Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 KASIM 2011 CUMARTESİ [email protected] 12 DIŞ HABERLER Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin Arap Birliği ile birlikte atacağı adımlar olabileceğini bildirdi Esad’a verilen süre doldu Dış Haberler Servisi Arap Birliği’nin, Suriye yönetimine verdiği bir günlük süre dün dolarken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şam yönetimi muhalifleri kanlı bir şekilde bastırmaya son vermezse Türkiye’nin Arap Birliği ile birlikte hareket etmeye hazır olduğunu söyledi. İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi ile dün İstanbul’da bir araya gelen Davutoğlu, görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında, yarın yapılacak Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısına katılmaya hazır olduğunu, Avrupa Birliği, NATO ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerle Suriye konusunda görüşmelerini sürdürdüğünü de bildirdi. Suriye’de daha fazla kan dökülmesine göz yumulamayacağını belirten Davutoğlu, Şam yönetiminin iyi niyet göstermemesi durumunda Türkiye’nin Arap Birliği ile birlikte atacağı adımlar olabileceğini vurgulayarak, “Bu Su ? Suriye yönetimi, Arap Birliği’nin gözlemci göndermesine izin verilmediği takdirde yaptırım uygulayacağı yönündeki ültimatomuna ret yanıtını verdi. Resmi Sana ajansının haberinde “Arap Birliği’nin yabancı müdahale için bir aygıt haline geldiği” savunuldu. Davutoğlu, yarın yapılacak Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısına katılmaya hazır olduğunu söyleyerek Avrupa Birliği, NATO ve BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerle Suriye konusunda görüşmelerini sürdürdüğünü belirtti. riye’nin son şansı” dedi. Dışişleri Bakanı, Arap Birliği’nin verdiği süreyle ilgili olarak, “Suriye yönetimi için tarihi bir karar günü. Bugün Suriye için iyi niyet sınavı günü” diyerek, Şam yönetiminin Arap Birliği gözlemcilerine kapılarını açması gerektiğini söyledi. Davutoğlu, Suriye’ye askeri müdahalenin ise söz konusu olmadığını belirtti. İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi ise, Suriye’deki durumun çok kaygı verici olduğunu kaydederek, “Olup bitenler bölgedeki dengelerin bozulmasına sebebiyet verecek mahiyettedir” dedi. Suriye yönetimi Arap Birliği’nin gözlemci göndermesine izin verilmediği takdirde yaptırım uygulayacağı yönündeki ültimatomuna ret yanıtını verdi. Resmi SANA ajansının haberinde, Arap Birliği’nin “yabancı müdahale için bir aygıt haline geldiği” ve “Bölgedeki sorunu kışkırtmak isteyen Batı’nın gizli gündemine hizmet ettiği” savunuldu. Arap Birliği’nin, Suriye’ye ağır yaptırımlar uygulaması bekleniyor. Suriye’ye sivil uçuşların yasaklanması, Merkez Bankası ile ilişkilerin askıya alınması, temel gıda maddeleri ve stratejik mallar dışında ticaretin durdurulması ve hükümet üyelerinin yurtdışındaki mal varlıklarının dondurulması uygulanması düşünülen yaptırımlar arasında. Bu arada Suriye ordusu, 6’sı pilot 10 ordu personelinin dün bir terör saldırısında öldürüldüğünü duyurdu. Suriye devlet televizyonunda yayımlanan açıklamada, “Bu saldırı, terör operasyonlarına yabancıların verdiği desteği göstermektedir” denildi. Gandhi’den Gül’e Buckingham Adabı Hindistan’dayken anlatmışlardı. Buckingham Sarayı’ndaki ilk ziyaretine Gandhi; sırtında battaniye, ayaklarında sandalet, üzerinde her daim bulunan Hint fakiri kıyafetiyle gitmiş. Gandhi o dönemde Büyük Britanya İmparatorluğu’nun sömürgesi olan Hindistan’ın bağımsızlık savaşının bir numaralı lideri. İngiltere’ye karşı gözü kara bir direnç sergiliyor. Ama saraydan içeri öyle bir kılıkta girince İngiliz muhafızlar “hazrola” geçiyor. Gandhi’nin ayağındaki iki paralık sandalete, tuhaf kılığına kimse kafayı takmıyor; “küçümseyen” bakışlarla hayrete düşmüyor. Tarih yapan liderin İngiliz sarayına adım atması başlı başına olay oluyor, saray kapısında biriken kalabalıklar sırf bu anı izlemek ve bu anın parçası olabilmek için sıraya giriyor. Buckingham Sarayı son kertede neler görüp geçirmiş… Hintlisi, Afrikalısı, siyahı, beyazı akla gelebilecek en tuhaf, en geleneksel, en eksantrik giysilerle kapısına dayanana kimse şaşmıyor şaşmıyor da Hayrünnisa Gül’ün 15 santimlik ökçeleri ile yandan fermuarlı çizmelerine şaşıyor! Neden acaba? ‘ABD savaş gemileri de bölgede’ Rusya’nın ardından ABD’nin de savaş gemilerini Suriye açıklarında konuşlandırdığı iddia edildi. Rus haber sitesi Voice of Russia’nın haberine göre, ABD donanmasının en yeni uçak gemisi USS George H.W. Bush öncülüğündeki bir Amerikan filosu, Basra Körfezi’nden Suriye açıklarına gönderildi. BELÇİKA’DAKI IRKÇI PARTİDEN TÜRKLERİ GERİ YOLLAMA PROJESİ Vlaams’tan Emirdağ’a gol yaşayan Türklerin çoğunun Emirdağ’dan geldiğini düşünen BRÜKSEL Belçika’da yaşayan Vlaams Belang, Türklere iki seçenek on binlerce Türk’ün memleketi sunuyor: Ya uyum sağla ya da Emirdağ’ın AKP’li Belediye ülkene dön. “Emirdağ Başkanı Cengiz Pala’nın geçen Avrupa’daki Türklerin geri ay bu ülkeye giderek ırkçı gelişine açık ama bu bir proje ile Vlaams Belang Partisi’yle bağlantılı olarak yapılmalı” diyen görüşmeler yaptığı ardından da Pala ile de olmak üzere yaptıkları bu partinin temsilcilerini görüşmelerden memnun ayrılan Emirdağ’da ağırladığı ortaya çıktı. ırkçılar, “Belçikalı politikacıların İslam ve Türk karşıtlığıyla tanınan aksine Türk politikacıları Vlaams Belang Partisi konuksever ve açık görüşlüler, Belçika’daki 60 bin Emirdağlının tartışmaktan kaçmıyorlar. Vlaams ülkeye entegre olamadığını Belang ile bile!” dediler. Türkiye’de Irkçı partinin davetlisi yayımlanan bir yerel gazete ise savunarak, memleketlerine olarak Belçika’ya giden “Helal olsun Başkan” manşeti dönmeleri için “Emirdağ’ın Pala, parti temsilcilerini atarak Başkan’ın ırkçılara ne kadar size ihtiyacı var” sloganıyla Emirdağ’da ağırladı. kampanya başlatma hazırlığında. kibar davrandığını ama yine de Belçika’da yaşayan 200 bin ağızlarının payını verdiğini yazdı. civarındaki Türk’ün önemli bir bölümü Sadece Emirdağ’ı değil Türkiye’yi de temsil Afyonkarahisar’a bağlı Emirdağ ilçesinden ettiğini söyleyen Pala ırkçılara seçim malzemesi geliyor. Belçika’daki Emirdağlılar siyasetten iş sağlamış oldu. dünyasına, sivil toplum örgütlenmesinden spora uzanan geniş bir yelpazede başarılılar. Sadece Emirdağ Belediye Başkanı’nın değil, bazı köylerin muhtarlarının bile bir ayağı Belçika’da. Belçika’da da etkili olan Emirdağ’ın AKP’li Belediye Başkanı Pala’nın Vlaams Belang’ın davetlisi olarak 28 Ekim’de Flaman Parlamentosu’nda ırkçı parti grubunda görüşmeler yaptığı ortaya çıktı. Kendisi ilk başlarda görüşmeyi gizlemeye çalıştıysa da parlamento önünde ırkçılarla birlikte çektirdiği fotoğraflar basına yansıdı. ERDİNÇ UTKU Moda avcıları ne derdi? düzenlediği “Son fırsat” gösterilerine on binlerce kişi katıldı. Başkent Kahire’deki, halk ayaklanmasının sembolü Tahrir Meydanı’nı dolduranlar bir kez daha, ülkede denetimi elinde bulunduran Yüksek Askeri Konsey’i istifaya çağırdı. Yüksek Askeri Konsey’in önceki gün hükümeti kurma görevini, devrik Hüsnü Mübarek rejimi döneminin eski başbakanlarından Kemal Genzuri’ye vermesi de muhalefetin tepkisine yol açtı. Dün Kahire’de ordu yanlılarının da gösterisi vardı. Abbasiye bölgesinde toplananlar, ordu lehine sloganlar attılar. ABD ise, Mısır’da hızla ve yumuşak biçimde demokrasiye geçilmesi çağrısında bulundu. (AP) MUHALİFLER, ORDUYA ‘SON FIRSAT’ DEDİ Mısır’da dün ordunun yönetimi sivillere devretmesi için muhalefetin Sloganları: Emirdağ’ın size ihtiyacı var 11 Aralık’ta Gentli Türkler arasında “Emirdağ’ın size ihtiyacı var” sloganıyla bir geri dönüş kampanyası başlatacak olan Vlaams Belang, Ankara ve Emirdağ’a geçen hafta bir çalışma ziyareti düzenledi. Türkiye ziyareti konusunda Gent’te basına bilgi veren ırkçılar “Görüştüğümüz Türk politikacılar Gentli Türklerin geri dönüşünün Türk ekonomisini olumlu olarak etkileyeceğini vurguladılar” dedi. Irkçılar bu süreci hızlandırmak için kalkınmada işbirliği yardımlarının Türkiye’ye harcanmasını istiyor. Gent Şube Başkanı ve Flaman Milletvekili Johan Deckmyn ve Federal Milletvekili Tanguy Veys “Gönüllü geri dönüşü teşvik için pozitif çözümler sunuyoruz” diyerek kampanyayı savundu. Kampanyada, “Gentli Türklere Uluslararası Göç Örgütü’nün geri dönüş programları ve IRRiCO gibi geri dönüş projeleri” tanıtılacak. 1418 Kasım tarihleri arasında Ankara ve Emirdağ’a bir çalışma ziyaretinde bulunan Vlaams Belang heyeti TBMM Dışişleri ve Avrupa Birliği Meclis Komisyonları Başkanları ve Emirdağ Belediye Başkanı ile görüştü. 5 kişilik heyette bir fotoğrafçının da bulunmasının nedeni ise görüntüler etrafa gönderilince anlaşıldı. Emirdağ ile kardeş kent olan Belçika’nın Gent şehrinde Hiç gözünüze takıldı mı? Show TV’de “Bugün Ne Giysem?” adında matrak bir program var. Programı “moda avcıları” olarak tanımlanan Hakan Akkaya, Barbaros Şansal, Ivana Sert jürisi yönetiyor. Yarışmacılar, seçtikleri giysilerle; “moda avcıları” önünde resmigeçit yapıp, podyuma çıkıyor ve “şık” görünmeye çabalayarak jüriden geçer/geçmez not alıyor. Bu “reality şov” podyumuna çıkma cesareti gösteren kadınlara jürinin ilk sorusu; “Bu kılıkla nereye gideceksin?” oluyor. Giysinin ayrıntılarına girmeden önce modacılar giysiyi taşıyana enine boyuna “düşünmeyi” öneriyor. “Nerede?”, “kimlerle”, “nasıl bir ortamda” bulunulacak; “nasıl bir moda sahnesine” çıkılacak? O ortamın, o sahnenin yazılı olan/ olmayan kuralları ne? “Şıklık” iddiasındaki kişilere ivedelikle moda anayasasının bu altın kuralı hatırlatılıyor. Gerçekte buna resmi düzeyde “protokol”, gayri resmi düzeyde de “adabı muaşeret/görgü” kuralları deniyor. İngiltere kraliçesini “hipnotize eden”(!) çizmeler; işte bu alışıldık protokol kurallarının dışına çıktığı için böylesine genel bir şaşkınlık yaratmış durumda. Hayrünnisa Hanım’ın çizmelerini görünce aklıma Barbaros Şansal ile Hakan Akkaya’nın her daim muzip yüz ifadeleri geldi: “Moda avcıları” bu çizmelere ne derdi? Yarışmacılarla konuştukları açıklıkla fikirlerini acaba beyan ederler miydi? Bu bizde pek alışılmış bir durum değil. “First lady”lerin kılıkları, kıyafetleri hakkında kimse kolayına ahkâm kesmiyor. Daha çok “övgü moduna” giriliyor ve “first lady”lere her şartta “şıklık korosu” yapılıyor. Ertuğrul Özkök daha dün sütununda; “Hayrünnisa Hanım’ın özellikle gündüz çekilmiş fotoğrafındaki elbisesini ve ayakkabılarını çok beğendim. Elbiseyi çok güzel taşıyordu” diye yazmadı mı? Buralara böyle hep, gelmiş geçmiş tüm “first lady”lere alkış tutarak gelmedik mi? ‘Başka gezegenden gelmiş gibi!’ ‘Misafirperverlik gösterdik’ AFYONKARAHİSAR (AA) Emirdağ Belediye Başkanı Cengiz Pala, Belçika’nın kuzeyindeki Flaman bölgesinin bağımsızlığını savunan, Türkiye ve İslam karşıtlığıyla bilinen ırkçı Vlaams Belang Partisi’nin Emirdağ Belediyesi ziyaretini “siyasi malzeme yapmasını doğru bulmadığını” söyledi. Flaman Parti Vlaams Belang heyetini, Türk misafirperverliği gereği Emirdağ ilçesinde en iyi şekilde karşılayıp ağırladıklarını belirten Pala, yaklaşık 50 yıldır Belçika’ya hizmet eden bir toplumun neden bu kadar yıl sonra bir proje ile Türkiye’ye gönderilmek istendiğini söz konusu heyete sorduğunu bildirdi. İngiliz gazetecilerin haliyle böyle bir sorunu yok. Gazetelerin birinci sayfalarına taşınan haber başlıklarını ve yorumları gördünüz; laflarını esirgemiyorlar. Yalnız gazeteciler değil, okurlar da konuya bir o denli ilgi göstermiş… yorumlarında döktürüyorlar. “Öldürücü topuklarla saraya gelen Türk Cumhurbaşkanı’nın karısı önünde kraliçenin şaşkınlığı” başlığıyla çıkan “Daily Mail”in haberi ve de fotoğrafı (Bkz. Hürriyet’in manşetindeki fotoğraf!) altındaki yorumlardan işte size bir demet: Kraliçe çok yaşasın! Muhteşem bir fotoğraf karesi…. Kraliçenin yüz ifadesine bayıldım. Bugüne değin her şeyi görmüş olmasına rağmen hâlâ mükemmel bir espri anlayışı var. Çok komik. Çizmeler “hideous”feci... Saçlarını göstermiyor da altına bu fetiş pabuçları mı giyiyor? Türkiye Atatürk sayesinde seküler ve modern bir ülke olmuştu. Bunlara bakın yüz yıl geri gittiler. Pek çok Türk kadını başörtüsü takmıyor. Cumhurbaşkanı ile eşi aşırı dindar. (Hayrünnisa Hanım) burada yalnız dini bir tavır koymak için bu kıyafeti giyiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın karısı belli ki tavır koyuyor. (Türk) Protokol(ü7) ona gösterişsiz İslamı giysileri dayatmış. Ancak çizmeler; giysinin altındaki gerçek kadını dışa vuruyor. Mısır mumyası gibi sarıp sarmalanıp sonra da bu seksi pabuçları giymek!!! Ben Lady Gaga sandım… Uzay aracından henüz inen bir uzaylı gibi. C MY B C MY B