23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Saylan’ın yaşamını adadığı cüzam hastalarının gözü mahkemenin bugün vereceği kararda 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Lepranın kader günü Difteri uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Difteri hastalığına, 2003 yılından bu yana ilk kez 30 Ocak’ta Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren bir kadına yapılan tahlillerde rastlandı. Yurttaşların bulaşıcı hastalıklara karşı aşıyla korunmaları istendi. Sağlık Bakanlığı, yaşamını yitiren yurttaşın boğaz iltihabı ve sonrasında gelişen kalp kası iltihabı nedeniyle tedavi gördüğünü açıkladı. HİLAL KÖSE Siirt’te grip salgını SİİRT (Cumhuriyet) Grip salgını yüzünden Siirt’te hastaneye başvuranların oranı son 3 günde yüzde 80 artınca Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, hastalarla dolup taştı. Son 1 hafta içinde 2 bin çocuğun tedavi gördüğü hastanede boş bulunan her yere ek yataklar konuldu. Ayrıca tüm koltuk ve kanepelere de hastalar yatırıldı. rof. Dr. Türkan Saylan’ın öncülüğünde kurulan İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi, kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Sağlık Bakanlığı, zarar ettiği gerekçesiyle hastaneyi kliniğe dönüştürme kararı aldı. Uygulama bir süreliğine mahkeme kararıyla durduruldu. Cüzzamla Savaş Derneği’nin açtığı iptal davası Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde bugün görülecek. İstanbul Deri ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi, bundan tam 30 yıl önce, 16 Ocak 1981’de İstanbul Cüzzamla Savaş Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Saylan’ın çabalarıyla kuruldu. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne bağlı “28. pavyon”, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Prof. Necmi Ayanoğlu, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Cemalettin Öner P Hastanenin yeterli hizmet veremediği yönündeki iddiayı eleştiren Karataş, 1980’den 2004 yılı sonuna kadar geçen 25 yıllık sürede 800 yeni lepra olgusunun tüm Türkiye’de saptanarak kontrol ve tedavi altına alındığını anımsattı. ve Prof. Saylan’ın imzaladığı protokolle bağımsız bir hastaneye dönüştü. Bakanlığın, 6 Ocak 2010’da aldığı kararla, hastanede uzman hekim eksikliği nedeniyle yeterli tedavi verilemediği, hastanenin kendine yetemediği ve zarar ettiği belirtildi. Cüzzamla Savaş Derneği de mahkemeye başvurarak yürütmenin durdurulmasını ve kararın iptalini istedi. Ankara 2. İdare Mahkemesi, 1 Ekim 2010’da verdiği yürütmeyi durdurma kararında bu hasta lığa yakalanmış kişinin, tedavi sürecinin uzun zaman aldığına dikkat çekilerek ayrı bir hastanede tedavisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından zorunlu olduğunu kaydetti. Kararda hastanenin her yıl zarar ettiği bildirilse de kamu hizmeti sunan bir hastaneden kâr amacının beklenemeyeceğini vurguladı. Sağlık Bakanlığı’nın bu karara yaptığı itiraz da reddedildi. Bakanlığın kararının iptali için açılan dava ise bugün saat 10.00’da görülecek. Derneğin avukatı ve üyesi Hüseyin Karataş, toplum algısı nedeniyle lepralı hastaların başka hastanelerden tedavi almakta zorlandıklarını vurgulayarak “Hastalar, burada, tedavi sonrası sosyal uyumları için de hizmet alıyor. Bu hastalığa maruz kalanlar, çoğu zaman ölüme mahkum edildiler. Hücrelere konuldular” dedi. Derneğin hukuk savaşı Derede can pazarı ZONGULDAK (Cumhuriyet) Zonguldak’ın Devrek ilçesinde bir yolcu otobüsünün dereye yuvarlanması sonucu 7 kişi öldü, 35 kişi de yaralandı. Kazanın aşırı hız yüzünden meydana geldiği öğrenildi. Ekiplerin, derenin içinde güçlükle yürüttüğü kurtarma çalışması sonunda otobüsten çıkarılan yaralılar, vince bağlanan sedyeye konularak yukarıya alındı. Otobüsten, 2 yaşındaki Feyza Bilge Türkyılmaz ile kimlikleri belirlenemeyen 6 yolcunun cesedi çıkarıldı. Devrek’te meydana gelen diğer kazada da köprü korkuluklarına çarpan bir araçta 2 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Düzce’de ise Mustafa Seyis’in kullandığı otomobil, D100 karayolunda önce bariyerlere ardından yan yolda, bisikletle giden Furkan (15) ve Elif Kaya (9) kardeşlere çarptı. Furkan olay yerinde, Elif ise kaldırıldığı hastanede öldü. İşyerinin yakınındaki kazayı merak edip olay yerine gelen Ömer Kaya, oğlunun cesediyle karşılaşınca yıkıldı. İstanbul Sultanbeyli TEM otoyolu Uzundere mevkisinde seyreden servis minibüsü, bir lastiğinin fırlaması yüzünden devrildi. Kazada 3 kişi yaralandı. Çocuk merkezinde kanlı hesaplaşma ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yenimahalle’de içinde ilköğretim öğrencilerinin bulunduğu sırada Özel Umay Etüt Eğitim Merkezi’nde alacak meselesi yüzünden çıkan tartışmada emekli öğretmen Osman Ünsal (55), borcunu ödemediği gerekçesiyle Murat Güvenç’i silahla vurarak öldürdü, ardından da intihar etti. Olay anında öğrencilerin alt kattaki yemekhanede kahvaltı yaptığını belirten etüt merkezinin Müdürü Musa Çökük, “Öğretmenlerimiz, silah sesinin duyulması üzerine ‘Balon patladı’ diyerek öğrencileri etütten tahliye ettiler. Çocuklar daha sonra ailelerine teslim edildi” dedi. Merkezi 35 bin liraya devreden Ünsal, kalan 25 bin lirasını alamayınca dehşet saçtı. Şap alarmı Yurt Haberleri Servisi Çorum ve Nevşehir’de hayvanlarda şap hastalığı tespit edilmesi nedeniyle hayvan sağlığı ve zabıtası komisyonları iki il genelinde de hayvan pazarlarının kapatılmasını kararlaştırdı. Çorum İl Tarım Müdürü Cemil Usanmaz, virüsün hızla yayıldığının gözlendiğini açıkladı. Nevşehir İl Tarım Müdürlüğü de şap hastalığının yayılma eğilimi gösterdiğine dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hem liderlik ve icazet anlayışını ve hem de bu anlayış çerçevesinde, kendisine destek veren eski solcu, eski darbeci, örtülü dinci ve sözde liberal aydınlara nasıl baktığını salı günü üst üste yaptığı iki konuşmada açıkça dile getirdi. Biri partisinin Meclis grubunda, biri de Kırgızistan’a giderken yaptığı bu iki konuşmada söylediklerini alt alta koyarsak Başbakan’ı daha iyi anlayabiliriz. Bakın Kırgızistan’a giderken başkanlık rejimi tartışmaları hakkındaki bir soruya verdiği yanıtta ne diyor: “Liderler tektir zaten. Bunun yanında liderliği paylaştığı ikinci bir kişi olmaz. Ama ‘takım ruhu’ denilen bir olay vardır, ‘takım oyunu’ denilen bir olay vardır, ‘kolektif aklı oluşturmak’ denilen bir olay vardır. Ben, başkanlık sistemiyle alakalı, ülkemde halk bu kavramları tartışmalıdır, bilmelidir ve şahsen başkanlık sisteminin daha faydalı neticeler doğuracağına inanıyorum. Bu benim kanaatim. Sayın Bahçeli başka türlü düşünebilir, bir başkası başka türlü düşünebilir. Onların düşüncesine de benim saygım var, ama lütfen benim düşüncemdir, benim düşünceme de saygıları olsun.” Bu sözlerden birkaç saat önce partisinin Meclis grubunda kendisine destek veren, eski solcu, eski darbeci, gizli dinci, sözde liberal yazarlar için de şunları söylüyordu: “Biz hep dik durduk; bundan sonra da dik duracağız. Bizim bu dik duruşumuzu birkaç entelektüel veya birkaç köşe yazarı şekillendiremez. Bunun da böyle bilinmesi lazım. Biz hiçbir yerden icazet alarak bu yolda yürümüyoruz. Bizim icazetimizin temelinde halk vardır, Hak vardır.” Konuşmasında “Tunus ve Mısır üzerinden AKP’ye mesaj gönderen köşe yazarları” olduğunu belirtiyor ve şöyle devam ediyordu: “O mesajı asıl kendilerinin alması gerekir, o mesajı kendilerinin okuması gerekir. Bizim o mesajı okumaya ihtiyacımız yok. Biz mesajımızı milletten alırız… Bazı entelektüeller, bazı köşe yazarları zannediyorlar ki ‘bizim gayretimizle birçok şey oldu.’ Sizin gayretiniz işaret fişeği olabilir. Bunları sumenaltına iten iktidar olsaydı siz yazdığınızla kalırdınız. Biz her şeyi kendi periyodu, takvimi içinde işleten, bu şekilde neticeye ulaşma içinde olan iktidarız.” Dün Utku Çakırözer, bu sözlerin verdiği mesajı şöyle yorumladı: “Siz bizi destekliyorsanız bize ne? Biz bildiğimizi yaparız. Fikirlerinize de desteğinize de ihtiyacımız yok. Biz sandıktan aldığımız oya bakarız.” Çakırözer, haklı olarak, “Acaba mesaj alındı mı?” diye de soruyordu. Benim derdim, iktidara destek veren yazarlarla Başbakan arasındaki ilişki değil… Benim derdim, Başbakan’ın “Otoriter liderlik anlayışı”. Liderin tek olduğunu ve liderliğini kimseyle paylaşmayacağını açıkça söylüyor. Bu arada “takım ruhu,” “takım oyunu” ve “kolektif akıl” gibi kavramlara işaret ediyor… Ama, hemen ardından kendine destek veren yazarlara karşı sarfettiği sözler, bu kavramları: “Benim takımım” “Benim oyunum” “Benim liderliğimdeki kolektif akıl” Biçiminde algıladığını gösteriyor. Bu sözler, “Bitaraf kalan bertaraf olur” anlayışının bir başka biçimde ifadesi: “Ya benim kaptanlığımda, benim takımımda oynarsın, ya da takımdan atılır, oyun dışı kalırsın” demek istiyor Başbakan. Bir lider bu anlayışla bir parti yönetebilir. O parti mensupları böyle bir liderlik anlayışına boyun eğiyorlarsa, kimsenin de bir diyeceği kalmaz. Ama bir başbakan, bu anlayışla demokratik bir ülkeyi yönetmeye kalkarsa, o zaman bu otoriter liderlik anlayışı, bütün ülkenin, bütün vatandaşların, bütün demokratik kurum ve kuruluşların sorunu olur! Hele hele sadece kendi partisine oy verenlere “halk” der ve üstelik onların da tek temsilcisi gibi davranırsa, o zaman rejim de tehlikeye girer! Ayrıca, iktidarının icazet yani onay yeri olarak, sadece kendisine oy verenleri kastettiği “halk” kavramının yanında “Hak” kavramını da kullanması, “Kendisinin Allah tarafından mı görevlendirildiğini düşünüyor” sorusunu akla getiriyor. [email protected]; www.kongar.org Başbakan’ın Liderlik ve İcazet Anlayışı Dayanışma kuyruğu Kütahya’nın Domaniç ilçesinde çıkan yangında, tek katlı ahşap ev tamamen çöktü. Köylüler, tek sıra halinde dizilerek, çeşmelerden kovalarla olay yerine su taşıdı. Köylülerin alevlerin çevre binalara yayılmasını engellemesinin ardından olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını söndürmeye çalıştı. Köylülerin taşıdığı su, suları biten arazözlere dolduruldu. Twitter’dan bir mesaj yayımlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, evi yanan yurttaşa geçmiş olsun dileklerini iletirken yardımlaşan köylülere saygılarını iletti. (AA) Temizlenmeyen baca 3 can aldı Yalova Valisi, yargı kararıyla 2. kez görevde YALOVA (Cumhuriyet) Yargı kararıyla Yalova Valiliği görevinden iki kez alınarak merkeze atanan Doç. Dr. Yusuf Erbay yeniden Yalova valisi olarak göreve başladı. Erbay’ın görevden alınması üzerine yerine Dursun Ali Şahin atanmıştı. Geçen ağustosta Yalova Valiliği görevine başlayan ve dün merkeze alınan Şahin, geçen ay Ankara’da düzenlenen valiler toplantısında, 19 Mayıs törenlerinin kaldırılması gerektiğini savunmuştu. Yalova Valiliği görevinden iki kez alınarak merkeze atanan Erbay, son olarak Danıştay kararıyla göreve başlamasının ardından, geçen ağustosta Bakanlar Kurulu’nun tek kişilik özel kararnamesiyle görevinden alınmıştı. Bunun üzerine Erbay yargı kararının uygulanması amacıyla yeniden Danıştay’a başvurmuştu. KIRIKKALE (Cumhuriyet) Kırıkkale’de sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen anne ve baba ile 19 yaşındaki oğulları yaşamını yitirdi. Ceylan ailesinin, alt katta oturan torunu, sabah saatlerinde üst kata çıkınca anne Emine (46), baba Hasan (63) ve oğulları Rıza Ceylan’ı (19) hareketsiz halde buldu. Olay yerine gelen itfaiyenin evdeki incelemesinde bacanın tıkalı olduğu tespit edildi. Boğazını kesti, yol kenarına bıraktı KONYA (Cumhuriyet) Konya’da merkez Selçuklu ilçesinde Nuri K. adlı bir kişi, üniversite öğrencisi eski kız arkadaşı Seher D’yi (22) bıçakla yaraladığı iddiasıyla gözaltına alındı. Boğazı maket bıçağıyla kesilen genç kızın durumunun ağır olduğu bildirildi. Nuri K’nin, Seher D’yi yaralı halde yol kenarına bırakıldığı öğrenildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle