19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hopa protestosu nedeniyle Ankara’da tutuklanan 28 gösterici, 9 Aralık’ta hâkim karşısına çıkacak 5 Özellikle Müslüman Kardeşler’den... Mısır’daki seçimlerde üstünlük sağlayan Müslüman Kardeşler’in, selefi El Nur’la ülkeye demokrasi getirebileceğini sananlar yanılıyor. Laik bir koalisyon olduğu öne sürülen Mısır Bloku üçüncü parti olarak giriyor meclise, sakın unutmayın. Mısır’da ordunun baskısına başkaldırmak iyi de, demokratların, solcuların, liberallerin, sendikaların dincilerle birlikte olmaları İran İslam Devrimi öncesini anımsatmıyor mu size? Onun için Mısır ve Libya’da demokrasi ve özgürlük beklenmesin... ??? Mısır’daki demokratlar, aydınlar, sosyalistler, emekçiler şimdilerde korku içinde. Mısır Bloku üçüncü parti olarak meclise girdi. Lideri, varsıl işadamı Nagip Saviri. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldular. Dedikleri şu: “Hüsnü Mübarek baskıcıydı ama köktendincilere karşıydı... Bunlar şeriata dayalı bir düzen kurarlarsa ne yaparız?” Bugüne dek hep yazdım... Demokrasi öyle gökten zembille Tanrı Baba tarafından indirilmiyor altın tepsiyle. Yakın tarihimize bir bakın isterseniz. Demokrasimiz ne denli aksasa da biz bunu Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz, ABD ve AB’ye değil. Bir “Arap Baharı” kandırmacası yaratıldı emperyalist ve sömürgeci Batı tarafından... Şimdi sonuç ortada! Mısır,Tunus, Libya ve Suriye... ??? Esad elbet gidici, orası belli... Suriye’ye de yazık olacak. Saydığım ülkelerin tümünü gezdim, oralardaki sosyal yaşamı iyi biliyorum. Baskıcı rejimlerdir elbet... Suriye’de, Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta kadınlar özgürdür... Çarşaf da giyer, mini etek de. Bana kalırsa asıl oyun Büyük Ortadoğu Projesi adım adım gerçekleşmektedir... ‘Güçlü tahmin’ örgütü! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hopa’da 31 Mayıs 2011’de Metin Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan olayların ardından Ankara’da yapılan gösteriler sonrasında tutuklanan Ömür Çağdaş Ersoy’un babası Fatih Ersoy, “Bu davayla mesaj veriliyor, kitaplar suç aleti olarak kaydediliyor. Olmayan bir terör örgütü yaratılmaya çalışılıyor” dedi. Çoğunluğu üniversite öğrencisi olan 23’ü tutuklu 28 gösterici, olaylardan yedi ay sonra 9 Aralık’ta hâkim karşısına çıkacak. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan baba Ersoy, Hopa olaylarından sonra ülkenin pek çok kentinde gösteriler yapılmasına karşın, yalnızca An ? Hopa’da Erdoğan’ı protesto eyleminde ‘ölen’ Metin Lokumcu için yapılan gösteri sonrası tutuklanan Ömür Çağdaş Ersoy’un babası Fatih Ersoy, savcılık iddianamesiyle olmayan bir terör örgütü yaratılmaya çalışıldığını söyledi. “Savcının ‘güçlü tahminlerim var’ iddiası tutukluluğu getirdi” diyen Ersoy, aynı savcının yetkilerini aşarak iddianameyi, henüz mahkeme tarafından kabul edilmeden, tutukluların mensubu olduğu okul ve işyerlerine yolladığını belirtti. kara’da terör gerekçesiyle tutuklama yapıldığına işaret etti. Baba Ersoy, “Savcının ‘güçlü tahminlerim var’ iddiası tutukluluğu getirdi. Çağdaş ve arkadaşlarına destek mektubu gönderenler, 15 Haziran sabahı mektuplardaki adreslerinden operasyonla alındı. Evlerde bulunan kırık şemsiye, kitap, meyve bıçağı gibi şeyler delil olarak değerlendirildi. Cezaevinde zorla saçları kesilen Çağdaş’a destek olmak için dışarıdaki arkadaşlarının da saçlarını kestirmesini, savcı ‘terör örgütü’ olarak algıladı. Şimdi 23 kişi terör suçu iddialarıyla yargılanıyor” diye konuştu. rinesi diye bir şey vardır, bu çocukların ceza alacağını savcı nereden biliyor da okullarına yazı gönderiyor? Savcı ve devlet topluma mesaj veriyor, ‘2911 sayılı yasaya dayanan demokratik haklarınızı kullandığınız taktirde sizi terör suçundan yargılayabilirim’ deniyor. Ama bu kampanya etkili olmadı, herkes şu anda çok daha kararlı” değerlendirmesini yaptı. Hopa Davası’na, 2000 yılın ‘Devlet mesaj veriyor’ Savcının yetkilerini aşarak iddianameyi, henüz mahkeme tarafından kabul edilmeden, tutukluların mensubu olduğu okul ve işyerlerine yolladığını ileri süren Ersoy, “Masumiyet ka daki Hayata Dönüş Operasyonu sırasında yanarak can veren 6 kadınla ilgili pankart açan öğrencileri terör suçları kapsamında yargılayan ve Sivas’taki Madımak Oteli’nde 33 aydını katledenlere zamanaşımı yolunu açan Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel’in baktığını belirten Ersoy, “Kızılay Meydanı’nın ortasında, otobüsün içinde göstericilere işkence yapılıyor. Durumu tespit etmek isteyen avukatlar da işkenceye maruz kalıyor ve gözaltına alınıyorlar. Ortada darp raporları, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan işkenceyi doğrulayan belgeler var. Bunların hepsi mi yalan?” dedi. ‘Arap Baharı’ndan ‘Şeriat Düzeni’ne... Acaba ABD ve AB, Mısır’da yapılan seçimlerden çıkan sonuçtan hoşnut mu? Kahire’nin Tahrir Alanı’nda yüz binler Hüsnü Mübarek’in devrilmesi için ortalığı ayağa kaldırırken, ünlü televizyon kanalları saatlerce yayın yapıyorlardı. Mısır’da yapılan seçimlere bu televizyonlar nedense pek ilgi göstermeyip, birkaç dakikalık haberlerle yetindiler. Oysa hem Mısır hem de Libya’da önemli gelişmeler vardı. İki ülke şeriat düzenine doğru adım adım ilerliyordu. Şimdi bir soru: “Mısır’da demokrasi ve özgürlükler gelişecek mi yoksa devlet şeriat kurallarına göre mi yönetilecek?” Libya’da Kaddafi öldürüldü... Direnişi yürütenler “Ulusal Geçiş Konseyi” kurdular. ??? ABD ve Batı güdümlü bir hükümet var Libya’da. Radikal dinciler hükümete gözdağı veriyor: “Hükümet içinde yer almazsak iç savaş çıkar...” Öncesinde Konsey, bugün de hükümet içinde ılımlı gruplarla köktendincilerin savaşımı var. İki hafta önce Kaddafi karşıtı topluluklar arasında çıkan çatışmada 13 kişi yaşamını yitirmişti. Libya’da henüz tarihi belli olmayan seçimlerde köktendincilerin kuracağı siyasal oluşumun sandıktan birinci parti olarak çıkması büyük olasılık. Ne ABD ne de AB ülkeleri, Mısır seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in Hürriyet ve Adalet Partisi (HAS) birinci, siyasal İslamcıların eylemci kanadını oluşturan selefi El Nur’un ikinci parti olarak sandıktan çıkmalarını önemsemiyor. ??? İsrail ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan siyasal gelişmelerden tedirgin. EMİNE ÜLKER TARHAN: Hopa’nın ‘suç aletleri’ yumurta, meyve bıçağı ve kitaplar da unutulmadı TRT’de ikna odaları var ? “AKP’nin propaganda aracına dönüşen” TRT’deki kadrolaşma girişimlerini anlatan Tarhan, emekliliği kabul etmeyenler ya da süresi dolmayanların sürgünle tehdit edildiğini, yönetici odalarının bu uygulama için ikna odaları haline getirildiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, TRT’deki kadrolaşma için üç yılda ikinci kez emekliliğe teşvik düzenlemesi yapıldığına dikkat çekerek TRT’nin bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı eleştirdi. Tarhan, yaptığı açıklamada “AKP’nin propaganda aracına dönüşen” TRT’deki kadrolaşma girişimlerini anlattı. TRT emekçilerine “ya emekli ol ya da yer beğen” ültimatomu verildiğini, emekliliği kabul etmeyenler ya da süresi dolmayanların sürgünle tehdit edildiğini vurgulayan Tarhan, “Bununla da yetinmeyip fişlenenlerin listesi yayımlanmış, TRT’de kendi adamlarına yer açmak için tarihin en büyük kadrolaşma harekâtı başlatılmıştır. TRT yönetimi bağlı olduğu bakana derin bağlılığını kanıtlamaya çalışırken, fişlediği bu deneyimli, bilgili ve birikimli yayıncıları emekliliğe zorlamak için her yola başvurmakta, teşvik edemediğini tehdit etmektedir” dedi. Tarhan, emeklilik dilekçesi vermeyenlerin tehdit edildiğini, yöneticilerin makamlarının adeta “ikna odaları”na dönüştüğünü kaydetti. Saç kesme eylemi TRABZON (Cumhuriyet) Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs’ta AKP mitingi öncesi ve sonrasında yaşanan olaylarla ilgili açılan soruşturma kapsamında tutuklanan arkadaşlarına Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden (KTÜ) destek veren bir grup öğrenci, saçlarını keserek olayı protesto etti. Üniversitenin Kanuni Kampusu’nda, ellerinde yumurta, meyve bıçağı, film CD’leri ve çeşitli kitaplar bulunan KTÜ Öğrenci Kolektifi üyesi grup adına açıklama yapan Onur Can Dalkılıç, Hopa’da meydana gelen olayların ardından tutuklamaları protesto etmek amacıyla iki üniversiteli arkadaşlarının saçlarını kestirdiğini belirterek “Bu arkadaşlarımızın tutuklanmasını protesto etmek ve o arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu göstermek amacıyla burada toplandık” dedi. Açıklamanın ardından, Melike Arduç ve Emir Birant Karabayraktar adlı öğrencilerin saçları arkadaşları tarafından kesildi. Grup, slogan attıktan sonra dağıldı. Ayrıca, Hopa Halkevi de geçen günlerde, Hopa Öğretmen Evi’nde, tutuklu arkadaşlarına destek olmak amacıyla bir dayanışma yemeği düzenledi. Halkevleri Film Atölyesi’nin hazırladığı Hopa belgeseli ile başlayan yemekte, Arhavi Cezaevi’nde bulunan Hopa davası tutuklularının gönderdikleri mesajlar ve Sincan Cezaevi’nde bulunan Çağdaş Ersoy’un gönderdiği mektupta okundu. Derelerin Kardeşliği Yürütme Kurulu üyesi ve Hopa Halkevi Temsilcisi Kamil Ustabaş da Hopa davası sürecini anlatarak 9 Aralık’ta Ankara’da görülecek olan dava için, “suyuna, çayına sahip çıkan Hopalıların ve ileri demokrasinin potansiyel teröristleri”nin, Ankara Adliyesi’nde sabah saat 9’da bir araya geleceğini hatırlattı. Öte yandan 9 Aralık’ta Ankara’da görülecek Hopa davası duruşmasına çağrı için bugün ve yarın Hopa’da ve Kemalpaşa’da meşaleli çağrı eylemleri yapılacak. AÇILIP AÇILMAYACAĞINA TBMM KARAR VERECEK İstiklal Mahkemeleri arşivleri çevriliyor TBMM (AA) İstiklal Mahkemeleri’yle ilgili TBMM arşivinde bulunan 914 bin 695 sayfa belge ile 158 eski defteri günümüz Türkçesine çevirmesi işlemi sürerken arşivin açılıp açılmayacağına TBMM Başkanlığı ya da Başkanlık Divanı karar verecek. Ancak çalışma tamamlanıncaya kadar arvişlerin açılması düşünülmüyor. Bu çalışma kapsamında, belgelerin günümüz Türkçesine çevrilmesinin yanı sıra teknolojik imkânlardan yararlanarak kayıt altına alınması, arşivlenmesi ve saklanması da mümkün olacak. İstiklal Mahkemeleri konusundaki çalışmasıyla tanınan Prof. Dr. Ergün Aybars, Meclis’te bugüne kadar kapalı tutulan belgelere ilk ulaşan kişi. Doktora ve doçentlik tezini hazırlarken aldığı izinle İstiklal Mahkemeleri’ne ait belgeler üzerinde çalışan Aybars, “O belgeler arasında İstiklal Mahkemeleri’nin birbirleriyle, Ankara, valilikler ve kolordularla yaptıkları yazışmalar, dava sonuçlarının yer aldığı karar defterleri var. Bunlar İstiklal Mahkemeleri’nin üyeleri olan milletvekilleri tarafından zarflara konulmuş, numara verilmiş” dedi. Belgelerin açıklanmasında sakınca olmadığını belirten Prof. Dr. Aybars, “Bu mahkemeler halka açık çalıştı, idamlar açık alanlarda yapıldı. O nedenle gizliliği yok. Bu belgelerin açıklanmasından bir korkum yok, açıklansın. Ancak bu belgelerin araştırmacılara açıklanmasından, günümüz Türkçesine çevrilmesinden çok daha önemlisi korunmasıdır. Üzerinde çalışmadan önce günümüz teknolojisinden de yararlanarak orijinali kayıt altına alınmalı. 7080 yıl öncesine ait olan bu belgeler yırtılabilir, üzerine bir şey dökülebilir, bu orijinalliğini bozar. Çünkü orada noktayı sıfır olarak yazmışlar. Küçücük bir darbe, bu bilgilerin aktarılmasında hataya yol açabilir” dedi. Aybars, “İstiklal Mahkemeleri’nde 55 bin kişi yargılandı, bin 352 kişi idam edildi. Yaklaşık 3 bin kişi hakkında idam hükmü verilmesine karşılık uygulanmadı. Yaklaşık 40 bin kişi hakkında ise dayak cezası verildi” dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden bir grup öğrenci, Hopa gösterileri nedeniyle tutuklanan arkadaşlarına destek olmak için eylem yaptı. (Fotoğraf: AATUĞBA YARDIMCI MISIR) Dink’in avukatları; cinayetin arkasında dokunulmaz, hesap sorulmaz bir yapı olduğunu söyledi ‘Suçlu devletin kendisi’ HİLAL KÖSE Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken öldürülen Hrant Dink’le ilgili, 2’si tutuklu 19 sanık hakkında açılan davada, Dink ailesinin avukatları, Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta’nın mütalaasına karşılık, esas hakkında görüşlerinden oluşan metni mahkeme heyetine sundu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan (TİB) istenen telefon kayıtları mahkemeye geldi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, hazırladıkları metni bir buçuk yıl önce yaşamını yitiren müdahil avukatı Hakan Karadağ’a ithaf ettiklerini söyledi. “Esas hakkında görüşümüz” başlığıyla mahkemeye sunulan 73 sayfalık metni Dink ailesi avukatları sırayla heyete okudu. Dink cinayetinin arkasında, dokunulmaz, hesap sorulmaz bir yapının olduğunu ifade eden avukatlar, “Bu güçlü aygıt MGK’siyle, MİT’iyle, TSK’siyle, kurulu sistemin, yani devletin ta kendisidir” dediler. Avukatlar 5 yıla yaklaşan yargılama sürecinde, Genelkurmay Başkanlığı’ndan yargı makamlarına, hükümet sözcülerinden güvenlik birimlerine, medyadan paramiliter güçlere kadar, tüm resmi, siyasi aktörlerin, Hrant Dink’in öldü rülmesindeki işlev ve sorumluluklarının ortaya çıktığına dikkat çekti. Dink’in çeşitli tarihlerde kaleme aldığı yazılar da mütalaaya yanıt olarak okundu. Görüş metninde, bu davanın sanıklarının Hrant Dink cinayetini işleyen büyük ve profesyonel örgütlenmenin sadece Trabzon ayağını oluşturduğu, rol alan kişi ve kurumların soruşturma dışı bırakıldığı belirtildi. Avukatlar, “Dink cinayeti üç beş gencin galeyana gelmesi değil, köklerini yüzyıldan uzun zamandan beri beslenen, körüklenen sistematik bir düşmanlıktan alan bir cinayettir” dediler. Müdahillerin tespitleri üzerine açıklama yapan savcı, “Eleştirildik ancak avukatların ileri sürdükleri konularla ilgili zaten soruşturma açıldı” dedi. Mahkeme Başkanı, TİB’in Saray Kumaşçılık ve Akbank önünde yapılan telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtları ve sinyal bilgilerini gönderdiğini belirtti. Avukat Çetin de “TİB, binlerce kayıt gönderdi. İnceleyip beyanda bulunacağız. Şafak Sokak’ın Halaskârgazi Caddesi’yle kesiştiği yerde 500 metrelik alanı kapsayacak biçimde bütün baz istasyonu bilgileri için tedbir kararı verilsin” dedi. Mahkeme davayı 26 Aralık’a erteledi. CHP Tunceli İl Başkanı görevden alındı ‘Ayhan Efeoğlu’nun mezarı nerede?’ ? İstanbul Haber Servisi Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), 6 Ekim 1992 tarihinde gözaltındayken kaybolan üniversite öğrencisi Ayhan Efeoğlu’nun cenazesinin bulunmasını istedi. TAYAD üyeleri “Efeoğlu’nun mezarı nerede? Cevap alıncaya kadar” diyerek, her cuma günü saat 19.00’da Taksim’de eylem yapacaklarını duyurdular. TAYAD üyeleri Efeoğlu’nun “kayıp” olmadığını, kaçırılıp katledildiğini söyledi. Ses kayıtları incelenecek Genç iletişimcilerin gurur gecesi Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 23. Genç İletişimciler Yarışması’nı kazananlar Hilton Convention Center’da düzenlenen törenle ödüllerini aldı. 28 üniversitenin iletişim fakültelerinden 1104 öğrencinin 939 çalışma ile katıldığı yarışmada, 136 öğrenci 79 proje ile ödüle değer görüldü. Yazılı Haber dalında birincilik kazanan Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Ali Çetinkaya ödülünü, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ve Aydın Doğan Vakfı Başkanı Aydın Doğan’dan aldı. Araştırmainceleme ve gazete mizanpajı dallarında verilen Jüri Özel Ödülü’nü kazananlar ise ödüllerini, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç’in elinden aldı. (ZEYNEP ALTAY) ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Alınan bilgiye göre, toplantıda, gündemdeki ekonomik ve siyasi konular değerlendirildi. Bu arada Tunceli İl Başkanı Hüseyin Güneş, görevden alınarak yerine Kemal Bozkurt atandı. Güneş, Kılıçdaroğlu’na yakın siyasi çevrelerin, kendisini Deniz Baykal’a yakın olmakla hedef gösterdiklerini ileri sürmüştü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle