18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA 11 YAHYA ARIKAN eposta: [email protected] Defter tasdikinde geç kalınırsa ne olur? esap dönemi takvim yılı olan mükelleflerin çok yakından bileceği üzere, aralık ayları, “dönem sonu ve kapanış işlemleri”nin yapıldığı ay olmasının yanı sıra “defter tasdik işlemleri”nin yoğun olarak gerçekleştirildiği aydır. Vergi Usul Kanunu’nun 220. maddesine göre, yevmiye ve envanter defterlerinin, işletme defterinin, çiftçi işletme defterinin, yabancı nakliyat kurumları hasılat defterinin ve serbest meslek kazanç defterinin tasdiki zorunludur. Bu defterlerin ne zaman tasdik ettirileceği de yine Vergi Usul Kanunu’nda belirtilmiştir. Buna göre; Öteden beri işe devam etmekte olanlar, defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda; (Hesap dönemi takvim yılı olanlarda aralık ayı içinde.) Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda; Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde; Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce; Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığı’nca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye (ara tasdik) mecburdur. Yukarıda belirttiğimiz üzere, hesap dönemi takvim yılı olan mükelleflerin 2011 dönemi defterlerini 31 Aralık 2010 tarihine kadar tasdik ettirmiş olmaları gerekir. Peki bu tasdik işleminin yapılmamasının herhangi bir yaptırımı var mıdır? Yine Vergi Usul Kanunu’nun 352. maddesinde defter tasdik işlemini zamanında yaptırmayan mükellefler için usulsüzlük cezaları öngörülmüştür. Buna göre kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay içinde tasdik işleminin yaptırılması halinde 2. derece usulsüzlük, kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik işleminin yapılması halinde ise 1. derece usulsüzlük cezası uygulanacaktır. Ayrıca defterleri geç tasdik ettirme veya tasdik ettirmeme fiili resen takdir nedeni sayıldığından, bu cezalar iki Antik kavılca buğdayını üretti 5 yıl önce ABD’den Kars’a gelen Beti Minkin’in kavılca projesi ‘Tarımın Oscarları’ yarışmasında ilk 5’e girdi. Projenin gelişmesi kentte istihdamı da arttıracak. Aldığı hibeyle projeyi finanse ettiğini belirten Minkin, 2006’da 200 çiftçi ve 2 tonla başladığı kavılca tohumlarını 2 yılda 100 tona ulaştırdıklarını söyledi. İSTANBUL (AA) Bir arkadaşının önerisi üzerine 5 yıl önce ABD’den Kars’a gelen organik ürün, sağlıklı yaşam ve beslenme uzmanı Beti Minkin, tükenmekte olan antik kavılca buğdayını yeniden üretti. Yüzlerce ton ürettiği kavılcayı işlemek, uluslararası arenada pazarlamak ve Kars’ta üretim tesisi açmak için maddi kaynak arayan Minkin, “Üretim tesisi, Kars’ta daha çok istihdam sağlayacak, göçü ciddi oranda azaltacak” dedi. Çevre Fonu’ndan (GEFSGP) hibe alabilmek için oturup aşama aşama proje tasarladığını anlattı. H kat olarak uygulanacaktır. Öte yandan, Vergi Usul Kanunu’nun 1. derece usulsüzlüğü düzenleyen 352/I8. maddesinin parantez içi hükmünde, kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilen defterlerin hiç tasdik ettirilmemiş sayılacağı belirtilmiştir. Bu hükme göre, örneğin, 2011 yılı defterlerinin Şubat 2011’de tasdik ettirilmesi halinde 2011 yılı defterleri hiç tasdik ettirilmemiş sayılmaktadır. Bu belirlemenin vergi uygulamaları açısından pek çok yansıması bulunmaktadır. Özellikle defter ve belge düzeni ve bu düzenin işleyişine son derece önem veren katma değer vergisi uygulamalarında pek çok sorun yaşanacaktır. Bilindiği üzere, katma değer vergisi indiriminin birinci şartı alış faturalarının kanuni defterlere kaydedilmesidir. Şubat ayı içerisinde tasdik ettirilen bir yevmiye defterine bütün yılda yapılan “191İndirilecek KDV” kayıtlarının yok sayılması riski bulunmaktadır. Ancak kanaatimizce, Vergi Usul Kanunu’nun 1. derece usulsüzlüğü düzenleyen 352/I8. maddesinin, kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilen defterlerin hiç tasdik ettirilmemiş sayılacağı belirtilen parantez içi hükmünün yalnızca usulsüzlük cezaları açısından geçerli olduğunu düşünmek gerekmektedir. Zaten Vergi Usul Kanunu’nun defter tasdikine ve tasdik zamanına ilişkin hükümleri düzenleyen bölümünde, zamanında tasdik ettirilmeyen defterlerin hiç tasdik ettirilmemiş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Anılan kanunun 352/I8. maddesinde, defter tasdikinin yapılmaması halinde 1. derece usulsüzlük cezası uygulanacağı belirtildikten sonra parantez içi hükümle usulsüzlük cezası uygulaması açısından defter tasdikinin yapılmamış olmasının ne anlama geldiği belirtilmek istenmiştir. Bu nedenle Vergi Usul Kanunu’nun 1. derece usulsüzlüğü düzenleyen 352/I8. maddesinin parantez içi hükmüne dayanarak, ocak ayından sonra tasdik ettirilen defterlerin hiç tasdik ettirilmemiş sayılacağını, bu nedenle de KDV indirimlerinin geçersiz olacağını söylemek son derece yanlış uygulamalara neden olacaktır. Bizce “risk ihtimaline” karşı ilgili takvime uymakta yarar var. Ayrıca şubat ayında bulunduğumuzdan dolayı buradan geç kalanları da uyarmış olalım… Sıra ihracatta Aldığı hibeyle projeyi finanse ettiğini belirten Minkin, “2006’da 200 çiftçi ile başladık ve 2 tonla başladığımız kavılca tohumlarını 2 yılda 100 tona ulaştırdık. Bölge insanını da çok heyecanlandıran bir çalışma oldu. Bu süre içinde büyük şehirlere göçmüş Karslı gençler köylerine geri döndü. Bölgede kadın sorunlarıyla da ilgilendik ve istihdam meselesini çok önemsedik” dedi. Minkin sözlerini şöyle sürdürdü: “2010’da ununu piyasaya çıkardık, bu yıl da projenin devamlılığını sağlamak için tekrar finans sağlayabilirsek başka ürünler piyasaya sunacağız. Ama önce Kars’ta bir üretim tesisi açmak istiyoruz. Kars’ta bu durum daha çok istihdam sağlayacak. Göçü ciddi oranda azaltacak. Tesis sorunu nedeniyle zeyrek çalışmamızı durdurmak zorunda kaldık. Zeyrekte harman kısmını aşamadık. Üretim aşamalarında da eski zaman ile yeni arasında köprü kuruyoruz. Bunun için de modern makinelerle kurulmuş bir tesise ihtiyacımız var.” 2 tonla başladık Kars’ta yürüttüğü organik tarım projesiyle Newsweek dergisinde Türkiye’de umut veren 100 şey listesine 23. sıradan giren, geçen yıl “tarımın oscarları” diye bilinen One World Awards yarışmasında ilk 5’te yer alan Beti Minkin, antik tahıl kavılca buğdayının yok olmak üzere olduğu günlerden 100 binlerce tonluk üretime geçişinin öyküsünü, Oktay Baltacı yönetiminde bu hafta yayın hayatına başlayacak Ta rım Kulübü dergisine anlattı. Aldığı fonla Kars’ta biyoçeşitliliği korumak adına kuşlarla ilgili çalışma yapan Stanford Üniversitesi’nden arkadaşı Çağrı Şekercioğlu’nun daveti üzerine 2006 yılında Kars’a geldiğini belirten Minkin, Kars’ın, biyoçeşitlilik anlamında önemli bir lokasyon olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Kavılca, zeyrek, keten tohumu, kırmızı buğday gibi ürünleri insanların geçmişte tükettiklerini ama artık neredeyse kaybolmakta olduğunu gördüm. Kars’ta kavılca ekimi de bu şekilde başladı. Antik tahıl kavılca, aslında binlerce yıldır ekildiği topraklarda o kadar seyrelmiş ve tohumları o kadar azalmıştı ki, bölgede haftalarca süren çalışmalar sırasında dolaştığım 40 köyden sadece 2 ton kavılca ve 1 ton da zeyrek tohumu bulabildim.” Beti Minkin, antik kavılca buğdayını yeniden üretmek için önce 2006 yılında Yer Gök Anadolu Derneği’ni ve Anatolia Foundation adında bir vakıf kurduğunu, bütçe sorununu aşmak için de Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın Küresel Aboneler ne kadar enerji harcadıklarını daha iyi hesaplayabilecek Cep mesajıyla elektrik hizmeti ürkiye’de ilk kez İzmir’de denemesi yapılan uygulama ile cep telefonu mesajıyla ön ödemeli elektrik hizmeti alındı. Sistemin elektrikte dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanması sonrası yıl sonuna doğru uygulamaya geçebileceği belirtildi. İzmir’de, Luna markasıyla sayaç üreten Ar Elektronik’in geliştirdiği SIM kartlı elektrik sayacı, Türkiye’de ön ödemeli elektrik sistemini başlatmaya aday. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Ar Elektronik Genel Müdürü Mustafa Karabağlı, Avrupa ülkelerinde uygulanan ön ödemeli sistemin Türkiye’de de yaygınlaştırılması için bir süredir proje hazırlığında olduklarını, kendi mühendisleri tarafından tasarlanan bir cihazla elektrik sayaçlarına SIM kart T İzmir’de, Luna markasıyla sayaç üreten Ar Elektronik’in geliştirdiği SIM kartlı elektrik sayacı, Türkiye’de ön ödemeli elektrik sistemini başlatmaya aday. taktıklarını ve sayaçların uzaktan kontrolüne imkân tanıdıklarını belirterek şu bilgileri verdi: Tasarrufu da arttıracak “Sistemle bu sayaca sahip her abone ön ödemeli sistemle, yani faturasız cep telefonu hatlarında olduğu gibi önceden para yatırarak enerji alacak. Sistem, sayaçtaki bedelin azalması halinde uyarı mesajı gönderecek. Abone cep telefonuna abone numarası ve yükleyeceği miktarı yazarak, sayacına kontör SGK, kasten öldürülen sigortalı için hak arayabilir imsenin başına gelmesini istemeyeceğimiz olaylardan kuşkusuz en önemlisi yaşama vedadır. Kasten bir başka ifadeyle bilerek ya da isteyerek bir insanın canına kıyılması ise en kötüsü olsa gerek. Ancak sürekli haberlerde görüp gazetelerde okuyoruz ki, bu da yaşamın bir gerçeği. Peki acaba hiç düşündünüz mü; eğer ölen kişi SGK’li ise sosyal güvenlik sistemi açısından nasıl bir sonuç doğuyor? Değerli okurlarım, yasalar açık ve net. SGK sigortalılarının, üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malul veya vazife malulü olması ya da ölmesi halinde prosedür şöyle işliyor: Sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, 5510 sayılı kanun uyarınca bağlanacak aylığın yükleyebilecek. Böylelikle tüm aboneler ne kadar enerji harcadığını daha iyi hesaplama imkânına kavuşacak. Bunun enerji verimliliği ve tasarrufunu önemli oranda arttıracağını düşünüyoruz. Sistem elektrik dağıtıcısı şirketleri için de avantajlı. Özellikle şehir merkezlerine uzak, kırsal bölgelerdeki aboneliklerde sıkıntılar yaşanıyor. Örneğin tarımsal sulama yapan bir abonenin elektrik faturasını çıkarmak ve ulaştırmak, fatura bedelinden daha fazla tutabiliyor. Kent merkezlerinde de özellikle kiralık evlerde bu sistemin yayılacağını düşünüyoruz. Ev sahiplerinin evi boşaltan kiracının bıraktığı elektrik faturasıyla uğraşma derdini de sona erdirecek.” K başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için SGK tarafından zarara sebep olan üçüncü kişilere rücu edilebiliyor. Malum; rücu hakkı; “Bir kimsenin alacaklısına ödediği şeyi diğer birinden istemeye hakkı olması durumu” demek. Bu konuda sigortalı veya hak sahiplerinin kurumca hazırlanan “Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi”nde “10 Ölüm veya malul kalmasında üçüncü kişilerin kastı var mı?” bölümünü işaretlemeleri halinde sistem incelemesi başlatılıyor. Buna göre; öncelikle aylık bağlama işlemi gerçekleştirilip, daha sonra kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca inceleme yapılıyor ve sigortalı ya da hak sahiplerinin mağduriyetinin ortadan kaldırılması için bir yöntem izleniyor. S A T I R Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan, AB müzakere sürecindeki “işletmeler ve sanayi politikası” faslının kapanış kriterleri arasında yer alan “Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı 20112014” Bakan Nihat Ergün tarafından açıklandı. Bakanın açıklamasını televizyondan iizlediğimde “Çok şükür Türkiye nihayet bir sanayi stratejisine kavuştu” dedim... Yıllardır üretimi destekleyenler, “Bir ülkede sanayi envanteri olmaz, gideceği yönü, yolu bilmezse küresel ekonominin getirdiği rekabet ortamında sanayisi nasıl başarılı olabilir” sorusuna bir yanıt beklemişti... Zafer Çağlayan döneminde başlatılan benim de bir süre katkıda bulunduğum envanter çalışmaları bildiğim kadarıyla maalesef sonlandırılamadı.. Sanayi stratejiniz hazır ama envanteriniz yok ya da bölük pörçük var ise bu da yeterli değil... Sanayi stratejisi özetle, “AB’deki sanayi politikası yaklaşımlarıyla uyumlu, Türk sanayisinin güçlü ve zayıf yönleriyle sahip olduğu fırsatlar ve karşı karşıya kaldığı tehditler sonucu oluşturulan bir politika çerçevesini içeriyor”. Sanayi stratejisinin vizyonu ise “orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın A R A S I HİLMİ DEVELİ [email protected] Sonunda Sanayi Stratejisi Tamam... üretim üssü olmak” diye belirlenmiş. İçeriği ise hep tanıdık ve bildik sözlerle doldurulmuş, örneğin şirket kuruluşu ve işyeri açma işlemleri kolaylaştırılacak, gelir vergisi sistemi yeniden düzenlenecek. KOBİ’lere pazarlama ve ihracat kapasitesini arttırmaya yönelik destekler verilecek. Sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak amacıyla; yenilikçi fikirler ve ArGe’ye dayalı, katma değeri yüksek, markalı ürün ve hizmetlerin üretim ve pazarlama süreçleri desteklenecek. Özel sektör ve kamu sektörü tarafından yürütülen ArGe faaliyetlerinin arttırılması desteklenecek. Alternatif enerji kaynaklarına dayalı ürünlerin sanayide kullanımı ve teknik altyapısının geliştirilmesi ve ticari ürünlere dönüştürülmesi amacıyla çalışmalar yürütülecek, sözleri yer alıyor. Bu konular son beş yıldır sürekli konuşulan, çalışma komisyonları, kurullar oluşturulan konular... Ancak bazı konularda bir adım bile mesafe alınamadı, iyileştirme gerçekleştirilemedi. Sonuçta “Az gittik uz gittik, bir arpa boyu yol gittik” deyimine uygun bir durumdayız. Bakanlarımız, başta TOBB Başkanı olmak üzere kurullarda yer alanlar iyi niyetli ama çözümler yetersiz. Kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonsuzluk, yetki karmaşası, bürokrasideki oligarşi yeterince aşılamadı. Yeri ve yabancı bir yatırım da bürokratik işlemler aylar hatta yıllar almaya devam ediyor. Bunu dile getirdiğinizde aldığınız cevap ise “Geç olsun da güç olmasın” güldürürken düşündüren cinsten... Bırakalım sanayi stratejisinin uygulanmasını, ülkemizde girişimciliğin gelişmesi ve yaygınlaşması, yeni yatırımların çoğalabilmesi için önce kafalardaki karşı düşüncenin değişiminin gerçekleşmesi gerekiyor. Bakan Ergün’ün konuşmasının KOBİ’lere yönelik bölümünde; “Finansmana erişimi düşündüğümüzde, elbette büyük sanayi kuruluşlarımız, büyük yatırımcılarımız için de KOBİ’ler için de birlikte düşünmemiz lazım. Büyük yatırımcılar için makro ölçekte dengeler, Türkiye’de büyük çapta sağlandı. Faiz oranları aşağı iniyor, kamunun borçlanma ihtiyacı azaltılıyor ve büyük yatırımlar için “TORUN DEDENİN ŞEHİT AYLIĞINI ALAMAZ” Herhangi bir sosyal güvenlik kurumunun üyesi olmayan annem, babasından dolayı Emekli Sandığı’ndan şehit yetimi maaşı alıyordu. Annem ekim ayında vefat etti, ölüm yardımını almaya hakkım var mı? İsmail Somuncu Dedenizden size aylık bağlanmaz. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. finansman kolaylıkları daha fazla olabiliyor. Ama KOBİ’ler bu konuya erişmekte daha büyük sıkıntı yaşıyorlar. Dolayısıyla Strateji Belgesi’nin en önemli ayaklarından birisi; evet finansmana erişim herkes için kolay olsun, makro dengeleri sağlayalım ama KOBİ’ler için de ayrıca özel yöntemlere başvuralım” sözlerine katılmamak mümkün mü? Türkiye sanayisinin dört yıllık yol haritası dün çizildi. Sanayi Bakanlığı 20112014 arasında gidilecek yol için ‘Sanayi Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı’nı kamuoyuna tanıttı. 72 eylemden oluşan strateji belgesinin amacı Türkiye’yi Avrasya’nın üretim üssü haline getirmek. Bunca yıllık yaşamımda çok sayıda hükümetler, sayısını bilemediğim bakanlarca hazırlanıp kamuoyuna sunulan o kadar çok şiir gibi edebi değeri olabilecek, kulağa hoş gelen etkileyici güzellikte hazırlanmış program, çözüm paketleri ve eylem planları gördüm ki umarım hazırlanan “Sanayi Starateji Planı” uygulanabilir olsun. Yıllardır hep savunageldiğimiz ArGe’ye, yenilikçi ürüne dayalı, katma değerli üretimle küresel rekabette üstünlüğü, sürekliliği olan başarıları hep yakalasın. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle