. Brezilya, Rusya, Hindistan (İndia), Çin ekseni... Son günlerde Güney Afrika Birliği de bu eksene katıldı. BRİC Güney Afrika Birliği’nin de (South Africa) katılımıyla BRİCS oldu. Bu ekonomik eksen giderek bir siyasal güce de dönüşüyor, dönüşecek. Türkiye bu tür girişimlerle ilgileniyor mu? Son günlerde diplomatik lisanımıza girmiş bir sözcük ile Fransız mı kalıyoruz? Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu çok hareketli, koşuşturuyor, toplantılara katılıyor, öneriler sunuyor, yol haritaları çiziyor. Aktif, etkin bir dış politika izleniyor izlenimi veriyor ya da böyle bir izlenim yaratmaya çalışılıyor. Aslında yapılan ne? ABD’nin Ortadoğu politikasının taşeronluğu mu? ABD’nin BOP ya da GOP, Büyük ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanlığının gereği mi yerine getiriliyor? Yapılan taşeronluk da değil. Taşeron, işi üstlenenden, asıl girişimciden işin bir bölümünü alarak ortak sorumluluk altında yerine getirendir. Burada övünmeyelim, taşeronluk da yapmıyoruz. Tam anlamıyla sesyayarlık yapıyoruz. ABD, İslam dünyasındaki tepkilerden çekinerek çirkin ABD görüntüsü vermemek için, bizi sesyayar olarak kullanıyor, vermek istediği iletileri bizim aracılığımızla duyuruyor. Biz aktif, etkin, kişilikli politika görüntüsü altında bir tür ulaklık, aracılık yapıyoruz. Sonra da övünüyoruz. Türkiye, dış politikada taşeronluktan, sesyayarlıktan, ulaklıktan kurtulur mu? Açıkçası umut etmiyorum, kişilerin, toplumun karakteri, izlenen politikalara yön verir. Bağımsızlığı, özgürlüğü, en yüce değerler, amaçlar olarak benimsememiş, yaşamı boyunca güçlünün önünde eğilmiş kişilerden bağımsız, etkin, ilkeli bir politika izlenmesi beklenemez. Görüntü ile izlenen politika birbirinden farklıdır. Bir zamanlar ABD’ye yakın olmak, ABD başkanları ile çekilen fotoğraflar, “AB’ye giriyoruz, girdik” havaları, kutlamaları oy devşirmede etkili oluyordu. Şimdilik İsrail’e, AB’ye fırça atarak ABD’den bağımsız bir politika izleniyor izlenimi vererek İslam dünyasının liderliğine soyunmak seçim kazanma stratejisi olarak sahneleniyor. Her vatandaşın şu soruyu sorması gerekir. Esip gürlemek iyi de, sonuç ne? Ne elde edildi? Hangi isteğimizi gerçekleştirdik? Türkiye keşke kişilikli, bağımsız bir dış politika izleyebilse. Cemaat, tarikat oylarına dayanan, dış destekli sermayenin çıkarlarını koruyan bir siyasal parti yönetiminde, böyle bir politika izlenmesi olanaklı görünmüyor. Ette fiyatları düşüreceği gerekçesiyle yaklaşık bir yıldır tonlarca ithalata vize veren AKP hükümetinin kararları, tüketiciye yaramadı. Et fiyatlarında aşağı yönlü dişe dokunur hareket olmazken bu süreçte yıllardır gündemde olan kaçak sorunu büyüdü. Emniyete göre, 2008 yılında 710 kilo, 2009’da ise 4.5 ton kaçak kırmızı et yakalanırken, bu miktar 2010 yılında 74.9 tona yükseldi. li rapor yayımlandı. Türkiye’de gerçekleşen emtia kaçakçılığı arasında geçen yıl kırmızı et ve canlı hayvanın önemli yer tuttuğu gözlenen raporda, canlı hayvan sayısındaki azalmaya bağlı olarak kırmızı et fiyatlarının önceki yıla oranla arttığına dikkat çekildi. Anadolu Ajansı’nın haberine göre, özellikle, 2010 yılı haziran ayı itibarıyla söz konusu ürünün perakende satış fiyatlarında belirgin bir artış meydana gelirken, aynı dönemde gerçekleştirilen operasyonlarda Hatay, Van, Malatya, Kilis, Rize ve Antalya illerinde yüksek miktarlarda kırmızı et ele geçirildi. Kaçak kırmızı etlerin ağırlıklı olarak İran ve Suriye’den temin edildiği bununla birlikte, Gürcistan, Bulgaristan ve Ege adalarından da Türkiye’ye kaçak et girişinin olduğu belirlendi. Raporda, 2008 yılında 19 bin 724 adet, 2009 yılında 19 bin 55 adet gerçekleşen kaçak canlı hayvan girişinin, geçen yıl ise 52 bin 652 adet olduğu vurgulandı. rasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ, ithalatın tam manasıyla bir çözüm olamayacağını, gelecek yıllar düşünüldüğünde yerli üreticinin sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirtti. Yalçındağ, “Memlekette önce süt meselesi gündeme gelmeli. Ürettiğimiz süt yeterince değerlendirilemiyor. Geçmişte yaşadığımız sıkıntı bundan kaynaklandı. Süt değerinde satılamayınca hayvanlar kesildi. Siz anneyi kesersiniz, danası nerede olacak. Önümüzdeki 20 yılın planının yapılması gerekir” dedi. Adana Besiciler Odası Başkanı Yusuf Ziya Üçdağ da raporda belirtilen rakamların çok üzerinde piyasaya kaçak et ve canlı hayvan girişinin ol duğunu savundu. Üçdağ, kaçak et ve canlı hayvan nedeniyle üreticinin “bitme noktasına” geldiğini iddia ederek şöyle devam etti: Yerli üretimi destekleyin “Yerli üretimi arttırabilmek adına besicilerin, üreticilerin daha çok desteklenmesi gerekir. Tüm dünyada bu yönde çalışmalar yapılıyor. Türkiye’de de yerli üretime önem vermeliyiz. İthal ürünler sektöre zarar veriyor. Büyük perakendeciler ithal eti tercih ediyor. Oysa yerli mal, ithal fiyatıyla canlı hayvan kilo fiyatı bakımından baş başa gidiyor. Ancak, marketlerde et fiyatı hâlâ yüksek. Canlı koyunun kilosu 8 lira, büyük marketler eti 2530 liraya satıyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. Hükümetin bu yönde de araştırma yapıp, marketlerde bu fiyat yükselmesinin nedenini tespit gerekir.” u rakamlar buzdağının görünen yüzü Yapılan operasyonlar sonucu 2008 yılında 710 kilo, 2009 yılında ise 4 ton 585 kilo kaçak kırmızı et ele geçirilirken, bu sayının geçen yıl 74 ton 947 kiloya yükseldiği bildirildi. Türkiye Kasaplar, Besiciler ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkârlar Fede B Kapalıçarşı’da sahte ürün operasyonu İSTANBUL (AA) İstanbul’da tanınmış markaların sahte ürünlerini piyasaya süren şebekeye yönelik düzenlenen operasyonda, gözaltına alınanların sayısı 87’ye çıktı. Alınan bilgiye göre Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince, marka sahteciliğine yönelik başta Kapalıçarşı olmak üzere İstanbul’un çeşitli ilçelerinde tespit edilen adreslere operasyon düzenlendi. Çevik Kuvvet ekiplerinin de destek verdiği operasyonda, 11 imalathane, 67 ev ve 63 işyerinde arama yapıldı. Aramalarda tespit edilen birçok ünlü markanın sahtesi çanta, kemer, saat ve elektronik ürününe el konuldu. El konulan sahte ürünler 15 kamyona yüklenerek İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine getirildi. Gözaltına alınan, aralarında mağaza sahiplerine arama kararlarını sızdırdığı öne sürülen 2 kamu görevlisinin de olduğu 87 şüphelinin, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilecekleri öğrenildi. AKP turizmde vites küçülttü Ekonomi Servisi Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ArGe biriminin çalışmasına göre AKP, turizm sektörü için vites küçülttü. AKP, beyannamede 2023 için turist sayısını 50 milyon, turizm gelirini ise 50 milyar dolar olarak açıkladı. Oysa bir önceki dönemde 65 milyar dolar gelir açıklanmıştı. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, “20002010 yıllarında turist sayısı 10.4 milyondan 28.6 milyona, turizm geliri 7.6 milyar dolardan 20.8 milyar dolara yükseldi. 2010 itibarıyla turizm gelirinin GSYİH içindeki payı yüzde 2.8 oldu. AKP’nin seçim beyannamesindeki anılan hedefleri dikkate aldığımızda, bu oranın 2023’te yüzde 2.5’e gerileyeceğini görüyoruz. Söz konusu hedefler turizmde ciddi bir vites küçültmeye gidileceğine işaret ediyor. 2010 itibarıyla turizm gelirinin ihracat içindeki payı yüzde 18.2 olarak gerçekleşti. Oysa, seçim beyannamesinde belirlenen hedeflere baktığımızda, bu oranın 2023’te yüzde 10’a gerileyeceğini görüyoruz” diye konuştu. geliştirilen birçok ürünün uzun yıllardır dünyada kullanıldığını kaydeden Tuna, “Örneğin Trilax adı verilen ve üretildiği 1987 yılında tasarım ödülünü alan model hâlâ çok tutuluyor. Eski ABD Başkanı Baba Bush’un da koltuğu olarak ünlenen bu model Türkiye’de de çok ilgi görüyor” diye konuştu. Ofis koltukları konusunda Tuna Girsberger AŞ’nin Türkiye’de pazar lideri olduğunu belirten Tuna, “Bu yıl Türkiye’de 3 yeni koltuk çıkardık. Bu modeller arasında özellikle komple alüminyum iskeletten yapılan AL3 modeli çok ilgi gördü” dedi. Tuna, çalışma koltuklarının Porsche’si olarak tanımlanan ve Türkiye’de satış fiyatı 2 bin 500 TL olan bu modelden geçen yıl 150 adet sattıklarını da söyledi. BUSH DA KULLANIYOR Girsberger tarafından Tuna reçeteli koltuk ihraç ediyor Ekonomi Servisi Tuna Girsberger AŞ tarafından üretilen ofis koltukları doktor reçetesine girdi. Geçen aylarda Türkiye’de tedavi olan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’ye bel ameliyatından sonra doktoru ilaç olarak Tuna Girsberger’in ‘Zampora’ modeli koltuğunu yazdı. Böylece Türkiye’de finans sektörünün yüzde 80’ine çalışma koltuğu satan Tuna’nın koltukları reçetelenmiş oldu. Tuna Ofis Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuri Tuna, yılda ortalama 60 bin çalışma koltuğu sattıklarını söyleyerek, “Türkiye’de bankaların yüzde 80’i bizim koltuklarımızı kullanıyor. Özellikle son dönemde koltuklarımız sağlık açısından da doktorlar tarafından öneriliyor. Bu sayede yurtiçinde ve yurtdışında bizim koltuklarımızı satın alan devlet yetkilileri var” dedi. Firma bölge ülkelerinde banka ve kamu binalarını dekore etmesiyle pek çok kez ihracat ödülü aldı. Efes Kazan 2 kat büyüdü ANKARA (A.A) Efes Pilsen’in, Tataristan’daki 400 milyon doları aşan en büyük Türk yatırımı Efes Kazan, bünyesine kattığı iki bira firmasıyla üretim kapasitesini ikiye katladı. Yıllık malt üretim kapasitesini 130 bin tona çıkaran Efes Kazan’ın, 2006 yılındaki üretim miktarı 167 milyon litreyken, 2 yıl sonra bu rakam iki katına çıktı. Efes Kazan’ın, geçen yılki üretim miktarı ise 390 milyon litreye ulaştı. 2006 yılında ZAO “PO KV Solodovpivo” ve Vostok Solod şirketlerini bünyesine katan şirket, geçen yılın sonunda, Tataristan Cumhuriyeti’nde en iyi yatırım etkinliği şeref diplomasıyla ödüllendirildi. Otuz beşten fazla ürün çeşidi bulunan Efes Pilsen’in Kazan fabrikasında, Stary Melnik (Yaşlı Değirmenci), Bely Medved (Beyaz Ay), Gold Mine Beer gibi popüler bira markaları üretiliyor. Efes Kazan’da 600’e yakın işçi çalışıyor. Yurttaşa ‘devre tatil’ uyarısı TÜDEF Başkanı, devre tatil programlarına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek ücretsiz diye çağrılan tüketicilere 25 bin TL’lik faturalar yüklendiğini söyledi. Ekonomi Servisi Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, “Çok yıldızlı otellerde katalog ve sinevizyon gösterimiyle yanıltıcı ve aldatıcı tanıtımlarla tüketici iradesi baskı altına alınarak maket üzerinden yapılan devre tatil satışları, tüketiciyi mağdur ediyor” dedi. Yılmaz, devre tatil satışlarıyla ilgili tüketici derneklerine yoğun şikâyetlerin geldiğine dikkat çekerek, kent merkezlerinde, yapılan anketler sonucunda bir haftalık tatil vaadiyle ‘avlanan tüketici’nin ücretsiz olarak tatil yörelerine davet edildiğini belirtti. Bu daveti bir tatil fırsatı olarak değerlendirmek isteyen tüketicinin, 1225 bin liralık bir devre tatil sözleşmesiyle döndüğünü ifade eden Yılmaz, “Bu ortamda tüketicinin sözleşmeyi okuması ve iradesi ile karar vermesi mümkün değil” diye konuştu. noksan’a Altın Pusula Ekonomi Servisi Endüstriel mutfak alanında faaliyet gösteren İnoksan, ‘E Tipi Mutfak Meslek Edindirme Projesiyle’ Altın Pusula Halkla İlişkiler Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’ne layik görüldü. İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık “Bizim E tipi Mutfak projesi ile amacımız cezaevindeki insanlara, tahliye olduklarında mesleksiz ve işsiz olarak ortada kalmamaları için meslek sahibi olma fırsatı vermek veya mesleği olanlara 2. ve ek meslek edinme olanağı sunmaktı” dedi. Bilici borsaya açılıyor Ekonomi Servisi Tekstilde dünyaca ünlü markalara üretim yapan Adanalı Bilici Yatırım, mayısta borsaya açılıyor. Bilici, arz geliriyle Adana’ya 203 odalı 5 yıldızlı otel yatırımı yapacak. Şirketin yüzde 33.10’unu halka açacak olan Bilici Yatırım, 81 milyon liralık piyasa değeriyle, hisselerinin yüzde 90’ını yurtiçi bireysel yatırımcılara ayıracak. Şirket 20 milyon 73 bin lira olan sermayesini 30 milyon liraya çıkaracak. Sermaye arttırımını temsil eden hisse senetleri 2.70 liradan halka arz edilecek. Halka arzdan 26.8 milyon lira gelir elde edilmesi planlanıyor. Vestel’e 31 ödül Ekonomi Servisi Vestel, Avrupa’nın en saygın teknoloji ve tasarım ürünleri yarışması olarak gösterilen Plus X Award’da, beyaz eşya ve elektronik ürünleriyle 31 ödül aldı. Yapılan açıklamaya göre Vestel, üç TV ve bir uzaktan kumandasıyla elektronik alanında 4 ödüle layık görülürken, beyaz eşyada ise 11 bulaşık makinesi, 6 fırın, 4 set üstü ocak, 3 buzdolabı, 1 klima ve 2 kombi modeliyle toplam 31 ödül aldı.Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, Vestel olarak 2011 yılında Plus X Award, IF Design, Good Design ve Red Dot Design Award gibi uluslararası prestije sahip tasarım yarışmalarından aldıkları 45 ödülün, teknolojide olduğu kadar tasarım alanında da zirveye oynadıklarını gösterdiğini vurguladı. ş Bankası tasarrufa çağırıyor Ekonomi Servisi İş Bankası, 6 Mayıs 2011 tarihine kadar düzenleyeceği ‘Kumbara Fonu Günleri’ ile Türkiye’yi çocukların geleceği için tasarrufa çağırıyor. Daha fazla çocuğun Kumbara Fonu sahibi olabilmesi için Maximum kart sahiplerine özel bir de kampanya sunan İş Bankası, tasarruf yapmak isteyenlere Maximum kart aracılığıyla düzenli fon alım talimatı verilmesi gerektiğini bildirdi. İş Bankası aynı çalışmayı ayrıca Antalya Çocuk ve Oyun Şenliği’nde de gerçekleştiriyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle