26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye, kadına yönelik şiddete karşı mücadeleye ilişkin İstanbul Sözleşmesi’ni onaylayan ilk ülke oldu 9 Zorla kürtaj yaptırmak suç ÜNİVERSİTELİ KIZIN GÜVENLİK İSYANI Şikâyete gittim ‘boş ver’ dediler ZONGULDAK (Cumhuriyet) Karaelmas Üniversitesi’nde (ZKÜ) düzenlenen, “Kadına Yönelik Şiddet” konulu seminere, üniversite öğrencisi 18 yaşındaki H.K.’nın isyanı damga vurdu. Kendisine tacizde bulunan 18 yaşından küçük bir kişiyi şikâyet için gittiğinde polisin “Yaşı küçük olduğu için şikâyet etsen de hiçbir şey olmayacak. Boşuna mahkemelere gidip geleceksin, boş ver” dediğini belirten H.K, “Polisin bana bunu söylemiş olması, benim bu ülkede güvenli olmadığımı gösterir” diyerek gözyaşlarını tutamadı. ZKÜ Merkez Kampusu’ndaki Konferans Salonu’nda düzenlenen seminerde gözyaşlarını tutamayan, yanındaki arkadaşları ve hocası tarafından teselli edilen H.K., “Benim verdiğim ifadeyi işleme koymadılar. Çocuk şubeye velinle git dediler. Ben mağdur olarak istediğim yerde ifade veremiyorsam, savcılığa gitsem yanımda velim olmak zorunda, o zaman ben ne yapabilirim ki?” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyuna “İstanbul Sözleşmesi” olarak yansıyan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, önceki gece TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. İlk kez Türkiye’nin onay verdiği sözleşme, düzenli aralıklarla her türlü şiddet eylemi hakkında istatistiki veri toplamayı öngörüyor. Sözleşme ile şiddet biçiminin yaygınlığını ve eğilimleri değerlendirmek üzere anketler yapılacakken şiddeti önlemek için gerekli yasal önlemler alınacak. Toplumsal cinsiyet rolleri, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kişisel bütünlük hakkı gibi konulara ilişkin öğretim malzemelerinin, resmi müfredat içerisine ve eğitimin her seviyesine eklenmesi için gerekli adım atma yükümlülüğünün yer aldığı sözleşmede, öne çıkan diğer bölümler şöyle: Cinsel suç faillerinin tekrar suç işlemesini engelleyen tedavi programlarının oluşturulması için önlem alınacak. Şiddet mağdurlarına, yasal ve psikolojik danışmanlık, mali yardım, konut, eğitim, öğretim ve iş bulma desteği sağlanacak. Taraflara, zorla gerçekleştirilen evlilikler, psikolojik şiddet, taciz, fiziksel şiddet, tecavüz dahil olmak üzere cinsel şiddet, zorla kürtaj ve kısırlaştırma, kadın sünneti, sözde namus adına işlenen suçların cezalandırılmasına yönelik gerekli hukuki ve diğer önlemleri alacak. Devlet kurumları ve görevlileri, kadına karşı şiddet uygulanmamasını sağlayacak, kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesi, cezalandırılması, ulusal düzeyde veri toplanması ve eşgüdümden sorumlu bir resmi kurum tespit edilecek. Sözleşmenin uygulanmasını izlemek üzere bir uluslararası izleme mekanizması oluşturulacak. Ulusal düzeyde toplanan veriler bu mekanizma ile paylaşılacak. Bu Devletin Özrü Biter mi? Hangi arşivleri açacaksınız, kimden özür dileyeceksiniz? Devletin geçmişe dönüp dilemesi gereken özürler de bitmez, açılması gereken arşivler de bitmez. Derin veya açıktan Türkiye’de devlet, her dönemde bu ülkede yaşayan birilerine karşı suçludur. Dün de öyleydi, bugün de öyledir. Bu suç bazen “hukuk” adı altında yargısız idamlarla olmuştur, bazen yargısız infazlarla olmuştur. Bazen gizli saklı yapılmıştır, bazen açıktan açığa... Kimi zaman üniformalı, yetkili, etkili kişilerce emir komuta ile yapılmıştır, kimi zaman kaçak görünen suçlulara ihale yoluyla... Kimi zaman kafasına sıkılıp bir tarafa atılmıştır insanlar, kimi zaman anlı şanlı mahkemeler kurulup büyük davalarla tasfiye edilmiştir. ??? Bazen yerinden yurdundan zoraki sürgüne gönderilmiştir, bazen başka çaresi kalmayıp, yanına alabildiğini alıp başka bir diyara göç etmiştir insanlar. Her dönemde bir sabah birilerinin evi şafak vakti basılıp zindanlara atılmıştır. Ne suç işlediği, suç işleyip işlemediği bile belli olmayan insanların çoluğu çocuğu yıllarca çile çekmiştir. Şu kitabı okudu, bu dergiye abone diye yıllar yılı hücrelerde çürümüş, işkenceler görmüştür. Her dönemde birileri, devletin yetkililerince ya da onların emrindeki kalemlerce hedef gösterilmiş, ya birileri görevden vazife çıkartıp onları katletmiş ya elinde o anda güç olan birileri bu görevi yerine getirmiştir. ??? Bazen devletin o anda kendisine tehdit olarak gördüğü bir “kesim”, bazen bir “görüş”, bazen “birileri” bu acımasız tasfiyeden nasibini almıştır. Her gelen kendisine “tehdit” gördüklerini bir biçimde sindirmenin yollarını bulmuştur. KürtTürk, AleviSünni, sağsol, Atatürkçüdinci hangi karşıtlık adı altında olursa olsun bu tasfiye süreci, aynı zamanda devleti ele geçirme süreci hiçbir dönemde bitmemiştir. Sonra gün gelir, “birilerinden” özür dilenmeye başlanır. Gün gelir, “birileri”nin “onuru iade” edilir. Gün gelir, birilerine yeniden “anıt mezar” yapılır. Bunlar yapılırken o sırada aynı devlet başka “birileri”ne aynı tasfiyeyi yapmaya devam eder ama... O yüzden de Türkiye’de geçmişe dayalı hesaplaşma bitmez, kan davası bitmez, kavga, çatışma bitmez, bu ülkenin çocukları da bir türlü geleceğe bakamaz. Bakana protesto Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen “Gökyüzü Herkesindir Aile İçi Şiddete Son” başlıklı bir konferansa katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin Halkevi’nden kadınlar tarafından protesto edildi. Şahin’in konuşması sırasında ayağa kalkan iki kadın, artan kadın cinayetlerine dikkat çekerek Başbakan’ın “Kadınerkek eşit değildir” , “Kadın mıdır, kız mıdır bilemem” sözlerine tepki gösterdi. Salondaki kadınlar alkışlarla destek verdi. HATİCE FIRAT ANISINA FOTOĞRAF SERGİSİ MERSİN (Cumhuriyet) Akdeniz Belediyesi İştar Kadın Danışmanlık Merkezi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” kapsamında, Mersin’de 1 Mart’ta sevdiği gence kaçtığı için töre cinayetine kurban giden Hatice Fırat’ın anısına açılan “Hatice Fırat Aramızda” adlı sergide, farklı kültür, renk ve coğrafyalardan kadınların zorlu yaşam koşullarından kesitler sunan 100’ü aşkın çarpıcı fotoğraf yer alıyor. SEVİL ARINAN ANKARA Yargıtay Başsavcılığı’nın N.Ç. davasında yerel mahkemenin “Kızın rızası vardı” gerekçesiyle verdiği cezaları onaylayan Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin kararını hukuka uygun bulduğu için itiraz etmemesi tepki çekti. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Rızası dahilinde gerekçesini başsavcılığın da kabul etmesi, içler acısı. Bundan sonra yaşa nacak N.Ç. gibi olayların önü açılacak. Türkiye’de bir taraftan Avrupa’nın şiddete dur diyen ‘İstanbul Sözleşmesi’ imzalanırken bir taraftan 13 yaşındaki bir kız çocuğun rızasıyla ilişki yaşadığı kararı veriliyor. Bu hukuk skandalıdır. Bu tür tecavüz olayına karışanların da deşifre edilmesini istiyoruz. Bizler tehlikeyi yaşıyor ve yazıyoruz. Peki siz tehlikenin farkında mısınız? Sizin kızınız olsa ne yapardınız” diye konuştu. Fotoğraflar: VEDAT ARIK / AA ÖMER ÜRER N.Ç. sizin kızınız olsa ne yapardınız ? İstanbul Haber Servisi “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” nedeniyle İstanbul’da düzenlenen etkinliklerde kadın cinayetleri protesto edildi. Kadına yönelik şiddete karşı bu yıl erkekler de sesini yükseltti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün öncülüğünde erkeklerin katılımı ile ŞişliOsmanbey arasında yürüyüş düzenlendi. Çok sayıda sanatçının destek verdiği yürüyüşte “Şiddeti yaratan biziz, şiddeti biz durduracağız”, “Cinsiyetimiz farklı olsa da gözyaşlarımız aynı” pankart ve dövizleri taşındı. Şişli Meydanı’nda başlayan ve Osmanbey’deki Atatürk Evi Müzesi önünde son bulan yürüyüşe Oktay Kaynarca, Gani Müjde, Ali Gündoğdu, Sümer Ezgü, Süheyl Uygur, Behzat Uygur, Enis Fosforoğlu, Murat Serezli, Metin Uca, Mithat Bereket, Yalçın Çakır ve Ekrem Ataer’in de aralarında bulunduğu çok sayıda ünlü isim katıldı. Kadınlar da alkışlarla destek verdi. Sarıgül, kadına yönelik şiddetin son bulması çağrısı yaptı. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ortak açıklama yaptı. İKKB Başkanı Nazan Moroğlu, son 6 ayda 26 bin kadının TBMM’de siyah kurdele ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü nedeniyle CHP Milletvekili Sena Kaleli, kadına yönelik şiddeti siyah kurdele ile protesto etti. CHP’li kadın milletvekilleriyle basın toplantısı düzenleyen Kaleli, kürsüye iki siyah kurdele astı. Artan şiddette AKP’nin birinci derecede sorumlu olduğunu söyleyen Kaleli, TBMM Genel Kurulu kürsüsüne de siyah kurdele bıraktı. Erkek şiddetine erkek tepkisi şiddete uğradığını, son 180 günde ise 130 kadının cinayete kurban gittiğine işaret ederek, bu sorunun sadece kadınların mücadelesi ile çözülemeyeceğini söyledi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi de “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ellerimizi ve Yüreklerimizi Birleştirelim” çağrısıyla Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na yaptığı yürüyüşe de dizi ve sinema oyuncuları Nur Sürer, Beren Saat, Esra Dermancıoğlu, Neslihan Acar ve Ayten Uncuoğlu destek verdi. Eylemciler, koruma verilmeyen ve cinayete kurban giden kadınların fotoğraflarını taşıdı. Çiçek ‘Ben de varım’ dedi ‘Korunma’ kılavuzu ANKARA (ANKA) ŞefkatDer, can güvenliği tehdit altında olan kadınlar için “Devlet Korumuyorsa, Canınızı Kurtarmak İçin Kendi Başınızın Çaresine Bakın” kılavuzu hazırladı. Birbirinden ilginç önerilerin yer aldığı kılavuzda kadınlara kocalarının yemek ve içeceklerine düzenli olarak sakinleştirici ilaçlar karıştırmaları, silahlı eğitim almaları, biber gazı bulundurmaları ve gerekli hallerde öldürme ve ağır yaralama seçeneklerini değerlendirmeleri önerildi. ŞefkatDer, Kadın ve Aile Bireylerini Koruma Yasası taslak halde dururken, katillerin durmadığına dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Daha Adil Bir Dünya İçin Yanımda Ol” kampanyasının “Biz de varız” bildirgesine imza atan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, demokrasi kalitesindeki en önemli göstergelerin başında, kadına yönelik uygulamaların geldiğini kaydetti. Çiçek, “Hayatımda attığım iki önemli imza var; birisi nikâh defterine attığım imzadır, ikincisi de bu” dedi. ‘Irkçılık kadar tehlikeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kadına yönelik şiddetin tüm dünyada en önemli sorunlardan biri olduğunu belirten Erdoğan, “Kadına karşı şiddet ve ayrımcılık ırkçılık kadar tehlikeli bir tutumdur” dedi. Kadını polis kurtardı KOCAELİ (Cumhuriyet) Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde para karşılığı zorla erkeklere pazarlandığı belirtilen Gürcistan uyruklu N.D, (26) polisin yaptığı baskınla kurtarıldı. Olayla ilgili gözaltına alınan zanlı Zafer A. tutuklandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle