14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2011 SALI kultur@cumhuriyet.com.tr 14 Anadolu’da kadınların şiirli tarihi ? Kültür Servisi Şair ve yazar Gülsüm Cengiz’in yirmi yıl emek verdiği ve araştırma inceleme şiir antolojisi olarak tanımladığı, “Kadınlar için söylenmiştir Anadolu’da kadınların şiirli tarihi” adlı kitabı, yarın saat 13.00’te Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nda tartışılıyor. Etkinliğe Gülsüm Cengiz’in yanı sıra kitapta şiirleri yer alan bazı şairlerin de katılması bekleniyor. (0 212 534 95 50) KÜLTÜR Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali ? Kültür Servisi 1017 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 15. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Festival, yapım yılı 20112012 olmak önkoşuluyla uzun metraj, belgesel, kısa ve animasyon kategorilerinde film başvurularını bekliyor. Festivale yönetmeni veya yönetmenlerinden biri kadın olan filmler başvurabiliyor. Son tarihi 1 Mart olan festivale başvurmak için filmin ön izleme DVD kopyası ile doldurulan başvuru formunun Uçan Süpürge adresine gönderilmesi gerekiyor. ‘Beklenmedik Yolculuk’ 2012’de ? Kültür Servisi Tüm dünyada Aralık 2012’den itibaren vizyona girmesi planlanan “Hobbit: Beklenmedik Yolculuk” (The Hobbit: An Unexpected Journey) filminin fragmanı yayımlandı. Peter Jackson’ın yönettiği ve Cate Blanchett, Luke Evans, Elijah Wood ile Martin Freeman’ın oynadığı filmde ulu ejder Smaug’dan Erebor’un kayıp Cüce Krallığı’nı geri isteyen ana karakter Bilbo Baggins’in yolculuk maceraları anlatılıyor. Araf Ankara’da sahneleniyor ? Kültür Servisi 1992’de öldürülen Kürt yazar Musa Anter’in hayatından kesitlerin anlatıldığı “Araf / İki Ülke Arasında” adlı Kürtçe oyun yarın saat 19.00’da Ankara Sanat Tiyatrosu’nda sahneleniyor. Cihan Şan’ın yazdığı ve Aydın Orak’ın yönetip oynadığı “Araf / İki Ülke Arasında” daha önce İsveç ve Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’nde sahnelendi. NAİM TİRALİ ÖYKÜ ÖDÜLÜ Merve Engin tek kişilik gösterilerinde rahat konuşuyor, anlatıyor, seyirciyle diyalog kuruyor, güldürüyor ‘Kıyıya Oturmanın Böylesi’ Ödül Budakoğlu ve Savaş’a Kültür Servisi Yazar ve gazeteci Naim Tirali anısına bu yıl ilki düzenlenen “Naim Tirali Öykü Ödülü” töreni, önceki gün Caddebostan Kültür Merkezi’nde yapıldı. Doğan Hızlan, Cevat Çapan, Oktay Akbal, Semih Gümüş, Yekta Kopan, Nursel Duruel ve Emine Tirali’den oluşan jüri, birinciliği “Aşk Yüzleri” kitabıyla Tekin Budakoğlu ile “Sessizlik Oyunu” öykü kitabıyla Mine Utku Savaş arasında paylaştırdı. Barkovizyon gösterisiyle başlayan törende, Erdoğan Ersever, Cevat Çapan, Deniz Kavukçuoğlu’nun yanı sıra Naim Tirali’nin aile üyeleri, anı ve öyküleriyle Naim Tirali’yi anlattılar. Ödül töreninde konuşan Budakoğlu, “Bana Naim Tirali ile anılma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim” derken, kadın sorunlarını 17 öyküyle dile getiren Savaş ise “Büyük ustalar adına konulan bu ödüller yolumuzu aydınlatıyor, teşvik ediyor” diyerek teşekkür etti. Bubi ve İstanbul Modern arasında yaşanan ‘sansür’ meselesine sanatçılardan tepki Sansürün her türlüsüne hayır! Kültür Servisi Heykeltıraş, ressam Bubi Hayon’un geçen haftalarda İstanbul Modern’de satışa sunulmak üzere yapmış olduğu “Oturak” adlı işinin koleksiyonerlere sunulmasının sakıncalı bulunarak engellenmesi üzerine başlayan ‘sanatta sansür’ tartışmaları yeni bir boyut kazandı. Dün, önce Bubi yaşanan polemiklerin derneği zor durumda bırakması nedeniyle Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nden (UPSD) istifa ettiğini açıkladı. Ardından, ressam ve yazar Hakan Akçura, Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği (AICA) Türkiye Şubesi’nin ve UPSD’nin yapmış olduğu iki açıklamada birbirine çok benzer yorumlarına katılmayan sanat ve kültür insanları adına yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada Bubi ve yapıtı “Oturak” ile İstanbul Modern arasındaki sorunun zemini ne olursa olsun, kurumun ve şef küratörü Levent Çalıkoğlu’nun, verili haliyle yapıtı kabul etmeme gerekçesini, açık, kaba, koşullu bir sansür olarak gördükleri belirtildi. Açıklamada, sessizliği ve tavırsızlığı seçen birçok sanatçının siyasal ve yönetsel iktidarın, koleksiyonerliğe merak sardığı bilinen muhafazakâr kesimlerin “duyarlılıklarını” tehdit olarak görüp eserlere müdahale eden piyasa aktörlerinin davranışlarına, “ticaretin doğası” deyip geçildiğinin gözlemlendiği belirtildi. Ayrıca, “Bugüne kadar Bubi Hayon solo cesareti 2011 yılının başlarında tanıdım Merve Engin’i… Kumbaracı50’de, “Kıyıya Oturmanın Böylesi” adlı tek kişilik bir Commedia Dell’arte gösterisinde. Boş bir sahnede, on bir ayrı tipi, her birinin kişisel özelliklerini, commedia ustası Antonio Fava tarafından yapılmış olan masklarla zenginleştiriyor ve denizlerde, karalarda geçen ve de aşk ve macera kokan bir öyküyü paylaşıyordu seyirciyle. Merve Engin Hacettepe’de okuduğu sırada tanışıyor Antonio Fava’yla. Üniversite bittikten sonra da soluğu İtalya’da alıyor ve bu kez Fava’nın okuluna devam ediyor. 2006 2010 yılları arasında önce Milano’da daha sonra Amerika’nın çeşitli kentlerinde birlikte oyunlar oynuyor, atölye çalışmaları yapıyorlar usta ile çırak. 2010’da Türkiye’ye dönüyor Engin. Bir süre Talimhane Tiyatrosu’nda prodüksiyonda çalışıyor, ama bir yandan sahneye çıkmak arzusu galebe çalıyor. Ekip kurma çabaları sonuç vermeyince tek başına atıyor kendini tiyatro sahnesine. Hocası Fava’yı davet ediyor İstanbul’a ve de “Kıyıya Oturmanın Böylesi” çıkıyor ortaya… Geçen günlerde Commedia Dell’arte üstüne konuştuk biraz. “İtalyan Commedia Dell’arlumbağalar Şişmanlamazlar te ustaları bu geleneği ? Engin, “Kıyıya Çünkü Kabukları Vardır” adlı sürdürmekte kararlı. SüOturmanın Böylesi” tek kişilik gösteri. Genç kızlık halrekli araştırmalar yapılıyor. Temel öğelere doleri, annelik halleri, yılgınlık, pişadlı tek kişilik manlık, kızgınlık, kırgınlık hallekunulmaksızın yeni tipler Commedia Dell’arte ri… Rahat konuşuyor, anlatıyor, yaratılıyor. Dünyanın negösterisinin ardından, seyirciyle diyalog kuruyor, gülresine giderseniz gidin, dürüyor… Bana kabareyi anım‘commedia’ tiplerinin evkendi yazdığı renselliği ile karşılaşırsısattı. Tabii ki kabare türündeki o “Kaplumbağalar kıvrak sosyal içeriği, toplumsal nız. Bu tiplerin sınırları Şişmanlamazlar eleştiriyi de zaman içinde gerçizilmiş yaşamları, hayatÇünkü Kabukları çekleştireceği yeni çalışmalarında taki duruşları ve de yetekolaylıkla yakalayacaktır. nekleri o kadar keskindir Vardır” ve Mine Engin’in son oyunuysa Tiyatro ki, nesillerden nesillere boSöğüt’ün “Deli Kadın Hal’de oynuyor. Sırası gelmişzulmadan aktarılır. NereHikâyeleri” ken; Tiyatro Hal yeni kurulmuş de durursanız durun. Size sizi anlatmayı başarabilekitabındaki “Sinekler genç bir topluluk ve bu gençler tacektir.” Günümüzde ComSevişirken” öyküsünü rafından açılmış olan pırıl pırıl bir mekân… media Dell’arte ve Ortaoyude tek kişilik gösteri Merve Engin, Mine Söğüt’ün nu kıyaslandığında ortaya olarak sahneye “Deli Kadın Hikâyeleri” adlı kiçıkan ise bilinen bir gerçek. Bu anlamda, Merve Engin’in tabındaki “Sinekler Sevişirtaşıyor. ortaoyunu ya da geleneksel ken” hikâyesinden yine yazarın tiyatromuz bağlamında busahneye uyarladığı ve yönettiği günü kastederek yaptığı “savunulmamış yi tek kişilik bir oyunda, 30 dakika süren yatik bir tiyatro” yorumu yanlış değil. pımda kadın, taciz, şiddet üçgenini yatağa bağlı bir kızın kâbusları ve adım adım aplumbağalar ve Sinekler deliliğe yaklaşımı bağlamında işliyor. Ve şimdi repertuvarına iki yeni oyun kata Aile içi şiddet, ensest, duyulmayan hayrak devam ediyor çalışmalarına Merve Engin: kırışlar, görülmeyen gerçekler, sağır inBunlardan biri; kendi yazdığı ve de başta ya sanlar, sağır toplum… Doğru yolda bir bukından tanıdığımız Nilgün Kurt, Asu Maro luşma olmuş Mine Söğüt Merve Engin olmak üzere, Uğur Demirpehlivanlı, Nur buluşması… Can Kara, Mine Söğüt, Aylin Alveren, Ar2012’de, tabii ki Merve Engin’in cesaretli da Çetinkaya tarafından desteklenen “Kap açılımlarının devamını bekliyoruz. Depardieu, sevmediği IMF Başkanı rolünde Kültür Servisi Son dönemde skandallarla gündeme gelen Fransız aktör Gérard Depardieu’nün yeni filminde eski Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique StraussKahn’ı canlandıracağı söylentileri ciddiyet kazanmaya başladı. Fransız gazetesi Le Journal du Dimanche’a açıklama yapan Depardieu, “Dedikoduları biliyorsunuz” diyerek StraussKahn’ı canlandırması için kendisine teklif geldiğini doğruladı ve “Genelde sevmediğim ya da bana benzemeyen karakterleri daha iyi canlandırıyorum” dedi. Önümüzdeki yıl çekilmesi planlanan ve StraussKahn’ın New York’ta bir otel görevlisine tecavüz girişiminde bulunması iddialarını konu alması beklenen filmde, Depardieu’nün Isabelle Adjani ile birlikte rol alacağı da söylentiler arasında. geçen tüm süreci Bubi’nin ‘sanatsal varoluşu, etkinliği, eylemi, üretimi’ olarak görüyor, eminiz ki her gün ‘değeri’ artacak olan ‘Oturak’ı Türkiye sanat ortamında belki de farkındalığı çok gerekli olan bir durumun altını çizdiği için alkışlıyor, özrünü dilemeden ve ‘verili niteliğini değiştirmeden’ aynı ‘Oturak’ı belki de bir başka gün aynı ya da farklı bir şef küratörle sergileyebilecek bir İstanbul Modern’de artık hiçbir sanatsal düzlemde yer almak istemediğimizi açıklıyoruz” denildi. Açıklamaya imzasını atan 100’e yakın isim arasında ise Ali Akay, Rüçhan Şahinoğlu Altınel, Fırat Arapoğlu, Burak Arıkan, Laleper Aytek, Bahadır Baruter, Murat Başol, Erim Bayrı, Lütfiye Bozdağ, Burak Delier, Özgür Demirci, Cansu Demiröz, Pelin Derviş, Fulya Erdemci, Murat Ertel, Genco Gülan, Ali Gürevin, Ayşe Gülay Hakyemez, Hakan Gürsoytrak, Deniz Ilgaz, Vasıf Kortun, Erden Kosova, Seyit Battal Kurt, Mahmut Wenda Koyuncu, Raziye Kubat, Beral Madra, İrfan Okan, Bager Oğuz Oktay, Alev Oskay, Yeliz Oskay, Suat Öğüt, Ferhat Özgür, İz Öztat, Yavuz Parlar, Tayfun Polat, Lebriz Rona, Necla Rüzgar, Ahmet A. Sabancı, Menekşe Samancı, Esra Sarıgedik, Başak Şenova, Orhan Taylan, Elif Gül Tirben, Tuğba Turan, Yeşim Ustaoğlu ve Adnan Yıldız da yer alıyor. Ali Orhan Tetikcan hayatını kaybetti Kültür Servisi İstanbul Devlet Tiyatrosu oyuncularından Ali Orhan Tetikcan, geçirdiği beyin kanaması sonucu önceki gün yaşamını yitirdi. Tetikcan’ın cenazesi bugün Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Tetikcan 1950 yılında Adana’da dünyaya geldi. Bursa Devlet Tiyatrosu’nda da çalışan Tetikcan, 1981 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosu’na girdi. Tetikcan’ın rol aldığı ve reji yarrdımcılığı yaptığı oyunlar arasında “Truva Savaşı Olmayacak”, “Kösem Sultan”, “ Hayaletler Sonatı”, “Sahibinin Sesi”, “Lodos”, “ Sersem Kocanını Kurnaz Karısı”, “Çayhane” bulunuyordu. cu da gelen tepkiler üzerine “Abis” kitabını geri çekerek projeye “Yok Bana Sensiz Hayat” adlı kitabıyla devam etme kararı aldığını söyledi. Tüm bu yaşananlar, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “böyle bir kitabı” tavsiye etmesi ve ardından “toplatması” biçiminde yansıtılmış olsa da, müdürlük ne kitap tavsiye etmiş ne de toplatmıştı. Tohumcu, dün gazetemize yaptığı açıklamada, “Pornografi insanların kafasındadır. Bu ülkede şiddet, tecavüz, ensest ve taciz yaşanıyor her gün. Bütün bu olayları yapmak meşru da yazmak mı meşru değil? Benim kitabım yasaklanmış da değil toplatılmış da değil. Bir öğrenci okumak istememiş de olabilir, bunda bir sakınca da yok. Bence burda iki önemli nokta var: Bir yazarın ne yazacağına, okurun ne okuyacağına kimse karar veremez. Hiçbir yazar hedef gösterilemez” dedi. K ASLI TOHUMCU’NUN KİTABI NE YASAKLANDI NE DE TOPLATILDI ‘Abis’ kitabının gerçek öyküsü MELTEM YILMAZ Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı “Yazarlar Okulda” projesi kapsamındaki Aslı Tohumcu’nun “Abis” adlı öykü kitabının müdürlük tarafından önce tavsiye edilip ardından gelen tepkiler üzerine toplatıldığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Önce olayın gerçek hikâyesi ile başlayalım. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, “öğrencilerin okuma alışkanlığının arttırılması, yazarlarla okurların buluşturularak kitaplar hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olabilmeleri” amacıyla ilk kez “Yazarlar Okulda” başlıklı bir proje başlattı. Söz ko nusu projenin “Okumayı Seviyorum” adıyla Bağcılar’daki “pilot proje” uygulamasında yer alarak öğrencilerle buluşan yazarlar arasından gönüllü olanlar, ardından “Yazarlar Okulda” projesine dahil edildi. “Yazarlar Okulda” projesi kapsamında 30 Kasım 2011 tarihinde çekilen kurayla, İstanbul’daki her ilçeye davet edilecek olan ikişer yazar belirlendi. Kendilerine davet gönderilen yazarlar Aslı Tohumcu önce öğrencilerin okumasını istedikleri, kendilerine ait bir kitabı tavsiye edecek, öğrenciler bu kitapları Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin okuma saatlerinde okuyup tartışacak, ardından da yazarlar ve öğrenciler buluşacaktı. Buna göre yapılan çekilişte, Kadıköy ilçesindeki öğrencilerle buluşacak yazarlar Yalvaç Ural ve Aslı Tohumcu olarak belirlendi. Aslı Tohumcu, ortaöğretim öğrencilerine “Abis” adlı kitabını önerdi. Ve kıyamet bundan sonra koptu. Türk EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı İbrahim Çakmak velilerden kitapla ilgili şikâyet geldiğini iddia etti, kitapta “pornografiye varan ifadeler” olduğunu ve dava açacaklarını söyledi. MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut da TBMM’ye soru önergesi verdi. Kimi gazeteler de konuyla ilgili haberler yaptı; yazarlar açıklamalarda bulundu. Tohum C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle