19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2011 SALI 4 HABERLER İçişleri Bakanı’na göre bilim insanları terör üretiyor; resim yapan, şiir ve makale yazanlar da teröre destek oluyor Vekillerin Halleri Turgut Özal’ın Cumhurbaşkanlığı dönemiydi. Bir gün Meclis Başkanı Kaya Erdem, gazetelerin başyazarları ve genel yayın müdürlerini Laleli’deki Merit Altınel’de yemekli bir toplantıya davet etmişti. Cumhuriyet adına katılanlardan biri de bendim; toplantının ana konusu ise milletvekili maaşlarına yapılması düşünülen zamdı. Meclis Başkanı basının bu konudaki tepkisini hafifletmek üzere, açıklamalar yapma gereğini duyuyor, ama meseleyi bir türlü açamıyordu. Söz aldım ve başkana sıkıntısını anladığımı, milletvekillerine ne kadar zam yapılacağını henüz bilmediğimi söyledim ve devam ettim: “Sayın başkan zamdan sonra mebus maaşlarının ne olacağını tam olarak bilmiyorum, ama buradaki şanlı kimi gazetecilerin aylıklarına yine de ulaşamayacağına eminim. Bu durumda size bir tüyo vermek isterim. Bir anayasa değişikliğiyle, ‘milletvekili maaşları en yüksek gazeteci aylığını geçemez’ diye bir ölçü getirin, basından tepki görmeden vekillere zam olanağı bulursunuz, tepki gelse de verecek yanıtınız olur.” ??? Daha önce, bu sütuna aktardığım olayı bir kez daha anmamın nedeni, Meclis Başkanı’nın milletvekili maaşları konusunun istismar edilmemesi yolundaki açıklamalarının önünü kesmek içindir. Elli yıla yaklaşan köşe yazarlığı hayatımda, hep milletvekili ve diplomat maaşları konusuna Türkiye’yi Meclis’te ya da yurtdışında temsil edenlerin, ele güne muhtaç olmayacak gelirlere kavuşturulmalarının zorunluluğunu dile getirmeye çalıştım. Milletvekillerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi, yardımcı kadrolarına, ağır yüklerini hafifletip onlara yeterince yardım edebilecek nitelikte olabilmelerini temin amacıyla doğru dürüst ücret verilmesini hep savundum. Hâlâ da savunuyorum. Burada yazdıklarımı bu açıklamaların ışığında değerlendirin lütfen! Kamuoyumuz, tam Fransız Millet Meclisi’nin Ermeni soykırımını inkârı suç sayan kararına kilitlenmişken gece yarısı baskınıyla başka bir kanunun dibine eklenen bir düzenlemeyle milletvekili maaşlarına zam yapılması çok yakışıksız, kınanası bir davranış olmuştur. ??? Bilmem hiç dikkatinizi çekti mi, kamunun çeşitli kesimlerinde çalışanların özlük hakları hep bir kanunla düzenlenmiştir. Yalnızca milletvekillerinin özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler, hep bir başka konuyla ilgili kanunların dibine yapılan eklemelerle halledilmiştir. Çünkü milletvekillerimiz, kendilerini tayin eden asillerinden çekinerek, ücret zamlarını hep gizli yapmaktadırlar. Demokraside açıklık esastır. Milletvekillerinin maaşları ve emeklilik gelirlerinin, kendilerini ele güne zebun etmeyecek bir düzeyde olması gerekli, hatta zorunludur. Millet kendi vekilinin bağımsızlığını sağlayacak ücreti de ona vermekten çekinmez, çekinmemelidir. Milletvekilinin çıkar çevrelerinin değil, gerçekten seçmeninin temsilcisi olmasını sağlayacak güvencelerden biridir, ücretinin kendisini, hayat boyu kimseye muhtaç etmeyecek düzeyde olması. Ama eğer milletvekili zamla ulaştığı miktarı yangından mal kaçırırcasına örtülü gece yarısı operasyonlarıyla geçiriyorsa, orada gölgede bırakılmak istenen, çekinilecek bir şey var; hiç değilse, vekiller böyle bir duygu içindeler demektir. Uzun lafın kısası, milletvekillerinin özlük işleriyle ilgili yasalar Genel Kurul’da enine boyuna görüşülmeli, televizyonlardan yayınlanmalı, hatta vekil, kendisine asil namına yaptığı zammı referandum yoluyla asilin onayına sunmalıdır. Ayrıca, konunun istismar edilmemesini isteyen TBMM Başkanı da vekillerin tüm özlük işlerini bir arada düzenleyen bir yasal düzenlemeye önayak olmalıdır. İleri demokrasinin Şahin’i Yurt Haberleri Servisi İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, yeni bir terör tanımıyla çeşitli meslek gruplarının da terör faaliyeti içinde olabileceği mesajı verdi. Şahin’in açıklamalarına tepki gösteren BDP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, “38 model İçişleri Bakanı” nitelemesinde bulundu. Afyonkarahisar Korel Termal Tesisleri’nde Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nca düzenlenen “Terörle Mücadele Değerlendirme ve Koordinasyon 45. Toplantısı”nda konuşan Şahin, terör olaylarına karşı “bazılarının gaflet ya da ihanet” içerisinde olduğunu belirterek, son bir yılda terör olaylarının hedefinde AKP’nin yer aldığını ileri sürdü. Terör örgütünün sadece dağda değil her alanda faaliyet gösterdiğini söyleyen Şahin, “Psikolojik terör var, bilimsel terör var, terörü besleyen arka bahçe var. Bir başka ifadeyle propaganda var, terör propagandası var” diyerek terör tanımını genişletti. Şahin, terör örgütünü masum göster ? İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, terör ve teröre destek konusunda yeni tanımlar yaparak büyük bir skandala imza attı. “Psikolojik terör var, bilimsel terör var, terörü besleyen arka bahçe var” diyerek terör tanımını genişleten Şahin, teröre destek verenler konusunda da “Neyiyle veriyor, belki resim yaparak tuvale yansıtıyor. Şiir yazarak şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor” yorumunu yaptı. meye çalışan, bunun gayreti içinde olan insanların terör gerçeğini bir kenara bırakarak terörle mücadele edenlerle mücadele ettiğini ileri sürerek bir terörle mücadele bir de mücadele edenle mücadele eden bir yapının bulunduğunu söyledi. Teröre ilişkin tanımlarında çeşitli benzetmeler kullanan Şahin, “terörü besleyen arka bahçedeki otların iyi teşhis edilmesi gerektiği” ifadesini kullandı. Üstü kapalı olarak BDP’ye yönelik eleştirilerde de bulunan Şahin, “Hem demokraside olacaksın hem antidemokratik arayış içinde olacaksın. Onların zaten arka bahçelerinin, bu siyasal yapının temsilcilerinin, hatta hepsinin dilini tersten okursak çok rahat anlarız. Ne diyorlarsa tersine çevirmek lazım. Ben böyle buldum bunların niyetlerinin ne olduğunu, dünyalarının ne olduğunu. İyi dedikleri her şey kötüdür, kötü diyorlarsa iyidir” diye konuştu. Birilerinin saptırarak, kendine göre gerekçeler uydurarak, makulleştirerek teröre destek verdiğini ileri süren Şahin, “Neyiyle veriyor, belki resim yaparak tuvale yansıtıyor. Şiir yazarak şiirine yansıtıyor, günlük makale, fıkra yazarak oralarda bir şeyler yazıp çiziyor. Hızını alamıyor terörle mücadelede görev almış askeri, polisi doğrudan çalışmasına, sanatına konu yaparak de moralize etmeye çalışıyor. Masum dernektir, bakarsınız kültür derneği, bakarsınız eğitim derneği. Şimdi dağdaki ile belki kırsaldakiyle mücadeleniz kolay bana göre ama bu arka bahçede ayrık otu ile tereler birbirine karışıyor. Hepsi yeşil renkte görünüyor. Birbirine karışıyor, kimisi zehirli, kimisi faydalı. Hangisinin faydalı, hangisinin zehirli olduğunu ancak yeyince anlıyorsunuz” diye konuştu. Şahin’in açıklamalarına “Twitter”dan yazdığı mesajlarla yanıt veren BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Bazı içişleri bakanları vardır ki, kendileri 1915 modeldir. Bunların bir de 38 modelleri var ama onlar çok gaz yakıyorlar. Motor performansları fena sayılmaz ama egsoz sesleri biraz yüksektir, konuşuyorlarmış gibi gelir size. Bu modellerin iki ‘küçük’ eksikleri var, direksiyonları ve frenleri yoktur, nereye gideceklerini ve nerede dura İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin. caklarını bilemezsiniz” dedi. Demirtaş’tan tepki Terör tuvale de sızar STK’LER: GÖRÜŞLERİMİZİ AÇIKLAYALIM MI Hrant’ın Arkadaşları duruşma öncesinde, “Bu dava öyle bitmez” yazılı dövizleriyle Beşiktaş’taki Barbaros Meydanı’nda bir araya geldiler. Grup adına basın açıklaması yapan Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, “Artık bizimle alay etmeyi bırakın. Cevap verin. Katiller nerede? Katilleri nereye sakladınız?’’ dedi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) ‘Başımıza bir iş gelir mi’ ? Meslek ve sivil toplu örgütleri Çiçek başkanlığındaki Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na çarpıcı sorular yöneltti. STK’ler fikirlerini söylemek konusunda ciddi endişeler taşıdıklarını ifade etti. AYŞE SAYIN TİB’den gelen kayıtlarla sanıklar arasında herhangi bir görüşme tespit edilemedi ‘Göz yumanlar nerede?’ HİLAL KÖSE ÇGD’DEN ÇİÇEK’E YANIT: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesini planladıkları gerekçesiyle, 2’si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davada Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, TİB’den gelen kayıtlardaki telefon numaralarıyla, sanıklar arasında herhangi bir görüşmenin tespit edilemediğini belirtti. Adliyede buluşan Hrant’ın Arkadaşları, “Artık bizimle alay etmeyi bırakın. Cevap verin. Katiller nerede? Katilleri nereye sakladınız” diye sordu. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 23. oturuma, tutuklu sanıklar polis muhbiri Erhan Tuncel ve azmettirici Ya sin Hayal getirildi. Cinayet günü Agos’un bulunduğu caddede, birbirleriyle görüşürken kameralara takılan şüpheli kişilerin tespiti için TİB’den istenen telefon kayıtları mahkemeye gönderilmişti. Emniyetten gelen raporu mahkemeye sunacağını ifade eden Usta, “Emniyet Müdürlüğü’nden gelen raporda söz konusu kayıtlar ile davada yargılanan 19 sanığın herhangi bir irtibatının tespit edilemediği belirtildi” dedi ‘Yalnız bırakıldık’ Esas hakkındaki mütalaaya karşı görüşlerini sunmaya devam eden Dink ailesi avukatları, Dink’in öldürülmesinden sonraki süreçte yaşananları, Trabzon Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı, Samsun Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin ihmallerini anlattı. Cinayeti soruşturmakla görevli kamu görevlilerinin göstere göstere cinayeti ve sanıkları sahiplendiklerini dile getiren Arzu Becerik, “Soruşturma aşamasında birçok delil ayıklandı ya da toplanmadı. Soruşturmanın genişletilmesine ilişkin tüm taleplerimiz reddedildi. Yargılama aşamasında da birçok talebimiz reddedildi. 80’e yakın dilekçe verdik. Savcılık araştırma konusunda bizi yalnız bıraktı” de di. İhmali davranışla insan öldürme suçundan yargılanması gereken kamu görevlilerinin soruşturulmadığını vurgulayan Becerik, “Bir kişi görevini gereği gibi yapmış olsaydı bugün Hrant Dink aramızda olacaktı” diye konuştu. Dava 10 Ocak’a ertelendi. Katiller nerede? Hrant’ın Arkadaşları da duruşma öncesinde, “Bu dava öyle bitmez” dövizleriyle Beşiktaş’taki Barbaros Meydanı’nda bir araya geldi. Rakel Dink, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, eski milletvekili Ufuk Uras, Prof. Dr. Ahmet İnsel’in de aralarında bulunduğu grup, Beşiktaş’taki Adliye’ye yürüdü. ANKARA Cemil Çiçek’in başkanlığında TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri, TOBB ve Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu’nun (TESK) de aralarında bulunduğu meslek ve sivil toplum örgütleri ile görüşmede, komisyon üyeleri “çarpıcı” sorularla karşılaştı. Komisyonun “çatı örgütleri” olarak nitelendirdiği sivil toplum örgütlerinin temsilcileri TBMM ve Uzlaşma Komisyonu Başkanı Cemil Çiçek’e “Görüşlerimizi söylersek başımıza bir iş gelir mi?” sorusunu yöneltti. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşmede, Çiçek’in kısa sunumunun ardından kuruluşlar görüşlerini aktardı. Görüşmede, bir meslek kuruluşunun başkanı, Türkiye’de herkesin en ufak eylem ya da görüşlerini açıklamaları nedeniyle, “başına bir iş geleceği” endişesi taşıdığını aktararak “Biz Türkiye’nin her yerine gidiyoruz. Vatandaşlar ve arkadaşlarımız ‘siz fikirlerimizi söylememizi istiyorsunuz ama söylersek başımıza bir iş gelir mi?’ diye soruyorlar. Bu yönde endişeler var” diye konuştu. Çiçek bu konuya doğrudan yanıt vermedi. Görüşmede meslek örgütlerinin yöneticileri, “Anayasa konusunda teşvik edici söyleme ihtiyaç var. Meclis Başkanı, ‘hakaret ve hedef gösterme içermeden insanlar düşüncelerini özgürce ifade edebilmeli’ yönünde vurgu yapabilir” görüşünü iletti. orumluluk üstlenin’ CHP’li üye Atilla Kart ise bunun üzerine, “Sizler endişelerini kapalı kapılar arkasında dile getiriyorsunuz. Açık alanlarda konuşmuyorsunuz, bu sorumluluğu üstlenmeniz gerekiyor” karşılığını verdi. Bir meslek örgütü temsilcisi ise yurtdışından gelenlerin kendilerine ne çok “Sizler de dinleniyor musunuz” sorusunu yönelttiğini anlattı. ‘S Önce TCK ve TMK demokratikleşsin ANKARA (ANKA) Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, yeni Anayasa konusunda görüşlerini isteyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e, AKP’nin farklı görüşleri değerlendirmeye alacağı konusunda ciddi endişelerinin olduğunu belirtti. Çiçek’e “emektupla” yanıt veren Abakay, yeni anayasanın son tahlilde TBMM’de önemli ve belirleyici sayısal çoğunluğu bulunan AKP iktidarının iradesi ile sonuçlanacağını anlattı. Emekli vekillere yapılan zam önergesine imza atan Özcan’ı dinleyen CHP, ‘ön inceleme’ kararı aldı CHP’de maaş artışı tartışması ANKARA Emekli milletvekillerinin maaşlarına “gece yarısı operasyonu”yla yapılan zam, CHP’de tartışma yarattı. CHP Grup Yönetimi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “disiplin süreci” başlatılacağını açıkladığı zam önergesine imza atan 2 milletvekilinden biri olan Bolu Milletvekili ve TBMM Kâtip Üyesi Tanju Özcan’ı dinledikten sonra “disiplin” tavrından vazgeçerek 2 milletvekili hakkında “ön inceleme” yapılması kararı alarak süreci “soğumaya” bıraktı. CHP MYK de düzenlemeyle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün tavrının beklenmesi, veto etmemesi durumunda da Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesini kararlaştırdı. Özcan, Grup Başkanvekili Akif AKP’Lİ BAKAN DA İÇİNE SİNDİREMEDİ AYŞE SAYIN ‘Gereği derhal yapılmalı’ 12 Eylül 2010 tarihinde referanduma konu olan anayasa değişikliği ile ilgili süreçte, çoğunluk iktidarı olan AKP’nin, kendi önerisi dışındaki karşı görüşlerin, muhalif değerlendirme ve uyarıların hiçbirini dikkate almadığını belirten Abakay, “Yeni anayasa konusunda AKP’nin salt kendi görüşlerini yasalaştıracağının sürpriz olmayacağını biliyoruz. Bütün bu nedenlerle önceliğimizin basın, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller olan TCK’nin ve TMK’nin yukarıda sözünü ettiğimiz maddelerinin demokratikleştirilmesinin aciliyet taşıdığı düşüncesiyle, derhal gereğinin yapılmasını dilemekte ve talep etmekteyiz” dedi. Hamzaçebi’nin isteği doğrultusunda önergeyi imzaladığını açıklayınca, Hamzaçebi ve diğer grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan iddialara yanıt verdi. Hamzaçebi, “Sayın Özcan, ‘Bir AKP Grup Başkanvekili bir CHP ile görüştüğünü söyleyerek imzalamamı istedi. Ben de onun üzerine imzaladım’ dedi. Bu diyaloğu bana aktardı” dedi. Özcan, dün öğle saatlerinde Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek süreci anlattı. Düzenlemenin 2020’ye kadar geçerli olacağını, kendisinin ise 2031’de emekli olacağını ve hiçbir şekilde bu düzenlemeden yararlanmayacağını belirten Özcan, “Grubun kararına rağmen, ben niye zam yapılsın diye inat içine gireyim. İtibarım iki paralık oldu, evime yumurta atıldı. Grubun talimatını yerine getirdim” dedi. Günay: Burukluk duyduk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, milletvekillerinin “gece yarısı” yaptıkları düzenlemeyle emeklilik maaşlarına yüzde yüzlük artış sağlamalarından “burukluk” duyduğunu söyledi. TBMM’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, milletvekili maaşlarına ilişkin bir soru üzerine düzenlemeden itiraz eden etmeyen herkesin yararlandığını belirterek “Bu karar Meclis’ten çıktıktan sonra kolaycı kahramanlıklar yapanlardan olmak istemem. Ama ‘biraz içim burkuldu’ demezsem kendime karşı saygısızlık etmiş olurum. Bir emekli çalıştığı zaman ondan kesinti yapılıyor. Bir eski milletvekili çalıştığı zaman ondan da kesinti yapılması gerektiğini düşünürüm. Bir milletvekilinin emekli maaşını kesintisiz almasını genel uygulamaya aykırı sayarım. Sanıyorum Sayın Cumhurbaşkanı bunu dikkate alacaktır” dedi. MHP, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı onaylaması halinde, düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıma kararı aldı. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, yaptığı açıklamada milletvekillerine çağrıda bulunarak “yetkilerini kendi geleceklerini garantiye almak için kullanmamalarını” istedi. Görgün, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, milletvekillerinin ayrıcalıklarını iyice derinleştiren yasayı veto etmesi çağrısında bulundu. Görgün, “Milletvekilliği bir ayrıcalık kurumu olmaktan çıkartılmalı, yapılan artışlar geri alınmalıdır” ifadelerini kullandı. DİSK’ten veto çağrısı C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle