18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 6 ŞUBAT 2011 PAZAR Kılıçdaroğlu, seçim güvenliği için sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapacaklarını açıkladı BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI CHP sandığa sahip çıkacak UTKU ÇAKIRÖZER Saylan, Yandaş, Demokrasi Yalanı Birileri TRT’de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Türkan Saylan hakkında karalamakötüleme kampanyasını sürdürüyor. Dernek “bölücülük” yapıyormuş, Türkan Saylan da “İstanbul Üniversitesi’ndeki başı örtülü öğrencilere hipnoz yaparak, başını açtırmış, bir İslam düşmanı” imiş… Programın adına bakın hele: “Büyük Takip”. “ÇYDD ve Vakfı” üzerine belgesel nitelikteymiş! 14 Ocak’ta akşam 40 dakika kadar süreyle, Göbbels’in yalanlarına rahmet okutacak kötüleme propagandası. Devletin emniyet ve istihbaratına yuvalanmış cemaatçi odakların servis ettikleri Yılmaz Dikbaş adlı yazarın da “Fakir, işsiz çocuklara Türk tarihine, Türk geleneklerine, Türk karakterine ters bir eğitim verdiler. Türkan Saylan bir Atatürkçü değildir,” görüşlerine yer verdikleri bu kötüleme yayınının amacı nedir? Birincisi, salt bu olay bile, nasıl olağanüstü bir rejimde yaşadığımızın önemli bir göstergesidir! İkincisi Türkan Saylan’ı kaybettik ama arkadaşları, dernek ve vakıf ayakta. Etkinliklerini sürdürüyorlar. Saylan, vakıf ve dernek ne yapıyor? Öncelikle kızları okutuyor! Yoksul çocuklara sağladıkları bursla özgür eğitim olanakları sunuyor! “Eğitim”, “burs”, “yoksul ve zeki çocuklar” kimin faaliyet ve av alanı? Şüphesiz ki başta Fethullahçılar olmak üzere, cemaatçilerin! Her düzeyde dershanelerin büyük çoğunluğu ellerinde! Karşılarındaki en büyük rakip kim? Çağdaş Yaşamcılar! O halde, çağdaş yaşamcıların defteri dürülmeli! Ezilmeli, yok edilmeli, en azından kötülenmeli, halkın kafasında şüpheler uyandırılmalı ve dernek dışlanmalı… Bu hedeflerine ulaşmak için, savcı mavcıpolis molis, mahkeme kanalını işletiyor, hem de medya üzerinden kötüleme haber ve yorumları yayıyorlar! Derneğe, olanaklarını genişletmesi için yardım etmeliyiz! MAKUL İNSANLAR GİBİ: Fethullahçılarla tabii medyadan! yan yana geldiğinizde “ne kadar makul”, “görüşülebilir ve tartışılabilir” insanlar olduklarına ilişkin bir şüpheniz olmayabilir.. Dahası, “gel şurada bir tek atıp sohbet edelim” deseniz gelecekler gibi! Ama bu izlenim ve görüntünün ötesine, yaptıklarına baktığınızda, onları tanıyorsunuz.. Bilemem, belki de size verdikleri izlenim esas yüzleridir; faaliyet alanına girdiklerinde görev ve sorumlulukları, talimatlar öne çıkıyordur!! Bu konuda Dani Rodrik ve Pınar Doğan’ın “Balyoz” kitabında anlattıkları deneyimleri uyarıcı! ABD’de bir konferansta cemaatçi gazetecinin kendilerine davranışı ile gazetesine geçtiği haber arasındaki 180 derecelik terslik, şaşırtmış onları! Bugün iktidarın şakşakçısı, cemaat yandaşı kalemlerle ilişkilerinde yaşadıkları hayal kırıklığı da “bunlar neyin liberali, özgürlükçüsü” dedirtmiş onlara! İsim isim sayıyorlar hepsini (Etyen’inden tutun Şahin’ine kadar..) ve yaşadıkları olayları anlatıyorlar.. Cemaat gazetecisi ile sohbette, iyi güzel diyorsunuz, ama ekrana çıkınca söylediği bir dizi yalan: Başbakan’a Bulgaristan ilişkili suikast haberinin uyduruk olduğu ortaya çıkmış, o hâlâ olayı millete gerçekmiş gibi anlatıyor! Üstelik haber servisi yöneticisi! Ne demişler, ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz! KOPYA BEYİNLER: Yandaş gazeteci ve yazarın yeni bir tarifini buldum. Bir TV programında Aaaa, ekranda, yanımda küçük Erdoğan’lar var diye söylendim kendi kendime.. Başbakan açıkça başkanlık sistemini savunmaya ve bu tartışıla demeye başlayalı beri, medyadaki “kopya beyincikleri” de başkanlık sisteminin diktatörlük olmadığını, demokrasiye aykırı olmadığını yazıp çizmeye başladı! Başbakan’ın neden medyada durmadan kendini “klonladığı” daha net anlaşıldı! Ancak bunlar biyolojik gerçek klonlar olmadığı için, papağanlaşıyor, özgün fikirleri sıfır, beşinci dereceden silik mi silik notlar olarak ortada dolaşıyorlar! ERDOĞAN MÜBAREKLEŞİYOR: Mısır Başkanı’na “sokağın sesine kulak ver, dinle” diye yukarıdan atan Başbakan, torba yasada kendileriyle ilgili maddelere karşı gösteri yapmak için Ankara’ya giden işçi sendikaları ve üyelerini, polisiyle darmadağın ediyor! İktidarın yandaşları diyor ki, yahu kardeşim sokakta ne işin var, şurada 5 ay sonra seçim var, sandığa gidersin protestonu orada gösterirsin! Demokrasi, protesto rejiminin adıdır, ey millet! Sokaktır, yürüyüştür, bağırıp çağırmaktır, gösteri yapmaktır demokrasi aynı zamanda! Ve bu protestoları var etmektir; yok etmek, boğmak değil! Ama demokratlıkları göstermelik ve vitrinlik; sadece “kendilerine demokrat” oldukları için, direniş, gösteri, yürüyüş, protesto.. tüylerini diken diken ediyor!.. Şöyle de düşünüyorlar: Kardeşim Türkiye Mısır mı!? Türkiye zaten demokratik bir ülke! Eeee o halde bu gösteriler de neyin nesi! Aslında bu söylemleri, tam da Türkiye’deki rejimin demokrat olmadığının itirafı! http://orhanbursali.blogspot.com [email protected] BAKAN DAVUTOĞLU MÜNİH CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçen seçimlerde ciddi kuşkulara neden olan sandık güvenliği için yüzü aşkın sivil toplum kuruluşuyla işbirliği yapacaklarını açıkladı. Kılıçdaroğlu, seçim kampanyası harcamalarını karşılamak için halkın cep telefonu ile CHP’ye bağış yapmasına olanak sağlayacak bir sistem üzerinde durduklarını belirtti. Eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, konferansta görüştüğü Kılıçdaroğlu’na Türkiye’deki değişimi kaygı ile izlediğini aktardı. Münih Güvenlik Konferansı’na katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun şu değerlendirmeleri öne çıktı: Erdoğan iç işlerine karışıyor: Başbakan yaptığı açıklamalarla Mısır ile de aramızın bozulmasına sebep oldu. Azerbaycan ile zaten AKP nedeniyle artık eskisi gibi değil. Yunanistan Başbakanı Türkiye’ye gelip ağzına geleni söyledi. Şimdi Başbakan, Mısır için “Tribünden seyretmeyeceğiz” diyor. Merak ediyorum sahaya indiğinde ne yapacak? Türkiye’nin başbakanı başka bir ülke için sadece demokrasi ve özgürlük diler, karışıklıkların bir an önce son bulması dileğinde bulunur. Oysa Erdoğan tribünlerden izlemeyeceğiz diyerek o ülkenin iç işlerine karışmış oluyor. Sandık güvenliği: Sandıkların güvenliği için kendi üyelerimizin yanı sıra 100’ü aşkın sivil toplum kuruluşuyla da işbirliği içinde olacağız. Başarısızlığın hiçbir gerekçesi olamaz. Mutlaka gidip sandığa sahip çıkacağız. Cepten bağış hattı: Kampanyada, Hazine’den aldığımız yardımın yanı sıra adaylardan da başvuru ücreti alacağız. Vatandaşlardan da katkı bekliyoruz. Cep telefonu ile CHP’ye bağış yapılabilmesi için, cep telefon şirketiyle görüşmeler son aşamaya geldi. Bizi en zora sokacak olay televizyon reklamları. Kuriş’e sahip çıkacağız: Kılıçdaroğlu, Hizbullah tarafından katledilen feminist İslamcı Konca Kuriş’in hayat öyküsünden çok etkilendiğini belirterek, “CHP anısına sahip çıkacaktır. Mersin’de CHP’li belediye var. Bir sokağa onun isminin verilmesi talimatını vereceğim. Mersin’e gittiğimde o sokağın isim törenine de katılacağım” dedi. Kılıçdaroğlu, Münih’teki Güvenlik Konfe ‘Besleme’ sorusu kızdırdı MÜNİH (Cumhuriyet) CHP liderinin, hükümetin Mısır ve KKTC’ye yönelik politikalarına ilişkin eleştirileri Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Münih’teki basın toplantısına da yansıdı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun dış politikaya yönelik eleştirilerini anımsatan gazetecilere, “Benim basın toplantımı Kılıçdaroğlu’nun söylediği şeylerle ilgili bir basın toplantısına dönüştürmeyelim” dedi. Münih’te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türkleri için kullandığı “besleme” ifadesine katılıp katılmadığı sorusuna “Buradan bir tartışma çıkarmaya çalışmayalım” karşılığını veren Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasını ise henüz duymadım. Başbakanımızın, KKTC ile aramızdaki ilişki hakkındaki ifadeleriyle ilgili herhalde en son söz söyleyebilecek olan Kılıçdaroğlu olmalıdır” dedi. Mısır ve PKK’yi konuştular Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 47. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüştü. Görüşmede, Mısır’daki gelişmeler ile terör örgütü PKK’ye karşı mücadelenin ele alındığı bildirildi. Yaklaşık 1.5 saatlik DavutoğluClinton görüşmesinde, PKK’ye karşı mücadelenin sürdürülmesi konusunda görüş birliği sağlandığı, Mısır konusunda da Türk tarafının, devlet kurumlarına sahip çıkılması, ordu ile halkın karşı karşıya getirilmemesi ve değişimin hızlı bir şekilde geliştirilmesine yardımcı olunması yönündeki görüşleri dile getirdiği belirtildi. (Fotoğraf: AA) ‘Tavsiyeye ihtiyacımız yok’ Kılıçdaroğlu’nun Papandreu’nun Mısır’a ziyaretini vurgulayarak AKP hükümetinin politikalarına yönelttiği eleştirilere de Davutoğlu, “Benim basın toplantımı Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylediği şeylerle ilgili bir basın toplantısına dönüştürmeyelim. Biz Ortadoğu’da neyin ne olduğunu biliriz. Herhangi bir tavsiyeye de ihtiyacımız yok. Sayın Başbakanımızın Ortadoğu’da kamuoyunda gördüğü saygınlığı dost, düşman herkes kabul ediyor, takdir ediyor. Sayın Başbakanımızı bu anlamda da hiçbir lider ile karşılaştıramazsınız, hiç kimse karşılaştıramaz. Biz ne zaman hangi adımı atacağımızı kendi planlamalarımız içinde yaparız” dedi. ransı sırasında ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman ile de kısa bir görüşme yaptı. Edelman’ın görüşmede Türkiye’deki gelişmeleri kaygıyla izlediğini belirttiği, CHP’deki değişimden de memnuniyet ifade ettiği öğrenildi. Kılıçdaroğlu, Edelman dışında NATO Genel Sekreteri Anders Vogh Rasmussen’ın da aralarında bulunduğu 19 kişi ile kısa görüşmeler yaptı. Kılıçdaroğlu, WikiLeaks belgelerinde AKP hükümeti ile çok ciddi iddiaları Washington’a rapor eden dönemin Ankara Büyükelçisi Edelman ile görüşmesinde Edelman’ın, esprili biçimde “WikiLeaks çıktı, sırlar ortaya döküldü” dediğini belirtti. Edelman görüşme sırasında CHP liderine, “Türkiye’deki değişimi kaygıyla izliyorum” mesajı verdi. Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın KKTC’de Türkiye’yi protesto mitinglerine katılanlar için yaptığı “besleme” tanımı için de sert tepki göstererek, “Başbakan’ın dış politika ile ilgili açıklamaları Türkiye’nin çıkarlarıyla bağdaşmıyor. KKTC ile ilgili bedel ödemiş ülkeyiz. Onların haklarını savunuyoruz. Ama çıkıp da ‘Siz yardımlar karşılığı biat edeceksiniz hatta eylemde bile bulunmayacak, konuşmayacaksınız’ demek Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yakışmaz” dedi. Davutoğlu’nun yerine Ortadoğu paneline Korutürk çağrıldı Münih’te sürpriz davet UTKU ÇAKIRÖZER MÜNİH Münih’te yapılan Uluslararası Güvenlik Konferansı’ndaki “Ortadoğu” konulu panelde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun konuşma yapacağı duyuruldu. Ancak panele katılmayacağını bildiren Davutoğlu’nun yerine, son dakika değişikliği ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk davet edildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konferansa davet edilmesinin ardından, yardımcısı Korutürk’ün de Ortadoğu paneline konuşmacı olarak çağrılması kulislerde “Dünya sadece AKP’yi değil, muhalefeti de dinlemek istiyor” değerlendirmelerine yol açtı. Bu yıl 42’ncisi yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nın 2. gününde ABD Dışişleri Bakın Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton gibi isimler çeşitli panellerde konuşmalar yaptı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun “Silahsızlanma” panelindeki konuşmasının ardından akşam saatlerinde düzenlenen “Arap Dünyasında Neler Oluyor” başlıklı panele de konuşmacı olarak katılacağı basın mensuplarına dağıtılan programda yer aldı. Ancak Davutoğlu’nun isminin yanına prog MISIR İÇİN LAİKLİK ÇAĞRISI CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk, Münih Güvenlik Konferansı’nda, yaptığı konuşmada Arap dünyasında laik siyasi hareketlerin gelişmesinin önemini vurguladı. Mısır’da demokrasinin yerleşmesi için sadece seçim yapılmasının yeterli olmayacağını belirten Korutürk, “Demokratik seçimlerin hukuk devleti, eşitlik, kadınerkek eşitliği ve hepsinden önemlisi de laiklik ilkeleri ile desteklenmesi gerekir” dedi. ramda “Teyid edilecek” notu da düşüldü. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun, aralarında İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Uzi Arad’ın da yer aldığı isimlerin hazır bulunacağı bu panele katılmama kararı alması üzerine konferans yetkilileri CHP’ye davette bulundu. Korutürk, yapılan daveti kabul ederek Türkiye’nin Mısır’daki gelişmelere bakışını anlattı. len bilgilere göre Davutoğlu, aslında Ortadoğu panelinde konuşmak için geldiği Münih’te, son anda karar değiştererek “Silahsızlanma” başlıklı panelde konuşmacı olmayı tercih etti. Davutoğlu’nun, Ortadoğu paneline katılmama kararında bu panele konuşmacı olarak davet edilen isimler arasında hiç Dışişleri Bakanı yer almamasının temel etken olduğu ileri sürüldü. Konferansa ana muhalefet liderinin çağrılmasının ardından, Genel Başkan Yardımcısı Korutürk’e de panelist olması yönünde yapılan davet, “Türkiye’den iktidar partisi AKP’nin görüşlerinin yanı sıra muhalefetin bakış açısına da uluslararası arenada yakın ilgi duyulmaya başlandığı” yorumlarını getirdi. Dışişleri: Programda yoktu Dışişleri Bakanlığı yetkilileri programa Davutoğlu’nun isminin kendilerinden onay alınmadan konduğunu belirterek, “Bizim o saatte Türk basın mensupları ile değerlendirmemiz olacağı için zaten panele katılmamız söz konusu değildi” açıklamasını yaptı. Edini Berlin Büyükelçisi Türklerin seçimde oy kullanabileceğini açıkladı Gurbetçilere sandık müjdesi MÜNİH (Cumhuriyet) Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet, Türkiye’de seçmen statüsünde bulunan Türk vatandaşlarının, Almanya’da oy kullanmaları konusunda Alman hükümetinin olumlu görüş bildirdiğini açıkladı. YSK gerekli hazırlıkları tamamlayabilirse, 1 milyonun üzerindeki seçmenin oylarını sınır kapıları yerine Almanya’daki 14 konsoloslukta kurulacak sandıklarda kullanması gündemde. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Münih Konferansı’nı izlemek için Almanya’ya gelen Türk basın mensuplarıyla düzenlediği yemeğin bir bölümüne katılan Acet, Kılıçdaroğlu’nun “Burada yaşayan Türklerin oy kullanmaları mümkün olabilecek mi” sorusuna şu yanıtı verdi: “Anayasa Mahkemesi mektupla oy kullanma düzenlemesini iptal ettiği için yeni bir düzenleme gerekiyordu. Alman makamlarından kısa bir süre önce konsolosluklarda oy kullanılmasına olumlu yanıt aldık. Tabii sadece Almanya’da değil birçok başka ülkede de Türk vatandaşları yaşıyor. Şimdi YSK’nin yurtdışında oy kullanma konusunu nasıl düzenleyeceği belirleyici olacak.” Kahveci anıldı İstanbul Haber Servisi 5 Şubat 1993’te BoluGerede yakınlarında geçirdiği trafik kazasında eşi ve kızıyla birlikte yaşamını yitiren eski Devlet ve Maliye Bakanlarından Adnan Kahveci, Kartal Yakacık’taki mezarı başında anıldı. İstanbul Köprübaşı Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen anma töreninde konuşan Dernek Başkan Yardımcısı Göksal Purtuloğlu, Kahveci’nin ölümünün üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen, kabrinin onu sevenlerle dolmasının insanlar üzerinde nasıl bir etki bıraktığının göstergesi olduğunu ifade etti. Törene katılanlar “Unutmadık, unutmayacağız” yazılı pankartla Türk bayrağını Kahveci’nin mezarı başına astı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle