15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 N SAN 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 Cari açık şubatta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 126.7 arttı, İSO ve TİM tehlikeye dikkat çekti ‘Bu açıkla gidemeyiz’ Modeli gözden geçirmeliyiz SO Başkanı Türkiye’nin cari açığa dayalı büyüme modelini gözden geçirmek zorunda olduğunu belirtti. Tanıl Küçük, ayrıca programda 2011 için öngörülen 42 milyar dolarlık miktarın çok üzerine çıkılacağını kaydetti. Hasan Barışcan... İnsanlığa, devrimciliğe, aydınlanmaya, eğitime, insan için sürekli üretime adanmış bir yaşam... En çok insanı kirleten yükselen değerler dünyasında, insani değerlerle dik durmak zor zanaat.. Cumartesi akşamı ölüm haberini veren oğlu, kabaca altı aylık bir ağır hastalık sürecinden söz ediyor. Daha yakın tarihlerde yeni kitap çalışmaları bağlantılı Cumhuriyet Kitap Kulübü’ne geldiğinde bana uğradığını, alışılmışın ötesinde neşesiz gördüğümü söylediğimde, “Biraz yorgunluk, hiçbir şeyim yok..” türünden bir yanıt aldığımı anımsıyorum. Çok hızlı seyreden hastalığını üzmemek adına dostlarıyla paylaşmamış, nasıl başarmış? Nöbetçi haberci arkadaştan eğitimin, yazarlığın, toplumsal sorumluluk, örgütlü çalışmanın bu ödünsüz, onurlu kimliğine dönük birkaç satırlık haber rica ediyorum. Bilgisayarını açar açmaz, “Abla çok değerli bir insanmış; ne kadar çok alanda, ne kadar çok iş yapmış, ne kadar çok kitabı var..” tepkisiyle başsağlığı diliyor... Sinema şeridi gibi ilk bilincime çıkanlar... Bazen aylar, bazan yıllar arayla gazeteye her gelişinde, arayı kapatacak bilgiler verirken... Hep “Ne kadar kendini öne çıkarmadan, ne kadar çok üretiyor, olumlu işler yapıyor..” hayranlığımın büyüdüğünü anımsamalarım... Hasan Barışcan öğretmenliğinin ilk yıllarını yaptığı Sivas, Hakkâri, Yozgat, Kars köylerinden dönmüş. Sıkı bir örgütçü olarak bölge öğretmenlerinin TÖBDER çatısı altında toplanmasına çalışmakla yetinmemiş, bölgede ağalık düzeninin halkı nasıl geri bıraktığına isyanının bilimsel araştırmasını, nefis bir röportajla da taçlandırmıştı. Gündeminin odağında Jirki aşiretinin ağası Ahmet Adıyaman vardı... Öylesine derine dalan, yürekli bir araştırma ki bu... Aşiretine bağlı binlerle insanı çıplak sömürünün her tür ayrıntısı içinde... Hazine arazisi üzerinden kendi aşiretinden hayvan otlatmadan aldığı kiradan, ağalık düzeninin ayakta kalmasını sağlayan her tür kirli çıkar, sömürü ilişkilerinin yaşam örnekleri veriliyordu... Ne ilginç bir raslantıdır ki gazeteye, elime teslim edilen bu röportajın içinde ağanın kaymakam, jandarma komutanıyla kurulu, kaçakçılık ilişkilerinin de izleri vardı... Araştırmacı, dönemin kaymakamıyla ağayı uzaktan kol kola dolaşırken de görmüştü... Okura önemli not: Jirki aşiretinin röportajın odağındaki ağası Ahmet Adıyaman, iddiaya göre, Tuzluca’da şaibeli ilişkilere konu olan jandarmayla çatışmada, karşılıklı ateşte komutanın silahıyla 23 Eylül 1975’te öldürülmüştü. Çatışmada karşılıklı öldürülenlerin sayısı hiç bilinmedi, aşiretin ölülerini kaçırdığı bildirildi... Kamuoyuna sızdırılan bilgilere göre Ahmet Adıyaman Kürt aşiretinin lideri olarak, derin devletin işlediği cinayetin kurbanı ilan edildi... Halk kahramanı olarak kartları basıldı... Gerçekleri tersyüz eden bilgi kirliliği üzerine Barışcan’ın yürek isteyen, kirli ağalık düzeni, kaçakçılık ortaklığını sergileyen araştırması, röportajını “Tuzluca’da Jirki Aşiretinde..” başlığıyla 2123 Ekim 1975 tarihlerinde yayımlamıştık... Barışcan’ın, öğretmenliğinin ikinci ağırlık bölgesi, Ege illerinden döndüğünde yepyeni bir kimlikle, üretimle karşımıza çıkmıştı. Eğitim içerikli, Türkçe, dil ağırlıklı çok değerli ders kitaplarıyla yetinmemişti... Mitolojiyi keşfetmiş “Likya Uygarlığı”, “Ege Efsaneleri” kitaplarıyla bu alandaki araştırmalara damga vurmuştu... Emekliliğe geçerken bunu zaman olarak, büyük bir fırsat görüyor, çocuklara yörelerinin tarihi, uygarlığıyla ulaşmanın, kimlik, aydınlanmacı ufuk açma açısından önemine kafayı takmış bulunuyordu. Çocukların tarihe, mitolojiye ilgi duymaları elbette öykülerle olacaktı... Cumhuriyet gazetesinin önemsediği kitap yayınlarında çocuklar eksikti. Sorumluluktan pay almaya, üstüne düşeni yapmaya hazırdı... Eğitim alanında her gelişinde bir yeni boyutu taşıdığı örgütlenme çalışmalarına, öğrencilere ulaşan projelerine yer vermeye bu köşe sığmaz... Bir de özel yaşamda insan olma halleri, dostluğu, sevgisi, sorumluluğu, çevre duyarlılığı çalışmaları var ki... Kitaplarının konu dağılımında doğaya sevgi, sorumluluğa dönük çocuk ağırlıklı öyküler, dileğitimmitoloji ağırlıklı olanlar kadar uzun bir liste oluşturmakta... Sanatın, yaşamın her alanına dönük ilgisi, sevgisi, bilgisi, çok yönlü, çok üreten gerçek aydın olabilmenin bir parçası... Merak ettiyseniz sıfır medyatik, pazarlamasız gerçek bir aydını, ancak ölümünden sonra bize, en çok da çocuklara bıraktığı çok değerli kitaplarıyla, örgütsel çalışmalarıyla tanımak istiyorsanız, bilgisayarlarınızı tıklamanız yeterli. Ancak vitrine oynamamış her gerçek aydın, üreten insan gibi o da en çok öğrencileri, kitaplarını okuyanları, sosyal çalışmalarıyla katkıda bulunduğu çevresinde tanınıyor, biliniyor, seviliyor... Ölümünün medyada haber değerinin olamaması bundandır... Değerinin bilinmesi, emeğinin karşılığıysa yetiştirdiği öğrencileri, kitaplarıyla birlikte, nefes alışları haber yapılan popüler sanatçılar, yazarlardan gelecek kuşaklara dönük çok daha kalıcı olacaktır... Işıklar içinde yatsın... Ekonomi Servisi Merkez Bankası, dış ticaret açığındaki genişlemenin etkisiyle cari açığın şubatta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 126.7 artışla 6.127 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı. Cari açık, ocakşubat döneminde ise 12.073 milyar dolar oldu. Merkez Bankası verilerine göre Şubat 2010’da 2.703 milyar dolar olan cari açık, OcakŞubat 2010’da 5.758 milyar dolar olmuştu. Verileri değerlendiren İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Türkiye’nin cari açığa dayalı büyüme modeli SO Başkanı Küçük, en hızlı büyüyen ülkeler arasında da Türkiye kadar açık veren ülke olmadığına dikkat çekerek “Ekonomide ısınmaya karşı önlemlerle kontrol sağlanmak isteniyor. Ancak asıl gereken yapısal dönüşümdür” dedi ve cari açığa dayalı büyüme modelini gözden geçirmeye çağırdı. T M Başkanı da yapısal sorunların düzeltilmesi gerektiğini kaydetti. ni gözden geçirmek zorunda olduğunu belirtti. Küçük, AA’ya yaptığı açıklamada, verileri bir arada incelediklerinde, büyüme hızıyla cari açık artış hızı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gördüklerini ifade ederek “2010’da dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduk, ama listenin başlarındaki hiçbir ülke bizim kadar yüksek cari açık vermemiştir. Öncü göstergelerin yüksek büyümeye işaret ettiği ilk iki ayda cari açık yine çok yüksek gelmiştir” dedi. Tanıl Küçük, “Ekonomide fazla ısınmayı önlemeye yönelik tedbirlerle cari açığın da kontrol al tına alınması hedeflenmekte. Ancak asıl olan, yapısal önlemlerdir, yapısal dönüşümdür. Bu konuda da maalesef fazla bir adım göremiyoruz” diye konuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de Merkez Bankası tarafından kasım ayından itibaren alınan önlemlerde geç kalındığını ve mart ayında tekrar aynı noktaya döndüklerini belirterek “Bugün açıklanan ödemeler dengesi rakamları da gösteriyor ki bizim yapısal sorunları düzeltmemiz gerekiyor” dedi. B L E B L E Z A R A R BOTAŞ‘ın BIL’i çıkmaz sokakta Baku petrolünü Ceyhan’a taşıyan boru hattı anlaşmasının Türkiye aleyhine işlediğini iddia eden Botaş International Genel Müdürü Palaz, “Bu durum düzelmezse 2045’e kadar 2 milyar dolar zarar edeceğiz” dedi. MURAT GÜLDEREN ADANA Azeri petrolünü Türkiye üzerinden dünyaya taşıyan BakuTiflis Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı’nı yöneten BTC Co. ile Türkiye kısmının işletmecisi Botaş International Limited (BIL) arasında zarar tartışmaları başladı. BIL Genel Müdürü İbrahim Palaz sadece 2010 yılı sonu itibarıyla 31 milyon dolarlık zarara uğradıklarını belirterek “2002’de dönemin hükümeti BTC ile ayrıntılarına bakmadan 40+10+10 olmak üzere toplam 60 yıllık tamamen zarar odaklı bir anlaşma yapmış. Bunun faturası bugüne olduğu gibi gelecek kuşaklara da çıkacak. Düzeltmek için tahkim davası açtık. Sonucunu bekliyoruz” dedi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği Anadolu Buluşmaları çerçevesinde BOTAŞ’ın Adana tesislerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Palaz, anlaşmanın zarar getiren hükümlerini şöyle açıkladı: “Türkiye 1076 km için varil başına 35 sent işletme ücreti alırken Azerbaycan ve Gürcistan toplam 700 km için 78 cent alıyor. Bu durum BOTAŞ’ı 2045’e kadar en az 2 milyar dolar zarara uğ ratacak. Görünen o ki anlaşma yaparken ayrıntılarına dikkatli bakılmamış. Yoksa bu anlaşmayı 5 yaşındaki çocuk bile imzalamazdı. Zararını sadece Türkiye çekiyor. Her yıl milyonlarca dolar zarar ediyoruz.” Toplantıya BTC yöneticileri ile birlikte katılan Palaz, “Kimseyi suçlamak istemem ama sürekli zarardayız. Bunu önleyebilmek için 519 personeli 16’ya düşürmemiz gerek. Bu da kepenk kapatmak anlamına geliyor” diye konuştu. Altın rekordan döndü Ekonomi Servisi Uluslararası piyasalarda altın diğer hammaddelerle birlikte yine rekor kırdı. Altının ons fiyatı 1.476,21 dolara çıkıp rekor kırdıktan sonra, Japonya’daki dünkü depremin ardından 1.469,00 dolara geriledi. Gümüş de 41.93 dolara kadar çıkıp son 31 yılın en yüksek seviyesini gördü, daha sonra 41.12 dolara düştü. Commerzbank emtia analisti Carsten Fritsch, yatırımcıların, artan enflasyondan kendilerini korumayı istediğini, en azından kısa dönemde emtia fiyatlarındaki artışın süreceğini düşündüğünü söyledi. Öte yandan, uluslararası piyasalarda petrol fiyatları da yükseldi. Brent tipi ham petrolün varil fiyatı 127.02 dolarla 2008 yılı ağustostan bu yanaki en yüksek seviyeye çıktıktan sonra Kaddafi’nin savaşı bitirmek için bir planı kabul ettiğini duyurması üzerine bir dolardan daha fazla değer kaybederek 125.45 dolara geriledi. ABD’de stokların rekor düzeyde azalmasının ardından mısırın vadeli işlemlerde fiyatı yüzde 2 artış gösterdi. Çin’de gösterge pamuk fiyatları da ABD Tarım Bakanlığının arz sıkıntısına işaret eden raporunun ardından Çin’de yüzde 5, ABD’de ise yüzde 2 arttı. TC şirketi tersini söylüyor Bu sözler üzerine yazılı bir açıklama yapan BTC Co.’nun ana işletmecisi ve şirketin en büyük ortağı British Petroleum’un (BP) Dış İlişkiler Direktörü Murat LeCompte de BIL’in “Türkiye bu hattan zarar ediyor” gibi bir söylem oluşturmaya çalıştığını ifade ederek, “Bu doğru değil. Burada zarar eden taraf Türkiye Cumhuriyeti değil, BIL şirketidir. BIL’in aldığı ücret boru hattının Türkiye kısmının işletme ücretidir. Türkiye Cumhuriyeti ise hattan geçen petrolün varilinden 0.20 dolar transit geçiş vergisi almaktadır. Bunda bir ‘zarar’ söz konusu olamaz” dedi. B Cahit Paksoy, Ülker’den ayrıldı Ekonomi Servisi Yıldız Holding’te 5 yılı aşkın süredir çeşitli görevlerde bulunan ve Ambalaj, Bilişim ve Gayrimenkul Grupları Başkanlığı’nı yürüten Cahit Paksoy tüm görevlerinden ayrıldığını açıkladı. 2006’da Yıldız Holding’e katılan ve grup başkanlıklarının yanı sıra bir süre Holding İcra Kurulu Üyeliği yapan Paksoy döneminde, Tire Kutsan Mondi birleşmesi, Rotopaş ve Nuroll satın alması, Polmak’ın kurulması, Bilişim Grubu’nun yeniden yapılanması, Mersa Sistem ile Penta arasında ortaklık, Exper’in kişisel bilgisayar konusunda yeni bir şirket olarak kurulması gibi gelişmeler yaşandı. TAV, Ohrid’i yeniledi, sıra Üsküp’te Ekonomi Servisi TAV Havalimanları, Makedonya’nın Ohrid St. Paul The Apostle Havalimanı’nda yapım ve yenileme çalışmalarını tamamladı. Ohrid’in havalimanının bir yıl süren yapım ve yenileme çalışmaları kapsamında havalimanına VIP binası, uçak hangarı ve 6 bin metre karelik bir otopark eklendi. Terminal binası, var olan otopark, yönetim binası ve kargo hangarı da yenilendi. TAV Havalimanları, başkent Üsküp’te de diğer modernizasyon çalışmalarının yanı sıra, yeni terminal binasıyla yıllık yolcu kapasitesini 3 milyona çıkaracak, apron ve pisti genişletecek. Bilindiği gibi anonim şirketlerde paylar hisse senetleriyle temsil edilir ve bu hisse senetlerinin bazılarına imtiyaz tanınabilir. Bu husus şu anda yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 401. maddesinde yer almaktadır. Madde şöyledir: “II İmtiyazlı hisse senetleri: Esas mukavele ile bazı nevi hisse senetlerine kâr payı veya tasfiye halindeki şirket mevcudunun dağıtılması vesair hususlarda imtiyaz hakları tanınabilir.” Ancak bu 401. maddeye 6.4.2001 tarihinde kabul edilen, henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yürürlüğe girmeyen 6225 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile önemli bir hüküm ilave edildi. Hüküm şu: “Pay sahipleri arasında devlet, il özel idaresi, belediye ve diğer kamu tüzelkişileri, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler ve bunların üst kuruluşları bulunan anonim şirketlerde ve iştiraklerinde; kamu tüzelkişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine tesis edilebilecek imtiyazlar hariç olmak üzere, diğer pay sahiplerinden biri veya birkaçı lehine bu kanunda düzenlenen herhangi bir imtiyaz tesis edilemez. İkinci fıkraya aykırı esas mukaveleler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde anılan fıkra hükmüne uygun hale getirilir. Gerekli esas mukavele değişikliklerinin ve uyarlamalarının bu süre içinde gerçekleştirilmemesi halinde, ilgili esas mukavele hükümleri bu sürenin dolduğu tarihte kendiliğinden geçersiz hale gelir ve esas mukavelede öngörülen imtiyazların tümü kanunen sona erer.” Bu hükmün anlamı şudur: Eğer anonim şirketlerde özel gerçek ve tüzelkişiler yanında devlet kurum ve kuruluşları, il özel idaresi, belediyeler, meslek odaları, sendikalar, dernekler, vakıflar, kooperatifler, bunların üst kuruluşları varsa kamu tüzelkişileri, kamu yararına dernekler ve Anonim Şirketlerde Ortakların mtiyaz Hakları vakıflara tanınan imtiyazlar dışında hiçbir ortağa imtiyaz verilemez. Örnekler verirsek bu maddeden etkilenecek şirketleri şu şekilde sıralayabiliriz. 1 Bir vakıf bir anonim şirkete birçok özel kişi ile ortak ve bu vakıf Bakanlar Kurulu’nca muafiyet tanınan vakıf değil ve vakıf adına imtiyaz var. Bu durumda bu şirketteki vakfın imtiyazı devam edecektir. Muafiyet tanınsın tanınmasın tüm vakıflara imtiyaz sağlanabilecektir. 2 Yukarıdaki örnekteki şirketlerde vakıf dışında özel kişi ortaklara ise imtiyaz verilemeyecektir. Bu da vakıfların ortak olduğu şirketlerde vakıfların hâkimiyetini arttıran bir durum olacaktır veya vakıf imtiyazlı şirketlere ortak olmak isteyen özel kişiler kendilerine imtiyaz tanınamayacağından ortak olmada, hisse senedi satın almada çok düşüneceklerdir. 3 Belediyeler, özel idarelerin özel kişilerle kurdukları şirketlerde özel kişilere imtiyaz tanınamayacaktır. 4 Derneklerin özel kişilerle ortak olduğu anonim şirketlerde özel kişilere ve derneklere imtiyaz verilemeyecektir. Bu nedenle derneklerin ortak olduğu veya iktisadi işletmesi şeklinde olan anonim şirketlerde de bir kişi çok para yatırsa dahi imtiyaz verilmeyecektir. 5 Kamu yararlı derneklerin ortak olduğu şirketlerde bu derneklere imtiyaz tanınabilecek, diğer ortaklara tanınmayacaktır. 6 Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlardan hiçbirinin ortak olmadığı şirketlerde özel kişi ortaklara imtiyaz verilmesini bu hüküm engellememektedir. Anonim şirketlerde büyük pay sahibi olan kamu kurumları ve yukarıda sayılan kurum ve kuruluşların kaynaklarının kötüye kullanılmasının önlenmesi, Avrupa ülkelerinde ayrıcalıklı hisselerin sınırlandırılması eğilimi ve Avrupa Toplulukları Mahkemesi’nin bu konuya ilişkin aldığı kararlara uyum sağlanması amacı bu kanunun gerekçesini oluşturuyor. Bu şekilde olan şirketler anasözleşmelerini 6 ay içinde değiştirmek zorundadırlar. Öte yandan anasözleşmenin başka maddelerine eklenmiş dolaylı imtiyaz hakkı veren hükümler de geçersiz olacaktır. Bu kanun hükmü bundan sonra kurulacak şirketlere değil, mevcut şirketlere de uygulanacağından bu hüküm için anayasaya aykırılık iddiası söz konusu olabilecektir. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle