Katalog

11 ŞUBAT 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’dan demiryollarında güvenlik itirafı DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Seferleri durdurduk’ MURAT KIŞLALI Kılıçdaroğlu’nun Yerinde Olmak! Kuruluşu, Cumhuriyetin ilanı ile örtüşen; Atatürk, İnönü ve Ecevit gibi liderlerin yönettiği Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkanlık yapmak, bir politikacı için elbette onur verici bir görevdir. O yüzden Sayın Kılıçdaroğlu’na gıpta edenlerin isimleri hayli uzun bir listede yer alır. Ama “Yeni” CHP’nin gidişatına bakarak, “talih kuşu iyi ki benim omuzlarıma öylesine ağır bir sorumluluğu yüklememiş” diyenler de öyle bir liste için sıraya girmiş olmalıdır. Zira bir genel başkan olarak Kemal Bey, her sabah makamına adım atarken, ana muhalefet lideri olarak kendisini bekleyen görevlerden önce, “bugün bizim hanede kimler hangi potları kırdı?” düşüncesinin stresi içindelerse, elbette mutlu olmayacaklardır. Keza, o makamda oturmak için, ömürlerinin önemli bir bölümünü kulislerde kurultay hesapları ile geçirmiş olanlar da, günümüzde özgür ve sade üye oldukları için şükredeceklerdir. CHP Genel Başkanı’nı, parti içindeki çokseslilik ile parti adına kendi düşüncelerini kamuoyuna demeçlerle paylaşmayı doğal bir görev sayanların potlarını onarmak zorunda bırakanlar, aslında oturdukları makamın kendilerinden ne beklediğini bilmediklerini bile anlayamıyorlar. Dört ay sonra yapılacak genel seçimi, bugünkü iktidardan kurtulmanın tek ve demokratik seçeneği olarak ve gün sayarak bekleyenler, “AKP gidecek de yerine bu darmadağın durumdaki CHP mi gelecek?” diyorlarsa, Kılıçdaroğlu gerçekten iğne ile kuyu kazıyor demektir. ANKARA Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) “Demiryollarında ray yenilemelerinin yeterince yapılamaması kaza riskini arttırıyor” uyarısında bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman da Cumhuriyet’e “Hakikaten ray alımı zorladı bizi. Hem yol yenile, hem sefer yap, hem geç kalksın, hem bir kaza olsun, onunla mı uğraşacağız? Kaza olmasın diye seferleri durdurduk” dedi. YDK’nin 25 Kasım 2010 itibarıyla hazırladığı “TCDD 2009 Yılı Raporu”nda şöyle denildi: “Her yıl en az 8001.000 km. yol yenilemesinin yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. TCDD’nin yol yenileme kapasitesinin ancak 500 km. olduğu tespit edilmiştir. Yıllık ray ihtiyacı 6070 bin ton olmasına rağmen, Kardemir AŞ’den 20022009 arasında yıllık ortalama 23 bin ton ray temin eden TCDD’nin, ray temin edememesi sonucu planlanan düzeyde yol yenilemesi yapamadığından, bu durum tren iptallerine, kaza, olay ve tehirlere neden olmaktadır.” Raporda şu ifadelere de yer verildi: “Ray yenilemelerinin ve ultrasonik kontrollerinin yeterli düzeyde yapılamaması nedeniyle kaza riskleri de artmaktadır. Nitekim 2008 yılında Kütahya’da meydana gelen (9 kişinin öldüğü) kazada, kaza nedeninin ray kırılmasından meydana geldiği tespit edilmiştir.” TCDD Genel Müdürü Karaman ise konuyla ilgili olarak Cumhuriyet’e şöyle konuştu: “Mesele şu, hakikaten ray alımı çok zorladı bizi. Rayı artık almıyoruz, Kardemir’de ürettiriyoruz. 2008 yılından itibaren ray temini başladı. Yolları yenilemeye başlayınca, bu sefer bazı trenleri yol yenileme dolayısıyla durdurduk. Hem yol yenile, hem sefer yap, hem geç kalksın, hem bir kaza olsun, onunla mı uğraşacağız? Dolayısıyla seferleri durdurduk. Bu doğrudur. Ama bu yollar kötü diye durdurmaktan ziyade yolları yenileyeceğiz, yolları yenilerken bir kaza olmasın diye durdurduk.” Tren durduğu yerde raydan çıkıyor Karaman, rayların “ödenek eksikliği veya kaynak olmaması” nedenleriyle mi alınamadığına “Yok, ne ilgisi var” diye yanıt verdi. Ancak “70 bin ton ihtiyaca karşın 23 bin ton ray alınabildiği” anımsatılınca şunları söyledi: “Orada haklı olabilirsiniz. Yoruldum. Kütahya kazası gerçekten bakımla ilgili değil. Kütahya kazası, 20 yıl önce alınan raylar, gerilmeler ve yorulmadan çatladı. Nasıl bakacağım oraya? Yol yenilemesi daha fazla yapılabilmiş olsaydı bunlar olmazdı. Benim de kaderim valla! Geldim 2003’te trenin gitmesine gerek yok, durduğu yerde raydan çıkıyordu!” Karaman, YDK’nin “Yüksek Hızlı Tren’in güvenlik raporunun tamamlanmadığı” tespitine yönelik de “Burada ‘Yolculu tren çalıştırılabilir’ raporunu aldık. Raporu onlara ileteceğim” iddiasında bulundu. Ancak raporu Cumhuriyet’e vermeyi reddetti. Partinin laf ebeleri Süheyl Hoca’nın zücaciye mağazasına girmiş bir filin hortumu ile indirdiği raflardan gelen sesler gibi yankılanan demeçlerini, etrafa karşı “o defter kapanmıştır” diye noktalamak isteyen CHP Genel Başkanı, İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın “Arap kadınlar gibi olmak istemiyoruz”lu bir açıklaması için görüşünü soran Ortadoğu ülkelerine mensup bir grup gazeteci karşısında haklı olarak zor durumda kalmış ve “Yanlış bir söylem, doğru bulmuyorum, Canan Hanım’ın Arap kadınlarını tanıması lazım. Irak gezisine birlikte götüreceğim” demiştir. Kılıçdaroğlu’nun davetli olduğu Irak’a gidiş tarihini ev sahiplerinin henüz bildirmediği anlaşılıyor. O tarih açıklanıp da CHP Genel Başkanı Bağdat’ın yolunu tuttuğu zaman Türk ve Arap medyası için en önemli kişi öyle anlaşılıyor ki, öncelikle bu geziye uygulamalı dersini bellemesi için bir öğrenci gibi götürülecek olan Sayın Arıtman olacaktır. CHP Genel Başkanı, söz dinlemez arkadaşlarının üst üste devirdikleri çamlara bakarak öyle sanıyorum ki adını, “Allahım ben düşmanlarımla nasılsa başa çıkarım. Ama sen beni öncelikle bu tür dostlarımdan koru” diyenler arasına yazdırmıştır. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] 2 ÜYE: SÜREÇ GECİKTİRİLİYOR Prof. Saylan’la ilgili program nedeniyle TRT’ye tepkiler büyüyor RTÜK’te 4.3 milyon çatlağı FIRAT KOZOK ‘Müdür özür dilemeli’ ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel: Duruşma öncesi devlet kanalıyla karalama kampanyası başlattılar İstanbul Haber Servisi Çok sayıda si lunduklarını ve “özür dilenmesi” gerekvil toplum kuruluşu, TRT Haber’de ya tiğini vurgulayan Başkan Çelikel, TRT yımlanan “Büyük Takip” isimli prog program müdürü, program yapımcısı, suramda yer alan Prof. Dr. Türkan Saylan’a nucusu ve yönetmeni hakkında da “halkı yönelik “hakaret içerikli” ve “gerçek dı kin ve düşmanlığa tahrik etmek”, “iftişı” ifadelere sert tepki gösterdi. ÇYDD Ge ra”, “hakaret” ve “yargı görevi yapannel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, “Say ları yargılayanlar aleyhine etkileme” idlan’a yönelik saldırılar hep vardı ama diaları kapsamında da suç duyurusunda buhiç bu kadar yoğun olmamıştı. Çünkü lunduklarını söyledi. 18 Mart’ta dernek üyelerimiz hakkında açılan dava başlıyor. Duruşma öncesi, “Program tam bir skandal” kamuoyu oluşturmak, adil yargılamayı Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Prof. etkilemeye çalışıyorlar. TRT’den böyle Dr. Özdemir Aktan da “‘İyi hekimlik’ bir hamle gelmesi açılan dava sürecinin kavramını herkese gösterdi. Eğitim soiçinde devletin de olup olmadığı rununun kız çocuklarına yökuşkusunu uyandırdı” dedi. nelik olduğunu gördü. Bu koProf. Dr. Burhan Şenatalar ise nuda yol aldı. Ama bu aydın“TRT genel müdürü özür dilanma yolu bazılarını rahatsız lemeli” diye konuştu. etti. Bu yol daha da hızlı bir şeİstanbul Tabip Odası, Üniverkilde ilerleyecek” dedi. site Öğretim Üyeleri Derneği ve Prof. Dr. Burhan Şenatalay Çağdaş Yaşamı Destekleme Derda “Programı CD’den izledim. neği’nin (ÇYDD) de aralarında O zaman olayın ne kadar bübulunduğu çok sayıda sivil topyük bir skandal olduğu ortaya lum kuruluşunun katılımıyla Takçıkıyor. Bu yayının tarafsızlıkla sim Hill Otel’de düzenlenen ba AYSEL ÇELİKEL ilgisi yok, resmen gerçeğe aysın toplantısında konuşan ÇYDD kırı. TRT Genel Müdürü’nün Genel Başkanı Prof. Dr. Çelikel, söz ko özür dilemesi lazım. Bu saldırı çok cidnusu iftiralar ile ilgili çok sayıda dava aç di bir saldırıdır” ifadelerini kullandı. tıklarını söyledi. Ortak yapılan basın açıklamasında ise Çelikel, “En son gazeteci Nazlı Ilıcak söz konusu programla Prof. Dr. Saylan’a hakkında açtığımız manevi tazminat ve ÇYDD’ye ağır bir saldırı yapıldığı davasını kazandık. Bu saldırılar Saylan vurgulanarak şöyle denildi: yaşarken de vardı ama hiç bu kadar yo“Saylan’a ve ilişkisi olduğu kurumlara ğun olmamıştı. Dernek üyeleri hakkın saldıranlar, onun mücadele ettiği kada açılan dava başlayacak ve kamuo ranlığı sürdürmek için uğraşan insanyunu etkilemeye çalışıyorlar. Bu ham lardır. Bu karanlık cehalettir. Saylan’a le bu kez TRT’den geldi. Çok etkilendik, iftira atanlara tokat gibi cevap, ÇYDD üzüldük. Çünkü TRT devlet televizyo bursuyla okuyan on binlerce genç. Saynudur ve tarafsız olmalıdır. Demek ki lan’ın iyileştirdiği binlerce hasta, yardım devletin birimleri, yetkilileri, bakanla ettiği binlerce insan, yetiştirdiği yüzlerce rı da bu sürece dahil” diye konuştu. hekimdir. Türkan Saylan’a yapılan bu Programla ilgili RTÜK’e şikâyette bu iftiraları kınıyoruz.” BAĞIŞ’A YUMURTAYA BERAAT ANKARA Yazılım firmasına 4.3 milyon TL’ye ihale ettiği iş 3 yılda sonuçlanamayınca inceleme başlatan Teftiş Kurulu’nun “soruşturma açılsın” talebini önce kabul eden sonra da askıya alan RTÜK’ün tavrı Üst Kurul’u karıştırdı. 7 sayfalık müfettiş raporundaki açık ifadelere karşın kamu zararı olup olmadığının netleşmediğini ileri süren RTÜK, bu nedenle Hukuk Müşavirliği’nden görüş istendiğini savundu. Kurulun iki üyesi Hülya Alp ve Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, sürecin geciktirildiğini vurgulayarak, müfettiş raporunda yer alan unsurların bir an önce soruşturulması gerektiğini ifade etti. Cumhuriyet’in gündeme getirdiği haber üzerine açıklama yapan RTÜK, “komik” gerekçelerle 2 hafta içerisinde alınan çelişkili kararları savundu. Kuruldan yapılan açıklamada, konuya ilişkin soruşturma açılması kararı verildiği ancak tekriri müzakere talebi üzerine konunun 8 Şubat’taki toplantıda bir kez daha gündeme alındığı doğrulandı. Kurulun iki üyesi de yap tıkları açıklamalarla süreçte yaşanan usulsüzlükleri doğruladı. Hülya Alp, dosyanın henüz kapatılmadığını belirtirken şunları söyledi: “Ancak teknik şartnamesinden, teslimine kadar hemen her aşamada abartılı gecikmeleri ile dikkat çeken ve hem DDK, hem de RTÜK Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca incelenen, gelinen süreç itibarı ile, kamusal zararı büyütmemek üzere her iki merci kaynaklı çeşitli önerilerle muhatap olan, böylesi muvazaalı bir konunun daha fazla geciktirilmeden, bir an önce sonuçlandırılması çok önemlidir.” Prof. Dr. Korkmaz Alemdar da “Müfettişlerin oluştuğunu belirttiği kamu zararının gerçekleşip gerçekleşmediğini farklı incelemelere konu etmektense önerdikleri soruşturmanın yapılması ve onun sonucuna göre işlem yapılması daha sağlıklı olacak gibi görünmektedir. Aksi kararın konuyu erteleme, kapatma ya da örtbas etmek gibi hiç de gündemde olmayan noktalara kaydıracağını düşünmekte yarar vardır” diye konuştu. ‘Yumurta atmak suç değil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’a Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde katıldığı konferans çıkışında yumurta attığı gerekçesiyle hakkında iki yıl 4 aya kadar hapis istemiyle dava açılan SBF öğretcisi Nihal Çarıkçı (21) çıktığı ilk duruşmada beraat etti. Mahkeme, yumurta atmanın yasalarda suç olarak tanımlanmadığını bildirdi. Çarıkçı da savunmasında, “Demokratik protesto ve eleştiri hakkımı kullandım. Asıl özür dilemesi gereken Egemen Bağış’tır” dedi. Çarıkçı, 18 Ekim’deki yumurtalı eylem sonrasında “ceketinin sol üstünün kirlendiği” iddiasıyla Bağış’ın şikâyeti üzerine, “kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret”ten 2 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı BAKAN BAĞIŞ Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ilk ÇARK ETTİ duruşmada beraat etti. Çarıkçı savunmasınEgemen Bağış karada, “Demokratik rına katılsa da katılprotesto ve eleştiri masa da saygı duyduhakkımı kullandım, ğunu, “önemli olanın, yumurta attım. Bugençlerin mesajı alradaki amacım, mış olması olduğunu” konferansa alınmasavundu. Yumurta atan genci, “özür diyışımız ve hükümet lerse değil, hatasını üyeleri geldiğinde anlarsa affedeceğini okuldaki sıkıyönesöylediğini” iddia tim haline tepkimi eden Bağış, “Burada görünür kılmaktı” bence hata anlaşıldı. diye konuştu. KendiHerkesin protestolarısinin Bağış’ı hedef nı AB standartlarında alarak yumurta atmayapması gerektiği, şiddığını söyleyen Çadete bulaşmamaları rıkçı, tutanağın aksigerektiği mesajı verilne yumurtanın Badi” diye konuştu. Dağış’a isabet etmediğiha önce de Ankara 6. ni kaydetti. Bağış’ın Asliye Ceza Mahkemeolaydan sonra birçok si, TEKEL işçilerine yerde özür dilemesi destek amacıyla geçen yönünde açıklama yıl düzenlenen bir eyyaparak kendisini lem sırasında polise suçlu düşürdüğüne yumurta attığı gerekdikkat çeken Çarıkçı, çesiyle yargılanan 5 “Asıl özür dilemesi genç hakkkında beraat gereken Egemen kararı vermişti. Bağış’tır” dedi. Türkiye’nin cebinden Topbaş için tören ELÇİN POYRAZLAR Sözleşmeli erler astsubaylığa geçebilecek BARKIN ŞIK Prof. Dr. Türkan Saylan WASHINGTON New York’ta temaslarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Brooklyn Belediye Başkanı Mark Markowitz tarafından bando, dans ve pasta eşliğinde karşılandı. Markowitz, New York Post gazetesine karşılama töreninin masraflarının Türk konsolosluğu tarafından ödendiğini açıkladı. Gazetenin, Markowitz’in Türkiye ile ilişkisini mercek altına aldığı haberinde Brooklyn Belediye Başkanı’nın 2009 yılında yaklaşık 40 bin dolar değerinde 5 günlük bir Türkiye gezisine katıldığı belirtildi. Gezinin masraf larının Türkiye tarafından karşılandığı yazıldı. Markowitz’in Topbaş’ı Belediye Başkanlığı binasına gelişinde bando ve pastalarla karşılamasına dikkat çeken gazete, Markowitz’in törenin masraflarının tümünün Türk konsolosluğu tarafından ödendiğini söylediği aktarıldı. Gazete “Yetkililer bu tantana ve diplomasinin vergi veren vatandaşların cebinden çıkmadığını söylese de Topbaş’a hediye olarak Brooklyn Köprüsü’nün bir maketi ile bir minder verildi” ifadelerini kullandı. Gazete “Markowitz’in hindi yemekten daha çok sevdiği şey Türkiye konuşmak” dedi. ANKARA Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün sözleşmeli askerlerin, “TSK’de kariyer yapmayacağına” ilişkin açıklamasına karşın astsubaylığa geçebilecekleri ortaya çıktı. Buna göre asgari ilköğretim mezunları arasında seçilecek sözleşmeli askerler, astsubay olabilecek. Tugay komutanının “oluru”nun sözleşmeli askerlik konusunda öncelik sağlamasının ise TSK’yi işveren haline getirdiği belirtiliyor. Sözleşmeli askerlik tasarısına göre, 34 yıllık sözleşme imzalanacak. Sözleşme en az 1 yıl en fazla 4 yıl olarak uzatılabilecek. İlk kez sözleşme imzalayacaklar en fazla 26 yaşında olacak. Son sözleşme için ise yaş kriteri 29 olacak. Askeri tugay veya eşiti birlik komutanı veya kurum amiri tarafından haklarında ‘Sözleşmeli erbaş/er olur’ belgesi düzenlenen personelin başvuruları öncelikle kabul edilecek. Sözleşmeli er olabilmek için en az ilköğretim mezunu olma koşulu aranacak. Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar, halkı askerlikten soğutmak, Türk milletini, devletini aşağılama ile zimmet, irtikap, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçlardan hüküm giyenler, affa uğrasalar dahi sözleşmeli er ve erbaş olamayacak. C MY B C MY B