26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Mobbing genelgesinde yoklar 3 Başbakanlık’a göre amirler ‘bezdirmez’ MUSTAFA ÇAKIR Şiddet uygulama olasılığı bulunana bile hapis cezası verilecek. Şiddet, üçüncü sahıslar aracılığıyla da bildirilebilecek Lafta kalmasın SEV L ARINAN Anımsayan Var mı: Üç Yıl Önce Dün Üç yıl önce dün: 21 Mart 2008! Anımsayan var mı? Üç yıl önce dün, 21 Mart 2008’de sabah saat 4’te İlhan Selçuk’un evi basılmış ve İlhan Bey gözaltına alınmıştı. Böylece onu son yolculuğuna götüren bir serüvenin ilk adımı atılmış oluyordu. Bu serüven yaklaşık iki yıl sonra 21 Haziran 2010’da noktalandı. Gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra 27 Mart 2008 tarihli “Medya Notu”nda gözaltında yaşadıklarını, avukatlarının da yardımıyla, yazmıştım bir belge olsun diye. ANKARA Başbakanlık’ın işyerlerinde psikolojik tacizin (mobbing) önlenmesine ilişkin genelgesi çalışanlar tarafından yeterli bulunmadı. Türkiye KamuSen’e bağlı Türk BüroSen, genelgede “amir ve yöneticilerin” çalışanlara uyguladıkları mobbingin önlenmesine dair bir madde yer almadığına dikkat çekerken kamu kurumlarındaki “özel yaşamı ihlal edici kamera ile parmak izi sistemlerinin” kaldırılması yönünde bir hükme de yer verilmediğine işaret etti. Genelgeyi inceleyen Türk BüroSen, düzenlemede, “şikâyet etme ve şikâyetlerin incelenmesinden öteye gitmeyen” maddelerin yer aldığına dikkat çekti. Türk BüroSen, “Mobbing kelimesini sulandırarak ‘bezdiri’ tabirini kullanılır kılmak ve içi boş genelgeler yayımlamakla işyerlerindeki psikolojik tacizin önüne geçilemez” değerlendirmesini yaptı. ‘Hükümet çalışma barışını bozuyor’ Genelgeyi eleştiren Türk BüroSen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, “İş güvencesini ortadan kaldırarak çalışma barışını bozan hükümetin ta kendisidir” dedi. Yokuş “yandaş sendikaya” üye kazandırmak için “ikna odaları” oluşturulduğunu da savundu. ANKARA Kadına yönelik cinayet ve şiddeti önlemede yetersiz kalan AKP hükümetinin hazırladığı “Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunması” başlıklı yeni yasa taslağına göre, mağdur hâkim karşısına çıkmasa bile koruma altına alınacak. Koruma önlemleri karşısında şiddet uygulayan ya da uygulama olasılığı bulunanlara 4 aydan 8 aya kadar hapis cezası verilebilecek. Ayrıca şiddet gören bireyin işyeri değiştirilip adres ve kimlik bilgilerinin gizliliği de sağlanacak. 28 maddelik yasa teklifine göre şiddete uğrayan uğrama ihtimali bulunan birey, olayı, kendisi ya da bir başka kişi aracılığıyla cumhuriyet başsavcılığı veya kolluk kuvvetlerine yazılı ya da sözlü olarak bildirebilecek. Hizmet uygulamasında ırk, dil, din, mezhep, cinsiyet ayrımı gözetilmeyecek. Barınma yeri olmayan korunan bireyin kendisi ve çocuklarına barınma yeri sağlanıp maddi yardımda bulunulacak. Delil aranmayacak Yasa teklifinde öne çıkan diğer bölümler şöyle: Koruma tedbiri, duruşma yapılmaksınız, şiddetin uygulandığı husu sunda delil ve belge aranmaksızın verilecek. Resmi çalışma saatleri dışında cumhuriyet savcısı tarafından acil koruyucu tedbir kararı verilecek. Koruyucu tedbir kararlarının gereklerini yerine getirmeyen kişiye cumhuriyet savcısı, gözaltı kararı verebilecek. Tutuklama isteyebilecek. Adli ve idari merciler, kolluk görevlileri, sağlık eğitim kuruluşları ile toplum kuruluşları herhangi bir şekilde öğrendikleri eylemleri cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa bildirmekte yükümlü olacak. Cumhuriyet başsavcılığına “şiddetten koruma bürosu” kurulacak. Kuş gribi kuşkusu MİLAS (Cumhuriyet) Milas’ın Bafa beldesinde yüksek ateş, halsizlik ve nefes darlığı şikâyetiyle hastaneye kaldırıldıktan sonra yaşamını yitiren İ.Y’nin ardından, kızı B.Y. de aynı belirtileri göstermesi üzerine tedavi altına alındı. B.Y’nin kuş gribi şüphesiyle İzmir’e sevk edildiği öğrenildi. Hastalarla yakın temasta bulunan sağlık çalışanlarıyla birlikte toplam 19 kişiden tahlil için numune alındığı açıklandı. Uzmanlar Adli Tıp’ın raporunu çelişkili buldu Göğsüne top çarptı, öldü KAYSERİ (AA) Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İletişim Fakültesi öğrencisi Barış Dudioğlu, halı saha maçında göğsüne top çarpması sonucu hayatını kaybetti. Doğum gününde ölen genç öğrencinin kalp rahatsızlığı olup olmadığı araştırılıyor. ‘KOAH aniden öldürmez’ İstanbul Haber Servisi Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporunda oyuncu Defne Joy Foster’ın ölüm nedeninin Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olduğunun belirtilmesi göğüs hastalıkları uzmanlarının eleştirilerine neden oldu. Uzmanlar, KOAH’ın ani ölüme neden olmayacağını belirterek, “KOAH yıllar sonra ileri nefes darlığına neden olarak öldürebilir” dediler. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, “Foster’ın astımı vardı, 8 yıl önce kendisini görmüştüm. Astım farklı hastalıktır, KOAH farklıdır. KOAH’tan ölecek kadar hasta olan birinin ölümünden birkaç hafta önce dans yarışmasına katılması mümkün değil” dedi. Tutluoğlu şu bilgileri verdi: “Raporda ifade edilen kusmuğun boğaza kaçması için de bir bilinç kaybının olması gerekir. Rapor çelişkili.” Kahreden şüphe Antalya’da “Banyoda kaydı, düştü” denilerek bakıcısı tarafından hastaneye getirilen 2 yaşındaki kız çocuğu, beş gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Çocuğun babası, vücudunda ve kafasında morluklar bulunan kızının bakıcısı tarafından darbedilerek öldürüldüğünü öne sürdü. Baba Sedat Gümüş “13 Mart’ta kızımı alarak gezdik, eğlendik. Kızımı bakıcıya tekrar bıraktım. Bir gün sonra Manavgat Devlet Hastanesi’nden aradılar ve kızımın yoğun bakımda olduğunu söylediler. Hastaneye gittiğimde bakıcı H.S. önce banyoda kayıp düştüğünü, ardından da merdivenden düştüğünü söyledi” dedi. Kızının Manavgat Devlet Hastanesi’nde beş gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiğini belirten Baba Gümüş, “Kızım beş günün ardından hayatını kaybetti. Güzel kızımı hangi vicdanla dövdüler, ona nasıl kıydılar” diye konuştu. Baba Gümüş, bakıcı H.S. ve eşi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi. Konuyla ilgili soruşturma başlatan Evrenseki lçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bakıcı H.S’yi gözaltına aldı. Savcılık tarafından “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edilen bakıcı H.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (AA) Maden ocağında göçük ZONGULDAK (Cumhuriyet) Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi maden ocağında toprak kayması sonucu meydana gelen göçüğün altında kalan Deniz Akdeniz (27) yaralandı. Akdeniz’in 2009’da 35 bin 291 kişinin katıldığı zorlu mülakatı kazanarak kurayla işe girdiği öğrenildi. Meteorolojik uyarı ANKARA (AA) Marmara, Kuzey Ege, Orta Karadeniz, Doğu Karadeniz kıyıları ve iç kesimleri ile Erzincan çevrelerinde kuvvetli rüzgâr bekleniyor. Doğu bölgeleri için ani kar erimelerinden dolayı su baskını, ani sel, çığ, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’da ise dik yamaçlar için çığ uyarısında bulunuldu. 21 Mart 2008, Cuma. 04.00. Savcılığa davet edilmeksizin ve önceden haber verilmeden, polislerin mahalle muhtarı ile birlikte kapıya gelişleri; İlhan Selçuk tarafından “Buyurun size bir çay yapayım” daveti ile karşılanmaları ve evde aramanın başlaması. 07.30. Toplanan mektup, not gibi belgeler ve bilgisayarın “hard diskiyle” birlikte evden ayrılış ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki “Terörle Mücadele Şubesi”ne götürülüş. Mahkemeden 24 saat için avukat kısıtlama kararı alındığı ve avukat olmadan sorgulama yapılamayacağı için görevli uzman emniyet mensuplarıyla ülke sorunları hakkında sohbet ederek, bir bölümü nezarethanede, bir bölümü büroda geçirilen bir gün. 19.15. Star TV ana haber bülteninde, kendisine yöneltilen suçlamanın “Terör örgütüne üye olmadan örgütün fikirlerine yardım etmek” olduğunun belirtilmesi. 22 Mart 2008, Cumartesi. 09.30. Avukat Akın Atalay ile görüşme. 10.45. Polisin, “Organize Suçlar Şube Müdürlüğü”nde, Akın Atalay’ın da katıldığı, ifade alma işlemine başlaması. 20.00. 9 saat 15 dakika süren ifadenin bitişi, 73 sayfalık tutanağın imzalanması. 20.45. İstanbul Adliyesi’nin Beşiktaş’taki “Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı”na gidiş. 22.30. Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın huzurunda ifade alınmaya başlanması. 23 Mart 2008, Pazar. 02.45. 4 saat 15 dakika süren ve 5 sayfa tutan ifadenin bitişi ve “Adli kontrol altında tutulmak” talebiyle, tutuklama isteği olmaksızın nöbetçi yargıca sevki. 03.00. Nöbetçi yargıç tarafından “Soruşturma sona erinceye kadar yurtdışına çıkma yasağı ile serbestlik” kararının alınışı ve Adliye’den ayrılış. 03.12. Şişli’deki Cumhuriyet gazetesi binasına geliş. Kırmızı karanfillerle karşılanış. “Şimdi ben meşhurum değil mi? Benim gidişimle tiraj almışsınız” demesi ve “Çıkışınızla daha çok alacağız” karşılığının verilmesi. 04.30. Gazeteden ayrılış ve Gazeteciler Sitesi’ndeki 90 metrekare evine dönüş. 14.00. Evinde dostlarını kabul edişi. Dostları arasında bulunan gazeteciler, Yalçın Bayer, Melih Aşık, Yalçın Pekşen ve Uğur Dündar’a soruşturmanın yargıya ve orduya sirayet ettirileceğine ilişkin izlenim ve kaygılarını belirtmesi; yargının rahat bırakılmasını öneren, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sükunet ve uzlaşmacılık tavsiye eden düşüncelerini aktarması. Bu kronolojide yer alan olayların yorumunu daha ileriye bırakarak şimdilik, bizzat yaşadığım iki küçük ek daha yapmak istiyorum. Gözaltına alındığı günün gecesi Star televizyonunun ana haber bültenine Uğur Dündar’ın daveti üzerine katılmış, kendisinin 83 yaşında bir kalp hastası olduğunu ve hayatından endişe duyduğumuzu belirtmiştim. Bir de, yukarıda alıntıladığım yazıyı yazdıktan sonra sohbet ederken, cumartesi gecesi sabaha kadar sorgulandığını bildiğimizden, cuma gecesi uyuyup uyuyamadığını sormuştum. Hafif bir tebessümle, “Tam uyuyacakken, genç polisler geldiler ve ‘Hocam size PKK’nin stratejini anlatalım’ dediler ve brifing verdiler, onun için o gece de pek uyuyamadım” demişti. Serbest bırakıldıktan bir hafta sonra bir enfarktüs daha geçirdi, derhal hastaneye kaldırıldı. 14 Nisan’da açık kalp ameliyatı oldu, sol kapakçığı ve dört damarı değiştirildi. Uzun süre hastanede kaldı ve sonra yine uzun bir nekahet dönemi geçirdi. Ancak birkaç ay sağlığına kavuşmuş gibi yaşayabildi, sonra yeniden bir kriz geçirdi ve sol tarafı felç oldu. Aylarca ölümle pençeleştikten sonra 21 Haziran 2010 günü aramızdan ayrıldı. Böylece 21 Mart 2008’de başlayan son yolculuk serüveni noktalandı. Son günlerde Cumhuriyet gazetesine ve İlhan Selçuk’a yönelik saldırıların yoğunlaşmasına bakıyorum… İnternet sitemdeki “Güncel” yazımda da belirttiğim gibi bu bitmeyen nefret, kin ve garez beni korkutuyor… Kendim için değil, bu duygulara sahip olanlar adına! Bebeğiyle intihar etmek istedi SEYDİŞEHİR (AA) Konya’nın Seydişehir ilçesinde eşinden şiddet gördüğü iddiasıyla kucağında bebeğiyle intihara kalkışan anneyi polis kurtardı. Mehtap Ç. ve Tuana Ç, Seydişehir Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle