Katalog

26 MART 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 17 Heykele çizgili destek 47 çizer, Mehmet Aksoy’un ‘ nsanlık Anıtı’na 80 karikatürden oluşan bir sergiyle sahip çıktı Kültür Servisi “İnsanlık Yıkılmasın” başlıklı sergi, Ankaralı karikatürcülerden oluşan Çizgili Muhabbet Çizerleri’nin öncülüğünde Mimarlar Odası’nın katkısıyla önceki gün Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası’sında açıldı. Açılışa katılan sanatçılar hep birlikte zafer işareti yaparak Mehmet Aksoy‘un “İnsanlık Anıtı”na sahip çıktılar. Bu dayanışmayı simgeleyen sergi, 15 Nisan’a kadar izlenebilecek Kars’taki “İnsanlık Anıtı”nın yıkım kararını protesto etmek amacıyla düzenlenen, usta ve genç 47 karikatüristin 80 çizgiyle katıldığı serginin açılışında konuşan heykeltıraş Aksoy, “Bugün bir korku cumhuriyeti haline gelmeye başladık. Pervasızca kanunlar kullanılarak başka bir şey yapılmaya çalışıyor. Hukuk hiçe sayılıyor” sözleriyle yargıdaki son Sadece Bugünün Edebiyatını Okumak Yeterli mi? Genç kuşaklardan okurlarla konuşuyorum. Yeni çıkan kitapları kaçırmıyorlar. Son yıllarda neler yayımlanmışsa hepsini okumuşlar neredeyse. Hepsinin üstüne kafa yormuşlar. İlginç yorumlar üretiyorlar. Yargılıyorlar. Sevdiklerini keyifle övüyorlar, sevmediklerini mırın kırın etmeden açıkça söylüyorlar. Elbette sevindirici bir durum bu. Ama aynı okurlarla konuşurken, bir de bakıyorum, Orhan Kemal’i okumamışlar, Sabahattin Ali’yi okumamışlar, Dıranas’ı okumamışlar, Yaşar Kemal’i okumamışlar. Yaşadıkları günde ne yayımlanıyorsa okuyorlar. Uzak geçmişlerin bir yana, daha dünün edebiyatıyla bile ilgileri ansiklopedik bilgilerle sınırlı. Ya da kulaktan dolma biriki cümleyle. “Yaşar Kemal büyük yazar” diyorlar. “Orhan Kemal büyük yazar” diyorlar. “Kemal Tahir büyük yazar” diyorlar. Okumadan. Ya da bu yazarların adları anılınca susuyorlar. Okumadıkları için. Klasikleri bir yana bırakalım, Batı ülkelerinde Steinbeck’ler, Remarque’lar, Gide’ler hâlâ okunuyor. Yapıtları kitapçı raflarından inmiyor. Yeni yazarlar kadar hızlı satmıyorlar gerçi, ama sürekli okurları var. Genç okur, “best seller” listelerine girmiş ya da ödül almış, eleştirmenlerce övülmüş yeni kitaplarla ilgilenirken ülkesinin yakın edebiyat tarihini biliyor, okuduğu örneklerle o bilgisini zenginleştirmiş, yaşamına geçirmiş oluyor. Her kitap türünde böyle bu. “Pembe roman”sa, sadece bugünün pembe romanı değil, dünün Gotik romanları da okunuyor. Dedektif romanlarına meraklı bir okur, Conan Doyle’u sadece televizyondaki Sherlock Holmes dizilerinden, filmlerinden tanımıyor. Romandan örnek vereyim. Bugün Halide Edip’in Sinekli Bakkal’ını, Halikarnas Balıkçısı’nın Aganta Burina Burinata’sını, Yakup Kadri’nin Yaban’ını, Kemal Tahir’in Kelleci Memet’ini, Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde’sini, Orhan Hançerlioğlu’nun Bordamıza Vuran Deniz’ini bulmak için kimbilir kaç kitapçı dolaşmak gerekecek? Değerlendirme yapmadan aklıma ilk gelen kitapları sıraladım. Listeye daha niceleri eklenebilir. Bunları yayımlandıkları zaman okuma olanağını bulamamış gençler, sonradan okuma gereksinmesini pek duymuyorlar. Genelleme yapmıyorum elbet, hiçbiri okumuyor demiyorum. Ama konuştuğum gençlerin çoğu İnce Memet’in, Demirciler Çarşısı Cinayeti’nin kapağını bile açmadan Yaşar Kemal’i değerlendirmeye kalkıyor. Okuyun diyorum. Yeni çıkan kitapları elbette okuyun. Yutarcasına okuyun. Ama düne de dönün. Dünün yapıtlarını da arayın, bulun, okuyun. Değerlendirin. Tartışın. Onların yarına taşınmasına yardımcı olun. Serginin açılışında konuşan Mehmet Aksoy, “Bugün bir korku cumhuriyeti haline gelmeye başladık. Hukuk hiçe sayılıyor” dedi. Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası‘nda açılan sergi 15 Nisan’a kadar sürecek. hâkim atamalarına tepki gösterdi. Yıkım kararını durdurma kararı alan mahkeme başkanının tenzili rütbeye uğradığına, bu kararı kaldıran mahkemenin üyesinin ise İdare Mahkemesi’ne başkan olarak atandığına dikkat çeken Aksoy, “Anıtı seçimden önce yıkmak istiyorlar. Çünkü belediye, durdurma kararına itiraz ediyor. Hâkim okumadan karar veriyor. Bir aciliyeti var işin. Bizim dava şimdi o yeni hâkim tarafından görülecek. İşin komedi yanına bakın” dedi. Aksoy, Cumhuriyetin değerlerinin nasıl bu kadar bitebildiğine, bir anda bu kadar savcının, hâkimin nasıl bu hale geldiğine şaşırdığını ifade etti. “Hani Cumhuriyetin ilkeleri?” diye soran Aksoy, önümüzdeki günlerde heykelin yıkımına dur demek için çeşitli eylem ve etkinlikler düzenleneceğini söyledi. Aksoy, “Cumhuriyetin kazanımları, 90 yıllık resim heykel geleneği ile, heykelin yıkılmasını isteyenlere karşı dik duruyorum. Bugün bu sergide 80’e yakın karikatür var. Yalnız olmadığımı biliyorum” dedi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi İkinci Başkanı Sabri Orcan, “Çok karşı çıktığımız bir konu ama her şeyde bir hayır vardır. Sanatçı birlikteliği bu ucubenin altından kalkacak” dedi. Karikatüristler adına söz alan en genç çizer Aslı Yücel de, “Bu saldırı Mehmet Aksoy’a değil, sanatı, barışı yıkmak için kurgulanmış küresel bir saldırıdır. Bunu kınıyor, çalışmalarımızla kınamaya devam edeceğiz” dedi. Yazarımız Oktay Ekinci ise yıkma çabasının altında Kars’taki milliyetçi oyları almanın yattığının altını çizdi. Ekinci, heykelin yer seçiminin Metin Sözen‘in de bulunduğu uzman bir kurul tarafından yapıldığını hatırlatarak; “Heykelin hiçbir kurum ya da kurul tarafından yıkılacağı kanısında değilim” dedi. Serginin çağrı metnindeki ‘Serbest konu nü dışında resimleri ile katılabilirler’ açıklamasına UPSD’den tepki Nü dışında geçiş ‘serbest’! CEREN ÇIPLAK Refresh The Venue bu akşam triphop efsanesi UNKLE’ı ağırlayacak ki kişilik cümbüş UNKLE’ın zirvesi muhtemelen “Rabbit In Your Headlights”ın Triphop ve electronika denilince Thom Yorke vokaliyle ortaya akla ilk gelen isimlerden olan çıktığında oldu. Ardından gelen UNKLE bu akşam Refresh The harika klip de bu çıkışı destekledi. Venue’de olacak. İlginç olansa ikilinin yazdıkları 1994’te İngiliz triphop şarkılar için vokalleri önceden camiasının tavan yapmaya belirlemeleri. Thom Yorke için de hazırlandığı günlerde ortaya çıkan aynı şey geçerliymiş. Ancak tahmin UNKLE’ın kemik kadrosu James edersiniz ki her şarkının kaderi aynı Lavelle ve Tim Goldsworthy’den olmuyor. “Bazen de başta oluşuyor. James Lavelle’i daha düşündüğümüz kişiye değil de o önce İstanbul’da solo dönem dinlemeyi sevdiğimiz performansıyla izleme şansını birine verebiliyoruz şarkıyı” diyor yakalamıştık, ama yine de UNKLE Lavelle. Söz “Rabbit In Your farklı bir deneyim. Headlights”tan Konser öncesi açılınca UNKLE’ın James Lavelle’le Nick Cave, Thom Yorke, müziği kadar ilgi internet üzerinden çeken kliplerinden de Oasis, Duke Spirit gibi pek bahsetmemek olmaz. yaptığımız çok önemli isim ve grupla Bu görsel şaheserlerin röportajda konserde neler olabileceğini ortaklık yaptı UNKLE. Bu ortaya çıkışında konuştuk. Yanıt: Lavelle ve akşam tüm o ünlü “Görsel olarak çok Goldsworthy’nin isimlerin sahnede olmasını katkısı yadsınamaz. yüksek ve enerjik bir şov” oldu. Ve bir beklemesek de yerlerini Onlar kendi itiraf! “Biz aslında performanslarını kimlerin dolduracağını ‘DJ’iz. Organik ekrana merak etmiyor değiliz. soundlarla başlayıp yansıtmaktansa kısa elektroniğe bir film yaratmayı geçiyoruz. Mesleğe tercih ediyorlar. DJ olarak olarak başladık ama Elbette soundtrack ve reklam sahnede canlı çalarak bize eşlik çalışmaları da bu bütünlüğün bir edecek insanlar da olacak” diyor. parçası. Lavelle en keyif aldıkları Kariyerleri boyunca Nick Cave, soundtrack işinin “Sexy Beast” Thom Yorke, Oasis, Duke Spirit filmi olduğunu da ekliyor. gibi pek çok önemli isim ve grupla Bu akşam tüm o şarkıları ortaklık yaptı UNKLE. Peki tüm söyleyen ünlü isimlerin sahnede bunlar nasıl gerçekleşti? Lavelle, olmasını beklemiyoruz tabii, ama bizi grubun işe yeni koyulduğu yerlerini kimlerin dolduracağını da yıllara götürüyor, “O zamanlar merak etmiyor değiliz. Ancak çok farklı işler yapılıyordu” Lavelle merakımızı gidereceğe diyor. Bu sayede pek çok farklı benzemiyor. “Bunu bir isimle bir araya gelerek fikirlerini kombinasyon olarak gerçekleştirme şansını düşünebilirsiniz. Birlikte yakaladıklarını, bunun uzun bir çalıştığımız isimlerin yolculuk olduğunu söylüyor ve görüntülerini de ekrana “Bazı yolculuklar diğerlerinden yansıtıyoruz. Biraz karışık bir uzun sürer” diyor. işlem” diyor. DEN Z ÜLKÜTEK N Denizcilik İşletmeleri’nin Kadıköy’deki Şirketi Hayriye Galerisi’nde 22 Mart’ta açılması planlanan ‘Rengârenk Karma Sergisi’ başlıklı serginin çağrı metninde yer alan “Serbest konu nü dışında resimleri ile katılabilirler” açıklaması tepki çekti. Galeri, tepki üzerine 24 Mart’taki sergiyi iptal etti. Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği (UPSD) konuyu protesto eden bir açıklama yayımladı. Serbest konulu bir sergi çağrısında böyle bir duyuru yapılabilmiş olmasını kınadıklarını belirten açıklamada “Adına ‘serbest’ denen bir sergi çağrısında insan vücudunu gösterilmemesi gereken bir ayıp günahyasaklı konu olarak gören bir zihniyetin Türkiye’de ‘galericilik’ yapıyor olmasını kınıyoruz. Serbest konulu bir sergi çağrısında isteyen sanatçı çıplak insan figürü dahil istediği konuyu işler ve sanatçıyı bu konuda kısıtlamaya kalkışmak hiç kimsenin haddi olamaz” deniliyor. UPSD’nin duyurusu üzerine galerinin yöneticisi Ayşegül Abay da bir açıklama yaparak sanatçının “demokratik bir ortam içerisinde özgürce çalışması gerektiği’’ düşüncesinden yola çıkarak, onları kısıtlamak gibi bir düşüncede olmadıklarını belirtti. Açıklamada “Şirketi Hayriye Sanat Galerisi olarak 22 Mart 2011 tarihli sergi katılım daveti ‘rengârenk karma sergisi’ ile il gili yapılan duyuru şirketimiz tarafından değil, sergiyi düzenleyen küratör tarafından onayımız alınmadan yapılmış. Galerimiz tarafından yapılan resim sergilerinde yer alacak ressam ve sergileri düzenleyecek küratörlere hiçbir zaman gerek sergi konusu, gerekse içerik açısından bugüne kadar hiçbir şekilde dayatmamız ve yaptırımımız olmamıştır, etik olarak da olması mümkün değildir. Galeri olarak tüm sanatçıların ve sanatın yanında olduğumuzu, üçüncü şahısların hatalarından sorumlu olmadığımızı ve yaptığımız sergilere devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla duyururuz” deniliyor. ZÜLFİKAR NAKLİYAT E v v e Of is Ta ş ım ac ıl ı ğı Telefon: 0216.575 91 22 0532.564 17 17 C MY B C MY B