16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Dış Haberler: Özgür UluMurat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) soy Kültür: Celal Üster Spor: Arif Kızılyalın Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara BilgiBelge: Edibe Buğra Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: (0322) 3631211, Faks: (0322) 3631215 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 İdare Müdürü: Hüseyin Gürer Mali İşler: Bülent Yener Satış: Fazilet Kuza Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.52 Güneş: 6.24 Öğle: 13.12 İkindi: 16.51 Akşam: 19.48 Yatsı: 21.13 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 12 NİSAN 2011 Kuğu’dan itiraf Kültür Servisi Siyah Kuğu filmindeki performansıyla Oscar kazanan Natalie Portman, üniversite yıllarında esrar içtiğini itiraf etti. Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu Portman, “Yıllardır bu tür maddeleri kullanmıyorum. Artık yaşım ilerledi. Saat 22.00’de yatıyorum” dedi. 29 yaşındaki oyuncu hamile olduğu için sağlığına özellikle dikkat ettiğinin altını çizdi. Evita stanbul’da Kültür Servisi Dünyaca ünlü “Evita” müzikali, Avrupa turnesi kapsamında bugün stanbul’da perdelerini açacak. Müzikal, stanbul Kongre Merkezi’nde, Avea’nın ana sponsorluğu ve Beşiktaş Kültür Merkezi organizasyonuyla sanatseverlerle buluşacak. En iyi müzikal, en iyi kadın oyuncu, en iyi müzik, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, en iyi ışık, en iyi söz ve en iyi tiyatro koreografisi başta olmak üzere 20’nin üzerinde ödüle layık görülen müzikal topluluğu, 6 TIR ile stanbul’a gelecek. Eva Peron rolünde Abigail Jaye, Che rolünde ise Mark Powell’ın yer aldığı müzikal, stanbul’da 16 kez gösterilecek. 24 Nisan’a kadar gösterimi devam edecek müzikal, Arjantin’in eski devlet başkanlarından Juan Peron’un eşi Eva Peron’un hayatını, Tim Rice’ın şarkı sözleri ve Lloyd Webber’in müzikleri eşliğinde anlatılıyor. Gizli dosyalar Haber Merkezi Federal Araştırma Bürosu’nun (FBI) hazırladığı raporda, 60 yıl önce ABD’ye bir uçan daire düştüğü ve üç cesedin bulunduğu ileri sürüldü. FBI, yaklaşık 60 yıl önce ABD’ye düştüğü iddia edilen bir uzay mekiği hakkında hazırlanan özel raporunu yayımladı. Raporda, gizli ajan Guy Hottel’in UFO notları da yer aldı. Hottel, hava kuvvetlerinden bir müfettişin uzaydan gelen üç uçan dairenin ABD’nin New Mexico eyaletine indiğini aktardığını yazdı. Uçan cisimlerde üç ceset bulunduğu iddia edilen raporda, şu ifadeler yer aldı: “Her araçta insan vücuduna benzer üç ceset bulduk. Bulunanlar 90 santimetre boyunda ve metalik kıyafetler giyiyor. Her birinin vücudu pilotların giydiği kıyafetlere benzer bandajlarla kaplı.” Çevreciler doğayı katleden projelere karşı çıkmak için 40 gün 40 gece yürüyecek Tanrı’nın Budalası * Evet, 1.700 bin genç insanın hayatını doğrudan ilgilendiren şaibeli bir sınavı iptal etmeyecekler. Şaibenin ortadan kalkması için işi bilenlerden gelen birçok olumlu çözümü kabul etmeyecekler. “Biz yaptık oldu” diyecekler. Bu beni ürkütüyor, daha da önemlisi beni asıl çocukları sınava giren annelerin, babaların umutsuzluğu ürkütüyor. Onlarla konuşma fırsatım oldu. Onları öyle büyük bir çaresizlik içinde ve her şeye boyun eğer gördüm ki, kendimi “Türkiye asla İran olamaz” diyen ben, “Bir gün gelecek hep birlikte İran’ı arayacağız” derken buldum. Sakın ola ki korkmayın, kimse sizin başınızı örtmeyecek, kimseler evinizde içtiğiniz içkiye karışmayacak ama hep birlikte her türlü baskıya boyun eğen, cahil bir toplum olmaya doğru koşar adımlarla ilerliyoruz. Çünkü artık “Burası bir hukuk devletidir” sözünü unutmanın zamanı geldi. Hâlâ binlerce tutuklunun tutukluluk hallerinin sürdüğü, tecavüz edenin tecavüzünün yanına kâr kaldığı, cinayet işleyenin ikinci gün hapisten çıktığı bir ülkede, herhangi bir hak aramak için başvurulacak hiçbir yer kalmadı. Bunu bilmenin insanda oluşturacağı inanılmaz psikolojik çöküntünün ölçümü yapılmadı; hiçbir güveni olmayan, başıboş dolaşan işsizlerden oluşmuş bir toplum haline geldik. Getirildik. Bütün bunları yazarken hepimizin hayranlıkla izlediği Tahrir Meydanı direnişi geliyor aklıma ve en radikal hayallerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Örneğin yeniden başka bir sınava girecek olan gençlerin örgütlendiğini ve en az 500 bin öğrencinin sınav kâğıtlarını anında kürsüye teslim edip dışarı çıktıklarını düşünüyorum. Acaba ne olur? İşte bir sivil itaatsizlik örneği. Silah yok, yakıp yıkma yok, sadece kendini yakıyorsun ve sınav kâğıdını yüzlerine fırlatıyorsun. Ne yapabilirler? 500 kişiyi tutuklayabilirler mi? Hadi diyelim 500 bin değil, 200 kişi boş kâğıt verdi. “Biz yaptık oldu” diyebilirler mi? Şu ölü toprağını üstümüzden atmak için işte bir fırsat! Hiçbir parti, hiçbir cemaat böyle bir eylemin üstünü örtemez. Ben de nelerden söz ediyorum. İçinizden öyle dediğinizi biliyorum ama ben genç insanlara güveniyorum, başka türlü kendimi güvende hissedemem. Onların teknolojiyi kullanarak örgütleneceklerine inanıyorum. Çünkü bu onların geleceği. Hayat hiçbir zaman anne ve babalarının evindeki gibi güven içinde olmayacak. Bunu onlara çok hoyrat bir biçimde öğrettik. Yıllardır bu sınavlar için çalıştılar. Kâbus dolu kasaba gecelerinden çıkıp yaşamı öğrenmek için büyük kentlere gidecekleri günü beklediler. Kızerkek yaşayacakları dörtbeş yılın güzelliği konusunda hayal kurdular. Okuyup, ekmek parası kazanıp arkalarından gelen kız kardeşlerini okutmak için kendi kendilerine söz verdiler. Ve artık doğruluğundan, eşitliğinden kuşku duydukları bir sınavdan geçip gene kuşkularla dolu bir sınava girecekler. Bu travma onları yaşamları boyu takip edecek, hayata dair hiçbir güvenleri kalmadı. Biz ekmeğini bir biçimde kazanan, bu ülkenin nimetlerinden az çok faydalanmış insanlar, onların içine alındıkları bu kıskacın farkında mıyız? Toplumların hayatlarına baktığımızda hep bir kırılma noktası olduğunu görürüz ve o kırılma noktasından sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. İşte şimdi bu kırılma fırsatını hayatımızı güvence altına almak için daha da derinleştirmek zorundayız. Bir kere toplumsal muhalefet başladığında arkası gelir, o zaman yeniden bir hukuk devleti olmak için devinebiliriz, o zaman gerçekten darbelerle yüzleşebiliriz, o zaman kendimize güvenip aynaya bakabiliriz. Şimdilerde aynalarda görünen derin bir çaresizlik. Buna evet mi diyeceğiz? * Halil Cibran’ın bir hikâyesinin başlığı Anadolu’yu vermeyiz ÖZLEM GÜVEML Anadolu’nun eşsiz doğasını yıkıma uğratan HES projelerine, termik ve nükleer santrallara, maden aramalarına, GDO’lu tohumlara, 2B uygulamalarına isyan edenler, topraklarına sahip çıkmak için Ankara’ya doğru yola çıktı. Hiçbir sivil toplum kuruluşu, kurum ya da sponsor desteği olmadan bireysel katılımlarla örgütlenen, “Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla düzenlenen “Büyük Anadolu Yürüyüşü” 40 gün 40 gece sürecek. Mayıs ayının ortasında binlerce kişi Ankara’da buluşup TEKEL işçileri gibi çadırlar kuracaklar ve talepleri gerçekleştirilinceye kadar geri dönmeyecekler. Bir süredir Anadolu’nun değişik bölgelerinde özellikle HES’lere karşı vadilerini savunmak için mücadele edenler, seslerini yetkililere daha yüksek sesle duyurabilmek için Ankara’ya yürüme kararı aldı. Yürüyüşe başka büyük projelerle yaşam alanları ellerinden alınan insanlar da dahil oldu. Ve “Büyük Anadolu Yürüyüşü”nün ilk kolu 2 Nisan’da Doğu Karadeniz’den yola çıktı. Güney Ege Kervanı 9 Nisan Cumartesi Yuvarlakçay’dan at arabaları ile yola çıkarken Mezopotamya Kervanı da 10 Nisan Pazar Hasankeyf’ten hareket etti. Batı Akdeniz Kervanı bugün Antalya’dan, Doğu Akdeniz kolu 16 Nisan’da Antakya’dan, Ege Kervanı 17 Nisan’da İzmir Bornova Meydanı’ndan yollara düşecek. 24 Nisan’da Enez’den yola çıkması planlanan Trakya Kervanı, 2 Mayıs’ta İstanbul’a ulaşacak ve buradaki katılımcıların da eklenmesiyle Ankara’ya doğru yürüyüşe devam edilecek. Son kol olan İç Anadolu Kervanı ise 5 Mayıs’ta Avanos’tan yola çıkacak. ‘Büyük Anadolu Yürüyüşü’ne katılanların taleplerinin başında doğanın bir meta olarak görülmekten vazgeçilmesi ve doğa ananın yaşam hakkının anayasal güvence altına alınması geliyor. Kırsalda yaşayan insanların büyük kentlere göçünü engelleyecek ve geleneksel yaşam biçimlerini destekleyecek düzenlemelerin hayata geçirilmesi isteniyor. Eğirdir Gölü çöplük oldu ISPARTA (Cumhuriyet) Türkiye’nin ikinci büyük tatlı su kaynağı olan ve içme suyu olarak kullanılması nedeniyle koruma altında bulunan Eğirdir Gölü’nün kıyısı çöplük oldu. Yaklaşık bir yıl önce ruhsatı bulunmadığı gerekçesiyle kapatılan hayvanat bahçesi ile gölde balık yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması amacıyla oluşturulan havuzların, çöplük alanı olarak kullanıldığı tespit edilirken, Eğirdir Gölü’ne yaklaşık 3 metre yakınlıkta bulunan çöplük alanında, evsel atıkların yanı sıra zirai ilaç atıklarının da bulunduğu ve bu atıkların sularının göle aktığı belirlendi. Çevreciler, belediyenin göl kenarında çöp alanı oluşturduğunu iddia etti. AKP’li Eğirdir Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral ise, “Olmuş olabilir, bilgim dahilinde değil. Tedbir alacağım” diye konuştu. Reçetesiz antibiyotiğe denetim geliyor ANKARA (AA) Bilinçsiz antibiyotik kullanımının yol açtığı direnç sorununun dünyada olduğu gibi Türkiye’de de giderek büyüyen bir tehlike haline gelmesi, Sağlık Bakanlığını harekete geçirdi. Bakanlığın hazırladığı strateji eylem planı taslağında, reçetesiz antibiyotik satışına sıkı denetim getirilmesi ve Türkiye’deki antibiyotik direnç sıklığının belirlenmesi gibi önlemler yer alıyor. Reçetesiz antibiyotik satışı yaptığı belirlenen eczanelere yaptırım uygulanacak. Galata Kulesi’nde tüplü protesto Greenpeace, Galata Kulesi’nin üzerine projeksiyonla gerçek zamanlı bir animasyon yansıttı. Japonya’da 11 Mart 2011’de gerçekleşen depremin birinci ayı nedeniyle düzenlenen eylemde Greenpeace, Japonca ve Türkçe olarak “Kalbimiz Seninle” mesajı verdi. Gökhan Okur’un çizdiği animasyonla Japonya’da yaşanan nükleer facianın boyutlarını resmetti ve Başbakan Erdoğan’ın felaket sonrası yaptığı açıklamaları eleştirdi. Türkiye’de 13 milyon kişi alkole meyilli! İstanbul Haber Servisi Türkiye Yeşilay Cemiyeti dün Sultanahmet Rast Otel’de gerçekleştirdiği toplantı ile “Alkol, Bağımlılık ve Özendirici Eylemler” ile ilgili raporu açıkladı. Cemiyetin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Madde Kullanımını Önleme ve İzleme Bürosu’nun verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre, Türkiye’de 4 milyon alkolik, 13 milyon alkole meyilli kişi bulunuyor. Rapora göre ayrıca Türkiye’de alkol tüketimine ödenen bedel yıllık 15.3 milyar TL. Fotoğraf: VEDAT ARIK Aydın Doğan Ödülü Özbek’in Kültür Servisi Aydın Doğan Vakfı’nın bu yıl 15’incisini düzenlediği 2011 Aydın Doğan Ödülü, dün akşam İstanbul Hilton Convention Center’da düzenlenen törenle sahibini buldu. Bu yıl Türk Halk Müziği dalında verilen 2011 Aydın Doğan Ödülü’ne Mehmet Özbek değer görüldü. Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı’na da hizmet ödülü verildi. Ödülünü İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’dan alan Mehmet Özbek, “Türküler, Türk insanının gülen, ağlayan yüzü, gönlüdür” diyerek, Türk halk müziğinin kurumsallaştırılması gereğine dikkat çekti. Gece, şef Zafer Gündoğdu Orkestrası’nın konserinin ardından Türk Folklor Grubu’nun performansı ile son buldu. Erken rezervasyon fırsatı BURSA (AA) Tatilciler, okulların kapanmasından ramazan ayının başlayacağı 1 Ağustos’a kadar olan yaklaşık 40 günlük döneme büyük talep gösteriyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş, erken rezervasyonlara yoğun talep alındığını bildirdi. Sahil kentinde bulunan oteller ve tatil köylerindeki doluluk oranlarının yüzde 70’e ulaştığını ifade eden Akkuş, “Konaklama ücretlerinde çok fazla fiyat artışı yok” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle