23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 23 MART 2011 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Erdoğan, polisle karşı karşıya gelen Tuncel ve Yıldız’a ‘Aklını, mantığını, izanını yitirmiş densizler’ dedi Tokada‘densizlik’yanıtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, polise tokat atan ve göstericilerle birlikte taş atan AKP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve Grup Başkanvekili Bengi Yıldız’ı, “aklını, mantığını, izanını yitirenler, densizler” diye suçladı ve “hesabının hukuk çerçevesinde sorulmasının takipçisi olacağını” söyledi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında BDP’liler ve milletvekili adaylarıyla ilgili şunları söyledi. Milletvekili onur ve şerefi ayaklar altında: Milletvekili sıfatına rağmen eline taş alıp sokaklara çıkacak kadar, kamu görevlisine elini kaldıracak kadar aklını, mantığını, izanını yitirenlere rağmen mil Nevruz gösterileri sırasında elinde taşla fotoğraflanan BDP’li Bengi Yıldız ve polise tokat atan Sebahat Tuncel’e ağır eleştiriler yönelten AKP lideri Erdoğan, ‘’Dokunulmazlık zırhının ardına sığınıp polise tokat atmak en hafif tabiriyle densizliktir. Bu olayla ilgili derhal hukuki sürecin başlatılmasını, bunun hesabının hukuk çerçevesinde mutlaka sorulmasını istiyoruz’’ dedi. AKP’den milletvekili aday adayı olanlara da gözdağı veren Erdoğan, katma değer getirmeyecek isimlerin aday olamayacağını söyledi. let sağduyu içinde kutlamasını yaptı. Bir milletvekili, milletvekilliği onurunu, şerefini, milletin kendisine yüklediği emaneti bu kadar ayaklar altına alabilir mi? Gençleri tahrik etmek, sokağa dökmek, şiddeti teşvik etmek için her türlü kirli tezgâhı kuranlar şimdi de bizzat kendileri şiddete başvurmaya başladılar. Hesap sorulmalı: Dokunulmazlık zırhının ardına sığınıp polise tokat atmak en hafif tabiriyle densizliktir. Bu olayla ilgili derhal hukuki sürecin başlatılmasını, bunun hesabının hukuk çerçevesinde mutlaka sorulmasını istiyoruz. Bunun da sonuna kadar takipçisi olacağız. Bunlar şiddetten, tahrikten, istismardan besleniyor. İstismar zemini kayboldukça bunlar da kendilerini kaybediyor. Ellerine taş alarak, polise tokat atarak bizzat kendileri şiddet uyguluyor. Katma değer istedi: Ehliyet, liyakat, katma değer... Bütün bunları da bu süreçte değerlendireceğiz. Gelecek arkadaşlarımız AKP’mize ne denli bir katma değer sağlayacak? Bunlar bizim için çok önemli. Katma değer sağlayamayacak arkadaşlarımızla biz güçlenerek yarınlara yürüyemeyiz. Ama ben dikkat ediyorum; mesela geçen dönemde milletvekili ol TUNCEL VE YILDIZ’DAN YANIT ‘Erdoğan bilgisiz ve cahil’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ın Silopi ilçesinde önceki gün Nevruz kutlamaları sonrasında yaşanan olaylarda BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in, Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Murat Çetiner’i tokatlaması, büyük tartışmaları da beraberinde getirdi. BDP’liler tokat olayında polisin şiddetini gerekçe gösterirken, karşı hamle ise Şırnak Emniyet Müdürlüğü’nden geldi. Şırnak Emniyet Müdürlüğü Tuncel’in başkomiser Çetiner’i tokatlamasıyla ilgili olarak hem Silopi Cumhuriyet Savcılığı’na hem de Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. Bir haber kanalının yayınına katılan Tuncel, tokat olayına ilişkin özür dilemeyi düşünmediğini söyledi. Tuncel, “Başbakan dahil İçişleri Bakanı ve vali halkımızdan özür dilemelidir. Benimki kişisel bir öfkedir. Olmaması gerekirdi ama kimseye zarar vermiyor. Devletin tepkisi ise oradaki halka zarar veriyor” dedi. Erdoğan’ın densiz açıklamasını da değerlendiren Tuncel, kendisinin bir şey yapmayacağını, halkın bu konuda şikâyette bulunacağını söyledi. Başbakan’ın böyle bir şey söylemesi karşısında şaşkın olduğunu ifade eden Tuncel, “Benim bu konuda söyBengi Yıldız: leyecek bir şeyim yok, Başbakan bilgisiz keşke Başbakan günve cahildir. Ya bilerdir bu halka yapılan zim orada neye tabi zulüm karşısında da bir tutulduğumuzu bilşey söyleseydi. Hükümiyor, biliyorsa da met, yargı, herkes şiddet saygısızlık yapıyor. uygulamaya karar vermiş” diye konuştu. Batman’daki olaylarda ise elinde taşla görüntülenen BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, kendilerine “densiz” diyen Başbakan Erdoğan ile eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a aynı üsSebahat Tunlupla yanıt verdi. Başbacel: Benimki kişisel bir öfkedir. Olkan ve eski bakan Atamaması gerekirdi lay’ın “Benim polisim ama kimseye zarar milletvekili dövebilir, vermiyor. Devletin darp edebilir, tazyikli su tepkisi ise oradaki sıkabilir” anlayışında olhalka zarar veriyor. duğunu söyleyen Yıldız, “Başbakan, atanmışların seçilmişleri dövebildiği, tokat atabildiği bir sistemin başbakanı” diye konuştu. Yıldız, “Başbakan bilgisiz ve cahildir. Ya bizim orada neye tabi tutulduğumuzu bilmiyor, biliyorsa da saygısızlık yapıyor. Bizi, emrindeki polislerin, kapıkulu olan kaymakam ve valilerin dövebilmesini normal görüyor. Ancak bizi o noktaya getiren durumla ilgilenmiyor. Bu açıklamaların kendisi seviyesiz ve densiz açıklamalardır ve Başbakan’ın diktatörlüğe doğru gittiğini gösteriyor” dedi. şçilerin zincirli eylemine gözaltı PTT’nin taşeron şirketinde çalışan ve 76 gün önce işten çıkarılan 3 işçi, taşeronlaşmayı protesto etmek için kendilerini Sirkeci’deki Büyük Postane önündeki demir korkuluklara zincirledi. Burada toplanan kalabalığa seslenen işçiler, “Bizler çocuklarımızın geleceği için 76 gündür direnişteyiz. Taşeronluk adı altında bizi köleleştirmek istiyorlar. Aylardır sesimizi kimse duymuyor” dediler. Yarım saat boyunca eylem yapan işçiler, polis tarafından gözaltına alındı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) mayan ya da olamayan arkadaşlarımızın hiçbir tanesi ‘Ben il teşkilatında görev almaya hazırım’ diyememiştir. Ya ortadan kaybolmuştur ya kolay kolay görünmemiştir ya da seçim zamanlarında ortaya çıkmışlardır. Şimdi bu olmaz. Partimizin genel merkezi herhangi bir milletvekili arkadaşımızı arayıp ‘Gel sen il başkanı olacaksın’ dediği zaman, ‘Emriniz başım üstüne’ diyebiliyorsa o bir dava adamıdır. Ama olmaz, ‘Ya ben milletvekilliği yaptım, şimdi bize yakışır mı’ diyorsa, o henüz siyaseti kavramamış demektir. Onun için rahat olacağız, kendimizi buna iyi hazırlayacağız ve ‘Mademki partim bana böyle bir görev verdi, başımız gözümüz üstüne’ deyip yola devam edeceğiz. Utanmadan sıkılmadan vekil olanlar: Temenni ederim ki bu 6 bin civarındaki isimden listelere giremeyen arkadaşlarım kırılıp çekilmezler. Onların da aynı ruhla, aynı inançla, aynı aşkla seçim kampanyasına katılmaları gerekir. Şimdi biz de 6 binin içinden 550 kişilik listeyi çıkartacağız ve bu 550 ile sahada çalışacağız. 550’nin 550’si de buraya herhalde gelmeyecek. Bunun içinde kazanamayanlar da olacak kazananlar da olacak. ‘Aaa ben listenin şurasındayım’ deyip de çalışmalara katılmayanlar oldu geçmişte. Daha sonra da kazandı, ama açıkça söyleyeceğim; utanmadan, sıkılmadan buraya geldi. O tür tipler fazla da durmadılar biliyor musunuz? Sonra da çekip gittiler. Niye? Aidiyet denilen konu, çok önemli bir konu. Eğer bu davanın aidiyetini, mensubiyetini kavramışsan, o zaman ne demek listenin şurasındayım, burasındayım, ne demek dışında kaldım? Tabii ki koşacağım, çalışacağım. hanetin Pis Kokusu: ‘Yetmez Ama Evet’ Mısır’da hafta sonu yapılan anayasa referandumunda, katılım yüzde 42 olurken “evet” oylarının oranı yüzde 77’ye ulaştı... Siyasal İslamın Mısır’daki temsilcileri Müslüman Kardeşler (MK), kimi “düzeltmelerle” yeniden halkın önüne sürülen Mübarek dönemi anayasasına, “Yetmez ama evet” dedi. “Devrimci Hareket” ise tüm kanatlarıyla birlikte bu anayasaya “hayır” dedi. Böylece, devrim sürecinde, Mübarek devrildikten sonra başlayan ayrışma bu referandumla birlikte daha da belirginleşti. Saflar daha da belirginleşti Mübarek’i sırtından atarak, yoluna devam etmek isteyen ordu, devletin etrafında şekillenmiş parazit burjuva sınıfı, bunların çanağından beslenen ‘devlet sınıfları’, adeta “Mübarek’siz bir Mübarek rejimi” ile iktidarda kalmaya çalışıyorlar. Bunun için eski anayasayı, kapalı kapılar ardında, devrime katılan kesimlerle herhangi bir diyalog kurma çabasına girmeden (gelişmeler, MK’nin de bu işin içinde olduğunu düşündürüyor) yaptıkları kozmetik birkaç değişiklikle referanduma sundular. Oltanın ucuna da eğer “Anayasa ‘evet’ oyu alırsa haziranda genel seçimler olacak” ‘zoka’sını taktılar. Anayasa oylaması öncesinde üç tutum oluştu. Mübarek rejiminin hükümet partisi, Ulusal Demokratik Parti ‘evet’ oyu vereceğini açıkladı. Müslüman Kardeşler, anayasada yapılan değişiklikleri yetersiz bulmakla birlikte, ‘evet’ demek gerektiğini savundu. “Eski rejim”in partisi ve Müslüman Kardeşler örgütü birlikte davranırken solcu Tagammu Partisi, Devrimci Gençlik Koalisyonu, Arap Ligi Başkanlığı’ndan ayrılarak Mısır Devlet Başkanlığı seçimlerinde aday olmaya hazırlanan Emir Musa ve de eski Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı, Musa gibi Mısır başkanlık seçimlerinde aday olmaya hazırlanan Muhammed el Baradey referandumda “hayır” diyeceklerini açıkladılar. Müslüman Kardeşler Mısır toplumundaki en örgütlü güç olduklarını düşünerek, bir an evvel genel seçimlere gitmek istiyor. MK’nin bu seçimleri kazanarak, devrimden çok önce, yönetim kademelerine birçok düzeyde zaten nüfuz etmiş olduğu eski rejimle, bir an evvel iktidarı paylaşmaya hazırlanıyor. Bu nedenle, MK’nin daha sonra kendi elini kolunu bağlayacak düzeyde demokratik bir anayasa istememesi de anlaşılır bir tutum. Buna karşılık “Devrimci Hareket” anayasa taslağına iki açıdan hayır dedi. Birincisi, anayasadan sonra bu kadar çabuk, yeterince örgütlenmeye izin vermeyen bir zaman içinde genel seçimlere gitmek istemiyorlar. Bu kesim devrimden önceki baskı döneminde örgütlenemiyordu, bir kısmı da zaten devrimin ürünü. Yeni bir demokratikleşme ortamından yararlanarak yeterince örgütlenmeden, aceleyle seçimlere giderek ‘Eski Rejim’ MK ittifakının tuzağına düşmek istemediler. Devrimci Blok’un anayasaya hayır demesinin ikinci nedeniyse, yapılan değişikliklerin, devrime katılanların taleplerine uygun bir demokratikleşme getirmediğini, örneğin devlet başkanının yetkilerini yeterince kısıtlamadığını düşünüyor olmasıydı. Devlet başkanı hâlâ olağanüstü hal ilan etme, parlamentoda senato üyelerinin üçte birini, meclis üyelerinin onda birini atama yetkisini taşıyor, ulusal güvenlik konseyinin ve polisin başı olmaya devam ediyor. Anayasa, “yasamanın temelleri İslama dayanır” maddesini de içeriyor. Eskiler Meclis’i özlemiş Başbakan Erdoğan’ın 2007 seçimlerinde çizdiği eski milletvekillerinden çoğunun yeniden aday adayı oldukları temayül yoklamasıyla anlaşıldı ERDEM GÜL ANKARA AKP’nin pazar günü gerçekleştirdiği temayül yoklamalarında öne çıkan aday adaylarıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıkıyor. Gümüşhane’deki temayülden AKP’nin ilk dönemindeki en tartışmalı milletvekillerinden biri olan Sabri Varan en yüksek oyu alarak birinci çıktı. Varan, 2002’de Gümüşhane Milletvekili olarak girdiği TBMM’de “özel hayat” tartışmalarıyla gündeme gelmişti. Adı, bu tartışmalarla anılan Varan, 2007 seçimlerinde yeniden aday gösterilmemişti. Ancak liste dışı kalmak Varan’ı yıldırmadı. Varan, AKP’den Gümüşhane aday adayı olarak temayül yoklamasına girdi. Yoklamada Varan, 401 oy alarak birinci oldu. Erdoğan’ın 2007 seçimlerinde çizdiği eski milletvekillerinden çoğunun yeniden milletvekili olmak için aday adayı oldukları temayül yoklamasıyla anlaşıldı. 2007’de seçilen eski milletvekili Abdullah Torun Adana’da 1225 oyla birinci, Recep Garip 508 oyla 17. oldu. Muğla’da Orhan Seyfi Terzibaşıoğlu yoklamadan 10. sırada çıktı. Denizli’de Osman Nuri Filiz 7. sırada, Kırıkkale’de Ramazan Can 1. sırada, Kütahya’da Abdullah Erdem Cantimur 4. sırada, Adıyaman’da Mahmut Göksu 5. sırada, Bingöl’de Mahmut Sönmez 6. sırada yer aldı. Çok sayıda eski vekil ise düşük oylarda kalarak sıralamaya giremedi. Şırnak’ta yine 2007’de çizilen Mehmet Tatar birinci olurken hem ANAP hem de AKP’den milletvekilliği yapan Mehmet Salih Yıldırım ikinci oldu. Şırnak’ta üçüncü sırayı da bir başka Tatar soyadlı M. Beşir Tatar aldı. Diyarbakır’da eski ANAP Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu, 16. oldu. Refahyol hükümetinin RP’li Devlet Bakanı Sabri Tekir ise İzmir 2. bölgede AKP aday adayı olarak girdiği temayül yoklamasından 24. sırada çıktı. Erdoğan’ın danışmanlarından Nabi Avcı İstanbul 1. bölgede 900 oyla 9. oldu. Aynı bölgeden temayül yoklamasına giren eski İstanbul Valisi ve Kamu Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler ise 534 oyla 33. olabildi. AKP’nin ilk iktidar döneminde TBMM Milli Savunma Komisyonu başkanı yapılan ardından Güler’e ilgi yok YAŞ kararlarıyla TSK’den atıldığı ortaya çıkınca görevinden ayrılan ve 2007’de aday yapılmayan Ramazan Toprak, Aksaray’da 44. sırada yer bulabildi. Rize’de ise AKP’nin asker kökenli aday adaylarından emekli albay Hızır Keskin 5. oldu. AB Genel Sekreterliği görevinden sonra AKP’den aday adayı olan Volkan Bozkır ise İstanbul 1. bölgede kendisine ancak 36. sırada yer bulabildi. Erdoğan’ın parlamentodaki kadın temsilini arttıracakları söylemi ve başvuruda bulunan 800 adaya karşın temayül yoklamalarında kadınlar ön sıralara gelemedi. İstisnai isimler olarak Ordu’da, yerel seçimlerde AKP’den belediye başkan adayı olup seçimi kaybeden Ayşe Çebi ikinci, Samsun’da Özlem Maraş üçüncü geldi. 26 K Ş GÖZALTINA ALINDI S ROZ TEDAV S GÖRÜYORDU ‘ ki taktik’ Müslüman Kardeşler ‘evet’ kampanyasını iki taktikle sürdürdü. Birincisi, MK halkı “bu anayasayı kabul etmezsek, askerin ne yapacağı belli olmaz, uzun bir askeri vesayet rejimi altında yaşamak zorunda kalırız” diyerek korkuttu. İkincisi, MK yoksul ve dindar bölgelerde, “evet” oyu vermenin İslamın gereği olduğunu savundu. Hatta birçok bölgede, sandık başlarına, oy vermek için sırada bekleyenlerle tartışmak için imamlar gönderdi. Cumartesi günü, AlMasri AlYoum gazetesi, bu iki taktiğin Hıristiyan seçmende, eğitimli, “yeni orta sınıf” kesimlerinde, kent merkezlerinde yaşayanlarda tedirginlik yarattığını, karasız olanların bir kısmını “hayır” oyuna yönelttiğini aktarıyordu. “Devrimci Blok”, bu anayasa ve erken genel seçimlerle oluşacak meclisten çıkacak olan yeni anayasa komisyonunun, kalıcı, özgürlükleri geliştirecek bir anayasa yapabileceğine, hatta yeni bir anayasa yapacağına inanmıyor. Bu anayasanın bir kez referandumda onaylandıktan sonra kalıcılık kazanmasından korkuyor. Bundan sonra ne olursa olsun, Mısır’da, bölgenin en baskıcı rejimlerinden birini biçim değiştirmeye zorlayan devrimci enerji, sunduğu deneyimler, halkların tarihine geçti. Bu enerjiyi sevinçle kucaklamayanlar, bir şeyler öğrenmeye çalışmayanlar, kendiliğinden halk hareketlerine ve sundukları olasılıklara yukardan bakanlar da bu çok özel konjonktürde sınıfta kaldılar. Hakkâri ve Savur’da ev baskınları DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi ile Mardin’in Savur ilçesine bağlı Bernan beldesinde yapılan ev baskınlarında 26 kişi gözaltına alındı. Bölgede yer yer olaylı geçen Nevruz kutlamalarının ardından operasyonlar da başlatıldı. Van Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Yüksekova’da çok sayıda adrese baskınlar düzenlendi. Baskınlarda Belediye Başkan yardımcıları Reşit Orbay ve Hüsnü Beşer, Meclis üyeleri Abdülkerim Akdoğan, Fahri Işık, İsmet İliş, eski DTP İlçe Başkanı Nazif Ataman, BDP üyeleri Naif Öztekin, Remziye Yaşar, Tacettin Sefalı, Tahir Çicek ve Yüksekova Haber internet sitesinin İmtiyaz Sahibi Necip Çapraz gözaltına alındı. Mardin’in Bernan beldesindeki baskınlarda da 15 kişi gözaltına alındı. Batman’da önceki gün BDP’nin düzenlediği etkinlikte yapılan konuşmalar ve izinsiz yürüyüş nedeniyle savcılık soruşturma başlattı. AKP’li Yanılmaz yaşamını yitirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Elazığ Milletvekili Hamza Yanılmaz vefat etti. Yanılmaz’ın vefatı ile AKP’nin milletvekili sayısı ise 333’e düştü. Hamza Yanılmaz’ın bir süredir siroz tedavisi gördüğü belirtildi. Enfeksiyon şikayetiyle dün hastaneye yatırılan ve yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Yanılmaz’ın vefatı üzerine Başbakan Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve AK Parti Genel Başkan yardımcıları Salih Kapusuz, Abdülkadir Aksu ile CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç de TOBB Üniversitesi Hastanesi’ne geldi. Hastanede yaklaşık 15 dakika kalan Erdoğan, herhangi bir açıklama yapmadan ayrıldı. Hamza Yanılmaz, 3 Ocak 1963’te Elazığ Palu’da doğdu. Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Elazığ Belediye Başkanlığı yapan Yanılmaz, Elazığspor Kulübü Başkanlığı görevinde de bulundu. Demirtaş: Keşke yaşanmasaydı BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ise Nevruz kutlamaları sırasında “Keşke olmasaydı, yaşanmasaydı” dedikleri olayların da yaşandığını belirterek “Sayın Tuncel ve Yıldız’ın içinde bulunduğu durum bizler açısından da keşke yaşanmasaydı dediğimiz durumlardı” dedi. BDP’li milletvekilleri polis şiddetiyle karşı karşıya kaldığında sessiz kalan Erdoğan’ın aksi yaşandığında kıyameti kopardığını belirten Demirtaş, “Bu ikiyüzlülüktür, vicdansızlıktır” dedi. Bu kez de şapka Van’da nevruz kutlamalarına katılan BDP’li vekil Özdal Üçer, kontrol noktasında tartıştığı bir polisin başından şapkasını çekip aldı. Olay, kamera görüntülerine de yansıdı. Çevik Kuvvet polisi S.K, suç duyurusunda bulundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle