19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 22 MART 2011 SALI 6 HABERLER Mehmet Ağar, Abdullah Çatlı’nın konsolosluklardan ve valiliklerden rahatça pasaport aldığını söyledi ‘Çatlı’ya 15 yılda 9 pasaport’ EMEKL ORGENERAL. DOĞAN AL CAN ULUDAĞ ‘Balyoz Planı TSK’ye yapıldı’ HAT CE TUNCER “Balyoz Harekât Planı” davasında sanık, emekli Orgeneral Çetin Doğan, “Darbe aklımın ucundan bile geçmemiştir” dedi. Doğan TSK’ye yönelik “Balyoz Planı” olduğunu, bu tertiple Özel Kuvvetler’in kozmik odasına girildiğini söyledi. “İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin baktığı davanın dünkü 18. duruşmasında Doğan, 18 Mart Cuma günü avukatının savunma kapsamında hazırladığı CD’de adını kullanılmasına Başkan Ömer Diken’in tepki gösterdiğini anımsattı. Doğan, “İsmininiin yer almasın dolayı rahatsızlık duydunuz. Ne idüğü bilinmeyen adamlar tarafından ‘cami bombalayan’ insanlar olarak gösteriliyoruz. Lütfen bizim de nasıl bir psikolojide olduğumuzu anlayın” dedi. Avukat Celal Ülgen, Doğan hakkındaki yakalama kararlarının hukuka uygun olmadığını söyledi. “Kaçakmış gibi yakalama emri uygulandı” diyen Ülgen, “Normalleşmeye ihtiyacımız var. Normalleşmeden demokrasiye ulaşılamaz. Dün mağdur olan ‘A’ bugün ‘B’den, ‘B’ de ‘A’ dan intikam almaya kalkarsa durdurulamaz. Hukukta intikam olmaz” diye konuştu. Ülgen, hukukun herkese eşit uygulanması gerektiğini belirterek “Görüşlerine katılmasam da PKK ve KCK sanıklarına da hukuk eşit uygulanmalıdır”dedi. ANKARA “Susurluk” davasında yargılanan eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, ülkücü Abdullah Çatlı’nın 1980’den 1994’e kadar çeşitli konsolosluklar ve valiliklerden 9 pasaport aldığına işaret ederken “Pasaportlar göz önüne alındığında şahsın sahte veya gerçek herhangi bir belge edinmekte bir güçlük çekmediği anlaşılmaktadır” dedi. Ağar’ın verdiği bu bilgi, Çatlı’nın devlet tarafından nasıl korunduğunu ortaya koydu. Mehmet Ağar, avukatları aracılığıyla cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşüne karşı mahkemeye gönderdiği savun Susurluk davasında yargılanan eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, “Pasaportlar göz önüne alındığında şahsın sahte veya gerçek herhangi bir belge edinmekte bir güçlük çekmediği anlaşılmaktadır” dedi. masında, Abdullah Çatlı’ya yeşil pasaport verilmesi suçlamasını da yanıtladı. 9 Temmuz 1993’te Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararnamesiyle Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atandığını belirten Ağar, 1980’li yıllardan itibaren hiçbir belgenin kendisince düzenlenmesinin veya talep edilmesinin mümkün olamayacağını öne sürdü. Mehmet Ağar, 19801994 tarihleri arasında Çatlı’nın edindiği pasaportlar göz önüne alındığında “şahsın sahte veya gerçek herhangi bir belge edinmekte güçlük çekmediğinin anlaşılacağını” kaydetti. Abdullah Çatlı’nın, 1980 askeri darbesi öncesi yurtiçinde, sonrasında ise yurtdışında faaliyetlerini sürdürdüğü biliniyor. Çatlı, 9 Ekim 1978’de Ankara’nın Bahçelievler semtindeki yedi TİP’linin öldürülmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olarak gösteriliyor. Bu nedenle Çatlı hakkında tutuklama kararı da çıkarıldı. O ise 80’li yılların başında yurtdışına kaçtı, her dönem devletten pasaport aldı. Özellikle 80 sonrasında Paris’te MİT’le ilişkiye geçtiği ve ASALA’ya karşı beş eylemde kullanıldığı resmi belgelerde yer aldı. 1982’de İsviçre’de Mehmet Saral adına düzenlenmiş pasaportla yakalandı, 1993’te Türkiye’de Şahin Ekli adına düzenlenmiş pasaportla gözaltına alındı. Mehmet Özbay sahte kimliğini kullanmasıysa 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk’ta geçirdiği trafik kazasıyla ortaya çıktı. Akkuyu, Halk radesi Öyle ya, madem milletin iradesini sözde “tapar halde” seviyorsunuz, o halde: Nükleer Santralı neden halka sormuyorsunuz? Bazı HES’leri, özellikle Karadeniz’dekileri... Rizelilerin Trabzonluların çığlıklarını duymuyor musunuz? Neden orada yaşayan milleti, alacağınız kararlara ortak etmiyorsunuz, onlara sormuyorsunuz? İstanbul’a üçüncü köprü üzerinde büyük tartışma var! İstanbulluların, kendi gelecekleri ve yazgıları konusunda düşüncelerini dikkate almamak, “millet iradesi” inancınıza uyuyor mu? Tutuklu gazeteci Ahmet Şık, Bianet’e gönderdiği son mektubunda, “Tutuklanmamla Ergenekon soruşturmalarının gidişatının tehlikeye düştüğü doğrudur. Sulandırmak hafif kalıyor” dedi. Ergenekon’da 7 tutuklama daha İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında incelenen Malatya Zirve Yayınevi’ndeki cinayet davasıyla ilgili başlatılan operasyon kapsamında gözaltına alınan yedi kişi tutuklandı. Savcı Zekeriya Öz’ün yürüttüğü soruşturma kapsamında Malatya, Siirt, Muğla ve İzmir’in de aralarında bulunduğu 9 ilde geçen hafta yapılan aramaların ardından 6 muvazzaf askerin de bulunduğu 9 kişi gözaltına alınmıştı. Tutuklulardan askerler Hasdal Askeri Cezaevi’ne, diğerleri ise Metris Cezaevi’ne gönderildi. Örnek olarak nükleer santralı ele alalım. Bakın, hem nükleer santrallar üzerinde dünyada yeni bir tartışma başladı; durum açıklığa kavuşuncaya kadar projeler ve inşaatlar askıya alındı; hem, Mersin Akkuyu’nun santral izni tartışmalı, yanı başındaki Ecemiş fayı üzerinde yeterli çalışma yapılmamış, bilinmeyen pek çok yönü var.. Bu nedenle de nükleer santralın maruz kalacağı (Anadolu’dan ve Akdeniz’den) deprem ve tsunami riskleri bilinmiyor ve hesap edilmemiş.. hem, bu santralın kaça çıkacağının hesabını milletin önüne koymamışsınız. 20 milyar dolara mı çıkacak, 30 milyara mı? Yoksa 40 milyarı bulacak mı? Bu AKP iktidarının cebinden çıkmayacak! Milleti, 10 yıl sonrası için büyük bir borca sokuyorsunuz, elektriği çok daha pahalıya mal edeceksiniz, ülke sanayisinin rekabet edebilirliğine şimdiden ambargo koyuyorsunuz.. hem bu santralın Türkiye’ye hiçbir teknoloji de kazandırmayacağı, ayrıca işletmesini de Rusların yapacağı açık seçik.. Yeni iş alanları yaratmayacak, yaratacakları da inşaat işleridir, oysa bizim ekonomiye hemen ileri teknolojik kaynaklar yaratmamız gerekir... Bunlardan, Ecemiş fayını ele alalım.. Fay üzerinde bazı bilgiler var. Fakat yanı başında nükleer santral projelendirildiği için, bu bilgiler yüzeysel kaldı! Pek çok deprembilimci, fay konusunda farklı bilgilere sahip! Haluk Eyidoğan’a sordum: Tartışmalı bir fay bölgesi. En son ne zaman aktif olmuş, yani deprem üretmiş, bilinmiyor! Fay bölgesini dikine kesen hendekler açılıp son 510 bin yıl içindeki depremler var mı, tarihleme yapılmamış.. Fayın Akdeniz’e uzadığını söyleyen var.. Ama denizde sismik çalışma yapılmamış, deniz teknolojisi ile çalışılmamış; ayrıca son 30 yılda fay modellemeleri konusunda o kadar çok gelişme oldu ki, bunların hepsinin Akkuyu bölgesinde uygulanması gerekir. Sonra, santral üzerindeki Akdeniz’deki deprem ve yanardağ hareketlerinin yaratacağı tsunami risklerini ortaya çıkarmak zorundasınız.. Akkuyu’nun depremsellik açısından tam bir röntgenini çekmeden, oraya santral inşa edemezsiniz! Bu iddialı bir söz gibi gelebilir size, hayır değil, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın bu konuda yönergeleri var! Yunanistan’ın Akkuyu’ya itirazını okudunuz! Doğru bir itirazdır, santralın doğa riskleri üzerinde ayrıntılı bütün çalışmaları yapmak zorundasınız. Çünkü tehlikeler, bütün bölge ve dünya içindir! Akkuyu, Akdeniz sahilinde ilk nükleer santral planıdır! Haritadan gördüğüm kadarıyla, Fransa’nın bütün atom santralları içeridedir.. İsrail’in silah amaçlı atom santralları çölde! Türkiye’nin Akdeniz gibi turizm sahillerinde atom santralı planlaması ise turizm ve gelecek açısından, zerre kadar zekâ yönü olmayan bir karardır! Akkuyu, bütünüyle saydamlaşmalı, bu verilerden sonra ancak Akkuyu’yu tartışabiliriz!.. Gelelim yine millet iradesine! AKP ve Erdoğan, millet iradesi diye tepiniyorlar, ama, bugüne kadar millet iradesine başvurdukları tek bir konu yok! Diyeceksiniz ki, işte anayasa referandumları var ya! Güldürmeyin! Güçleri yetseydi, bütün yasa değişikliklerini Meclis’te yapardı! AKP’nin ilk yıllarına gidin.. Müthiş bir katılımcı parti propagandası ile karşılaşacaksınız! Ciddi bir konuda, bir tane, mostralık bir katılımcı icraat bulamazsınız! Hepsi “ben yaptım oldu” cinsindendir... Yani, içi boş bir sandık demokrasisi partisidir AKP... POLİTİKA NOTU: CHP ile sorunu olan politikacıların neredeyse hepsi, soluğu Zaman gazetesinde alıyor! Gazete de onları manşetlere çıkarıyor! Bianet’e gönderdiği mektupta ne diyeceğini bilemediğini söyledi Özür dileyerek soru sordular Ülgen’in savunmasını tamamlamasının ardından sanık avukatları Doğan’a birçok kez “özür dileyerek” sorular yöneltti. Doğan, iddianamede “darbe planı”nın en önemli kanıtlarından biri olarak değerlendirilen “Görevlendirmede yetkili personel” listelerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Böyle bir görevlendirme yoktur. 1400 kişiye görev veriliyor. Bunun su yüzüne çıkmaması mümkün değil.” “Darbe yapılacaksa Ankara’da yapılır” diyen Doğan şöyle devam etti: “Neye dayanarak darbe yapılıyor. Savcı bana gösterdiğinde okumadan şekil olarak bu planın plan olmadığını söyledim. Bir tek 1960 ihtilaline katıldım. Harbiyeli öğrenciydim.” Şık: Zaten artık söz bitti İstanbul Haber Servisi Tutuklu gazeteci Ahmet Şık, Bianet’e gönderdiği son mektubunda, “Tutuklanmamla Ergenekon soruşturmalarının gidişatının tehlikeye düştüğü doğrudur. Sulandırmak hafif kalıyor. Çünkü bu kararı veren, hayata geçirmeye çabalayan savcılık ve polistir” dedi. Şık, Ergenekon adıyla ilk karşılaşmasını şöyle anlatıyor: “2003 ya da 2004 yılıydı... Radikal gazetesinde çalışıyordum. Malum cemaatin, orduya ‘açıktan’ savaş başlattığı günlerdi. Bu savaşın mevzilerinden biri olan ‘aloihbar.org’da, ilginç bir belge yayımlandı. ‘Ergenekon lobi’ adlı belgeydi bu. Hemen bir çıktı alarak yayın yönetmeni İsmet Berkan’ın odasına daldım. Bir süre sonra İsmet çağırdı ve ‘Saçma sapan şeyler bunlar, doğruluğundan bile emin olamayız’ dedi. Haber yapabileceğimizi söylesem de İsmet’i ikna edemedim.” Şık, “Hem ‘Ergenekon’un tüm sanıklarının suçlu olmadığını düşünüyorum’ diyeceksin hem de bunu dile getirmeyeceksin, ne gazetecilik ama. Sonra da aynı zihniyetin gazetecileri benim yaptığımın gazetecilik olmadığını iddia edecekler. Beni cezaevine getiren süreç üç aşağı beş yukarı böyleydi. Okuyun, siz karar verin. Ben artık ne diyeceğimi bilemez haldeyim. Zaten artık söz bitti.” CHP’li Tekin ifade verecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, gazeteci İklim Bayraktar’ın “taciz” iddialarıyla ilgili bugün Ankara Adliyesi’nde tanık sıfatıyla ifade verecek. Savcı Zekeriya Öz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Tekin’in “tanık”, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın ise “mağdur” sıfatıyla ifadelerinin alınmasını istemişti. Baykal ve Kılıçdaroğlu, ifadeye gitmeyeceklerini açıklamıştı. VEFAT Baromuzun 6062 sicil sayısında kayıtlı BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 16286 sicil sayısında kayıtlı 22 Mart Dünya Su Günü Bugün ‘Dünya Su Günü’. Su Ticarileştirilmemelidir. Su bir yaşam hakkıdır. Yaşam hakkımız savunulmalıdır. Dikili Belediye Başkanı AVUKAT AVUKAT OKTAY ÜNAL vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 22.03.2011 Salı günü (bugün), Zincirlikuyu Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrıdan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. HALET GEVREK 20.03.2011 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 21.03.2011 Pazartesi günü kaldırılan meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. STANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI STANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Osman Özgüven Taksim civarındaki müşavirlik büromuza Sözleşmeli ere Köşk’ten onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sözleşmeli er yasasına Çankaya Köşkü’nden onay geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onay verdiği yasaya göre, sözleşmeli askerliğe başvurabilmek için en az ilköğretim mezunu olmak, askerliğini erbaş ve er olarak tamamlamak gerekiyor. sekreter aranmaktadır. İlgilenenlerin; [email protected], email adresine CV’lerini göndermeleri rica olunur. PTT şubesi soyuldu İstanbul Haber Servisi Sultanbeyli’de yüzü maskeli bir soyguncu, kurusıkı tabancayla girdiği Hasanpaşa PTT Şubesi’nden yaklaşık 12 bin TL alarak kaçtı. Polis soruşturma başlattı. ZÜLFİKAR NAKLİYAT E v ve Of is Ta şı m ac ıl ı ğı Telefon: 0216.575 91 22 0532.564 17 17 4 kişiye 48’şer bin lira ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 4 kişi, 48 bin 602’şer lira kazandı. Numaraların; 3, 14, 17, 19, 20, 27, 32, 33, 35, 37, 49, 50, 51, 53, 54, 56, 58, 61, 63, 68, 70 ve 74 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilenler 1322’şer TL, 8 bilenler 75’er TL, 7 bilenler 14’er TL, 6 bilenler ile hiçbir numarayı bilemeyenler 1’er TL kazandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle