28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İngiliz The Economist komşularına insan hakları için çağrılar yapan Ankara’nın siyasi baskılarına dikkat çekti 7 YABANCI VE YEREL MEDYA ÖRGÜTLERİ: Türkiye’nin sicili bozuk BBC ekibine Hatay’da gözaltı iddiası ? İSKENDERUN (Cumhuriyet) İngiltere’nin yayın kuruluşu BBC televizyonu muhabirlerinin, Suriye’deki Beşşar Esad yönetimine karşı silahlı mücadele verdiği açıklanan ve TürkiyeSuriye sınırındaki Hatay ilinde konuşlandığı bilinen Özgür Suriye Ordusu’nun komutanı Albay Riyad el Esad’la görüşmek için geldiği Hatay’da gözaltına alındığını duyurdu, askeri ve sivil yetklililer ise gözaltını yalanladı. BBC ile Türkiye’deki bazı ajanslar, İngiliz televizonu muhabiri John Simpson ve ekibinin gözaltına alındığını ve bir süre sonra serbest bırakıldığını savundu. Dış Haberler Servisi İngiliz The Economist dergisi, komşularına insan haklarına ilişkin çağrılar yapan Türkiye’nin bu konuda kendi sicilinin bozuk olduğuna dikkat çekti. Dergide Türkiye ve İnsan Hakları başlıklı, Ankara mahreçli yazıda tutuklu gazetecilere, öğrencilere, KCK operasyonlarına işaret edilirken şu ifadeler de yer aldı: “Arap Baharı için bir model olarak göklere çıkaran Batı, Türkiye’de insan haklarındaki sürekli kötüleşmeyi fark etmiyor gibi. Ankara’daki Avrupalı bir büyükelçi de, omuz silkerek ‘Avrupa, kendi sorunlarına saplanmış durumda ABD’nin ise, bölgesel güvenlik için Türkiye’ye ihtiyacı var’ diyor. Kendi hakları için mücadele vermek Türklerin işi olacak, tabii ki cezaevi dışında kalabildikleri sürece.” Türkiye’deki insan hakları sorunla ? Dergide Türkiye ve İnsan Hakları başlıklı yazıda tutuklu gazetecilere, öğrencilere, KCK operasyonlarına işaret edilerek “Arap Baharı için bir model olarak göklere çıkaran Batı, Türkiye’de insan haklarındaki sürekli kötüleşmeyi fark etmiyor gibi” denildi. rına ilişkin çeşitli örnekler verilirken Hopa’da bir gösteri sırasında polisin biber gazı sıkması sonrasında bir eylemcinin kalp krizinden yaşamını yitirdiği, bu ölümü protesto amacıyla Ankara’da bir zırhlı polis aracı üzerine çıkan bir kişinin de polisin sert müdahalesinden kaçmaya çalışırken sol kalçasının kırıldığı hatırlatıldı. CHP’li Hüseyin Aygün’ün halen terör örgütü üyeliği suçlamasıyla 500’den fazla öğrencinin cezaevinde bulunduğunu söylediği kaydedilen yazıda, birçok öğrencinin ücretsiz eğitim ve sağlık, bazılarının da vicdani ret ve Kürtçe eğitim gibi taleplerle AKP’yi protesto ettiği, savcıların da rutin olarak öğrenciler hakkındaki iddianameleri, mahkeme önünde okunmadan üniversitelere gönderdikleri, öğrencilerin de mahkum olmadan üniversitelerden kovuldukları ifade edildi. Yazıda Aygün’ün “Mahkemeler, AKP yanlısı yargıçlarla dolu ve tüm sistem her türlü muhalefete karşı harekete geçiyor” sözleri aktarıldı. Tutuklu gazetecilere de işaret edilen yazıda şu ifadeler yer aldı: “Genellikle Türkiye’nin gazetecilerinin sıkıntıları öğrencilerinkini gölgeliyor. Halen yaklaşık 76 gazeteci cezaevinde, bu Çin’dekinden daha fazla. Bunların birçoğu, iddia edilen terör suçlarından. Diğer büyük bir dava bu hafta başladı.” Son günlerde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çalışanları da aralarında olmak üzere 47 avukatın gözaltına alındığı hatırlatılan yazıda KCK operasyonları da atıfta bulunularak, “Bir zamanlar, köklü reformlardan dolayı övülen Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, giderek daha sertleşiyor. PKK’ye karşı ordunun savaşını tırmandırırken binlerce sempatizanı yakalıyor” denildi. KCK soruşturmaları kapsamında 2009 yılından bu yana en az 3500 Kürt aktivistinin tutuklandığı savlarına da yer veren Economist, Türkiye’nin “muğlak” terörle mücadele yasalarına dayandırılan bu vakaların baştan savma ve bazen absürd olabileceğini savundu. ‘Övüldükçe sertleşiyor’ Gazeteciler serbest bırakılmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Türkiye Gazeteciler Sendikası, Alman DJV, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) ve Avrupa Gazeteciler Birliği’nin bulunduğu kuruluşlar, Türkiye’de 64 gazetecinin cezaevinde bulunmasını kınadı. Basın kuruluşlarının üyelerinden oluşan heyetin, dün İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı önünde gazetecilerin tutuklanmasını protesto ettiği ve tutuklu gazetecilerin aileleriyle görüştüğü anımsatılan açıklamada, cezaevindeki gazetecilerin ailelerine yardım için bir örgüt kurulması yönünde tavsiye kararı alındığı belirtildi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşme talebinin kabul edilmediği belirtilen açıklamada, heyet üyelerinin dün TBMM’deki siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle görüştükleri hatırlatıldı. Üç muhalefet partisinin gazetecilerin duruşmalarına milletvekillerini gözlemci olarak yollama sözü verdikleri ifade edilen açıklamada, “İktidardaki AKP, ilk öneriyi ve gazetecilerle ‘diğer tutukluların’ tutukluluk koşullarının izlenmesi imkânlarını ‘değerlendireceğini’ açıkladı ve basın konularında gelecekte yapılacak düzenlemelerde STK’leri de sürece dahil etme sözü verdi” denildi. Açıklamada, uluslararası gazeteciler ve medya örgütlerinin talepleri de şöyle sıralandı: “Avrupa’nın en çok sayıda tutuklu ve hükümlü gazetecisinin bulunduğu Türkiye’deki basın özgürlüğünün kötüleşen durumuna öfkesini ve endişesini yineler. Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Ceza Kanunu çerçevesinde gazeteciler hakkında açılan davaların düşürülmesi için yasa değişikliği talep eder. Cezaevindeki Türk gazetecilerin derhal serbest bırakılması talebini sürdürür.” GÖZALTINDA KAYBOLAN ÇOBAN Albaya 16 yıl sonra dava CAN HACIOĞLU Sessiz protesto ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazeteci yazar Emin Çölaşan, Fethullah Gülen’in kendisine gönderdiği mektubu köşesinde yayımlayarak, “haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği” iddiasıyla Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hakkında yürütülen soruşturma kapsamında talimatla ifade verdi. Çölaşan’ın ifadesini, Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan aldı. İfade işlemi, yaklaşık yarım saat sürdü. Çölaşan hakkında, mektubu yayımlamasının ardından Gülen’in avukatlarınca suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Çölaşan, mektup için ifade verdi 1 haftada 745 kg. patlayıcı bulundu ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) SiirtBitlis Karayolu’nda rutin yol kontrolü yapan güvenlik güçleri, bir kamyonda yaptıkları aramada patlayıcı madde yapımında kullanılan 200 kilogram amonyum nitrat buldu. Olayla ilgili 3 kişi gözaltına alınırken patlayıcı maddenin terör örgütü PKK’ye gönderildiği ifade edildi. Son 1 haftada, Şırnak, Mardin ve Bingöl’de yapılan operasyonlar dahilinde toplam 745 kilo patlayıcı madde ele geçirildi. ESKİŞEHİR Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Aşağı Ölçek köyünde çoban Nezir Tekçe’nin askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybolduğu iddiasıyla başlatılan soruşturmada olaydan 16 yıl sonra “kasten adam öldürmek” suçlamasıyla dava açıldı. O dönemde bölgede görev yapan Bolu Dağ ve Komando Tabur Komutanlığı’nda görevli ve şimdi Albay rütbesinde olan Ali Osman Akın, önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak. Dava güvenlik nedeniyle Eskişehir’de görülecek. Aşağı Ölçek köyünde çobanlık yaparken 1995’te gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Tekçe ile ilgili 16 yıl sonra dava açıldı. O dönemde askerlik yapan ve olaya tanık olan Y.Ş. savcılığa verdiği ifadede “Ali Osman Yüzbaşı bize hitaben ‘aranızdakilerden hangisi Kürt ise parmağını kaldırsın’ dedi. Kemal Teğmen, Nezir’in kolundan tutup, onu bizden on metre uzağa götürüp orada G3 ile kendisine bir veya iki el ateş etti. Bu arada Ali Osman bize dönerek ‘hepiniz ateş edin’ dedi. Herkes Nezir’e doğru ateş etti. Nezir ölmüştü. Kemal Teğmen, ‘mayıncı yanıma gelsin’ dedi. Bir süre sonra mayının patlama sesi geldi. Bizler, ölen Nezir’in elbiselerinin havaya uçuştuğunu gördük” demişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri öncesinde CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu taleplerini ceketine astığı dövizlerle dile getirerek, “sessiz protesto” gerçekleştirdi. Aslanoğlu, komisyona ceketine iğneyle iliştirilmiş ve üzerinde “İntibak yasası istiyorum”, “Gazeteciyim, yıpranma hakkımı istiyorum”, “Yaşa takılanlar ölecek mi?” şeklinde çeşitli talepleri içeren dövizler asarak geldi. “Bu zamana kadar söylüyoruz olmadı” diyen Aslanoğlu,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bunun bir protesto olmadığını, bir ifade şekli olduğunu söyledi. CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi, Mahmut Tanal Haluk Ahmet Gümüş de birer talebi içeren kâğıtları ceketlerine taktı. CHP’li Musa Çam da Bakan Çelik’in komisyona gelişi sırasında üzerinde, “Tutuklu sendikacılara özgürlük” yazılı döviz açtı. KCK’DE 11 KİŞİYE DAHA GÖZALTI Barolardan protesto Haber Merkezi KCK operasyonlarında gözaltına alınan 42’si avukat 46 kişi Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne, BDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ömer Önen ile Bağlar Belediye Başkan Yardımcısı Derya Tamriş’in de bulunduğu 43 kişi Diyarbakır’da adliyeye sevk edildi. Mardin’de BDP Mardin İl Başkanı Abdullah Akikol’un da aralarında bulunduğu 11 kişi dün gözaltına alındı. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, İzmir Barosu Başkanı Sema Tektaş ve Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar ve bazı illerin baro başkanlığı temsilcileri, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek operasyonları protesto etti. Kaplan, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın verdiği talimatları Kandil’e götürdüğünün iddia edildiğine dikkat çekerek, “Bu dava 21. yüzyıl davası olacak. Çünkü Öcalan yeniden yargılanacak. Hükümet de devlet de MİT de bu davada yargılanacaktır. Ve bütün gizli görüşmeler bu şekilde açığa çıkacak, Türkiye, ‘kral çıplak’ diyecektir” dedi. Meslektaşlarının savunmalarına katılacaklarını açıklayan Tektaş da “Bu, Türkiye tarihinde görülmüş en büyük avukat gözaltısıdır. Gözaltına alma, tutuklama, bu ülkede hoyratça uygulanır hale gelmiştir” diye konuştu. İstanbul’da gözaltına alınan 46 kişiden 43’ü, tutuklanmaları istemiyle İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilirken 3 kişi serbest bırakıldı. Mahkemeye sevk edilenlerden 41’inin avukat olduğu belirtildi. Kocaoğlu: Korkmuyorum İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 44 kişiden 11’i tutuklanırken, 18 kişi ise serbest bırakıldı. Zanlılardan 15’i ise adliyeye gönderildi. İhaleye fesat karıştırmak, görevi kötü kullanmak suçlamasıyla geçen salı günü gerçekleştirilen ve toplam 44 kişinin gözaltına alındığı operasyonun ardından, zanlılar gruplar halinde adliyeye gönderildi. Bugüne dek Ali Sabuktay, Abdulhalim Cumhur Yazıcı, Sedat Sakur, Cafer Konca, Necip Binici, Memiş Sarı, Cafer Alt, Yakup Yıldırım, Tülay Tümay, Cengiz Başkurt ve Pınar Çalışkan tutuklandı. Asuman Gökkaya, Murat Özel, Hüseyin Çalışkan, Gül Şener, Oktay Sakur, Ömer Faruk Alçelik, İrfan Aras, İsmet Halim Gürsoy, Tufan Eker, Besim Gültekin, Rafet Bayam, Turgay Akkaya, İbrahim Tuz, Hüseyin Ercan, Kemal Bulut, Yekta Saydam, Çağrı Çavuoşlu ve Ercan Mertbilek ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP İl Başkanı Tacettin Bayır, dün Karabağlar Belediyesi Başkan Yardımcısı Hulusi Gülşen’i cezaevinde ziyaret etti. Kocaoğlu, kendisinin de ifadesine başvurulabileceği yönündeki soruları, “Korkmuyorum, çünkü yaptığım işi biliyorum” diye yanıtladı. 21 kent konseyinin birleşiminden oluşan İzmir Kent Konseyleri Birliği üyeleri, büyükşehir belediyesi önüne gelerek yapılan operasyon ve baskınlara tepki gösterdi. Birliğin Dönem Sözcüsü Yakup Öztürk, “Yargı kendinden olmayanlara yönelik bir tehdit aracı olarak kullanmamalıdır” dedi. AKP’li belediyedeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili 8 kişi hakkında dava açıldı Elazığ’da ilk iddianame AYKUT KÜÇÜKKAYA Okulda su savaşı kanlı bitti ? ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir Yunus Emre Endüstri Meslek Lisesi 10. sınıf öğrencisi Emre N. (15) ile 12. sınıf öğrencileri Gökhan Yılmaz (17) ile Uğur Yiğit (17) arasında birbirlerine su atma kavgası yaşandı. Kavgaya karışan öğrencilerden Emre N. ertesi gün okula evden bıçak alarak geldi. Olayda öğrencilerden Uğur Yiğit karnından, Gökhan Yılmaz bacağından ve Mehmet Hilmi Özyeğen elinden yaralandı. Hastanede tedavisi süren Uğur Yiğit’in hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Çocuk şubesi ekipleri Emre N’yi gözaltına aldı. Cumhuriyet’in haberleriyle kamuoyunun gündemine taşıdığı AKP’li Elazığ Belediyesi’ndeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili ilk dava açıldı. Elazığ Cumhuriyet Savcısı İrfan Sarıca’nın imzasıyla “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla 8 kişi hakkında iddianame düzenlendi. İlk sırada AKP’li Elazığ Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu’nun ismi yer alıyor. Savcı Sarıca’nın tespitine göre, “işyeri yapmak için projelendirilen eski belediye binasının yıkılarak yeniden yapılmasının ardından, değeri yüksek olan ofis ve dükkânların müteahhit firmaya bırakılarak, belediyenin milyonlarca lira zarara uğratıldığı” ifade ediliyor. Selmanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında “Elazığ Belediye Başkanlığı tarafından yapılan 2006, 2007, 2008, 2009 yıllarına ait temizlik ihaleleriyle belediyenin 19 milyon TL zarara uğratıldığı” iddiasıyla yürütülen savcılık soruşturması ise halen sürüyor. AKP’li Elazığ Belediyesi ile yolsuzluk iddiaları “12 Ekim 2011” tarihinde Elazığ Cumhuriyet Savcısı Sarıca’nın hazırladığı 2011/1699 No’lu id dianame ile yargıya taşındı. Yolsuzluk iddiası SP’li Kenan Altungök’ün avukatları aracılığıyla Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu üzerine başladı. Selmanoğlu’nun da aralarında bulunduğu isimlerle ilgili İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermedi. Sarıca, Bakanlığın kararının Danıştay tarafından kaldırılmasını iddianamesine şöyle yansıttı: “İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerince şüphelilerce ön inceleme yapıldığı ve 4483 sayılı kanunun 6’ncı maddesi gereğince soruşturma izni verilmemesi gerektiğinin rapor halinde İçişleri Bakanlığı’na sunulduğu, İçişleri Bakanlığı tarafından da 4 Ağustos 2010 tarihinde şüpheliler hakkında karar verildiği, bu karara ihbar eden vekillerin itirazı üzerine Danıştay 1’inci Dairesi’nce İçişleri Bakanlığı’nın soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verildiği...” Sarıca’nın imzasını taşıyan iddianamade suç tarihi 2006 yılı ve devamı olarak gösterildi. İddianamede ihale ile yıkılarak iş merkezine dönüştürülen eski belediye binasınındaki “51 ofis49 dükkândan”; 34 ofis ve 33 dükkân ile teras kattaki kafenin belediyeye, 17 ofis ile 16 dükkânın ve giriş kattaki fast food yerinin müteahhit firmaya bırakılmasının ihale komisyonunca kabul edildiği belirtiliyor. Savcı iddianamesinde, metrekare olarak belediyenin yerlerinin daha fazla olduğunu ancak belediyeye bırakılan yerlerin konumu itibarıyla ekonomik değerlerinin düşük olduğuna dikkat çekiyor. İddianamede kira geliri yüksek olan yerlerin mütaahhit firmaya ve rilerek, değeri düşük yerlerinde belediyece alınarak, kamunun zarara uğrattığı belirtiliyor. Savcı Sarıca, iddianamesinde bu konuya ilişkin delillerini de Mülkiye Müfettişlerinin bilirkişi raporları ile Elazığ Emlakçiler Derneği’nin verdiği raporlara dayandırıyor. Mülkiye müfettişlerinin ve bilirkişilerin tespitlerine göre 1’nci kattaki işyerlerinin belediyeye düşen payı 6 milyon 10 bin lira olarak belirlenirken, müteahhit firmanın payı ise 9 milyon 610 bin lira olarak belirlendi. Binanın tamamı için Elazığ Emlakçiler Derneği’nin yaptığı tespit ise aradaki uçurumu ortaya koyuyor. Buna göre belediye payına düşen toplam işyerlerinin değeri 17 milyon 200 bin lira müteahhit firmaya verilen yerlerin değeri ise 38 milyon 700 bin lira olduğu tespitine yer veriliyor. Belediyenin zarara uğratıldığını belirten Sarıca, şüphelilerin görevlerini kötüye kullandığını iddia etti. Şüphelilerden Belediye Başkanı Selmanoğlu, Kazım Karataş, Enver Geçen, Harun Reşit Polat, Haluk Çakır, Abdurrahman Gazi Sakın, Mehmet Hanifi Karabulut, Sezai Çelik hakkında görevi kötüye kullanmak suçlamasıyla dava açılmasına karar verdi. TÜRK SATILIK, TUNCEL ŞARLATAN Öcalan’dan hakaret ve tehdit Haber Merkezi Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’da avukatlarıyla 23 Mart 2011 tarihli görüşmesinde Ahmet Türk için, “Böyle konuşmaması gerekir. Eğer, AKP’ye satılan varsa gitsin açık kendilerini satsın” ifadeleri kullandığı ileri sürüldü. TRT’nin haberine göre Öcalan’ın, polise tokat atan BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel içinse, “Ulan sen ne yapıyorsun, ne tokatı, şarlatan mısın?” dediği belirtildi. Artık silahlı mücadele döneminin bittiğine yönelik açıklamalar yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir için de “Zırtapoz” nitelemesi yapan Öcalan’ın, “Böyle konuşursa o da geberir gider” dediği iddia edildi. ABD’den “önderlik sözü” aldığı imasından kuşkulanan Öcalan’ın şu ifadeleri kullandığı ileri sürüldü: “Baydemir, ya çok saf, hoppa, şovmen birisidir ya da ABD’ye, Avrupa’ya verdiği bazı sözler vardır, sahte bir önderlik peşinde. Osman senin yerin AKP’nin sivil toplum örgütüdür.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle