18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 25 MART 2011 CUMA 14 EKONOMİ Vergi İncelemesinde ‘Risk ve Dikkat’ Dönemi zun süredir beklenen borç yapılandırması, matrah arttırımı ve stok beyanını içeren af kanunu bir süre önce Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun ile yapılan düzenlemeleri ve sağlanan imkânları, gazetemizde yayımlanan yazı dizisi ile sizlere aktardık. Şimdi burada başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Konu; af kanunu sonrası yürütülecek vergi incelemeleri. Hiç şüphe yok ki 6111 sayılı kanun pek çok mükellefi rahatlattı. Ancak, kanun mükellefleri rahatlatmakla kalmayıp vergi idaresini ve vergi inceleme birimlerini de rahatlattı. Matrah arttırımına ilişkin hükümlerden faydalanan mükelleflerin 2006, 2007, 2008 ve 2009 yılları hesaplarının vergi incelemesine tabi tutulmayacak olması vergi idaresi ile vergi inceleme birimlerinin iş yüklerinde ciddi bir azalış anlamına geliyor. Bu açıdan bakıldığında cari dönem incelemelerinin oldukça yoğunlaşacağı sonucuna ulaşılabilir. Bu noktada gelir idaresinin iki projesinden bahsetmek gerekiyor. Bunlardan birincisi “MERAK” olarak kısaltılan Merkezi Risk Analizi ve Katmanlaştırma Projesi. Bu proje, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın faaliyet raporunda, mükelleflerin iç ve dış kaynak verileri kullanılarak, oluşturulmakta olan bir yazılım aracılığı ile riskli olanların bütünüyle istatistiki yöntemlere dayalı olarak tespit edilmesine yönelik bir adım olarak biliniyor. Böylelikle, mevcut durum itibarıyla belirlenen risk faktörleri çerçevesinde, riskli mükellefler tespit edilebiliyor. Bu proje sayesinde mükellefler önce risk gruplarına göre sınıflandırılıyor. Sektörel değerlendirmeler yapılırken sektör ortalamasından sapma gösteren mükellefler sapma gösterdiği konu ile ilgili olarak 10 milyon gözlüğe talibiz Türk üreticiler, SGK’nin Çin malı gözlük almayı bırakıp yerli KOBİ’lere sahip çıkmalarını istedi MURAT GÜLDEREN U sınırlı vergi incelemesine tabi tutuluyor. Sistemin olgunlaşması aşamasında gelir idaresi projeyi tamamlamak ve eksikliklerini gidermek amacıyla kesin mizan bilgilerinin de sisteme girilmesi ihtiyacını hissetti. İşte, bu amaçla 403 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kesin mizanların elektronik ortamda gelir idaresine gönderilmesi istendi. Bu çerçevede 2010 yılı kesin mizanları elektronik ortamda gelir idaresine gönderilecek. Gelir idaresi “MERAK” projesi kapsamında sadece gelir tablosu ile bilanço bilgilerinden faydalanabilmekte ve katmanlaştırmayı bu bilgilere dayanarak yapabilmekteydi. Bilanço kalemlerinde dönem içinde oluşan hareketlerin izlenmesi amacıyla kesin mizanlar istenmeye başlandı. Böylece gelir idaresi, sektörel olarak takip etmekte olduğu mükelleflerin dönem içinde gerçekleştirdiği hareketlerin bilgisine de ulaşacak. Görüldüğü gibi klasik vergi inceleme dönemi yavaş yavaş sona eriyor. Defter ve belgelerin ibraz edilip mükelleflerin tüm işlem ve hareketlerinin, tüm muhasebe kayıtlarının incelendiği dönemler geride kalıyor. Kesin mizan bilgilerini de içeren “MERAK” projesi kapsamında mükellefler, sadece alarm verdikleri konularla ilgili sınırlı incelemeye tabi tutulacaklar. Tüm yaşantımızda teknolojinin gelişmesine bağlı olarak, gelir idaresinin de teknolojik altyapısı son derece gelişmiş durumda. Bahsettiğimiz bu projeler sayesinde riskli mükellefler kolay bir şekilde tespit edilecek ve bu mükelleflerin cari dönem işlemleri kısa sürede incelenebilecek. Tabii bir başka pencereden bu şu demek: 6111 sayılı kanun mükellefleri rahatlatırken sonraki süreçte ise daha dikkatli davranmaya zorluyor. Bizce bu önemli ve stratejik bir hamledir. Yerli gözlük üreticileri, başta Çin olmak üzere Uzakdoğu’dan yılda 810 milyon adet gözlük alımı yapan Sosyal Güvenlik Kurumu’na çağrıda bulundu. Üretim kapasitesi ve kalitesiyle Çin mallarına kafa tutabileceklerini ifade eden yerli gözlük firması Mono Grup’un yönetim kurulu başkanı Ömer Erdil, Mono Grup olarak Çayırova’da 6 milyon dolarlık fabrika kurduklarını ve 250 kişiye istihdam sağladıklarını anlatarak “Alım için Türk firmalarına garanti verilirse yalnızca yerli üreticinin istihdam sayısı en az bin kişiye çıkar” dedi. Dünyada gözlük üretiminin neredeyse tamamının Çin’de gerçekleştiğini söyleyen Erdil şöyle konuştu: “Ben de defalarca Çin’e gittim, oradaki sıkıntıları gördüm. Her şeyden önce kendim de birkaç yıl öncesinde ithalatçı olduğum için aynı sıkıntıları ben de yaşadım. SGK yılda 8 milyon ile 10 milyon arası ürün alıyor. Bu ürünlerin alım için Türkiye’de bulunan 6 bin adet perakende mağazalar ve diplomalı optisyenler ile sözleşme yapılıyor. Bu alım yapılan ürünün Türkiye’de üretilir olması gerek. SGK kurumu yerli ürün alımı yaparsa Türkiye’de bizim Yerli gözlük üreticileri, Ömer Erdil SGK’nin gözlük alımında Uzakdoğu piyasasını bırakıp iç piyasaya yönelmesiyle en az bin kişiye yeni istihdam kapısı açılacağına ve yılda 280 milyon TL’nin yurtiçinde kalacağına dikkat çekti. Ayrıca kendi markamız olan Ellepo markası ile üretip, 8 ülkeye markamız ile distribütörlük verdik. Bunun da en önemli özelliği yine Made in Turkey oluşudur. ılda 15 milyon gözlük satılıyor Yılda 15 milyon ürün satılıyor. Bunun 10 milyon adedi kurum çerçevesi olarak kullanılıyor, 5 milyon adedi ise güneş gözlüğü ve lüks ürünleri oluşturuyor. Bunların tamamı ithal. Sektörümüz yüzde 100 dışa bağımlı bir sektördü. Ürün başı getirilen 3 dolarlık fondan sonra sektörde irili ufaklı imalatçılar oluşmaya başladı. Bu fonun 3 yıllık süresi olduğundan yatırımcıyı korkutuyor. Bu fonun 10 yıla çıkarılması yani zamanın çoğalması yatırımcı için daha korkulmayacak bir sektör haline gelecektir. Çünkü bu alanda Çin’le rekabet etme şansımız tabii ki yok. Bu sistem tamamen istihdama dayalı olduğu için fonun kalkması veya süresinin azalması sektörde ciddi düşüşler yaratabilir. Y gibi en 3 fabrika daha kurulur. 8 milyon adet gözlüğün maliyeti 280 milyon TL. Bu rakamı dışarıya çıkarmaktansa ülkemizde bırakma amacındayız.” Erdil şu noktalara dikkat çekti: Çin’den gelene kadar gözlüğün modası geçiyor. İhracat anlamında Ortadoğu’da “Made in Turkey” logosu önemli bir marka. Gözlük moda ile paralel ilerleyen bir sektör, ancak Çin’de bir ürünü ürettirmeniz ve onun sizin ülkenize gelmesi 34 ay sürüyor. Bu da demek oluyor ki yılda 3 defa ürün getirebileceksiniz. Böyle olunca ithalatçı firmalar modayı takip edemiyorlar. Biz ise onlara satabilecekleri kadar mal vermeyi, bir problem olduğunda çözebilmeyi ve her ay ürünlerini yenileyebilmeyi vaat ediyoruz. Üstelik de kalite standardı çok daha yüksek ürün sunuyoruz. Tabii ki bu durumda çok iyi geri dönüşler aldık. Jeotermal örtü altı üretimin 5 yıl içinde 10 bin dekar seviyelerine ulaşması bekleniyor Tarım dönüşürken gözler jeotermalde Türkiye’de jeotermal sera alanı son 10 yılda 5 kat artarak 2 bin 500 dekara, üretim ise 35 bin tona ulaştı. Türkiye’de halen seraların kapalı alanı 500 bin dönümü buluyor. Tarımda bir dönüşüm süreci yaşıyor. Geleneksel yöntemlerin yerini modern tarım uygulamaları alıyor. Bu alandaki en önemli değişimlerden biri ise seracılık yani örtü altı tarımda. Türkiye’de halen seraların kapalı alanı 500 bin dönümü buluyor. Seralarda jeotermal enerjinin kullanımı da giderek artıyor. Türkiye’de jeotermal sera alanı son 10 yılda 5 kat artarak 2 bin 500 dekara, üretim ise 35 bin tona ulaştı. Verilen destekler ve ülkenin termal potansiyeline göre jeotermal örtü altı üretimin 5 yıl içinde 10 bin dekar seviyelerine ulaşması bekleniyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Maden Teknik Arama Genel Müdürlüğü’nden derlenen verilere göre, Türkiye’nin jeotermal kaynaklar açısından önemli bir potansiyeli bulunuyor. Özellikle 70 ila 100 derece sıcak suya sahip kaynaklar bakımından Marmara ve Ege bölgelerinin önemli bölümü, İç Anadolu Bölgesi’nin bir kısmı ilk sırada gelirken, Marmara, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri 5069 derece sıcaklıktaki suyla önemli yer tutuyor. Termal seracılık, uzun vadede kârlı bir yatırım olsa da üretimi hayata geçirmenin maliyeti şimdilik yüksek. Suyun seraya ulaştırılması, sistemin kurulması gibi aşamalar önemli bir maliyet oluştururken, ısıtma giderinin ucuz olması, ileriye dönük birim başına alınan kârı arttırıyor. Kömürle Topraksız tarıma ilgi artıyor Dünya seracılığında üçüncü sırada olan Türkiye, şimdi de topraksız tarıma alışıyor. Halen 500 bin dönümlük sera alanının 6 bininde modern topraksız tarım yapılınılarak yapılan sera projeyor. Sektör temsilcilerine göre, topraklerine belirli bir üst limite sız tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte hakadar yüzde 50 hibe deslen 2 milyar dolar civarında olan yaş teği sağlanıyor. Maliye Bameyve sebze ihracatının önümüzdeki 10 kanlığı Milli Emlak Genel yılda 15 milyar dolara ulaşacağı öngöMüdürlüğü’nce yayımlarülüyor. Topraksız seralarda toprak yenan 324 tebliğ uyarınca rine kaya yünü, perlit ve kokopit kullateknolojik ve jeotermal senıyor. Bunlar toprağın yerini alan ve bitra yatırımı yapacak mütekinin kökleriyle tutunduğu inorganik ve şebbislere hazırlayacakları organik ortamlar. Dünyada topraksız projeler ile Hazine’ye ait tarımın öncülüğünü Hollanda, İsrail ve taşınmazların kullanma izni İspanya gibi ülkeler yapıyor. Topraksız veya irtifak hakkı tesis editarımın tercih edilmesinin en önemlebiliyor. li nedeni, toprakla yapılan tarıma göre verimin iki katına çıkması. Ayrıca irişimciler bu yolla topraktan kaynaklanan ne yapmalı? hastalıklar, olumsuzluklar da önlenmiş oluyor. Topraksız taSera kurmaya karar veren girirım yapılabilecek bir cam seşimcinin, prefabrik bir yapı olsa da ranın yatırım maliyeti metimar ruhsatı alması gerekiyor. Serarekare başına 5055 larda çalışan işçiler eskiden tarım işçiAvro’yu buluyor. si sayılıyordu. 2003’ten itibaren İş Kanunu’na tabiler. EMEKLİ SANDIĞI EMEKLİSİ, YETİM AYLIĞI ALABİLİR Mİ? 2007 yılı Temmuz ayından bugüne Emekli Sandığı’ndan emekli aylığı almaktayım. Emekli Sandığı’ndan emekli babamı 2004, annemi ise 2010 yılında kaybettim. 2007 yılında ise evliliğim boşanmayla sonuçlandı. Anne ya da babamdan yetim aylığı alma hakkım var mı? Bilge Pak Emekli Sandığı emeklisi olduğunuz için yetim aylığı alamazsınız. 1 dönümlük seranın yıllık ısıtma gideri 8 bin TL’yken, jeotermalde bu tutar 45 bin TL’ye kadar düşüyor. Bugün itibarıyla, Türkiye’deki örtü altı üretim 5 milyon 705 bin ton iken, 35 bin tonda kalan termal sera üretiminin az olması, talebin yüksekliğine bağlı olarak fiyatların yükselmesine yol açıyor. Hibe destekler var Bursa’da, Akdeniz kıyılarından gelen sera üretimi domates 23 lira aralığında satılırken, Simav’a ait termal sera üretimi domatesin kilogram fiyatı 4 lirayı geçiyor. Sıcak suyla yapılan üretimin daha sağlıklı olduğunu düşünen birçok tüketici, jeotermal sera ürünlerine daha fazla talep gösteriyor. Jeotermal seracılık yapan üreticilere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca verilen desteklerin yanı sıra kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi projesi çerçevesinde belirlenmiş illerde, alternatif enerji kaynakları (jeotermal, güneş enerjisi) kulla Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. G TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI SERİ KONFERANSLAR: 5 Konu ORTADOĞU’DAKİ SON GELİŞMELER VE KUŞATILAN TÜRKİYE Konuşmacı Dr. Barış Doster Siyaset Bilimci, Yazar T.C. MANİSA 5. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZ AÇIK ARTIRMA İLANI 2010/257 Tal. Satılmasına Karar Verilen Taşınmazın Cinsi, Kıymeti, Adedi, Evsafı: Taşınmazın Bilgileri: Manisa ili, Merkez ilçesi, Yenimahale Mah. 2201 ada, 2 parsel 2/158 arsa paylı, 7. kat 25 no.lu bağımsız bölümde tapuya kayıtlı mesken nitelikli tam hisseli taşınmaz. Taşınmazın Adresi: Hafsasultan mah. Bahtiyar Tosunbaş Cad. no: 41 A blok K: 7 D: 25 Merkez/MANİSA. Taşınmazın Özellikleri: Satışa konu taşınmaz daire 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo, tuvalet , hol ve 1 adet balkondan oluşmaktadır. Tavan ve duvarlar sıvalı üzeri plastik badanalıdır. Odalar ve salon laminat parke; hol, mutfak, banyo, wc ve balkon seramik yer döşemesi ile banyo ve tuvalet duvarları tavana kadar fayans ile kaplıdır. Dış giriş kapısı çelik kapı, iç kapılar Amerikan ahşap doğrama, pencereler pvc doğrama ve ısıcamlı olarak yapılmıştır. Mutfak hazır mutfak ve mermer tezgahlı olarak yapılmıştır. Isıtma soba ile yapılmaktadır. Bina asansörlüdür. Dairenin elektrik ve suyu mevcuttur. Çarşı merkezine, Devlet hastanesine ve Halit Görgülü Lisesi’ne yürüme mesafesinde olup yaklaşık kullanım alanı 85 M2.dir. İmar Durumu: Manisa ili, Merkez ilçesi, Yenimahale Mah. 2201 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmaz imar planında Taks: 0,35, ayrık nizam, oniki (12) kata imarlı mesken bölgesinde kalmaktadır. Takdir Olunan Kıymeti: 60.000,00 TL. 1. Satış Günü: 06/05/2011 10.0010.05 2. Satış Günü: 16/05/2011 10.0010.05 Yukarıda özellikleri yazılı taşınmaz bir borç nedeni ile açık arttırma suretiyle satılacaktır. Satış Şartları: 1 Satış yukarıda belirtilen gün ve saatte Manisa 5. İcra Müdürlüğü l. Kat 146 nolu satış odasında açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile yukarıda belirtilen gün ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemiş ise taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüchanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya birmiktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga vergisi, mevzuatın öngördüğü oranda KDV, tapu alım harcı ve masrafları ile gayrimenkulun teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan birikmiş vergiler ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 İşbu satış ilanının, tapuda adresi bulunmayan ve Adli tebligatı iade olan diğer ilgililer hakkında da İİK.nun 127. maddesi gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 7 Satışa iştirak edenleri şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/257 Tal. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/03/2011 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 19510) Yönetmen Prof. Dr. GÜNGÖR ŞATIROĞLU T.G.H.V. Başkanı Tarih: 25 MART 2011 CUMA Saat: 17.00 19.00 Yer: TAXIM HILL HOTEL Sıraselviler Cad. No: 5 (Taksim Anıtı Karşısı) B/3 TAXIM HALL SALON 4 TAKSİM İSTANBUL TEL: 0212 334 85 00 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle