Katalog

SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y B Y B B B B Y Y Y Y Y Y 5 3 5 3 13 10 12 8 9 9 11 9 10 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y K K K 8 11 6 16 16 17 15 16 13 11 2 3 3 HABERLERİN DEVAMI Oslo P 1 Belgrad Helsinki PB 6 Sofya Stockholm PB 2 Roma Londra Y 6 Atina AmsterdamY 7 Zürih Brüksel Y 7 Moskova Paris Y 8 Aşkabat Bonn PB 6 Taşkent Münih Y 6 Baku Berlin PB 7 Bişkek Budapeşte B 8 Tiflis Madrid Y 13 Kahire Viyana PB 7 Şam PB PB Y B Y PB K B K PB K PB Y 5 7 11 13 7 8 4 2 3 8 4 21 16 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı ve Kıyı Ege dışında ülke geneli yağışlı geçecek. Yağışlar genellikle yağmur ve sağanak, Batı Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Kütahya çevrelerinin yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. 28 ŞUBAT 2011 PAZARTES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Şubat Alpaslan Türkeş ve Bülent Ecevit’in ardından Türkiye siyasi tarihinin bir diğer önemli aktörü Necmettin Erbakan da dün hayatını kaybetti. Erbakan, İslamcı siyaseti partileştiren ilk isimdi. Kurduğu ve kurdurduğu partilerden Milli Nizam Partisi, Refah Partisi ve Fazilet Partisi irticai faaliyetlerin odağı tespitiyle kapatılırken, Milli Selamet Partisi, diğer partilerle birlikte 12 Eylül’de kapatıldı. Kurmuş olduğu beşinci parti Saadet Partisi ise yaşadığı ciddi ayrışmaya rağmen hayatını sürdürüyor. Meslek yaşamımın bir bölümünde siyaset yolculuğunu yakından izlediğim Erbakan’ın siyaset anlayışına ilişkin bazı çıkarsamalarımı paylaşmak isterim: Erbakan’ın Siyaset Tarzı “Kanlı mı olacak kansız mı?” sözleri siyasette peşini bırakmamış olsa da aslında Erbakan sistemle çatışmadan, barışık kalarak iktidarı arayan bir siyasetçiydi. Dört partisi darbe ya da yargı yoluyla kapatıldığında da direnmek ya da çatışmak yerine hep bir adım geri atarak siyasete devam için uygun koşulların oluşmasını bekledi. Sistemle barışık kalma uğruna YAŞ ihraçlarına itirazsız onay verdi. 28 Şubat döneminde RP’nin dört milyon üyesi, altı milyon seçmeni vardı. TSK yetkilileri, yargı organları birbiri ardına sert demeçler veriyor, RP üyeleri hakında davalar açılıyordu. O günlerde “Tabanda moraller çok bozuk. Baskı altındayız” diyen teşkilatına attığı fırça hâlâ unutulmuş değil: “Herkes işine baksın. Çok bunaldıysanız ormana gidip bağırın...” Sistemle barışık olmasının en önemli yansıması TSK ile ilişkilerde gözlendi. Kamuoyuna ordu ile barışık olduğu mesajını vermek için ilginç yollar denerdi. Mesela her hafta gelenek haline getirdiği partiye katılım törenlerinde mutlaka bir de emekli subay bulur ve ‘TSK’den emekli olan RP’de muvazzaf olur’ sözleri eşliğinde parti rozetini takardı. Komuta kademesinde sevilmemesine ve 28 Şubat döneminde en büyük baskının TSK’den gelmesine rağmen o dönem ve sonrasındaki demeçlerinde, orduyu ve komuta kademesini hedef almaktan her zaman kaçındı. Yıllar sonra kendisiyle Cumhuriyet adına yaptığımız son röportajda dahi, 28 Şubat’tan TSK yerine dış güçleri sorumlu tutmaya devam etti. Erbakan’ın yukarıda saydığım siyaset tarzı sadece kendi partilerinde değil, Türk siyasetinin diğer önemli aktörleri üzerinde de şu ya da bu şekilde etkili oldu. Örneğin, AKP’nin kuruluşu ve izlediği siyaset tarzında, Erbakan’ın deneyimleri ve siyaset üslubundan edinilen etkiler oldukça belirgindir. Nitekim Erbakan da son demeçlerinden birinde “Dört başbakan, iki cumhurbaşkanı çıkarmış camiayız” diyerek isimlerini vermese de AKP lider kadrosu üzerindeki bu etkisini anımsatmıştı... Sabıkalı... Artık yeni sabıkalılarımız var. Tanımamız gerekiyor. Yanlışa düşmeyelim. ISLIK. Sabıkalı olmuştur. Toplu olarak ıslık çalmak suçtur. Kendi kendinize yürürken ıslık çalabilirsiniz. Öyle, ortaya doğru, eller cepte. Suç değil. Ama statta, maçta, topluca. Olmaz. Suç. Topluca ‘gülmek’. Henüz sabıkası yok. Ama belli olmaz. Nerede, kimlerle, kimlere? Ona göre kayda alınabilir. Ağlama. Suç değil. Topluca ağlanabilir. İdeolojik ağlanırsa işin rengi değişir. Bunları bilmek lazım. Susmak. Hiç suçu olmaz. Topluca susabilirsiniz. DERİN DERİN İÇ ÇEKME. Hani insanın içinden gelir ya. Hüzünlenir de içini çeker durur. Bir sabıkası bulunmuyor. Yani, suçtur denemez. Ama topluca iç çekme de görülmemiştir. Öyle toplu yerlerde iç çekmeler nasıl yorumlanır, bilinmiyor. Dikkatli olunması önerilir. Ne olur ne olmaz! Telefon reklamlarını da uyarmalı. Ne diyor bu reklamlar: KONUŞUN KONUŞUN. SINIRSIZ KONUŞUN. 3000 DAKİKA KONUŞUN. 5000 DAKİKA KONUŞUN. Olmaz. Tahrik sayılır. Onun yerine şunu koyacaksın: KONUŞ AMA DİKKATLİ KONUŞ. HER KONUŞANIN BİR DİNLEYENİ VAR. Uyaracaksın vatandaşı. Öyle üç kuruş kazanacaksın diye konuşanın başını derde sokmayacaksın. Sabıka listesini bilmek gerekiyor. YUMURTA. Baş suçlu. Kolesterin yapıyor. Damarlara zararlı. Hakkında yargı kararı çıktı. Tescilli sabıkalı. Eline alırken bile düşüneceksin. Yumurtanın zararlarını bileceksin. MENDİL SALLAMAK. Bizde bilinmiyor. Dışarda sabıkalıdır. ‘Güle güle’ demek oluyor, ‘gidiyorsun’. İstenmediklere karşı topluca sallanıyor. Bir tür ‘git de arkandan ağlayalım’ anlamına. DOMATES. Bizde sabıkası bulunmadı, oysa var. Yurtdışında çok sabıkası var. Ezilince salça oluyor. NANE. Netameli. Henüz literatüre giremedi. Her şeye nane olur lafının ana malzemesi. KABAK. Kavgada yeri yok. Sert kaçar. MAYDANOZ. Ufak tefektir. Akla gelmez. Oysa ‘Her şeye maydanoz’ lafının ana malzemesidir. Yerli yersiz konuşmalarda işe yarayabilir. Hoş, artık öyle bildik bilmedik konuşmalar ‘ileri hitabet’ sayılıyor. Maydanoz da mümtaz sebzeler arasına girer. OF ANAM OF çekmek. Şu anda sabıka kaydı yok ama risk alanında. Ne demeye geldiğine bakmalı. Sevdadan yana çekiliyorsa zararı kendine. Borçtan yana çekiliyorsa o da ekonomiye girer. Ama siyasi anlamı varsa teknik takibe girebilir. Sık sık çekiliyorsa, topluca çekiliyorsa, büyüklerimizin olabileceği ortamlarda çekiliyorsa, her türlü yoruma açıktır. Çekeni öyle bir yere yollar ki, orada doya doya ‘of anam of’ çekebilir. Dikkatli olmalı. Her yerde ‘telegöz’ olduğu bilinmeli. Her yerde ‘telekulak’ olduğu dikkate alınmalı. Bu beden dili var ya beden dili. Ona dikkat etmeli. Dik bakmalar. Kaş çatmalar. Dudak bükmeler. Ağız kıvırmalar. El sallama. Ayak hareketleri. Sırt dönmeler. Bunlar riskli hareketler. Durduğun yere dikkat edeceksin. ‘Attan düştü’ lafını etmeyeceksin. ‘Merdivene ters bindi’ diyebilirsin. Kemal Bey gülüyor. O halk adamı. Van Gölü mü demeli, Van Denizi mi? Atlas göl yazar, Vanlı deniz der. Sen ne dersen de, henüz önemli değil. Bugünlük böyle. Haziran seçimlerinden sonra ne olacağı belli değil. AKP kazanırsa yeni bir sözlük gerekeceği kesin. CHP kazanırsa işler elbette değişir. Islık da çalarsın. Yumurta da haşlarsın. Attan da inersin. Yürüyen merdivene de binersin. Seçimde saçın önüne düşer. Ak mıdır, kara mı, görürsün... Bıraktığı miras Sahiller için eylem yaptılar SAMSUN (AA) Samsun’un Terme ilçesine bağlı Sivaslılar köyü sahilinde yapılması planlanan 5 tersane ve bir termik santral projesini köylüler yürüyüş yaparak protesto etti. Köy meydanında toplanan çok sayıda yurttaş, hazırladıkları pankartlarla 2.5 kilometre yürüdü. “Termik santral ve tersane istemiyoruz” sloganı atan köylüler adına açıklama yapan Sivaslılar Köyü Derneği Başkanı Sefa Yıldırım, köylerine 5 tersane ve bir termik santral yapılmak istenmesine karşı olduklarını söyledi. Köylülere bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütleri de destek verdi. Siyasette, ana ilkelerden çok iktidar olmanın önemine inanan pragmatik bir liderdi. Tansu Çiller ile hükümet kurarken Meclis soruşturmalarında RP’li üyelere ortağını aklatması, 28 Şubat kararlarına direnmek yerine imzalayarak zaman kazanmaya çalışması ve sonrasında Çiller ile hiçbir şey yokmuş gibi ‘Havada ikmal’ senaryosunu denemesi hep iktidarı elde tutma çabasının bir parçasıydı. Aynı tarz dış politika için de geçerliydi. Dünyadaki diğer tüm İslamcı hareketler gibi o da muhalefetteyken güçlü ‘antisiyonist’ söylem benimsemesine rağmen, başbakan olunca İsrail ile ilk askeri işbirliği anlaşmasına imza atmaya da çekinmedi. RP’nin yükselişte olduğu dönemde Meclis Grubu’nda yaptığı meşhur Pragmatik siyasetçi Orduya hassasiyet BİR ERBAKAN ANISI Erbakan’ın Başbakan olarak Ankara dışındaki ilk bayram gezisini izlemekle görevlendirilmiştim. Kritik bir konuda görüşünü alabilmek için, başka bir yol bulamayınca, çaresiz, bayramlaşma kuyruğundaki partililerin en arkasına geçerek beklemeye başladım. Sonunda sıram geldiğinde, meğerse kendisini yakından tanıyanların çok iyi bildiği, benim de o gün çok sıkıntılı bir deneyimle öğrendiğim şekilde Erbakan, tokalaşma yerine elini, öpülmesini ister şekilde uzatınca ne yapacağımı bilemedim. Kısa bir tereddütten sonra, yaşlı bir insana elini geri çevirerek saygısızlık yapmama adına o dönem 70’lerine merdiven dayamış Erbakan’ın uzattığı eli çaresiz öpmek durumunda kaldım. Kendimi tanıtarak sorumu sordum ama kayda değer bir yanıt da alamadım. O tecrübe, bugün benzer bir zorlamadan kaçınabilecek olgunluğa erişmemi sağladı. Mesleğimizde deneyim ve etik ilkelerin önemi açısından ise bu anıyı, arkadan gelen genç meslektaşlarımıza ‘tatsız bir örnek’ olarak gülümseyerek aktarmaya devam edeceğim. Bombalı saldırı girişimi ŞIRNAK (AA) Şırnak’ın İdil ilçesinde, Hükümet Caddesi üzerindeki inşaatı süren İdil Eğitimciler Derneği binasının altında bulunan dükkâna bırakılan şüpheli paketi fark eden yurttaşlar, durumu polise bildirdi. Söz konusu yere gelen İdil Emniyet Müdürlüğü ekipleri, çevre güvenliğini aldıktan sonra Cizre’den bomba imha uzmanı çağırdı. Uzman ekiplerin robot kullanarak etkisiz hale getirdiği şüpheli pakette el yapımı bir patlayıcı düzeneği bulunduğunu belirten yetkililer, soruşturma başlatıldığını bildirdi. Sistemle barışık Türk basınının TEKEL işçileri konusundaki karnesi açıklandı: Medya TEKEL’e duyarsız AYKUT KÜÇÜKKAYA M N BÜSLE KAMYON ÇARPIŞTI Akşehir’de feci kaza: 6 ölü AKŞEH R (AA) Konya’nın Akşehir ilçesinde Davut Altay (51) yönetimindeki minibüs, Akşehir ilçesi çıkışında Ahmet Sevinç (30) yönetimindeki kamyonla çarpıştı. Kaza sonucu minibüs şoförü Davut Altay, minibüste bulunan Ahmet Salman, Sinan Köse, Ahmet Tikmen ve kimliği belirlenemeyen 2 kişi sıkışarak yaşamını yitirdi. Kamyonda bulunan Ahmet Sevinç (30) ile Oğuz Kaçmaz’ın (30) hafif, kimliği henüz belirlenemeyen 4 kişinin ise ağır yaralandığı öğrenildi. Washington’daki düşünce kuruluşu Turkish Policy Center’ın (Türk Politika Merkezi) yaptığı “Türk Medyasının TEKEL Karnesi” başlıklı analiz bir süredir kamuoyunun gündemine oturan “Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumunu” rakamlarla ortaya koydu. Türk Politika Merkezi’nin kurucu başkanı Yurter Özcan Türkiye’nin en çok satan 25 gazetesinin, An TEKEL işçilerinin dramıyla yakından ilgilenen gazete Cumhuriyet oldu. Gazetemizde TEKEL işçileriyle ilgili 71 haber çıkarken, Türkiye gazetesi işten atılanları sadece 4 kez sayfalarına taşıdı. kara’da 78 gün süren TEKEL işçilerinin eylemiyle ilgili birinci sayfadan kaç tane haber yaptığını inceledi. İki bine yakın sayfayı araştıran Özcan’ın incelemesine göre en az haberi Zaman (8 kez), Vakit (5), Takvim (6) ve Türkiye (4) gazeteleri yaptı. TEKEL işçilerinin eylemiyle ilgili en fazla haberse 71 haberle Cumhuriyet’te çıktı. Cumhuriyet’i 63 haberle Güneş, 50 haberle Sözcü izledi. Analizi yapan Özcan, “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (Reporters Without Erinç’e ‘Yaşar Doğu Basın Ödülü’ verildi CEM L C ĞER M Orhan yiler toprağa verildi İstanbul Haber Servisi Sosyalist yazar Orhan İyiler önceki gün Gazi Mahallesi Yayla Mezarlığı’nda toprağa verildi. 25 Şubat günü yaşamını yitiren İyiler için Yayla Mezarlığı’nda düzenlenen törene sevenleri, yoldaşları, İdil Kültür Merkezi ve Ayışığı Sanat Merkezi çalışanları, Grup Yorum, Ruhan Mavruk, Bilgesu Erenus, sanatçı dostları ve Gazililer katıldı. 1935 doğumlu olan İyiler’in son kitabı “Aklın Lirizmi” iki hafta önce yayımlanmıştı. SAMSUN Kavak Belediyesi, Kavaklılar Federasyonu, Kavak Sanayici şadamları Esnaf ve Meslek Grupları Derneği (KAS EM) ve Kavaklılar Derneği tarafından dünya ve olimpiyat şampiyonu Samsunlu Yaşar Doğu’nun anısına bu yıl birincisi düzenlenen Yaşar Doğu Ödülleri sahiplerini buldu. Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen törende “Basın Ödülü” gazetemiz imtiyaz sahibi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç’e, “Spor Ödülü” dünya ve olimpiyat şampiyonu eski milletvekili Mustafa Dağıstanlı’ya, “Bilim Ödülü”, eski TÜB TAK Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Pak’a, “Kültür Ödülü” Anel Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel’e, “Özel Ödül” eski milletvekili Kemal Kabataş’a, “Anı Ödülü” Samsunspor Kulübü Başkanı Erkut Tutu’ya, “Başarı Ödülü” ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Doğan’a verildi. Borders) verilerine göre, basın özgürlüğü sıralamasında 2002 yılında 139 ülke arasından 99. olan Türkiye, 2010 senesinde Tacikistan, Fildişi Sahilleri ve Mısır gibi ülkelerin gerisinde kalarak 178 ülke arasından 138. olmuştu. Son yıllarda özellikle daha da sık dile getirilen, Türk medyasının büyük bir kısmının tarafsızlık ve bağımsızlıktan uzaklaşıp hükümet aleyhinde olan gelişmeleri görmezden gelmesi ve halkın haber alma özgürlüğünün kısıtlanmasının bir başka örneği TEKEL protestoları süresince tekrar yaşanmıştır” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’de son yıllarda en çok ses getiren işçi gösterilerinden birisi şüphesiz TEKEL işçilerinin 4C’ye karşı yaptıkları ve tam 78 gün süren protestolardı. Çalışanların özlük hakları için Ankara’daki Türkİş binasının önünde sürdürdüğü eylem yurtdışında da çok ses getirmiş, hatta bazı Avrupa ülkelerinde de destek protestoları düzenlenmiş, yabancı heyetler Ankara’daki protestoya bizzat katılmıştı. Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK) öncülüğünde, TEKEL işçilerinin eylemlerine destek amacıyla Avrupa’nın 25 kentinde bir günlük açlık grevi dahi gerçekleştirilmişti. ABF Başkanı Balkız, 6 Mart’ta yapılacak mitinge Sünni yurttaşları da davet etti Kuş ölüsünü almak isterken... ÇORUM (AA) Çorum’un Sungurlu ilçesinde A.G. (15), 6 arkadaşıyla birlikte piknik yapmak için ilçeye bağlı Akçalı köyü yolunun 5. kilometresinden geçen Diğ Çayı kenarına gitti. Piknik yaptıkları sırada çay kenarında kum alımı sonucu oluşan su birikintisinin üzerinde kuş ölüsü gören A.G. ve İ.B. (15), arkadaşlarının uyarılarına rağmen kuşu almak için suya girdi. İ.B. sudan çıkmayı başarırken, A.G. gözden kayboldu. Kurtarma ekipleri yaklaşık 2 saat süren çalışma sonrasında A.G’nin cesedine ulaştı. Aleviler zmir’de buluşuyor İstanbul Haber Servisi Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız, Alevilerin yüzyıllardır bu topraklarda yaşadığını belirterek “AKP bizi görmezden geliyor. AKP Alevilerin DNA’sı ile oynamaya çalışıyor. Ancak biz Aleviler eşit yurttaşlık hakkımızı söke söke alacağız” dedi. Türk halk müziği sanatçısı Arif Sağ ise Alevilerin İzmir’de yapacağı mitingin bir milat olacağını söyledi. ABF, 6 Mart Pazar günü İzmir’de “Eşit Yurttaşlık Hakkı” istemiyle gerçekleştireceği miting öncesi Kadıköy Belediyesi Brifing Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Alevi yöre köy dernekleri temsilcileri ile birlikte, Şişli Belediye Başkan Yardımcıları Kahraman Eroğlu ve Kazım Sizer, 78’liler Girişimi sözcüsü Celaletin Can, Toplumsal Kadın Hareketi Derneği Genel Başkanı Hüsniye Kaya, eski CHP İBB Meclis üyesi Hüseyin Sağ ve demokratik kitle örgütleri katıldı. Toplantıda konuşan Balkız, “Bu topraklarda hep yok sayıldık. Bu ülkede eşit yurttaşlık hakkı olsaydı bu sorunları bugün tartışmıyor olacaktık” dedi. Balkız, miting için 2 aydır çalışma yaptıklarını belirterek “Sünni yurttaşlarla omuz omuza taleplerimizi haykıracağız” diye konuştu. ‘Yok sayıldık’ C MY B Ali Balkız C MY B