19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2011 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Devlete başvuran çaresiz kadınların yüzde 73’ü cinayete kurban gitti 3 TECAVÜZ DAVALARI İki dava 34 yıl ceza SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun’da görülen iki ayrı tecavüz davasında sanıklardan biri 14 yıl 2 ay, diğeri 20 yıl 5 ay hapis cezasına mahkum oldu. İki yıl önce annesiyle tartışan N.Ö (16), arkadaşı Halit Hakan A’dan (25) kendisini gelip almasını istedi. Halit Hakan A, evine götürdüğü N.Ö’ye tecavüz etti. Dün görülen davanın son duruşmasında, ‘genç kızın olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu’ raporu göz önünde bulundurularak, sanığa 14 yıl 2 ay hapis verildi. Koruyamadınız ÇİZMEDENYUKARI MUSA KART İstanbul Haber Servisi Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2011’de devletin kendisine başvuran kadınların yüzde 73’ünü koruyamadığını, 160 kadının eşleri, sevgilileri, babaları ve en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildiğini açıkladı. Platform 2011’de yaklaşık 610 kadının tacize, 179 kadının da tecavüze uğradığını kaydetti. Platformun verilerine göre, 2011’de intihar ettiği söylenen 70 kadından 3’ünün daha sonra cinayete kurban gittiği ortaya çıktı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcileri Beyoğlu’ndaki Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya ağustos ayında katledilen Gülay Yaşar’ın babası Duran Yaşar ve nisan ayında katledilen Zeynep Yılmaz’ın ablası Güllü Yılmaz da katıldı. Platform adına basın açıklaması yapan Tuğba Gümüş, 2011’de kadınlara yönelik ölümle sonuçlanan şiddet olaylarında büyük bir artış olduğuna dikkat çekerek katledilen kadınların yüzde 62’sinin aile bireyleri tarafından öldürüldüğüne dikkat çekti. Gümüş, ev işçisi kadınların ölümlerinin son bir yılda arttığını vurgulayarak “Hiçbir güvencesi olmayan ve devlet tarafından tanınmayan 51 kadın hayatını kaybetti” dedi. Baba Duran Yaşar da kızının koruma talebinin karşılanmadığını ve katil zanlısı olan eski kocasının yakalanamadığını belirtti. Yaşar, “Tüm kadınlar bu tür şiddetten korunmalıdır. Hükümetin konuya ilgi göstermesini istiyorum” dedi. Güllü Yılmaz da kız kardeşinin eski kocası tarafından planlanarak öldürüldüğünü ortaya çıkarmak için mücadele verdiklerini anlattı. musakart?yahoo.com Samir Amin’i Okumak Neden Önemli? Samir Amin’in sözde “Arap Baharı” için yazdığı makaleden yaptığım alıntılar tahminimin üzerinde ilgi gördü. Değerli birkaç okurum önce Samir Amin’in makalesinin yayımlandığı Monthly Review dergisinin Türkçe de basıldığını bildirdi; ben de bu bilgiyi derhal size aktardım. Derken Teori Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Arslan Kılıç’tan bir mektup aldım... Samir Amin’in “Bir Arap Baharı mı?” başlıklı makalesinin Teori Dergisi’nin Kasım 2011 tarihli 262. sayısında Türkçe olarak yayımladığını bildiriyor ve Amin’in derginin sürekli yazarları arasında olduğunu, kimi zaman da dergi için özel yazılar kaleme aldığını belirtiyordu. Samir Amin’e okurların ilgisi bununla da kalmadı... Gelen mektuplar sözünü ettiğim makalenin Türkçe metninin internet adresini de veriyorlardı: http://dunyadanceviri.wordpress.com/2011/10 /11/birarapbaharimisamiramin/ Elbette bir köşe yazarının yazdığı bir yazının ilgi uyandırması çok tatmin edici bir olay... Ama benim için Samir Amin’e gösterilen bu ilgi, bir yazar tatmininin çok ötesinde bir anlam taşıyor: Samir Amin Soğuk Savaş sonrasında dünyanın yörüngesine girdiği “Küreselleşmeyi” çok iyi çözümleyen ve bu yeni egemenlik türüyle, sadece kuramsal planda değil, somut olarak da mücadele eden bir düşünür. Üstelik çok birikimli bir geçmişi de var... Daha 1960’lardan beri “MerkezÇevre Kuramı” çerçevesinde, 1930’larda, Türkiye’deki Kadro hareketinin de öncülük ettiği, gelişmiş ülkeazgelişmiş ülke çelişkisini vurgulayan bir yazar ve düşünür. Bu sütunda daha önce yazdığım yazılarda “The World We Wish To SeeRevolutionary Objectives In The TwentyFirst Century” ve “Beyond US Hegemony?Assessing the Prospects for a Multipolar World” adlı kitaplarından söz etmiştim. Bence günümüzün en önemli düşünürlerinden biri. Bu nedenle kitap ve makalelerinin Türkçede de yayımlanıyor olması ve yazılarımın aldığı yorumlar beni çok sevindirdi. ??? “Arap Baharı” denilerek bize yutturulmaya çalışılan hareketler konusundaki çözümlemelerinin önemini ise geçen Çarşamba, 21 Aralık’ta yazdığı “İsyanların Diyalektiği” başlıklı yazısında Güray Öz vurguluyordu: “Kuzey Afrika ülkelerindeki isyanı, ayaklanmaları anlamakta zorlandığımız bir gerçek. Bunun en önemli nedeni de herhalde gelişmeleri belirleyen farklı faktörleri analiz etmeye çalışmak yerine, tek bir nedene bağlama kolaycılığı olsa gerektir. Bu kolay yollardan birisi, olup bitenleri gerçeklerden birine, Batı’nın bu bölge, genel olarak Ortadoğu üzerindeki niyetlerine bağlamak, tüm diğer öğeleri bir yana bırakmaktır. Bu kolaycılıktan kendimizi kurtarabilmek için bölgeyle ilgili okumalar yapmak, bu konuda kafa yormuş yazarlara, bilimcilere başvurmak iyi olacaktı. 2008’de Türkiye’nin entelektüel dünyasında şöyle bir hatırlanıp sonra herhalde fazla magazinel bulunmadığı için unutulan Samir Amin’in yeniden okunmaya başlanması bu açıdan ilaç gibi gelmiştir. Bütün yorumculara, özellikle de gazetelerin kendilerini Batı haber ajanslarına sıkı sıkı bağlamış dış habercilerine tavsiye edilir.” ??? Türkiye’de siyaset ve medya bugünlerde son derece büyük bir bunalım içinde... Bu bunalımın yarattığı toz dumandan dolayı gerçekleri arayanlar, demokrasi ve insan hakları mücadelesi yapanlar pek dikkati çekmiyor... Çünkü ortalık, otoriter rejim heveslilerine, dalkavuklara, şakşakçılara ve muhbirlere kalmış durumda... Ama unutmayalım, “Gerçeklerin mutlaka bir gün bir yerden ortaya çıkmaları kaçınılmazdır!” İşte Samir Amin, dünyada ve bölgemizde olup bitenlere, “gerçekler” açısından ışık tutan en önemli yazar ve düşünürlerden biri. TSamsun’da ecavüzcü enişte görülen di Tam 12’den vuruldular FİGEN ATALAY Her yıl ortalama 4 bin 500 kişi bireysel silahlanma yüzünden yaşamını yitiriyor. Kadına yönelik şiddetin yüzde 40’ında silah kullanılıyor ve bunun yüzde 90’ı ölümle sonuçlanıyor. Sonuçlar silahsızlanma ve silah kontrolünün, kadınların güvenliği ile yakından ilişkili olduğunu gösteriyor. İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık öğrencilerinden Umut Koyulhisarlı ve Nilgün Kaçar, konu ile ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve daha bilinçli silah ruhsatı sahibi olunmasına yönelik kurdukları blogda bir imza kampanyası başlattı. Umut Vakfı tarafından desteklenen projeye imza yağmuru sürüyor. “Bireysel Sorumluluktan Toplumsal Sorumluluğa”adlı sosyal sorumluluk kampanyaları çerçevesinde başlatılan bu imza kampanyası “Kadınlar Hedef Tahtasında!” sloganıyla yaşama geçirildi. Koyulhisarlı ve Kaçar kampanya ile ilgili olarak, “Duyarlı herkesi imza.la/kadinlarhedeftahtasinda adresli blogumuza davet ediyoruz” dedi. ğer davada ise E.K (15), ablası Katibe T’nin (35) Tekkeköy’deki ailesinin yanına gitmesi üzerine iki yeğenine bakmak için eniştesinin evine gitti. Akşam uyuduğu sırada Hüsamettin T’nin tecavüzüne uğradı. Hamile kalan kız, bir de kız çocuk doğurdu. Enişte olayı inkâr etse de çocuğun babasının, yüzde 99.99 Hüsamettin T. olduğu belirlendi. İkinci kez yargılanan enişteye, 20 yıl 5 ay hapis cezası verildi. Öteyandan Kahramanmaraş Ahır Dağı’nda önceki gün çuval içinde cesedi bulunan 12 yaşındaki Ş.D’nin tecavüze uğradıktan sonra öldürüldüğü belirlendi. Cinayet zanlısı Kazım C. ile yardım eden 2 kişi tutuklandı. ALİ AYAROĞLU ZONGULDAK Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nün önündeki, içerisinde 151 bin TL bulunan 480 kiloluk otomatik para çekme makinesi çalındı. İlginç hırsızlık olayı, önceki gece saat 03.00 sıralarında meydana geldi. Girişteki güvenlik kulubesinde görevli bulunmamasını fırsat bilen hırsızların ATM’yi söküp minibüsle kaçtıkları tespit edildi. ATM’lerin bulunduğu bölümdeki bankaya ait güvenlik kameralarının 6 Aralık’tan bu yana arızalı olduğu belirlendi. Yarım tonluk ATM’yi çaldılar Mücadeleye devam 10 yıl içinde trafik kazaları kanser ölümlerini sollayacak Ölüm makinesi gibi İstanbul Haber Servisi Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin (TTKÖD) yeniden başkanlığına seçilen avukat Hitay Güner, 10 yılda trafik kazalarından ölümlerin kanseri geçeceğine dikkat çekti. Güner, “Etkin önlem alınmazsa, 2020’de Türkiye ve benzer ülkelerde trafik kazasından ölümler yüzde 83 artacak. Trafik kazası sonucu ölümler, kanser ve AIDS’i de geride bırakarak ölüm nedenleri sıralamasında 5’inciliğe yükselecek” dedi. Güner kazaların nedenlerini şöyle sıraladı: “Hız sınırlarının aşılması, hatalı şerit değiştirmek, yakın takip, yorgunluk, cep telefonu kullanımı, emniyet kemeri takmamak. Hızda yüzde 5’lik artışla, ölümlü kazalar yüzde 20 artıyor. Cep telefonuyla kaza ihtimali 4 kat yükseliyor.” Güner, son 10 yılda Türkiye nüfusu yüzde 8 artarken sürücü sayısının yüzde 56, motorlu taşıt sayısının ise yüzde 78 arttığını, bunun yanında trafik kaza sayısının da 10 yılda 442 bin 960’tan 1 milyon 106 bine çıktığını bildirdi. Trafik kazalarında ölümlerin yüzde 10’unun ilk 5 dakikada, yüzde 50’sinin ilk 30 dakikada olduğuna dikkat çeken Güner, “Cep telefonuyla konuşurken kaza olasılığı dört kat artıyor. Sürücünün refleks süresi yüzde 18 azalıyor” diye konuştu. Faciadan dönüldü İstanbul Haber Servisi Bursa Güzelyalıİstanbul seferini yapan İDO’ya ait “Osmangazi1” adlı feribotun Sivriada açıklarında dün sabah 08.45 sıralarında bir RoRo gemisiyle sürtünmesi sonucu meydana gelen kaza ucuz atlatıldı. Kazada ölen ve yaralanan olmazken deniz araçlarında hafif maddi hasar meydana geldi. Kazanın ardından 830 yolcu ve 150 araç taşıyan “Osmangazi1” adlı feribot, kendi imkânlarıyla Yenikapı’ya gelerek yolcularını tahliye etti. Kaptanın gemiyi fark etmesi faciayı önledi. (ERHAN SEVENLERAA) Kuyumcu soygunu: 1 ölü ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Bir kuyumcuyu silahla vurarak öldüren maskeli zanlı, altın alıp kaçtı. Olay, Gazi Caddesi’nde Şehmus Ödoğlu’na (42) ait kuyumcu dükkânında meydana geldi. Olay yerine gelen Ödoğlu’nun yakınları gözyaşlarına hâkim olamadı. Paralarla kaçtı, yakalandı ? BURSA (AA) Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) kırmızı renkli plakasız motosikletle gelen soyguncu, elindeki pompalı tüfekle burada bulunan özel bir bankanın şubesine girdi. Pompalı tüfekle havaya bir el ateş eden şüpheli, görevlilerden topladığı parayı alıp, aynı motosikletle olay yerinden kaçtı. Kaskını şubede düşüren şüphelinin, bir süre banka görevlileri tarafından araçla takip edildiği ancak izini kaybettirdiğini öğrenildi. Soygunda yaklaşık 26 bin Avro, 30 bin dolar ile 60 bin liraya yakın para çalındığı öğrenildi. Zanlı akşam saatlerinde yakalandı. 2 yıl tren seferi yapılamayacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İzmitİstanbul demiryolu, Yüksek Hızlı Tren Projesi’nin yapımı için şubat ayından itibaren 2 yıl süreyle ulaşıma kapanıyor. TCDD, 1 Ocak 2012 Pazar gününden itibaren araştırma ve zemin etüdü çalışmaları yapılacağından KöseköyGebze kesiminde 10.00 ile 15.00 saatleri arasında hattın trafiğe kapatılacağını ve trenlerin işletilmeyeceğini bildirdi. TCDD’den yapılan açıklamada, 1 Şubat’tan itibarense demiryolu tamamen ulaşıma kapatılacağı ve çalışmaların 2013’e kadar süreceği belirtildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle