18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 11 Yemen’deki muhalefetin önde gelen ismi Adullah Zindani stanbul’da Washington’a göre F15E tipi savaş uçağının düşmesinin nedeni büyük olasılıkla teknik arıza Libya’da ABD uçağı düştü Dış Haberler Servisi Libya’ya Batılı güçler bomba yağdırırken diğer yandan da Kaddafi güçleri kentleri top ateşine tutuyor. Çatışmaların sürdüğü ülkede dün bir ABD savaş uçağı düştü. ABD ordusunun Afrika Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada hava kuvvetlerine ait F15E tipi uçağın düşman ateşi yüzünden düştüğünü gösteren bir durum olmadığı, büyük olasılıkla teknik sorunun olaya yol açtığı belirtildi. Bingazi çevresinde düştüğü belirtilen uçaktaki iki pilot da kurtarıldı. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan haberde ise bir görgü tanığının ABD güçlerinin pilotları kurtarma operasyonu sırasında çevredekilere ateş açtığını, 6 köylünün yaralandığını söylediği belirtildi. ABD ordusu ise iddiayı yalanladı. Libya lideri Muammer Kaddafi’nin kalesi durumundaki başkent Trablus’a yönelik koalisyon güçlerinin bombardımanı önceki gece de devam etti. Bazı kaynaklar Kaddafi’nin karargâhının yakınlarının hedef alındığını ayrıca Trablus yakınlarındaki bir donanma üssünün yanı sıra savunma radarlarının da vurulduğunu bildirdi. Başkent civarından uçaksavar ateşinin açıldığı, Kaddafi’ye bağlı güçlerin, ülkenin batısındaki Misrata’ya da saldırılarının sürdüğü gelen bilgiler arasında. Libyalı isyancılar, Misrata’da Kaddafi’ye bağlı güçlerin saldırısında 40 kişinin öldüğünü, 300’ü aşkın kişinin yaralandığını açıkladı. Bazı yabancı ajanslar, Kaddafi güçlerinin Misrata’ya tanklarla top ateşi açtığını duyurdu. Bir doktor kentte dün sabah Kaddafi güçlerine bağlı keskin nişancıların ateşi sonucu aralarında bir doktor ve 4 çocuğunun da olduğu 9 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Başka bir kay ‘Salih’le BERZA Ş MŞEK sivillerin açık hedef haline gelmesi insani felaket yaşanabileceği kaygılarını arttırıyor. syancılar, Kaddafi güçlerinin ateşi sonucunda Misrata kentinde önceki gece ve dün aralarında bir baba ile 4 çocuğunun da bulunduğu 40 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. nak ise çocukların da içinde bulunduğu aracın Kaddafi güçlerinin top ateşinde vurulduğunu belirtti. Hayatını yitiren çocuklardan en büyüğünün 13 yaşında olduğu ifade edildi. ülkenin batısındaki Zintan’a saldırdığı kaydedildi. El Cezire’de, ağır silahlar kullanan Kaddafi güçlerinin önceki akşam kenti bombaladığı bildirildi. Binlerce Libyalı şiddetten kaçmak için evlerini terk ederek Mısır sınırına yöneldi. Libya’daki muhalefetin internette yayın yapan televizyonu El Hürra’nın kurucusu Muhammed el Nabbus’un (28) Kaddafi güçlerinin cumartesi Bingazi’ye yönelik saldırılarında öldürüldüğü savunuldu. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Polaris Images ajansı için çalışan Bingazi’de olduğu sanılan Stephane Lehr’den önceki gün öğleden sonradan itibaren haber alınamadığını duyurdu. Fransız haber ajansı AFP’nin Ateş altındaki ülkede iki muhabiri ile Getty Images ajansının foto muhabirinin ise Kaddafi güçlerince gözaltına alındığı bildirildi. Gazetecilerin şoförü, Ecdebiye yakınlarında durdurulduklarını, dört askerin gazetecileri araçtan indirdiğini ve kendi araçlarına bindirip götürdüklerini anlattı. Gazetecilerin bugün serbest bırakılabileceği bildirildi. artık uzlaşmayız’ Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki ayaklanmalardan esinlenen halk ayaklanmasının aylardır sürdüğü Yemen’de tansiyon düşmüyor. 32 yıldır devlet başkanlığı koltuğunda oturan Ali Abdullah Salih’in dün yıl sonunda parlamento seçimlerinin düzenlenmesinin ardından görevi bırakma sözü vermesi de muhalifler tarafından kabul görmedi. Salih’in bu açıklamasından birkaç saat önce İstanbul’da basın toplantısı düzenleyen Yemen muhalefetinin önde gelen ismi Dr. Abdullah Zindani, “Geçen cuma günü devlet başkanına bağlı keskin nişancıların gösterilere ateş açmasının ve 50’den fazla kişinin hayatını kaybetmesinin ardından Salih’le uzlaşma zemini ortadan kalkmıştır” diye konuştu. Altı ay içinde seçimlere giderek demokratik bir yönetime barışçıl bir geçiş yapmak istediklerini söyleyen muhalefetteki Islah Partisi’nin önde gelen isimlerinden Zindani, “Öyle bir halk düşünün ki her evde en az üç Kalaşnikof var, ancak biz Kalaşnikoflarımızı evde bırakıp barış çağrısıyla sokaklara döküldük” dedi. Zindani, devlet başkanının özel birliklerine bağlı keskin nişancıların halkın üzerine ateş açtığı “Kanlı Cuma”nın ardından Salih’le uzlaşma zemininin ortadan kalktığını ifade etti. Keskin nişancıların kimlik kartlarından devlet başkanına bağlı olduklarının anlaşılmasının ardından ordunun da göstericilerin safına geçtiğini söyleyen Zindani, uluslararası medyada yer alan “Ordunun darbe girişiminde bulunduğu” haberlerini yalanladı. Ülkede iç savaş çıkmasını da beklemediğini söyleyen Zindani, “Yemenlilerin hepsi, bellerinde hançerlerle gezer. Ancak, aşiret kültürü nedeniyle kimse bu silahları kullanmaz, çünkü birini öldürdüğünüzde karşılığında sizin de öldürülme ihtimaliniz varsa buna cesaret edemezsiniz. Yemen’de silahını göstererek birini tehdit etmenin cezası bile dört adam öldürmenin cezasına eşittir. Bu yüzden Yemen’de Libya’daki gibi bir iç savaş olmaz” dedi. “Dış güçlerin Libya’daki müdahalenin bir benzerini de Salih’e yapmaları durumunda muhaliflerin tepkisinin ne olacağı”nın sorulması üzerine Zindani, “Dış güçler gelirse, onlara hoş geldin demeyiz. Yemen halkı, Libya’ya benzemez. Kendi değişimini kendi elleriyle yapacak güçtedir. Dış güçlerin yardımına ihtiyacı yoktur” diye konuştu. ‘Kara harekâtı olabilir’ Misrata kimin elinde? Libya hükümet sözcüsü önceki gün yaptığı açıklamada, Misrata’yı, “üç gün önce kurtardıklarını ve terörist unsurları” aradıklarını söylerken kimi yabancı ajanslar kuşatma altında olmasına karşın hâlâ isyancıların elinde olduğunu belirtiyor. Kaddafi’ye bağlı güçlerin (Fotoğraflar: AP/REUTERS) üşen uçağın enkazını Libyalılar incelemeye alırken (üstte), isyancılarla Kaddafi yandaşlarının Ecdebiye’deki çatışması sürüyor. D Çin, Libya’ya yönelik müdahalede sivillerin ölmesinden duyduğu derin kaygıyı dile getirerek, “insani felaket” olabileceği uyarısında bulundu. İngiltere Savunma Bakan Yardımcısı Nick Harvey, operasyonun ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu kaydederek bu ülkeye kara birliği konuşlandırma seçeneğinin ihtimal dışı tutulamayacağını söyledi. BM Güvenlik Konseyi, Libya Dışişleri Bakanı Musa Kusa’nın Konsey’in acil toplantı yapması yönündeki talebini kabul etmedi. Konseyin, basına kapalı danışma toplantısında Kusa’nın “Libya’ya karşı düzenlenen askeri saldırı karşısında acil toplanılmasını ve hava saldırılarının durmasını” isteyen talebini geri çevirdiği bildirildi. Diplomatlar, Konsey’in yarın yeniden toplanacağını, toplantıda BM Genel Sekreteri Ban Kimun’un Libya kararı ile ilgili kendilerine bilgi vereceğini söylediler. Libya’yı BM’de kimin temsil ettiği sorusu da tartışmalara neden oluyor. BM Sözcüsü Martin Nesirky, Libya’yı BM’de kimin temsil ettiğine yönelik sorular üzerine, BM’nin 27 Şubat’ta, Libya’dan, BM Daimi Temsilcisi Muhammed Şalgam ve yardımcısı İbrahim Dabbaşi’nin ülkeyi artık örgüt nezdinde temsil etmediklerini bildiren bir mektup aldıklarını hatırlattı. Nesirky, Şalgam ve Dabbaşi’nin BM kimlik kartlarının nezaket gereği geçerli olmaya devam ettiğini de belirtti. Libya’daki yönetimin, BM Genel Kurulu’nun bir önceki başkanı Ali Treki’yi Libya’nın yeni BM Daimi Temsilcisi olarak atadığını bildiren bir başka mektubu da BM’ye gönderdiğini, ancak Treki’nin güven mektubunu Ban’a sunmadığını hatırlatan Nesirky, yeni atanan büyükelçilerin güven mektuplarını Genel Sekretere ancak New York’ta sunmalarının ardından göreve başlayabileceklerini söyledi. Şalgam ve Dabbaşi, Kaddafi’nin görevi bırakması gerektiğini söylemelerinin ardından Kaddafi rejimi tarafından görevlerinden alınmışlardı. Ancak iki diplomat da BM’de Libya toplantılarını izliyor. Bu arada İngiliz parlamenterlerin çoğunluğu, Libya’ya yönelik yürütülen operasyona destek verdi. Parlamentonun alt kanadı olan Avam Kamarası’nda dün yapılan oylamada milletvekillerinin 557’si operasyona destek verirken 13’ü karşı çıktı. GENELKURMAY MUHAR P OLMAYAN GÜCE T RAZ ETM YOR Asker için tezkere gerekebilir BAHADIR SEL M D LEK NATO’da komuta krizi aşılamıyor Ç MEN TURUNÇ BATURALP / ELÇ N POYRAZLAR Cumhuriyet’in sorusu üzerine Zindani Yemen’deki El Kaide örgütünün üyeleriyle Salih’e bağlı özel kuvvetlerin üyelerinin aynı kişiler olduğunu da öne sürdü. Zindani, “Haber ajanslarında ‘Yemen’deki El Kaide örgütü’ olarak duyduğunuz kişiler bizim yaptığımız araştırmalara göre devlet başkanlığına bağlı özel kuvvetlerdeki kişilerdir” dedi. ‘El Kaide Salih’in ta kendisi’ ANKARA Koalisyon güçlerinin Libya’ya yönelik operasyonu sürerken komutanın NATO’ya geçmesi halinde Ankara, insani yardım çerçevesi ile sınırlı kalmak üzere Türk askerinin Libya’ya gönderilmesini gündemine aldı. Diplomatik kaynaklar, “Tezkere gerekebilir” açıklamasını yaparken Genelkurmay Başkanlığı da muharip olmayan bir gücün Libya’ya gönderilmesine itirazı bulunmadığını belirtti. Libya’ya ilişkin gelişmeleri Cumhuriyet’e değerlendiren diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin sürecin başından bu yana temkinli hareket edilmesini önerdiğini belirterek, “Hava harekâtı yetmeyecek gibi görünüyor. Kaddafi, karada devam edebilir, Bingazi’ye girebilir. Operasyonun hedefi belli değil. Hedef Kaddafi’yi düşürmek mi, katliamı durdurmak mı? Kimi vuruyorlar belli değil” görüşünü dile getirdil. Türkiye’nin “engelleme” yapacağını düşündükleri için Paris’e davet edilmediğini vurgulayan aynı kaynaklar, “NATO’daki tutumumuzu biliyorlardı. O yüzden çağırmadılar” diye konuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, operasyon başlar başlamaz Kaddafi’nin hemen düşeceği gibi yanlış hesap yaptığını dile getiren diplomatik kaynaklar, “Burada BM kararı ile bağlı kalacaklar mı? Koalisyon içeri dalacak mı? Biz bunun yararı olmayacağını gördük. Kaddafi’ye bırak, dedik. Mübarek dinledi, ama Kaddafi dinlemedi” dediler. Diplomatik kaynaklar Libya’ya ilişkin sürecin bundan sonraki bölümüne ilişkin olarak da şu değerlendirmeyi yaptılar: “Operasyonun askeri bölümüne karışmak istemiyoruz. Biz sadece insani yardım bölümünde yer almak istiyoruz. ABD de NATO’ya devredilmesini istiyor. İnsani yardım olursa, tezkere gerekebilir. Barışı koruma için Libya’ya asker göndermek zorunda kalabiliriz. Asker gönderme konusunda Genelkurmay’da bir sıkıntı yok. Muharip olmayan güç gönderilmesine itiraz etmiyorlar. Bunun dışında ambargonun uygulanmasını denetleyebiliriz.” Bakanı Ahmet Davutoğlu İngiliz ve ABD’li muhataplarına hem de Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirliğioğlu bu ülkelerin Ankara’daki temsilcilerine, “Türkiye neden Paris toplantısına davet edilmedi” diye sordu. İngilizler ve ABD’liler de “Biz sizin Paris toplantısına çağrılmamış olduğunuzu hiç düşünmedik” yanıtı verdiler. Diplomatik kaynaklar, Libya’daki sürece ilişkin çelişkileri “Kaddafi gidecek mi, gitmeyecek mi? Giderse kim yerine gelecek? Kara harekâtı olmadan kim Kaddafi’yi teslim alacak?” ifadeleriyle dile getirdiler. Diplomatik kaynaklar, Libya’nın ikiye değil, üçe bölünme tehlikesi içinde olduğuna da işaret ederlerken, operasyonu sadece petrole bağlamının ucuz bir yöntem olduğu değerlendirmesi yaptı. Diplomatik kaynaklar, “Şimdi fiili bir durum yaratılabilir. Bu noktada, Sudan’la bir karşılaştırma yapmak doğru olmaz. Çünkü Sudan’da referandum gibi bir meşruiyet vardı” görüşünü dile getirdi. Üçe bölünebilir ürkiye’ye davet yok sanmışlar Öte yandan ABD ve İngiltere’nin Türkiye’nin Paris toplantısına davet edilmiş olduğunu sandıkları ortaya çıktı. Diplomatik kaynakların verdiği bilgilere göre geçen cumartesi günü yapılan Paris toplantısı sonrasında hem Dışişleri T BRÜKSEL / WASHINGTON (Cumhuriyet) NATO üyeleri, Libya’ya yönelik silah ambargosu ve insani yardım konularında uzlaşma sağladı ancak operasyonun komutasıyla ilgili anlaşmazlık çözülemedi. Halen devam eden operasyonun NATO operasyonu olmadığını belirten Fransa, komuta için bir komite kurulmasını önerirken ABD, Fransa ve İngiltere’nin NATO’nun Libya’daki operasyonun komutasında “kilit rol” oynamasında anlaştığı bildirildi. Brüksel’de devam eden NATO toplantısında, Libya’ya yönelik operasyonun, insani yardım, silah ambargosu ve hava sahası olmak üzere üç ayrı başlık altında yürütülmesini öngörürken “silah ambargosu” opresyonunun başlatılması için düğmeye basıldı. Orta Akdeniz’de görevlendirilecek NATO gemileri yasadışı silah veya paralı asker taşıyan deniz taşıtlarını gözlemleyerek rapor edecek ve gerektiği takdirde engelleyecek. Ayrıca NATO üyesi ülkelerin katkıları da kabul edilecek. İnsani yardım konusunda da planlamasını tamamlayan NATO insani yardımın başlatılması için BM’den talep gelmesini bekleyecek. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Ankara’da yaptığı açıklamada, “Silah ambargosu ve insanı yardım konusunda belli mutabakat sağlandığını” belirterek “Üst uçuş yasağıyla ilgili de görüşmeler sürüyor” dedi. NATO üyelerinin uzlaşmaya varamadığı en önemli başlık ise Kaddafi güçlerine karşı “uçuşa yasak bölge” uygulamasının hayata geçirilmesi oldu. Bu bağlamda Fransa ABD ve İngiltere’nin içinde olduğu koalisyon güçlerinin başlattığı mevcut harekâtın sona erdirilip yeni bir NATO harekâtının başlatılabilmesi arasındaki geçiş sürecine ilişkin ayrıntılar üzerinde çalışmalar devam ediyor. NATO’da planlanması tamamlanan uçuşa yasak bölge uygulamasının Türkiye’nin de onay verdiği şekliyle devreye sokulabilmesi için NATO üyelerinin ayrıntılarda uzlaşmaya varması bekleniyor. Bu arada “Bu bir NATO operasyonu değil” diyen Fransa’dan yeni bir komite kurulması önerisi geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, “İlgili ülkelerin dışişleri bakanlarını ve Arap Birliği dışişleri bakanlarını bir araya getirecek bir siyasi operasyon danışma kurulu oluşturulması önerisinde bulundum. Bu operasyon her şeyden önce BM tarafından istenen bir operasyondur ve üye ülkelerin oluşturduğu koalisyon tarafından yürütülmektedir ve bu ülkelerin tamamı NATO üyesi değildir” dedi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes ise ABD, Fransa ve İngiltere’nin NATO’nun Libya’daki uluslararası koalisyonun askeri operasyonlarının komutasında kilit rolü oynamasında anlaştığını söyledi. Rhodes Türkiye’nin Libya’ya yönelik BM Güvenlik Konseyi kararlarını desteklediğini ve Ankara’nın NATO içinde komuta ve kontrol yeteneklerinin farkında olduğunu söyledi. Suriye’nin Dera kentindeki rejim karşıtı eylemler başkent Şam’a sıçradı Sürgünden reform çağrısı Dış Haberler Servisi Suriye’de rejim karşıtı protestolar yayılıyor. Esad yönetiminin sona ermesine yönelik geçen cuma gününden bu yana eylemlere sahne olan Dera kentinde gösterilere katılan 6 kişinin yaşamını yitirdiği, 100’ü aşkın yaralının olduğuna yönelik haberler bölgede tansiyonu daha da arttırdı. Dera’da geçen pazar günü düzenlenen gösterilerde güvenlik güçlerinin attığı göz yaşartıcı bomba sonucu yaralanan 11 yaşındaki bir erkek çocuğu önceki gün yaşamını yitirdi açıklandı. Protestocular pazar günü yapılan eylemde ölen bir eylemcinin cenazesi çerçevesinde önceki gün meydanlara çıktı. Güvenlik güçlerinin bazı eylemcileri gözaltına aldığı bildirildi. Dera’nın yanı sıra sosyal paylaşım sitesi YouTube’a yüklenen kimi görüntülere göre başkent Şam’ın kimi bölgelerinde de hükümet karşıtı gösterilerin düzenlendiği dikkat çekti. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, dün Samnin köyünde yüzlerce kişinin “özgürlük” sloganları eşliğinde eylem yaptığı kaydedildi. Ayrıca ülkenin güneyinde de yüzlerce kişinin gösteri düzenlediği duyuruldu. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Dera valisinin istifasını istediği bildirildi. Fransa’da sürgünde yaşayan Esad’ın amcasının oğlu Ribal Rıfat el Esad, Suriye’de reform yapılmazsa rejimin düşeceğini söyledi. Londra’da Arapça yayımlanan El Kudüs El Arabi gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre Rıfat el Esad, Şam yönetiminin halka yalan söylediğini, halkın sesine kulak vermediğini belirtti. Suriye’deki değişimin güvenli bir şekilde olmasını istediğini kaydeden Rıfat, siyasi tutukluların adil mahkemelerce yargılanmaları gerektiğine vurgu yaptı. ABD, Fransa, ngiltere anlaştı Türkiye ‘hami ülke’ ABD Dışişleri Bakanlığı’nın sözcüsü Mark Toner da Türkiye’nin Libya’da ABD için “hami devlet” olarak çalışmayı kabul ettiğini ve bundan ötürü “minnettar kaldıklarını” söyledi. Türkiye’nin Libya’daki ABD vatandaşlarını temsilen konsolosluk ofisi olarak çalışması ve ABD’yi temsil etmesi bekleniyor. NATO Avrupa Kuvvetler Komutanı James Stavridis önceden planlanan bir ziyaret için perşembe günü Ankara’ya gidecek. Kaynaklar, Stavridis’le görüşülecek konular arasına Libya’nın da ekleneceğini belirtti. C MY B C MY B NATO komutanı geliyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle