23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 11 Müttefiklerin endişelerini gidermeye çalışan Mısır ordusu, anlaşmalara ve demokrasiye bağlılık sözü verdi Ordudan İsrail güvencesi Dış Haberler Servisi Mısır’da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından Yüksek Askeri Konsey’in yönetime el koymasının ülkede ve dünyada yarattığı endişeyi ordu dün bir açıklamayla gidermeye çalıştı. Yüksek Askeri Konsey, şimdiki hükümetin yenisi kurulana kadar görevde kalacağını bildirerek, “özgür, demokratik bir devlet kurmak için seçilmiş bir sivil iktidara geçişe yönelik adımları atacaklarını” temin etti. Askeri yetkililer atılacak adımlar için herhangi bir zaman çizelgesi vermedi. Ordu yetkilileri, bölgesel ve uluslararası bütün anlaşmalara sadık kalacaklarını da duyurdu. Böylece ordu, Mısır’ın İsrail’le 1979 yılında imzaladığı barış anlaşmasının yürürlükte kalacağının sinyallerini vererek, Batı’nın içine şimdilik su serpti. 18 gündür başkentteki Tahrir Meydanı’nda Mübarek’i ve rejimini devirmek için toplanan göstericiler dün yine aynı meydandaydı, ancak bu sefer zaferlerini kutlamak için. Mübarek sonrası dönemin ilk gününde göstericiler gülümseyen askerlerle fotoğraf çekildi, tatlılar dağıtıldı. Birtakım göstericiler Tahrir Meydanı’ndaki çadırlarını toplayarak evlerine dönmeye hazırlanırken, bazıları ise, Yüksek Askeri Konsey’in reformları gerçekleştireceğinden emin olana kadar Tahrir Meydanı’nda kalacaklarını duyurdu. Mübarek’in yargılanmasını isteyen bazı göstericiler ise “Mübarek yargılanmadan eve dönmek yok” sloganları attı. SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Mısır’daki Devrim Tiyatrosu Dünyayı on sekiz gün süresince ekranlara kilitleyen o olağanüstü görüntülerin hâlâ öyle etkisindeyim ki Mısır üzerinde mesafeli ve soğukkanlı bir değerlendirme yapmakta zorlanıyorum. Aklıma ağızlarına mikrofon tutulan sıradan Mısırlılar geliyor. Çoğu çok genç. Kırık dökük İngilizceyle de olsa kendilerini, tiyatro artistlerine taş çıkartan bir tutkuyla ifade ediyorlar. “Ya özgürlük ya ölüm” anlamında “Get me freedom or get me death” diye haykırıyor örneğin biri, karamsarlığın en ağır olduğu anlarda. Diğeri zafer anını; “Yedi bin yıllık tarihinde Mısır; ilk kez böyle bir özgürlük tadıyor” sözleriyle kutluyor. Bunların her biri akılda kalan cümleler. “Yedi bin yıllık tarih” ve de “özgürlük” sözleri, beyninize bir daha silinmemek üzere nakşoluyor. Nüfusun yarısının günde hâlâ 2 dolarla yaşadığı bir ülkede, “yedi bin yıllık tarihin” karşılığı tabii göreceli; ama olsun, etkileyici reklam sloganları gibi tıpkı doğaçlama bu cümleler, bellekte yer ediyor. İsyanın kritik ivme anlarını belirleyen sıra dışı röportajlar bir o kadar unutulmaz. Tarih yazan, iki buçuk hafta içinde tutuklanıp ardından serbest bırakılan ve isyan fitilini ateşleyenlerden olduğu varsayılan “Google”ın Ortadoğu Direktörü Wael Ghonim’in de kameralar önünde akıttığı gözyaşları o unutulmaz anlardan bir başkası. WASHINGTON BÖLGEDE MISIR MESA S NDE Dış Haberler Servisi ABD Genelkurmay Başkanı Mike Mullen’ın Mısır’daki değişimin etkilerini görüşmek üzere Amerika’nın bölgedeki iki önemli müttefiki Ürdün ve İsrail’e bir ziyaret gerçekleştireceği öğrenildi. Bugün Ürdün Kralı Abdullah ile görüşmesi planlanan Mullen’ın daha sonra İsrail’e giderek Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Başbakan Binyamin Netanyahu ile bir araya geleceği duyuruldu. Mullen’ın ziyaret planında Mısır’ın yer almadığı öğrenildi. Şimdiye kadar Hüsnü Mübarek’ten yana duran Suudi Arabistan’dan ise dün Mısır’da sivil iktidara doğru barışçı geçiş sürecinin memnuniyetle karşılandığına ilişkin bir açıklama geldi. Resmi haber ajansından yapılan açıklamada, “Suudi Arabistan Krallığı hükümeti Mısır Arap Cumhuriyeti’ndeki iktidarın barışçıl bir şekilde değişmesini memnuniyetle karşılıyor ve Mısır askeri güçlerinin barış, istikrar ve sükuneti sağlamasına yönelik umudunu dile getiriyor” denildi. Çin ise “ülkede istikrarın en kısa sürede yeniden sağlanması” temennisinde bulundu. TEM ZL K KAMPANYASI Tahrir Meydanı’nda kutlamalar dün de sürerken gönüllü öğrencilerin başkentte başlattığı temizlik kampanyasına genci yaşlısı, toplumun her kesiminden insan katıldı. Kahire Valiliği’ne bağlı iş makineleri de ordu kontrolünde çalışarak, olaylar sırasında yakılan araçları topladı, yıkılan veya tahrip edilen bazı dükkân ve işyerlerini temizledi. (Fotoğraflar: AP) rulması. 9 ay içinde yapılacak seçimlere hazırlık için geçici bir hükümetin ve yeni demokratik bir anayasa taslağı oluşturacak bir kurulun oluşturulması da bildirilerdeki talepler arasında yer aldı. Reform yanlıları; avukat, doktor ve mühendisler gibi meslek gruplarını temsil eden sendikalar, medya kuruluşları ve siyasi partilerin kurulması için de özgürlük talep etti. Olayların ardından başkentte normal hayata dönülmesine yönelik çabalar sürüyor. Mısır ordusu, barikatlarının çoğunu kaldırdı ve caddeler araç trafiğine açılmaya başladı. Ülkede sokağa çıkma yasağı hafifletildi. Devlet televizyonu, ülkede artık gece yarısından saat 06.00’ya kadar sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu. tericilerin üzerine ateş açmaları yönünde talimat vermeleri nedeniyle protesto gösterisi yaptı. Üniformalı polisler ve gizli servis yetkilileri “polis ve halk birlikte” sloganlarıyla şehir merkezinde yürüdü. Protestoya katılan polislerden biri “Şiddet bizim suçumuz değildi. Habib el Adly’nin (hükümet değişikliğinden önceki içişleri bakanı) emriydi” dedi. Mübarek ve rejim karşıtı protestolar sırasında göstericilere müdahale eden polis, cezaevlerindeki mahkumları bırakarak yağma olaylarının meydana gelmesine yol açmakla da suçlanmıştı. Dün de Kahire’deki bir cezaevinde çıkan ayaklanmanın ardından 600 kişinin kaçtığı bildirildi. Bir halkın uyanışı Ghonim; isyana katılmanın bedelini yaşamıyla ödeyen 300 kurbanın anısına TV kameraları önünde şakır şakır gözyaşı döküyor. “Farklı inançlardan bağımsız” olarak “tek yumruk” olan Mısır halkı için “özgürlüğün” bir “ortak dava” olduğunu kanıtlamak adına “Tahrir Meydanı’nda” beliren Kıpti Mısırlılara ne demeli? MüslümanHıristiyan dayanışması açısından, “isyanının” bu en dramatik, en etkileyici anlarındandı. Bu satırları yazarken dahi o sahneler belleğimde. Omuzlara alınan Mısırlı Kıptiler, gökyüzüne doğru yükselen iri altın haçları tutuyor. Etraflarında etten koruma halkasıyla bir duvar ören Müslüman Mısırlılar da, Kıpti yol arkadaşlarını bir çember içine alarak onları mahşer yerini andıran meydandaki insan selinden gelebilecek muhtemel tehlikelerden koruyor. Bundan daha unutulmaz görüntüler düşünülebilir mi? Muazzam, kalabalık prodüksiyonlarla yapılan “Aida” operasından çıkmış bir sahne gibiydi bu adeta. Tunus’un “Yasemin Devrimi’nden” kalan böyle özel görüntüler yok mesela. Ama Mısır belli ki çok teatral bir ülke. Yaşamım boyunca tanıdığım en teatral ulusun hep İtalyanlar olduğunu düşünmüşümdür. Mısır’daki devrim sürecinde, İtalyanların “tiyatro” konusunda Mısırlıların eline su dökemeyeceğini anladım. Bu çok güçlü “görsellik”, kuşkusuz bir avantaj. Ama “beklentilerin çıtasını” yükseltmek açısından da kesin bir dezavantaj. Tahrir Meydanı başta, Mısır sokaklarında sergilenen o büyük “devrim tiyatrosunda”; biz “kendisini kurban hissetmeyen, kurban şablonundan” çıkan ve “kurban psikolojisinden” kurtulmaya çalışan bir halkın gururunu gördük. “Nil Devrimi’nin”, en “devrimci” bulduğum yanı bu “uyanış manzaraları” oldu. Seyahat yasağı Mübarek rejiminde görev alan hükümet yetkililerinin başsavcıdan ya da silahlı kuvvetlerden izin almadan seyahat etmesine yasak getirildi. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen havaalanı yetkilileri, ellerinde şimdiki ve eski hükümetten yetkililerin adlarının yer aldığı bir liste olduğunu söyledi. Enformasyon bakanının ülkeden çıkışına izin verilmediği açıklandı. Yüzlerce Mısırlı polis, dün İsmailiya şehrinde sokaklara dökülerek rütbe sıralamalarında usulsüzlük yapılması ve üst düzey yetkililerin kendilerine gös Muhalefetin talepleri Protestoları düzenleyen çekirdek kadro da iki bildiri yayımladı. Bildiride, devrik devlet başkanı Mübarek tarafından muhalefeti baskılamak için kullanılan olağanüstü hal yasalarının kaldırılmasını istedi. Tüm siyasi suçluların serbest bırakılmasını ve askeri mahkemelerin lağvedilmesini de talep eden reform yanlılarının bir diğer isteği de dördü sivil, biri askeri personel olmak üzere beş üyeden oluşan geçici bir başkanlık konseyinin ku Obama, Erdoğan’ı aradı ABD Başkanı Barack Obama, dün akşam Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı arayarak bir süre görüştü. Görüşmede başta Mısır olmak üzere, bölgeyle ilgili sorunlar ele alındı. ‘Gençlerin devrimi’ Dış Haberler Servisi Mısır’da, Hüsnü Mübarek rejiminin yıllarca bekçiliğini yapan yerel gazeteler bile devrimi alkışladı. Gazeteler devrimin gençler tarafından yapıldığına vurgu yaptı. Mısır’da yarı resmi El Ahram gazetesi ana sayfasında “Mısır gençliği Mübarek’i gitmeye zorladı”, “Halk rejimi devirdi” başlıklarıyla verdiği haberde, sevinç gösterisinde bulunan halkın fotoğrafını kullandı. Gazete iç sayfalarında da “Facebook devrimi Mübarek’i ve rejimin sembollerini alaşağı etti” ifadesini kullandı. Yarı resmi İhbar El Youm gazetesi, Mısır Savunma Bakanı Mereşal Hüseyin Tantavi’nin Tahrir Meydanı’ndaki askeri birlikleri denetlerken çekilmiş fotoğrafını yayımlayarak, “Mübarek gitti, ordu halk ile birlikte” sürmanşeti ile çıktı. Mısır’ın en sert muhalif gazetelerinden sayılan El Düstur “Sonunda Gitti” sürmanşeti atarken El Şeruk gazetesi “Halk Yeni Bir Sistem İstiyor” ifadesine yer verdi. Londra’da Arapça yayımlanan Suudi Eşşark el Avsat gazetesinin ön sayfasında kalın harflerle “Gençlik başardı. Mübarek istifa etti” ifadeleri yer aldı. Bir übarek rejiminin sonunu alkışla karşılayan basının devrimin öncüsü olarak nitelediği gençler gazeteleri ilgiyle okudu. (Fotoğraf: AP) diğer sayfasında ise “Mısır’daki devrimin sesleri İran’ı sallıyor” ifadesini kullanan gazete, devrimin etkisinin İran’a ulaşacağı endişesiyle İranlı yetkilileri tedirgin ettiğini yazdı. Monarşiyle yönetilen Katar’daki El Raya gazetesi başyazısında, “Mısır şimdi demokrasi, reform ve onurlu bir yaşamı bekliyor” ifadelerini kullandı. Suriye’de hükümet gazetesi El Baas, “Mısır panArapçılığa geri döndü” dedi. Kral Abdullah’ın mutlak yönetimindeki Suudi Arabistan’da ise basın sessizliğini korudu. M ‘Türk modeli’ takıyyesi Bunun ötesinde Hüsnü Mübarek’ten kurtulmaktan öte belirgin “projesi” olmayan ve de lideri bulunmayan devrim için fazla iddialı laflar etmek olası değil. İçinden bir “demokratikleşme projesi” çıkarması beklenen devrim çünkü “askeri cuntaya” teslim. Türkiye’nin haklı olarak tukaka edilen geçmişindeki “ara rejim formüllerinden”; Mısır’ın şimdi çiçeği burnunda bir “demokrasi” üretmesi bekleniyor. Aynı anda “İslam diktatörlüğü” ile eşanlama gelen “İran modeli” tehlikesinden ne var ki bucak bucak kaçılırken bu tehdidi bertaraf ettiği varsayılan “Türkiye’nin” adı ha bire öne çıkarılıyor. “Müslüman Kardeşler” liderleri, önlerine gelen her fırsatta öyle ki ilham aldıkları modelin “Humeyni İran”ı değil, sözüm ona seküler “AKP Türkiyesi” olduğunu belirtiyor... Ancak bölgeye baştan beri devrim ihraç etmeye hevesli, radikal İslam ülkesi “Humeyni İranı”ndaki son devrim kutlamaları sırasında; bakıyorsunuz, Türk toplumunu aşikâr biçimde İslamlaştırdığı için yüceltilen AKP liderlerinin pankartları ve fotoğrafları açılıyor. Kahire’den bakıldığında “AKP modeli”; “radikal İslam tehdidi içermeyen” en esaslı teminat kontenjanından baştacı edilirken Tahran’dan yaklaşıldığında aynı model “Humeyni devriminin kazanımları hanesine” yazılıyor... Ortadoğu’nun “takıyye” kültürü böyle bir şey. Bu “takıyye” ile artık ne kadar demokrasi üretilirse. Biz ne kadar demokrasi ürettik ki Mısır üretecek. nilgun@cumhuriyet.com.tr SLAM L DER DE YÜRÜDÜ Dış Haberler Servisi Cezayir’in başkenti Cezayir’de, yüzlerce kişi Mısır’da 18 gün süren gösterilerin ardından Hüsnü Mübarek’in devrilmesinden bir gün sonra “sistem değişimi” için sokaklara döküldü. Sendikalar, hukukçular vb. grupları bünyesinde barındıran Demokratik Değişim İçin Koordinasyon örgütünün çatısı altında düzenlenen yürüyüşe katılanlar arasında, kapatılan İslami Selamet Cephesi (FIS) liderlerinden Ali Belhac’ın da bulunduğu ifade edildi. “Polis devletine hayır”, “Buteflika dışarı” sloganlarının atıldığı gösteri, olağanüstü hale ve hükümetin sokaklardan uzak durulması yönündeki çağrılarına karşın gerçekleşti. ‘KAT’ EYLEM B T RD Dış Haberler Servisi Yemen’in başkenti Sanaa’da Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in gidişini kutlayan ve kendi Devlet Başkanları Ali Abdullah Salih’in gitmesini isteyen 4000 kadar genç, “Mübarek’ten sonra sıra Ali’de” sloganlarıyla yürüdü. Öğle saatlerinde iktidar partisi yandaşı yaklaşık 5 bin kişinin ellerinde sopalarla rejim karşıtı göstericileri Tahrir Meydanı’nda beklediği ifade edildi. Ancak rejim karşıtlarıyla rejim yanlılarının çatışmaya istekli olmadığı, ayrıca Yemen geleneğinin bir parçası olan uyuşturucu yaprak “kat” saatinin gelişiyle bazı göstericilerin pazara gittiği gelen haberler arasında. Müşerref hakkında tutuklama emri Dış Haberler Servisi Pakistan’ın eski başbakanı Benazir Butto’nun öldürülmesinin soruşturulması kapsamında eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref hakkında tutuklama emri çıkarıldı. Özel mahkemenin savcısı Şauvdri Zülfikar, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Hakim Rana Nisar Ahmed, eski Devlet Başkanı Müşerref hakkında tutuklama emri çıkarttı ve 19 Şubat’taki duruşmaya gelmeye davet etti” dedi. 1990’lı yıllarda iki kez başbakanlık yapan Butto, 27 Aralık 2007’de Ravalpindi’de uğradığı suikast sonucu ölmüştü. Butto, şu anda Pakistan Devlet Başkanı olan Asıf Ali Zerdari’nin eşiydi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle