19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 İntihal vakasında kaygı verici artış ANKARA (ANKA) CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in verdiği yanıt, 2002 yılından sonra intihal (aşırma) iddiası ile ilgili başvurular ve uygulanan disiplin cezalarının sayısında artış olduğunu ortaya koydu. Acar, YÖK Başkanlığı’na intihal iddiasıyla gelen dosyaları, verilen disiplin cezalarını, kaçının yeniden incelemeye alındığını, yeniden inceleme yoluyla disiplin cezaları kaldırılan akademisyenleri sordu. Önergeyi yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Dinçer, intihal gerekçesiyle verilen disiplin cezalarının 39’unun idari yargıya taşındığı, 7’sinin iptal edildiği, 12’si hakkında da Disiplin Cezalarının Affına Dair Kanun kapsamında işlem yapıldığını bildirdi. Dinçer, yıllara göre intihal iddiası ile ilgili başvurular ve uygulanan disiplin cezaları hakkında da bilgi verdi. Buna göre 2001 yılında 1 akademisyen hakkında üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası verildi. 2005’te 16 akademisyen, 2007’de 11, 2009’da 17 akademisyen hakkında intihal iddiasıyla başvuru yapıldı. Selma Ann Desmond Taran ve oğlu taziyeleri kabul etti eklamcı Ali Taran’ın eski R eşi Selma Ann Desmond’un (54) cenazesi dün toprağa verildi. Uzun süredir kanser tedavisi gören Desmond için Levent Camisi’nde düzenlenen cenaze törenine, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, sunucu Acun Ilıcalı, Hülya Avşar, Kadir İnanır, Kıvanç Tatlıtuğ, Mazhar Alanson gibi ünlülerle Desmond’un yakınları katıldı. Törende, Ali Taran ile oğlu Kuzey Taran ve Desmond’un annesi Güney Erman, kardeşi Neriman Erman taziyeleri kabul etti. Selma Ann Desmond’un cenazesi, sevenlerinin omuzlarında cenaze aracına konularak götürüldüğü Ulus Mezarlığı’nda defnedildi. (Fotoğraf: FATİH ÇAKMAKAA) ‘Özel vasiyeti yoktu’ annesinin özel bir vasiyeti olmadığını söyledi. Desmond’un bir süre önce boşandığı eşi Ali Taran ise “Bu konuda konuşanlar var. Bugün onlara herhangi bir şey söyleme vakti değil. Görevimizi yapıyoruz” dedi. nnem hâlâ “A benimle” diyen Kuzey Taran, Tırmanma ve Nefret Söylemi Tarihle yüzleşmek modası, Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle başlayan Küresel dönemde ortaya çıktı: Amerikalı siyaset bilimci Prof. Samuel P. Huntington’un önce Uygarlıklar Çatışması ve Dünya Siyasal Düzeninin Yeniden Biçimlendirilmesi, (The Clash of Civilizations and the Remaking of World Order, 1996) sonra da Biz Kimiz, Amerika’nın Ulusal Kimlik Sorunları, (Who Are We? The Challenges to America’s National Identity, 2004) adlı kitaplarını yayımlamasıyla başladı. Huntington bu kitaplarında, insanların kimliklerini esas olarak sınıfsal konumlarının değil, etnik, milli, dinsel ve mezhepsel köklerinin belirlediği tezi üzerine, öngördüğü gelişmeleri ve sorunları aktarıyordu. Huntington’un bu görüşleri, son derece faşist bir yaklaşımla “Batı uygarlığının tek ve biricik olduğu ve başka din, mezhep, ırk ve milliyetlerden gelen toplumların bu uygarlığa benzeyemeyecekleri ve ona erişemeyecekleri” gibi bir anlayışı yansıtıyordu… Esas olarak Sovyetler çöktükten sonra, rakibini yok eden Batı uygarlığının (elbette Amerika’nın) rehavete kapılmasını ve gerilemesini önlemek için yeni tehditler üzerinde duruyordu: Sovyetler’den sonra tehdit İslam Âlemi’nden gelecekti. Bu da başarıyla bertaraf edilirse, sırada Sind uygarlığı yani Çin vardı… Özetle, Batı her an uyanık olmak, kendini geliştirmek ve rakipleriyle başa çıkacak mücadeleci bir kapasiteyi korumak zorundaydı; yoksa çöküş kaçınılmazdı! Huntington, kitabının önemli bir bölümünü, Türkiye’nin “Kimlik olarak İslamla Batı arasındaki bölünmüş niteliğini” ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cumhuriyet modeli ile Türkiye’yi çağdaşlaştırma projesinin başarısızlığını” kanıtlamaya ayırmıştı: Çünkü İslam kültüründen gelen bir dintarım toplumunun Batı uygarlığı ile bütünleşebilecek bir çağdaşlaşma süreci çerçevesinde dönüştürülmüş olması, tezlerinin ve kuramlarının çöpe gitmesi demekti… Bir başka deyişle, Atatürk Devrimleri yoluyla Osmanlı İmparatorluğu’nun dinselfeodal yapısının, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş toplum yapısına dönüştürülmüş olması Huntington’un faşizan tezlerini ve kuramını geçersiz kılıyordu! ??? Ne yazık ki ABD tarafından komünizmle mücadele için kurulan, El Kaide gibi askeri nitelikli İslam örgütlerinin, Sovyetler çöktükten sonra hedefsiz kalması ve kendini yaratan Amerika’ya karşı harekete geçmesi, buna ilaveten yine Sovyetler dağıldıktan sonra Balkanlar’da ve Kafkaslar’da yaşanan kanlı etnik temizlik hareketleri, Huntington’un tezlerinin geçerlilik kanıtları olarak kabul edildi! Ama bu olaylar Huntington’un tezlerine dayalı olmaktan çok, her ulusal devleti istikrarsızlaştıran dinmezhep ve ırkmilliyet temelindeki ayrılıkların açığa çıkmasından ve egemenlerce körüklenmesinden başka bir şey değildi. ??? Türkiye Osmanlı’dan beri MüslümanGayri Müslim, AleviSünni, TürkKürt eksenlerindeki ayrışmalara zaten yabancı olmayan bir ülke. Son zamanlarda bunlara bir de MüslümanLaik ekseni eklenmek istendi ama bu girişim pek başarılı olamadı, çünkü Müslümanların büyük bir kısmı laik, laiklerin de büyük bir bölümü Müslümandı. ??? Türkiye’nin kimlikler üzerinden tarihiyle yüzleşmesi esas olarak kötü bir şey değildir… Hem yanlış hem de bütün kesimler için zararlı sonuçlar verecek olan tavır, “tarihimizle yüzleşirken” bunu bir “nefret söylemi” ile yapmaktır. Dersim tartışması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından, hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kökenleri açısından, hem de kendisinin yargılandığı ve hüküm giydiği davanın yargıçlarına yaptığı göndermelerle, bir “nefret söylemine” dönüşme eğilimi göstermektedir… Toplumsal barışımızı tehlikeye atan bu “nefret söyleminden” özenle kaçınmak gerekir! ‘Saldırı maganda işi’ açıklaması ? İstanbul Haber Servisi İşadamı Mahmut Ceylan’ın makam aracına düzenlenen saldırıda ağır yaralanan aracın şoförü Ramazan Selçuk’un tedavisi sürüyor. Ceylan Intercontinental Oteli’nden yapılan açıklamada “Saldırı olayı, bir trafik magandasının yaptığı adi bir olaydır” denildi. Telefonla konuşurken öldürüldü ? BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da, İstanbul’daki amcasının oğlu Murat Turan ile cep telefonuyla konuşan Muhammet Turan silah sesinin duyulmasının ardından bir anda yere yığıldı. Amcasının oğlundan yanıt alamayan Murat Turan, durumu babasına bildirdi. Olay yerine giden Ahmet Turan, yeğeninin göğsünden vurulmuş halde buldu. Uyuşturucu baskını: 43 gözaltı ? İstanbul Haber Servisi İstanbul polisi uyuşturucu ticareti yaptıkları belirtilen kişilere yönelik “Şafak” adı verilen eşzamanlı operasyonda, 43 kişiyi gözaltına aldı. Baskın sırasında kaçan 5 kişinin yakalanması için çalışma başlatıldı. Bilezikleri için bıçakladılar ? İstanbul Haber Servisi Maltepe Zümrütevler Mahallesi’ndeki bir eve kargo görevlisi kılığında giren iki kişi ev sahibi Seher Nur Saka’yı 14 yerinden bıçaklayarak öldürdükten sonra 13 adet bileziği çalarak kaçtı. Olayın ardından başlatılan çalışma sonucu gözaltına alınan Saka’nın akrabası Serkan A. suçunu itiraf etti. Polis olayla ilgili oldukları belirtilen 3 kişiyi daha gözaltına aldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle