16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 1 N SAN 2011 CUMA 16 EKONOMİ Dış ticaret açığı yüzde 111 artarak 7 milyar 407 milyon dolar oldu Şubatta, geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 22.2, ithalat ise yüzde 48.7 arttı. Aynı dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 70’ten yüzde 57.7’ye geriledi. Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, bu yıl şubatta dış ticaret açığı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 110.9 artışla 7 milyar 407 milyon dolara ulaştı. Aynı ayda, ihracat yüzde 22.2, ithalat da yüzde 48.7 oranında artış gösterdi. TÜİK ve Gümrük Müsteşarlığı işbirliği ile oluşturulan 2011 şubat ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı. Buna göre, bu yılın şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat 10 milyar 109 milyon dolar, ithalat da 17 milyar 516 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl şubatta 8 milyar 269 milyon dolarlık ihracat, 11 milyar 781 milyon dolarlık ithalat yapılmıştı. Dış ticaret açığı yüzde 110.9 artışla, 3 milyar 512 milyon dolardan 7 milyar 407 milyon dolara yükselirken yüzde 70.2 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 57.7’ye geriledi. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre, ihracat ve ithalatın değişim oranları, takvim etkisinden arındırılmamış serinin değişim oranlarıyla aynı oldu. Vergide ‘Pozitif Ayrımcılık’ Olmalıydı sayılı Torba Yasa’nın yürürlüğe girmesiyle; “alacak yapılandırması, matrah arttırımı, stok beyanı ve bilanço kalemlerinin düzeltilmesine” ilişkin hükümler de uygulanmaya başlandı. Ancak uygulama pratiği ve kanun bir bütün olarak değerlendirildiğinde görüyoruz ki, “şık olmayan” yaklaşımlar var. Özellikle vergi ödemelerini zamanında yerine getirenlerle, takvime uymayan, uyamayan ya da kayıt dışı pozisyondakiler açısından yeni bir “yorum farkı” gerekiyor. Biliyorsunuz; Kanunun alacak yapılandırmasına ilişkin düzenlemelerinin doğru ve yapılması gereken düzenlemeler olduğunu her platformda ifade ettik. Özellikle 2008 yılından sonra etkisini yoğun olarak hissettiren ekonomik krizde ödeme güçlüğü yaşayan firmaların vergi borçlarının yapılandırılması son derece yerinde düzenlemeler. Ancak bunlar yapılırken her türlü zorluğa rağmen vergi ödemelerini zamanında yapan mükellefler lehine de “takdir” sonucunu doğuracak yaklaşımlara ihtiyaç vardı. Vergi idaresinin; bu firmaların patronlarına ya da mali işler ve finansman bölümü yöneticilerine “Keşke vergimizi zamanında ödemeseydik” dedirtmeye hakkı olmasa gerek. Ortada basit bir matematik hesabı var. Örneğin 2009 yılı için yapılan 100 bin TL ilave bir vergi tarhiyatını zamanında ödeyen mükellefin, herhangi bir idari veya adli yola başvurmadıkları varsayımı altında, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte ödediği para peşin olarak yaklaşık 250 bin TL. Oysa bu rakam ödenmeyip 6111 sayılı Kanun’dan yararlanılsa toplamda ödenecek para vergi aslı ve güncelleme faiziyle birlikte yaklaşık 120 bin TL. İsterse de bunu 36 aya kadar vadeye uzatması mümkün. Yani ortada bir başka ifadeyle; 130 bin TL’lik bir fark, yani zarar oluşuyor. 6111 Alacak yapılandırmasına yönelik bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bizce bu kapsamda yapılması gereken en doğru şey, vergi borcu ödemelerini düzenli yapan mükelleflere “belli bir dönem vergi indirimi sağlamak” olmalıydı. Mükellefe yaklaşımda, bu anlamdaki ciddi bir yanlışlık da matrah arttırımına ilişkin hükümlerin değerlendirilmesinde görülüyor. Biliyorsunuz; matrah arttımından faydalanan mükellefler 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları vergi incelemesine tabi tutulmayacak. Bu yıllar için hiç beyanname vermeyen, mükellefiyet dahi tesis ettirmeyen işletmeler asgari matrahlar üzerinden cüzi miktarda vergi ödeyerek “rahatlayacaklar”. Buradaki vergi matematiği hesabına göre de; örneğin 2006 yılında “yükümlülüklerine sadık” 100 bin TL matrah beyan eden bir şirket, matrah arttırımından yararlanmak isterse, 30 bin TL matrah beyan edip yüzde 15 oranından 4 bin 500 TL vergi ödeyecek. 2006 yılında beyan ettiği tutar üzerinden de yüzde 20 oranında, yani 20 bin TL kurumlar vergisi ödediği düşünüldüğünde toplam ödenen vergi tutarı 24 bin 500 TL olacak. Tersi, yani 2006 yılında beyanname vermeyen, veremeyen ya da kayıt dışı çalışan işletme için; matrah arttırımı kapsamında asgari matrah 19 bin 110 TL beyan edilecek ve yüzde 20 oranından 3 bin 822 TL vergi ödenecek. Dikkat ediniz “mükellefe yaklaşımda” 6111 sayılı Kanun’la iki hesap arasında oluşan fark 20 bin 678 TL “negatif ayrımcılık”tır. Matrah arttırımında idarenin düzenli vergi borcunu ödeyen mükelleflere sağladığı tek avantaj ise gelir ve kurumlar vergisi arttırımda sağlanan yüzde 5 vergi indirimidir ki, faydalanabilmek için pek çok şartı vardır. Ayrıca katma değer vergisi arttırımı ile stopaj arttırımlarında bu yönde bir indirim öngörülmemiştir. Son söz bellidir; “vergide de pozitif ayrımcılığa” ihtiyaç vardır. ‘4/C yaygınlaşacak’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Anayasa Mahkemesi’nin, Devlet Memurları Yasası’nın geçici personel çalıştırılmasına olanak sağlayan 4/C maddesinin iptal istemini reddetmesi sendikaları endişelendirdi. Sendikalar, kararın ardından hükümetin “elinin rahatladığını”, 4/C’nin işçilerle sınırlı kalmayıp memurları da kapsayacak şekilde yaygınlaşacağını vurguladılar. DİSK Genel Başkanvekili Tayfun Görgün, kararın ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de (AİHM) “gidilecek yollardan birisi” olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin uygun bir karar vermesini beklediklerini ancak bunun gerçekleşmediğini kaydeden Görgün, “4/C kamudaki işçiler içindi. Ancak son torba yasayla memurlar, iş güvencesine sahip olan çalışanlar için de 4/C öngörüldü. Yani 4/C artık sadece işçilerle sınırlı olmaktan çıktı. Artık memurlar da 4/C’ye maruz kalacak. Mahkeme kararı ile 4/C’nin yaygınlaşmasının önü açıldı” dedi. Kararın çalı şanlarda “moral bozukluğu” yarattığını dile getiren Görgün, “Seçim öncesinde Parlamento’nun daha duyarlı olması, emekten yana olması için çabamız olacak. 4/C konusunda, güvenceli çalışma konusunda taahhütte bulunan siyasi partilerin öne çıkması için çabamız olacak” dedi. KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, kurumları özelleştirilen işçilerin 4/C’ye geçirildiklerini ancak sadece bununla sınırlı kalmadığını, 4/C kapsamında çalışan 3 bin civarında TÜİK çalışanı olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi’nin kararının bundan böyle 4/C’li kamu çalışanı istahdam edilmesinin önünü açtığını kaydeden Çınar, “Bu statü Anayasa Mahkemesi’nce de tanındığı için, artık kamudaki memurlar için de uygulanmayacağı anlamı na gelmez. Önü açılıyor” dedi. Önümüzde dönemde bazı bakanlıkların kapatılması ve yeni bakanlıkların açılmasının gündeme geleceğini anlatan Çınar, “Eğer bir bakanlık kapatılınca yeni bakanlıkta da çalışanlara ihtiyaç yoksa ne olacak? Çalışanların hali ne olacak? Bir kısmını emekli edecekler. Kalan kısmını da 4/C statüsü ile atayabilirler. Eğer ayrı bir yasal düzenleme yapmazlarsa böyle bir yol izleyebilirler. Bu çok ciddi bir şey” diye konuştu. Türkİş Başkanı Mustafa Kumlu da, hukukçularının konuyu değerlendirdiklerini belirterek, “Gerekçeli kararı görmeden bir şey söylemek mümkün değil. Ancak biz 4/C statüsünün anayasaya ve yasalara aykırı olduğunu düşünüyoruz. Talihsiz bir karar olarak değerlendiriyorum” dedi. Mavi, 35 yeni mağaza açacak Mavi Genel Müdürü Cüneyt Yavuz, 2010’da yüzde 27 büyüyerek 310 milyon TL ciro ile kapatan Mavi’nin 2011’de yüzde 33’lük artışla 412 milyon TL ciroya ulaşmayı hedeflediğini söyledi. Yavuz, Türkiye’de halen 517 olan mağaza ve satış noktası sayısını bu yıl sonuna kadar 597’ye yükselteceklerini, 350400 kişiye ek istihdam yaratacaklarını ifade etti. Yavuz, düzenlediği toplantıda, Mavi’nin, 20. yılında ‘Daha Mavi mağaza’, ‘Daha Mavi alışveriş deneyimi’, ‘Daha Mavi müşteri iletişimi’ ve ‘Daha Mavi stil’ konseptine odaklandığını belirtti. Yavuz, Türkiye’de son 15 yıldır jean pazarının lideri konumunda olduklarını ifade ederek, Mavi mağazalarını yılda 30 milyon kişinin ziyaret ettiğini anlatarak, Mavi’nin, kadın giyim kategorisinde yüzde 34, erkekte ise yüzde 42 büyüdüğüne işaret etti. Yavuz, Mavi’nin stiklal Caddesi’nde 3 mağazaya sahip tek moda markası olduğunu kaydederek, 20. yılda, markanın Akdenizli kimliğini daha iyi yansıtan mağazalarıyla, müşterilerine keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi. Şirket sahipleri SSK’li çalışabilecek irçok kişiyi ilgilendirecek önemli bir konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Biliyorsunuz ülkemizde sigortalının tanımı, SSK (4/A), BağKur (4/B) ve Emekli Sandığı’na (4/C) bağlı olarak çalışmasına göre değişiklik gösteriyor. Peki, acaba sigortalı aynı anda bu kurumlardan birden fazlasına bağlı olarak çalışıyorsa kişi için nasıl bir durum doğuyor? Değerli okurlarım, son düzenlemeye göre böylesi bir durumda sigortalı öncelikle 4/C kapsamında sayılıyor. Ancak ücretli olarak SSK kapsamında kendi adı ve hesabına bağımsız olarak çalışması ya da şirket ortaklığı nedeniyle BağKur kapsamında sigortalılık hallerinin çakışması halinde ise önce başlayan sigortalılık statüsüne bakılmaksızın SSK statüsünde sigortalı sayılmalarına imkân sağlanıyor. Yeni düzenlemeye göre sigortalının 4/A ve 4/B sigortalılık statüleri ile 4/C kapsamında sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde, öncelikle Ali Sami Yen’e 1 milyarlık proje Ofis ve rezidans olmak üzere üç bloktan oluşacak projenin 2014 yılında tamamlanması planlanıyor. Satışına mayıs ayında başlanacak projede fiyatlar da o dönemde belirlenecek. Ekonomi Servisi Torunlar, Aşçıoğlu ve Kapıcıoğlu proje ortaklığı ile Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen Stadyumu arazisine yapılacak olan projenin satışına mayıs ayında başlanacak. Ağa Han ödüllü Mimar Emre Arolat tarafından tasarlanan, ofis ve rezidans olmak üzere üç bloktan oluşan, toplam 1 milyar lira yatırım tutarına sahip projenin, 2014’te tamamlanması hedefleniyor. Üç otopark katı ile 200 bin metrekare inşaat alanına sahip projenin 2 bloku 43 katlı rezidans, 1 bloku da 39 katlı A sınıfı ofisten oluşuyor. Rezidans daireleri 1 artı 1’den 4 artı 1’e kadar çeşitli dairelerden oluşacak. Projede kat yüksekliği 9 metre olan çekim stüdyolarına da yer verilecek. Proje Ortaklığı Şirketi İcra Kurulu Başkanı Aziz Torun, fiyatları satışa çıktıkları gün açıklayacaklarını ifade ederek “Fiyat politikamız o bölge için satılabilir ve kabul edilebilir en uygun fiyat olacak. Torunlar olarak projede bizim payımız yüzde 65, Aşçıoğlu’nun payı yüzde 30, Kapıcıoğlu’nun yüzde 5’lik payı var” dedi. B 4/C kapsamında sigortalı sayılacak. Sigortalının aynı anda 4/A ve 4/B kapsamında sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde ise 4/A kapsamında sigortalı sayılacak. Bu düzenlemenin yarattığı sonuç şu: Artık BağKur’lular SSK’den emekli olabilmek için son 3.5 yılda işyerlerini ve ortaklık hisselerini başkalarına devretmek zorunda kalmayacaklar. Yani, işyerini veya ortaklık hisselerini bir başkasına devretmeden ortağı olmadıkları bir başka işyerinde ücretli çalışarak SSK statüsünde sigortalı olabilecekler. İşyerlerinde 4/B sigortalısını hizmet akdi ile çalıştıran işverenlerin çalıştırdıkları bu nitelikteki işçileri SGK’ye 4/A sigortalısı olarak bildirmeleri gerekiyor. Bu nedenle yeni düzenlemenin derhal gereğinin yapılması, diğer bir ifade ile bu kişiler adına 1 Mart 2011 işe başlama tarihli işe giriş bildirgesi verilmesi, devamında ise 2011/Mart ve takip eden aylarda kişiler adına prim ödenmesi gerekiyor. Eximbank’tan ihracatçılara 11 milyar dolar destek Ekonomi Servisi Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, Türk Eximbank’ın, Türkiye ihracatına 2011 yılında sağlayacağı toplam desteğin 11 milyar dolar olmasını hedeflediklerini belirterek ihracata yönelik ‘döviz kuru opsiyon işlemlerine’ 6 Nisan itibarıyla başlayacaklarını bildirdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türk Eximbank arasında dalgalı kur rejiminde ihracatçıların alacaklarını kur riskine karşı koruma altına alabilmelerini sağlayan protokol törenle imzalandı. Kaplan, Türk Eximbank’ın, ihracata 2011 yılının ilk 3 ayında 1.3 milyar doları nakdi kredi ve 1.3 milyar doları sigorta desteği olmak üzere toplam 2.6 milyar dolar tutarında destek verdiğini anımsatarak, bu tutarın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında bir artışa karşılık geldiğini söyledi. Kaplan, “Bankamız, Türk Lirası’nın yabancı paralar karşısında değer kazanması ve döviz kuru oynaklığı riskini bertaraf etmek isteyen ve özellikle ticari bankalar aracılığıyla türev ürünleri kullanmakta zorluk çeken ihracatçı KOBİ’lerin kur riskini yönetmelerini sağlamak amacıyla döviz kuru opsiyon hizmetini sunacaktır” şeklinde konuştu. Kaplan ayrıca opsiyon işlemlerinde herhangi bir teminatlandırmanın söz konusu olmayacağını dile getirdi. Hayrettin Kaplan Mehmet Büyükekşi DOĞUM YAPANLAR ÇALIŞMADIĞI SÜRE Ç N BORÇLANAB L R M ? 38 yaşındaki kız kardeşim 1991’de sigortalı oldu, 2584 gün prim ödedi. 11 yıl önce; işten ayrıldıktan 5 ay sonra çocuğu oldu. Emeklilik için 52 yaşını bekliyor. Şimdi doğum borçlanması yaparsa 2 yıl önce emekli olur mu? Korhan Atcı SSK’li olduğu tarihten sonra yapılan doğumlar için, çalışılmayan 2 yıla kadar süreyi borçlanmak mümkün. Eğer gün sayısı emeklilik için yeterli değilse doğum borçlanmasıyla gün sayısı arttırılabilir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Turkcell 10 yılın şirketi Ekonomi Servisi Turkcell, World Finance Magazine tarafından Türkiye’de 10 Yılın Şirketi Ödülü’ne layık görüldü. 350 şirketin değerlendirildiği ödüllerde, müşteri çözümleri, inovasyon, sürdürülebilirlik ve raporlama, performans, itibar, değişkenlere uyum, sosyal sorumluluklar, büyüme ve kalıcılık gibi kriterler belirleyici oldu. Diğer ülkelerden seçilen 10 Yılın Şirketleri arasında ABD’den Apple, Finlandiya’dan Nokia, Almanya’dan Deutsche Bank, Rusya’dan Gazprom gibi firmalar yer aldı. Öte yandan Turkcell, Suriye tarafından düzenlenen üçüncü mobil lisans ihalesine teklif vermeme kararı aldığını bildirdi. Vodafone’dan çiftçilere hava durumu hizmeti Ekonomi Servisi Vodafone’un çiftçiler ve yakınları için çeşitli avantajlar içeren programı Vodafone Çiftçi Kulübü, müşterilerine artık meteorolojik bilgileri de aktaracak. 6. Kayseri Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda tanıtılan uygulamaya ilişkin konuşan Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Zirai Meteoroloji ve İklim Rasatları Daire Başkanı Osman Şimşek “Hava durumu ve meteorolojik değişimler en çok çiftçileri ilgilendiriyor. Üreticiler hava koşullarına göre hareket etmek zorunda. Bu uygulamayla çiftçiler daha hızlı karar alıp daha kolay hareket edecekler” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle