23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 MART 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA 17 1821 yaş arasındaki genç kızlar, Türkiye Kızlar Zirvesi’ne bekleniyor Kızlar Zirvesi toplanıyor Namık Kemal Graz işbirliği Tekirdağ’da kurulu Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Avusturya Graz Üniversitesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Enstitüsü arasında işbirliği anlaşması imzalandı. İmza töreninde konuşan Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Alpay Hekimler, üniversitenin kurulduğundan bu yana uluslararası ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verildiğini söyledi. Rektör Prof. Dr. Nizamettin Şenköylü, Namık Kemal Üniversitesi’nin uluslararasılaşmaya verdiği önem çerçevesinde her geçen gün işbirliği çalışmalarına bir yenisini daha eklediğini belirtti. Üniversite öğrencisi bir grup gencin kurduğu Platform 3.3 tarafından 2330 Nisan tarihlerinde İstanbul ve Ankara’da düzenlenecek Türkiye Kızlar Zirvesi, kadınlara uygulanan şiddet ve baskının önlenmesini amaçlıyor. Zirve, İstanbul ve Ankara’da Türkiye’nin yedi bölgesinden kızların katılımıyla gerçekleşecek. Zirvenin temel amacı, verilecek eğitimlerle genç kadın liderler yaratmak ve bu genç kadın liderlerin yerel ölçekte projeler geliştirip uygulamasını desteklemek. Zirvede ele alınacak konular arasında eğitim, sağlık, şiddet ve ekonomi bulunuyor. Zirve sonrasında ise yaklaşık bir hafta sürecek çok yönlü bir programla katılımcılara medyayla iletişim, proje geliştirme, web teknolojileri gibi konular hakkında eğitimler verilecek. Zirve süresince katılımcılar, Türkiye’de kadın olmak kavramını, bu kavramın toplumdaki algısını, günlük hayatta kendilerine ve Türkiye’deki diğer kadınlara nasıl yansıtıldığını tartışacak, saptanan sorunlara yönelik yerel olarak uygulanmaya uygun projeler geliştirmek için ilk adımları atacak, bu projelerin hayata geçirilmesinde ve aktif olarak yürütülmesinde liderlik yapabilmeleri için hazırlanan eğitim atölyelerinden yararlanacaklar. Toplantıya katılımcı olmak isteyen 1821 yaş arasındaki kızların, 15 Mart’a kadar www. girlssummitturkey.com adresinde yer alan başvuru formunu doldurarak komiteye ulaştırması gerekiyor. Geleceğin mucitleri yarışıyor Kadir Has Üniversitesi, İstanbul Avni Sözen Anadolu Lisesi işbirliği ile liseler arası yeni buluşlar proje yarışması düzenliyor. “Projeni Kap GelGenç Mucitler Buluşuyor” yarışmasına lise öğrencilerinden oluşan proje ekipleri, fen bilimleri ve mühendislik alanlarında geliştirdikleri projeleri ve icatlarıyla katılacak. Bilim, buluşçuluk, ürün geliştirme ve tasarım alanlarında geliştirilen projelerin ödüllendirileceği yarışmaya son başvuru tarihi 1 Nisan 2011. Yarışma ile ilgili ayrıntılı bilgiye http://pkg.khas.edu. tr adresinden ulaşılabilir. Balıklı Adil Adalet! Tek eksik darbuka… O da Balık Ayhan mebus olunca tamamlanacak! Silivri’nin yoğurdu Ah seni kimler doğurdu... Seni doğuran ana Darbe ile mi yoğurdu?.. Bakan Nimet Çubukçu, 500 kadın eğitimciyle buluştu Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Bilfen Okulları’nda 500 kadın eğitimciyle bir araya geldi. Bünyesinde bulunan 28 okulun yönetici koltuklarında kadınların oturduğu Bilfen Okulları’ndaki buluşmada bir konuşma yapan Bakan Çubukçu, “Kadınlara karar alma mekanizmalarında yer verildiğinde neler başarabildiklerini görüyoruz” dedi. Çamlıca Bilfen lköğretim Okulu’nda düzenlenen etkinlikte, anaokulu ve ilköğretim okulu orkestralarının dinletilerini izleyen Bakan Nimet Çubukçu, Bilfen Okulları’nın 28 kadın yöneticisi ve 500 kadın öğretmeniyle hatıra fotoğrafları çektirdi. Vardiya Bizde Platformu haykırıyor: “Bizler ‘Balyoz’, ‘Kafes’ gibi davalar nedeniyle tutuklanan subay ve astsubayların aileleriyiz... Eşlerimizin, babalarımızın yargılanmasına asla karşı değiliz... Bir suç varsa elbette herkes cezasını çekmelidir! Tek talebimiz var bizim: Adil yargılama!” Vardiyacı Aileler’in “adil yargılama” feryadına Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda yeni işbaşı yapan AKP’nin eski bürokratları artık kulak vermelidirler. Hiçbir şey yapamıyorlarsa, Silivri’deki duruşmalarda Adil adlı bir yargıç veya savcıyı görevlendirseler. Vardiya Bizde Platformu’nun üyesi aileler iddianamedeki sakatlıkları belgeye / broşüre dönüştürmüşler... Mahkeme Başkanı’na, üyelerine bu belgeleri sunuyorlar. Yüzlerce, binlerce silik fotokopi okumaktan yorulmuş sayın yargıçlara kolaylık olsun diye kısa, net temiz metinler hazırlamışlar: Savcılara verilen Balyoz belgeleri SAHTEDİR! “Davanın tek delili olan 11 No’lu CD’nin oluşturulma tarihi TÜBİTAK Ve EMNİYET raporlarına göre Mart 2003’tür… Tüm Balyoz belgeleri bu CD’de kayıtlıdır. Bu CD’ye 2003’ten sonra hiç ekleme çıkarma yapılmamıştır. Peki, O HALDE NASIL OLUYOR DA BU BELGELERİN arasında 2009, 2008, 2007 TARİHLERİNE AİT BİLGİLER YER ALIYOR?” Bu sorular yanıt bekliyor. Liseliler film çekecek İstanbul Lisesi’nin düzenlediği Liseler Arası Kısa Film Yarışması, tüm lise öğrencilerini film çekmeye davet ediyor. Yarışma, öğrencileri genç yaşta sinemaya yöneltiyor ve onlara sinema sevgisi kazandırmayı, Türk sinemasının geleceğine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Son katılım tarihi 6 Mayıs 2011 olan yarışma ile ilgili bilgi için www.ielsinema.com 3.3 milyar kadın Dünya nüfusunun 3.3 milyarını kadınlar ve kızlar oluşturuyor. Üniversite öğrencisi bir grup genç tarafından 2010 yılında kurulan Platform 3.3, adını bu istatistikten alıyor. Alegorik Bir Yazı MER Ç VEL DEDEOĞLU K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] [email protected] C MY B C MY B “Balyoz Davası”nın 14. duruşması, geride bıraktığımız 14 Mart günü Silivri’de yapıldı. Mahkeme salonu ağzına dek doluydu; yerlere oturan, ayakta dikilen izleyiciler ve tüm basın bölümünü dolduran gazeteciler; üstlerinde siyah cüppeleriyle kendilerine özgülenmiş yeri tümüyle dolduran savunmanlar; sanıklara ayrılan bölümde tutuklu tutuksuz yargılanan generaller, amiraller, albaylar, yarbaylar, binbaşılar, yüzbaşılar, asteğmenlerden oluşan, “TSK”nin emeklimuvazzaf “195” subayı; güvenlikle ilgili jandarma görevlileri; görüntüyü, sesi sağlayan teknik elemanlar; iki savcı, üç yargıç; salonda her noktaya yetişerek iletişimi sağlayan görevli Aydın Arslan. Basının, savunmanların, izleyicilerin bölümleri her an devinim içinde; oturan, kalkan, giren, çıkan... Eski dille “asayiş berkemal” olan tek yer, Türk Ordusu’nun 195 komutanının sanık olarak bulunduğu bölüm... Sanıkların kimlik kontrolü bitmek üzereydi ki, basın bölümü dışardan gelen bir haberle dalgalandı; Perinçek’in, Balbay’ın üç Levent’ler Bektaş’ın, Göktaş’ın, Doğu’nun hücrelerini “lağım suyu” basmış... Biz “Simgesel Eylem Grubu” olarak, Silivri’de pek çok duruşma izledik ve izliyoruz; özellikle sanıkların savunmalarını yaptığı duruşmalarda, ne denli hukuksuzluklar yaşadıklarını dile getirirken duydukları “acı”yı yansıtan sesleri, görünümleri zaman zaman Dante’yi, daha doğrusu ünlü yapıtı “İlahi Komedya”yı anımsamama neden oluyor. Dante’nin “Cehennem” adını verdiği ikinci ciltte, aralarında insanları derin bir “umutsuzluk” içine sokarak çöktüren yöntemlerin de olduğu, bin bir türlü işkenceden söz edilir. Okuyanların anımsayacağı gibi, bu işkencelerin bir bölümü de suçlunun konduğu “hücre” aracılığıyla yapılır. Hüreye çamur doldurulur, alevlerle kızdırılır, yığın yığın buzlarla kaplanır vö’ler; ne var ki, “lağım suyu” bunlar arasında yer almaz. “İlahi Komedya”da bunları buyruğundaki görevlilere yaptıran bütünüyle insan “görünüm”lü şeytan Minos’tur. Ayrıca insanımsı bir insana benzer huyları da vardır, örneğin konuşurken ellerini karnının üstüne vurur; hele “biz” derken bunu kesinlikle yapar... Gerçek insandan en önemli ayrımı, içinde, yürek yerine bir “emmebasma” tulumba taşıyor olması... Bu durum Minos’u çok sinirli, yer yer kaba, dahası “külhani” yapmış, bizim ünlü “Kasımpaşalı Külhanbeyi”ni anımsatırcasına. Örneğin, Minos’un “insan görünümü”ne kanan kimileri, dertlerini ona açıp yardım istediklerinde, taşkın bir öfkeye kapılıp onları, “Ananı babanı da al git!” diye tersliyormuş. İşte bu Minos’un buyruklarını eksiksiz yerine getiren özel görevliler de “zebaniler”miş. İlahi Komedya’nın ikinci cildinin hemen hemen her sayfasında bu özel “zebani”lere rastlarsınız. Bunların görevlerinin ne olduğunu alegorik olarak belki şöyle anlatabiliriz: Zebani polisler; zebani savcılar; zebani yargıçlar; kimi zebani infazcılar; bunları saymakla bitiremeyiz. Onun için, kısaca her konuda görev yapan, Minos’un özel “zebella”ları diyebiliriz. Minos’un bu zebanileri, ona bütün varlıklarıyla bağlıdırlar; bunun karşılığını da alırlar, ödüllendirilirler. Bu ödüllerin neler olduğunu anımsamaya çalışırken, savunman Celal Ülgen’in sesiyle yine mahkeme salonuna döndüm. Sayın Ülgen, Mahkeme Başkanı Ömer Diker’e sesleniyordu: Sayın Başkan, gözlerinizi arıyorum; önceki duruşmada bir arkadaşımıza: Sizinle göz teması kurabileceğim bir yere geçiniz! demiştiniz; şimdi ben de sizden göz teması istiyorum! “Tanrım!” dedim; acaba hâlâ İlahi Komedya’nın sayfalarında mı dolaşıyorum? Hayır! Silivri’de mahkeme salonundayım; ama bir savunman daha Başkan’a “Meslektaşım gözlerinize seslendi, ben de ‘vicdan’ınıza seslenmek istiyorum!” diyordu. İyi de, bu deneyimli, değerli savunmanlar neden böyle sesleniyorlardı Mahkeme Başkanı’na? Salonda Minos’un “zebani görevlileri” yoktu ki... Öyle değil mi? Peki, “HUKUK” var mıydı? Ne dersiniz değerli okuyucular? Not: 28 Mart’ta Silivri’de buluşalım. Vardiyacılar ise sormaya devam ediyor / edecekler: Son olarak 2003 tarihinde hazırlanmış, “Basın Yayın Organları” başlıklı listede “İlk Adım” adlı gazete yer alıyor. Bu gazetenin kuruluş tarihi 15 Ağustos 2005’tir. CD’ye 2003’te kaydedilmiş “Bursa’da El Konulacak 4x4 Araçlar” listesi var. Bu listede plakasını 2006 yılında çıkartmış (16 BEB 33) bir araç da yer alıyor. Bu nasıl oluyor? Sayın savcılık gaipten ve gelecekten bilgi alma yeteneğine mi sahip? Balyoz Davası… Bal gibi yoz / daha doğrusu yozlaşmaya mahkum bir dava... Darbe belgelerini hazırladığı iddia edilenlerin birçoğu o tarihte yurtdışında görevli... “Birlikte toplantı yaptığı” söylenenlerin kimileri aynı tarihte başka başka ülkelerde görevli... Darbe hazırlığı sırasında yarbay olanlar iddianamede “yüzbaşı”lığa indirilmiş… Gölcük’te demir atmışken, Marmaris Aksaz’da görevde olan gemiler… Kendi isim ve rütbelerini belgelere yanlış yazan subayları ise hiç saymayın... Adil yargı adına daha neler de neler... Maydonozlu köfteler… AKP adayı Balık Ayhan’ı gerçekten çok ağır görevler bekliyor. Yanına Adil diye bir engelli bir âmâ yurttaş daha alırsa… Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminin “adil yargılama” ayıbı örtülmüş olur. Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Hazar Denizi pet 1 rol ve dogalgazını BakuTiflis 2 Erzurum boru hat 3 tıyla Avrupa’ya 4 ulaştırmayı amaçlayan projeye veri 5 len ad. 2/ Buğday, 6 nohut, fasulye ve çeşitli yemişlerle 7 yapılan bir tatlı... 8 Pasak. 3/ Alüvyon... 9 Üç kişiyle oynanan 1 2 3 4 5 6 7 8 9 bir iskambil oyunu. 4/ Arjantin’in plaka imi... İçin 1 B A L B A L N E de yağ, peynir gibi yiye 2 A Y A Y A L A K ceklerin saklandığı mağa 3 L A V T A E F E ralara halk dilinde verilen 4 B T E L EME ad. 5/ Öleceği kesinlikle 5 A Y A L AMA E bilinen bir hastanın, acıla6 L A EMA N E T rını dindirmek için hekim L EMA N ME tarafından öldürülmesi. 6/ 7 EM İ N Akım şiddeti birimi kilo 8 N A F E E T E N E amperin kısa yazılışı... 9 E K E Tanrıtanımaz... İtalya’nın en önemli akarsuyu. 7/ Eskrimde kullanılan üç silahtan biri... Öldürme, yok etme. 8/ Kaba ve kırıcı kimse... Uluslararası Çalışma Örgütü’nün simgesi. 9/ Yuvasından Çin mutfağının en seçkin yemeği yapılan deniz kırlangıcı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bulgaristan’da yaşayan bir Türkmen boyu. 2/ Daha iyi ürün elde etmek için bir ağaçtan başka bir ağaca dal nakletme işi... İspanya’da içkilerle birlikte servis yapılan küçük meze tabaklarına verilen ad. 3/ İki hörgüçlü erkek deve... Tavır, davranış. 4/ Tümör... Maksim Gorki’nin bir romanı... Aldatma işi, hile. 5/ “ delik cepken delik/ Yen delik kaftan delik/Don delik mintan delik/Kevgir misin be kardeşlik” (Orhan Veli)... Avrupa’da bir başkent. 6/ “Cezayir menekşesi” de denilen bir süs bitkisi. 7/Afrika’da yaşayan, bacakları beyaz çizgili bir hayvan... Takımlar grubu, küme. 8/ Bir işi yerine getirme... Bez parçalarından dokunan basit kilim. 9/ Dünya üzerinde Fransızca konuşanlara verilen ad.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle