19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 ARALIK 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER LPG’li cip iddiası ? İstanbul Haber Servisi Dubai İş Konseyi Türk Başkanı İşadamı Süleyman Taşçı, dün saat 01.30 sıralarında Ayazağa dönüşünde bir aracın sıkıştırması sonucu Hummer marka cipinin direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Savrulan cip, bir ağacı devirip karşı yöne geçti. Taşçı aracın içinden çıkmayı başarırken yaklaşık 200 bin TL değerindeki cip alev topuna döndü. Cipin LPG’li olduğu ileri sürüldü. 3 Bir sanatçı, bir edebiyatçı, bir bilim insanı, bir sivil toplum kuruluşu yöneticisi: Türk olabilir… Türkçü olabilir… Kürt olabilir… Kürtçü olabilir… Müslüman olabilir… İslamcı olabilir… Yukardakilerden birine karşıt olabilir… Bunların hiçbiri olmayabilir… Ve bütün bunların üzerine, demokrat da olabilir… Terörist de olabilir! ??? Bir terörist: Türk olabilir… Türkçü olabilir… Kürt olabilir… Kürtçü olabilir… Müslüman olabilir… İslamcı olabilir… Yukardakilerden birine karşıt olabilir… Bunların hiçbiri olmayabilir… Sanatçı, edebiyatçı, bilim insanı ve STK yöneticisi de olabilir… Ve bütün bunların üzerine, demokrat olamaz… Çünkü terör ile demokrasi, teröristlik ile demokratlık uzlaşmaz! ??? Her düşünce, her inanç, her etnik köken üzerinden terorizm yapılabilir… Buna karşılık her türlü kimlik ve en aşırı, en uç düşünceler bile demokrasi kuralları içinde savunulabilir! Bir terörist örgütün, bir inancı, bir düşünceyi, bir etnik kökeni kullanması, o düşünce, inanç ve etnik köken sahiplerinin tümünün terörist olarak suçlanmasına neden olamaz… Böyle bir suçlama ancak terör örgütünün faaliyetlerine, tabanını genişletmesine yardımcı olur, terörle mücadeleyi ise zayıflatır! ??? Sanatın, edebiyatın, bilimin ve demokratik ilkelere göre çalışan sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini, terörle aralarında var olduğu iddia edilen organik bağları kanıtlamadan, terorizmle suçlamak hukuka ve demokrasiye uygun değildir. Herhangi bir düşüncenin, kimliğin ve mesleğin, doğrudan organik ilişkiler kanıtlanmadan, terorizme kaynaklık, yataklık etmekle suçlanması, yanlıştır, haksızlıktır; demokrasiye aykırı, otoriter ve hatta totaliter bir yaklaşımdır! ??? İçişleri Bakanı Şahin, terör örgütünün yürüttüğü çalışmanın sadece dağda, bayırda, şehirde, sokakta, arka sokaklarda ‘haince’ pusu kurarak yaptığı saldırılardan ibaret olmadığını söylemiş ve şöyle devam etmiş: “Bir başka ayağı daha var. Psikolojik terör, bilimsel terör var. Terörü besleyen arka bahçe var. (...) Birileri de ciddi halde saptırma yaparak, kendine göre gerekçeler uydurarak makulleştirerek, teröre destek veriyor. Resim yaparak, tuvale yansıtarak; şiir yazarak, şiire yansıtıyor, günlük makale yazarak. Hızını alamıyor. Terörle mücadelede görev almış askeri ve polisi sanatına, çalışmasına konu yaparak demoralize etmeye çalışıyorlar. Terörle mücadele edenle bir şekilde mücadele ediliyor. Arka bahçe İstanbul’dur, İzmir’dir, Bursa’dır, Viyana’dır, Londra’dır, Washington’dur, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur.” ??? İçişleri Bakanı’nın konuşmasına ilişkin haberin çıktığı aynı gün gazetelerde yer alan bir başka habere göre PEN Almanya Merkezi Genel Sekreteri Wiesner, kişinin yazdıkları nedeniyle tutuklanmasının utanç verici bir durum olduğunu belirtmiş ve şöyle demiş: “Dünya çapında düşünüldüğünde ilk sırada yer alan Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısı tabii ki dehşet verici.” Yine aynı haberin devamına göre Türkiye’de basın özgürlüğünün kısıtlandığını belirten Alman Gazeteciler Birliği Başkanı Konken de bu konuda adım atılmadığı gibi gazetecilerin engellenmeye çalışıldığını söylemiş. ??? Bir iktidarın, sanata, edebiyata, bilime, sivil toplum örgütlerine saldırmaya başlaması, bu tür etkinlikleri “terörün arka bahçesi” olarak görmesi demokrasi adına hiç de hayra alamet değildir. 2011 yılını böyle bir yazıyla kapatmak çok hüzün verici sevgili okurlarım; ama yine de hepinizin yeni yılı kutlu olsun! Sabaha karşı çıkan yangında bir kişi öldü, 6 kişi yaralandı Çadırdan çıkamadı VAN (Cumhuriyet) Şemsibey Mahallesi’nde oturan Sabri ve Leyla Zengin çiftinin depremden sonra evlerinin bahçesinde kurdukları çadırda dün sabah saatlerine doğru sobadan sıçrayan kıvılcımla yangın çıktı. Yangına uykuda yakalanan Sabri (43) ve Leyla Zengin (48) ile 4 çocuğu komşularının yardımıyla alevlerin arasından yaralı olarak çıkarılarak hastaneye kaldırıldı. Ancak yangında alevler arasında kalan Aynur Zengin yaşamını yitirdi. Yangında Selman Zengin (11) ve ablası Ceylan Zengin (17) ağır yaralandı. Anne, baba ve diğer iki çocuğun tedavisi ise sürüyor. Akıma kapıldı ? SAMSUN (Cumhuriyet) İlkadım Endüstri Meslek Lisesi’nde öğrenim gören 12. sınıf öğrencisi Taha Temel (17), sınıfta uygulamalı ders yaparken elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Dört gün önce de Adapazarı’nda Sakarya 1. Endüstri Meslek Lisesi atölyesinde öğrenci Furkan Üzümcü bir sistem üzerinde çalıştığı sırada akıma kapılıp ölmüştü. Erciş’e konteynır kent Terörün Arka Bahçesi Olarak: Sanat, Edebiyat, Bilim ve STK’ler an’ın Erciş ilçesinde, depremin ardından evleri yıkılan ve ağır V hasarlı olan yurttaşların geçici olarak barınmaları için 200’er dönümlük iki alana kurulmaya başlanan 5 bin konteynırda yaklaşık 25 bin kişi yaşayacak. Konteynır kentlere şimdilik bin aile yerleştirildi. Birer şehir gibi planlanan konteynır kentlerin etrafı tel örgülerle güvenlik altına alındı. Konteynerlara yurttaşların ve çocukların sosyal ve kültürel faaliyetlere katılmaları için farklı kurumların etkinlik çadırları kuruldu. (Fotoğraf: AA ALİ DAĞER) Sevgilisiyle rahat yaşamasını engelleyen annesini öldürdü 3 saatte sayıldı ? VAN (Cumhuriyet) Başkale ilçesine bağlı Gedikbaşı köyünde yasadışı yollardan sigara sokulduğu ihbarı üzerine operasyon düzenlendi. Aramalarda gizli bölmeler ile ahırlarda saklanan 1 milyon 589 bin paket kaçak sigara bulundu. Sigaraların sayımı 3 saat sürdü. Olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı. Tüyler ürperten itiraflar ABİDİN YAĞMUR MERSİN Gülnar ilçesi Sipahili köyü yakınlarındaki mağarada 25 Aralık’ta cesedi bulunan Ayşe Yaman’ın (44) kızı M.G (16) ve sevgilisi A.P. (22) tarafından boğularak öldürüldüğü belirlendi. M.G polisteki ifadesinde “Rahat yaşamak istiyordum. Annem bizi hep engelliyordu ve her şeyime karışıyordu. Ayrıca annem A.P ile evlenmeme de izin vermiyordu. Annemi boğarak öldürdük. Cesedi de çuvala koyup, mağaraya attık. Polise kayıp ilanı vererek, herkesin annemin ölmüş olabileceğini düşünmemesini sağlamak istedik” dedi. Korkunç cinayetle ilgili olarak A.P ve arkadaşı M.A (19) daha önce tutuklanmıştı. M.G ve birlikte yaşadığı A.P’nin babası İ.P de çıkarıldıkları mahkemece tutuklanınca olayla ilgili tutuklu sayısı dörde çıktı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle