Katalog

27 ARALIK 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Diyarbakır’da görülen 152 sanıklı KCK Türkiye Meclisi davasına 30. oturum ile devam edildi 7 Arınç’ın sözlerini duymamış MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’da 30. oturumu görülen KCK Türkiye Meclisi (TM) Davası’nda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Kürtlerin anayasal haklarını vereceğiz. Ben Kürt’üm diyenin eğitim, kültür hakkı ne varsa vereceğiz” sözleri gündeme getirildi. Mahkeme Başkanı ise bu sözlere “Ben bu konuşmaları duymadım, bilmiyorum” yanıtını verdi. Avukatlar ayrıca Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın KCK operasyonları ile ilgili sözleri nedeniyle mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını istedi. Aralarında cezaevinde oldukları için yemin edemeyen BDP’li milletvekilleri, belediye başkanları, il ve be ? Sanık avukatı Aktar, Bakan Atalay’ın “Sınır ötesi ve KCK operasyonları, koordinasyon içinde tartışılmış, planlanmış ve yürütülmektedir” sözlerine işaret ederek kayıtların incelenerek suç unsuru bulunması halinde Atalay hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. lediye meclisi başkan veya üyeleri, gazeteciler, avukatlar, insan hakları savunucuları ve parti üyelerinin bulunduğu, 104’ü tutuklu, 19’u firar toplam 152 sanıklı KCK TM Davası, 30. oturumla devam etti. 100’ün üzerinde avukatın katıldığı oturumda, 12 sanık dışında tüm tutuklu sanıklar ile dört de tutuksuz sanık hazır bulundu. BDP’nin RTÜK üyesi tutuksuz sanık Ahmet Yıldırım’ın da polis tarafından mahkemeye getirildiği görüldü. Davayı BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Muş Milletvekili Sırrı Sakık, BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt ile kalabalık bir topluluk izledi. Oturumda ilk olarak konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Mehmet Emin Aktar, Arınç’ın sözlerini hatırlattı. Arınç’ın “Kürtleri tanıyacaksınız, haklarını tanıyacaksınız. Kim ne varsa bu topraklar üzerinde o kimliğe saygı duyacağız, o kimliklerin bütün kültürel haklarını, anayasal haklarını vereceğiz. Ben Kürt’üm diyenin eğitim, kültür hakkı ne varsa vereceğiz” sözlerine işaret eden Aktar, buradan yola çıkarak sanıkların Kürtçe savunma taleplerinin kabul edilmesini istedi. Aktar ayrıca Başbakan Yardımcısı Atalay’ın “Sınır ötesi ve KCK operasyonları, koordinasyon içinde tartışılmış, planlanmış ve yürütülmektedir” sözlerine de işaret ederek bunun yargıya müdahale anlamına geldiğini, kayıtların incelenerek, suç unsuru bulunması halinde Atalay hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başka nı Menderes Yılmaz ise “Ben bu konuşmaları duymadım, bilmiyorum, onların konuşmaları bizi bağlamıyor” diyerek Kürtçe savunma ve kayıtların izlenmesi taleplerini reddetti. Daha sonra sanıklardan Adnan Bayram ile ilgili tanık dinlendi. Şinya Halaç kodlu Suna Balık adlı eski PKK’li, sanık Bayram’ın PKK kamplarında siyasi eğitim aldığını, gençleri dağa gönderdiğini söyledi. Bayram’ın kızı Leyla Bayram’ı da Metina kampına kendisinin getirdiğini ve kızıyla orada arkadaşlık yaptıklarını belirten Balık “2005 yılında kızını getirdi. Şahıs o dönem HPG Komutanı olan Doktor Bahoz kod adlı Fehman Hüseyin ile irtibat içindeydi” dedi. Milletvekillerinin Maaşları Mesleğimde 56. yılımı geride bırakmak üzereyim. Geriye baktığım zaman, en çok anımsadığım sorunların başında parlamenter maaşları ön sırayı alır. Köylülerin gerçekten ulusun en yoksul bireyleri olduğu, emekçilerin grevli, toplusözleşme haklarına sahip bulunmadıkları o yıllarda, TBMM üyelerinin maaşlarına yapılan zamma yeni kurulmuş olan Demokrat Partili parlamenterler karşı çıkmıştı. O karşı çıkışın öncülerinden olan merhum Profesör Fuat Köprülü’nün “Kırmızı oylar sepete. Paralar cebe” diye nükte yaptığı dönemin medyasının başlıca haberleri arasındaydı. Bu kez de, benzer haberler ve yorumlar birbirini izliyor. Atanmışlarla seçilmiş olanların ücretleri kıyaslanıyor. Birincilerin elbette kendi istekleri ile bazen dört yıl sürebilecek bir maceraya girdikleri, ama atanmışların önlerinde en az çeyrek yüzyıllık bir yolculuk bulunduğu unutulmak isteniyor. O arada örneğin dünkü gazetelerde Sakarya Valiliği için 4.5 milyon lira harcanarak 18 dönüm arazi üzerine 800 metrekarelik 3 katlı bir konutun yaptırıldığı haberine kimse itiraz etmeyi düşünmüyor. Devletin, bu ilimizdeki temsilcisi olarak atanan valinin konak hizmetlerini görmesi için çalışacak personel için de dört lojman inşa ediliyor. ??? Ana muhalefet partimize mensup parlamenterler, geçen cuma günü, gecenin geç saatlerinde dörtlü bir önerge ile gündeme alınmış olan maaş ayarlaması önergesi üstünde lehte ya da aleyhte söz almamışlar. Önergenin görüşüldüğü birleşimi yöneten Başkanvekili Meral Akşener, söz isteyenin olup olmadığını sormuş. Söz isteyenin olmadığını görünce oylamaya geçmiş. O sırada genel kurulda bulunan Cumhuriyet Halk Partililer, 2 milletvekili dışında salondan kulise çıkarak, rahmetli Fuat Köprülü’nün yıllar önce izlediği tutumun yeni bir versiyonunu uygulamak istemişler... İki arkadaşları da kulise çıkmak yerine sıralarında oturmakla da yetinmemiş, oylarını da önergenin lehinde kullanmışlar. Öyle anlaşılıyor ki, geç saatlerde dört imzalı önerge ile gündeme alınan maaş ayarlamasının kamuoyunda yaratacağı tepkileri düşünemeyen nöbetçi grup yöneticileri, durumu genel başkanlarına haber vermedikleri için Kılıçdaroğlu şimdi o iki üye için disiplin kovuşturması başlatmak istiyormuş. Tanrı aşkına söyleyin! Önergenin aleyhinde konuşmayan, çoğunluğun oyları ile nasıl olsa kabul edileceğini bile bile kulis kapılarından görüşmeleri izleme yöntemi seçenlerin; daha sonra demeç vererek ya da salonda kalıp parmak kaldıran o iki milletvekiline gözdağı vermesi etik midir? ??? Bence CHP Grubu’nun öncelikle yapması gereken, TBMM üyelerinin seçildikten sonraki mal bildirimlerine, yasama üyeliği sona erdiği zaman TBMM saymanlığından aldığı maaş ve ödenek dışında bir tek kuruş girmesini önleyecek önlemleri almak ve Partiler Yasası’nın bir an önce gündeme alınmasını sağlamak olmalıdır. Çanakkale’de 13 kişi serbest ? ÇANAKKALE (AA) Çanakkale’de, “füze kalkanı projesi”ni protesto ettikleri sırada, uyarılara rağmen dağılmayan ve polis tarafından gözaltına alınan 13 kişi savcılığın talimatıyla serbest bırakıldı. “Füze kalkanı projesi”ni protesto etmek isteyen ve polisin uyarılarına rağmen dağılmayan 13 kişi önceki gün gözaltına alınmıştı. Afiş asmak isterken polisin hışmına uğrayan gençlere bir tekme de yargıdan Kameralara yansıyan olayda, iki polis memuru afiş asmak isteyen gençlerden birini kollarından tutarak tartaklıyor ve sertçe yere fırlatıyor. Polis müdürü açığa alındı ? ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Büro Amirliği ekipleri tarafından “kaçak cep telefonu, dinleme cihazı” ticareti yaptığı gerekçesiyle geçen günlerde Eskişehir’deki polis lojmanında gözaltına alınarak İzmir’e götürülen Emniyet Müdürü Mehmet Arslan, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü tarafından açığa alındı. Arslan mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Ankara’da bir garip afiş davası ALİCAN ULUDAĞ ‘Seğmenler yine yürümeyecek mi?’ ? ANKARA (ANKA) CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e, “1932 yılından beri yapılan ancak geçen yıl anlaşılması güç gerekçelerle iptal edilen ‘seğmen alayı yürüyüşü’ bu yıl da iptal edilecek midir” diye sordu. Öztürk, verdiği soru önergesinde, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 92. yılı nedeniyle, kutlamalardaki etkinlikler kapsamında yer alan ve 1932 yılından beri yapılan ancak geçen yıl anlaşılması güç gerekçelerle iptal edilen ‘seğmen alayı yürüyüşü’ bu yıl da iptal edilecek midir? 1932 yılından beri yapılan ‘seğmen alayı yürüyüşü’ bu yıl da iptal edilecek ise gerekçeleri nelerdir?” sorularına Şahin’den yanıt istedi. ANKARA Kocatepe Camii’nin duvarına afiş asmak isterken polisler tarafından coplanan, yerde sürüklenen ve gözaltına alınan gençlere “bir tekme” de yargıdan geldi. Mahkeme, biri kız üç genci “görevli memura hakaret etmek ve direnmek” gerekçesiyle 1 yıl 7 ay hapse mahkum etti, ancak cezayı erteledi. Hâkim Hüseyin Öztuğral’ın gerekçeli kararında, gençlerin gözaltı sırasında “kendilerini yere attıklarını” savunması ise şaşkınlık yarattı. Dava konusu olay, 30 Aralık 2009 tarihinde saat 08.00 sularında yaşandı. Seçkin Taygun Aydoğan, Melis Ciddioğlu, Şahin İmğa adlı üç genç Kocatepe Camii kapalı otopark duvarına “Türkiye bizimdir, ABD def ol” yazılı afişler asmak istedi. O sırada devriye gezen polis ekibi, olayı görünce gençlere müdahale etti. Kabahatler ? Kocatepe Camisi’nin duvarına afiş asmak isteyen üç genç, polis ve özel güvenlik tarafından coplandı, yerde sürüklendi, yere çarpıldı. Hâkim de üstüne gençlere 1 yıl 7 ay hapis verdi. Yasası’na göre sadece para cezası kesilmesi gereken gençleri polis gözaltına almaya çalıştı. Gençler ise bu duruma direndi. İki polis bunun üzerine otoparkın özel güvenlik görevlilerini yardıma çağırdı. Polis ve özel güvenlik görevlileri, gençleri gözaltına almaya çalışırken cop kullandı, yerde sürükledi. Gençler tepki olarak “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarını attı. Gençlerden birinin “Vurma, tamam vurma” demesi de fayda etmedi ve polisler uygulamalarına devam ederek iki genci gözaltına aldı. Hatta genç kız, polis tarafından saçından tutularak yere fırlatıldı, o sırada başı ve yüzü yere sertçe çarptı. Tüm bu yaşananlar o sırada FOX Ana Haber kameralarına saniye saniye yansıdı. Kanal, akşam haberlerinde olayı “Üç gence orantısız polis dayağı” olarak verdi. âkim polis şiddetini görmedi Gözaltına alınan gençler daha sonra serbest bırakıldı. Ancak savcı, gençler hakkında “görevli memura hakaret ve direnme” suçlamasıyla dava açtı. Yargılama Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürerken hazırlanan bilirkişi raporunda gençlerin polislere direndiği savunuldu. Kamera görüntüleri üzerinden raporunu hazırlayan bilirkişi, polisin genç kızı saçından tutup yere çarpmasını ise görmedi. İki polis, gençlerin kendilerini darp ettiğini ve direniş gösterdiğini iddia ederek, şikâ H yetlerini sürdürdü. Gençlerin avukatları Engin Gökoğlu ve Evrim Deniz Karatana, mahkemeye verdiği savunma dilekçesinde, yaşananların basit bir afiş asma olayı olduğunu belirtti. Avukatlar, “Eğer kolluk afişlerin izinsiz olduğunu düşünüyor ise yapması gereken işlem Kabahatler Yasası kapsamında idari para cezası kesip şüphelileri bırakmak idi. Fakat kolluk müvekkillere aşırı güç kullanmış ve darp etmiş, ayrıca gerçek dışı tutanaklarla yargılanmalarına sebep olmuştur” dediler. Yargıç Hüseyin Öztuğral ise üç gence “görevli memura hakaret etmek ve direnme” suçlarından ayrı ayrı toplam 1 yıl 7 yıl hapis cezası verdi. Hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına hükmeden hâkim Hüseyin Öztuğral gerekçeli kararında gençlerin gözaltı sırasında “kendilerini yere atarak” polise direndiklerini savundu. Gençler 5 yıl içinde herhangi bir suç işlerse bu cezayı da çekecek. Bir grup avukat, idamları gerçekleştiren cellatların isimlerini istedi, bakanlık istemi reddetti Adalet Bakanlığı celladı koruyor Alpaslan ve Baha Coşkun’un başvurusuna Ceza ve Tevkifevleri Genel İZMİR Adalet Bakanlığı, 12 Ey Müdürlüğü Daire Başkanı Remzi Gelül askeri darbesi sonrasında idamla mici aracılığıyla yanıt verdi. Yanıtta, rı gerçekleştirenlerin, kimlik bilgilerini dilekçenin incelendiği vurgulanarak şu açıklayamayacağını bildirdi. Cellat görüşlere yer verildi: ların, haysiyet ve şereflerinin bilgi “Bilgi Edinme Hakkı Kanuedinme yasası kapsamını daraltır ni nu’nun, özel hayatın gizliliği baştelikte olduğunu açıklayan bakanlık, lıklı maddesinde, ‘kişinin izin verbaşvurucuların istemini reddetti. diği haller saklı kalmak üzere, özel 12 Eylül askeri darbesini gerçekhayatın gizliliği kapsaleştirenlerin adalet mında, açıklanması haönünde hesap verme12 Eylül darbesinin ba linde kişinin sağlık bilrsi gileri ile özel ve aile hasini isteyen İzmirli şı ola ?n Evren’e fahri ’e, ünive Evrenverilen bir grup avukat, koril ve an nd tarafı doktora unvanının gerien yatına, şeref ve haysiyeteler nuyla ilgili ısrarlarını nının tine, mesleki ve ekonova un süreci rayargı ri dokto alınması için sürdürüyor. Darbenin fah n yargı mik değerlerine haksız ası içi ri alınm İzmirli bir grup başı olan Kenan Ev gebaşlatan müdahale oluşturacak eci başlatan, Evren’in bilgi veya belgeler bilgi ren’e, üniversiteler ta süravukat şimdi de darbe rafından verilen fahri ve arkadaşlarının ABD edinme hakkı kapsamı sürecinde uşturan İz dışındadır’ ifadesine doktora unvanının ge bağlantısını soridam edilenlerin “cellatlarının” ukat şim yer verilmiştir. Bu itiav ri alınması için yargı mi p rli bir gru süreci başlatan, Ev di de,dar nde idam barla, anılan kanueci peşine düştü. be sür ren’in ve arkadaşlarının nun belirtilen madABD bağlantısını sodesi uyarınca talebiruşturan avukatlar şimniz yerine getirilmemiştir.” di de, darbe sürecinde idam edilenleÖzay ve Coşkun, “Darbenin işrin “cellatlarının” peşine düştü. kencecilerinin elinde bedenleri deCellatlara, “Vicdanınızı, neye de ğil ruhları da parçalanan binlerce ğiştiniz” sorusunu yöneltmek isteyen insanımız adına, eşitlik ve özgürlük avukatlar, Milli Savunma Bakanlığı çağrılarına tecavüzle, idamla, have Adalet Bakanlığı’na yazılı baş pisle, failli meçhulle, fişlenmeyle vuruda bulunarak, idamları infaz karşılık bulmuş on binler yüz bineden cellatların isimlerinin açıklan ler adına ülkemizin en karanlık masını istedi. dönemlerinden biri olan 12 Eylül Adalet Bakanlığı, İzmir Barosu’na 1980 askeri darbesini sorgulamaya kayıtlı avukatlar Senih Özay, Murat devam ediyoruz” açıklaması yaptı. OZAN YAYMAN Bismil’de hain saldırı: 1 polis şehit DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde düzenlenen hain saldırıda 1 polis şehit oldu 1 polis yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Dicle Mahallesi’nde henüz plakası belirlenmeyen bir otomobilden devriye görevi yapan polis aracına uzun namlulu silahla ateş açıldı. Saldırıda 2 polis yaralandı. Ağır yaralı olan polis memuru Zafer Seyil kaldırıldığı Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Diyarbakır Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam ve Bismil Kaymakamı Harun Başıbüyük olay yerinde incelemede bulundu. Sağlam, saldırganların yakalanmasına çalışma başlatıldığını söyledi. Akaryakıt operasyonu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul, Kocaeli ve Tekirdağ’da düzenlenen akaryakıt operasyonunda, ele başı olduğu belirlenen N.B’nin de aralarında bulunduğu 14 kişiden 13’ü tutuklandı. Örgütün, deniz araçlarına özel tüketim vergisinden (ÖTV) muaf satılan akaryakıtı, resmi evrakta sahtecilik yaparak anlaşmalı oldukları akaryakıt istasyonları vasıtasıyla piyasaya sattığı ve bu yolla yaklaşık 10 milyon TL haksız kazanç elde ettiği belirlendi. Belçika’daki yangında ‘itfaiye ihmali’ iddiası Bingöl’de operasyon Bingöl’de düzenlenen operasyonda biri üst düzey bölge sorumlusu olan iki terörist yakalandı.Bingöl Valiliği tarafından yapılan açıklamada, 23 Aralık’ta, Bingöl İl Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen operasyonda, geçen yıl Sarıyayla Jandarma Karakolu’na yapılan saldırıya ve 5 ay önce Karlıova ilçe merkezinde korucubaşı Hacı Alan’ın şehit edilmesi eylemine katıldığı iddia edilen PKK’nin bölge sorumlusu “Zindan” kod adlı teröristle, “Şiyar” kod adlı İran uyruklu teröristin, üzerlerinde iki el bombası ve iki tabancayla birlikte yakalandığı kaydedildi. Ayrıca yakalanan teröristlerden alınan bilgiler doğrultusunda, merkez Ortaçanak köyü bölgesinde düzenlenen operasyonda, terör örgütünün en büyük sığınağının ortaya çıkarıldığı belirtildi. BRÜKSEL (AA) Belçika’nın Vilvoorde kentinde cumartesi gecesi Türk ailesini vuran yangın felaketinde itfaiyenin korkunç ihmalinin olduğu öne sürüldü. İtfaiye yetkilisinin Fransızca ihbarı dikkate almayarak telefonu kapattığı öne sürüldü. Belçika’nın Hollandaca resmi dilli Flaman bölgesindeki bir apartmanın ikinci katında oturan Tuba Küçüksarı (25) ve Ramazan Elçi (26), uykudayken alt katta başlayan yangına yakalanmışlardı. Yangında bebekleri 2 yaşındaki Sıla ve 40 günlük Talha’yı da yanlarına alan anne pencereden atlayınca başını kaldırıma çarpmış ve hayatını kaybetmiş, baba ve bebekler ise ağır yaralanmıştı. İtfaiye olay yerine 45 dakika sonra gelmişti. Belediye yetkilileri ihmal iddialarıyla ilgili olarak soruşturmanın devam ettiğini söyledi. C MY B C MY B