19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 KASIM 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER yayın yapan bir radyodur. Avrupa’daki, İstanbul’daki konserler sizi güncele, arşivden ünlülerin kayıtları ise geçmişteki anılara götürmekle ürkiye Cumhuriyeti kalmaz, eğitir de… 1923’te kuruldu. Daha bir Hele cumartesipazar yıl dolmamıştı ki Mustafa sabahları saat 10’da “çocuklar Kemal, “çoksesli müzik” için” yapılan yarım saatlik eğitimini geliştirmek için yayınlar, bırakın geleceğin 1924’te Ankara’da “Musiki klasik müzik dostu Muallim Mektebi’ni” kurdu. Bu çocuklarının yetişmesini, beni okuldan daha sonra “Devlet de bu yaşta eğitiyor. Çünkü Konservatuvarı” da doğdu. TRT3’ün en önemli 1826’da Osmanlı Sultanı 2. amaçlarından biri eğitimdir. Mahmut’un “Batı müziği” için ??? aynı amaçla yaklaşık yüz yıl Bu kadar uluslararası önce İstanbul’da kurduğu sorunların yaşandığı bu “Mızıkaı Hümayun” ortamda bu yazıyı iki nedenle topluluğunu yine 1924’te yazıyorum! Birincisi… Ankara’ya getirerek CHP Antalya milletvekili “Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Gürkut Acar’ın (yalnızca Orkestrası’nın” da temelini attı. soyaddaş!) soru önergesini Atatürk, Çankaya’da bir Başbakan Yardımcısı Bülent yandan Safiye Ayla, Münir Arınç, TRT’ye yeniden atanan Nurettin, Müzeyyen Senar’ın Genel Müdür İbrahim Şahin’in güçlü seslerinden Türk bilgi notuyla yanıtlamış. müziğini, bir yandan da Bilgi notuna göre TRT Radyo gramofonundaki plaklardan 3 “klasik ve caz müziğin “Batı’nın çoksesli müziklerini” dinlenmediği yörelerde son üç dinliyordu. yılda 80 vericisinin başka Sonrasında yerine geçen radyo kanallarına” İsmet İnönü, ister iktidarda, dönüştürülmüş. Hürriyet ister muhalefette olsun gazetesinin haberine göre bu “Cumhurbaşkanlığı Filarmoni iller arasında Kocaeli, Van, Orkestrası’nın” konserlerini Diyarbakır, Mardin, Çankırı da kaçırmamaya özen gösterirdi. varmış. ??? Öteki gazete haberlerine 2. Dünya Savaşı yıllarında ve göre TRT3 Radyosu bundan hemen sonrasında ilkokula böyle yalnızca büyük kentler gitmeden ve gittikten sonra ile Akdeniz kıyılarındaki illerde, İzmir Eşrefpaşa Parkı’nda sonraları internetten yaşamını konser vermeye gelen sürdürecekmiş. Belediye Bandosu’nun Bu yıla kadar TRT3 çalacağı valsleri, marşları, Türk Radyosu reklam ve yabancı bestecilerin yayımlamazdı. Halkın vergileri yapıtlarını dinlemeye konu ile yaşamını sürdürse de bu komşu koşardık. Yolumuzun durumu yadırgardım. fuara düşmesini, orada da Reklamlar başlayınca, hiç bandoyu dinlemeye can olmazsa bazı masrafları atardım. karşılanacak, daha iyi yayın İzmir Atatürk Lisesi’nde yapılacak diye düşündüm. Ne müzik dersinde kötü bir var ki Türkçe dışında İngilizce, öğrenciydim! Çünkü “do” Fransızca ve Almanca kısa sesini de “do”; “fa” sesini de haberlere son verildi. Oysa “do”; “sol” sesini de “do” Türkiye’deki yabancı olarak çıkardığım için müzik diplomatlar ve turistler bu öğretmenim Ajlan haberlerle Bey bana bir aydınlatılıyordu. ayrıcalık sağlamıştı! Bu özelliği de “Solfej” yaparken kayboldu. notaların seslerini ??? çıkarmak yerine, İkincisi… adlarını doğru Van’da yayınları okumam yeterliydi. susmuştu. Dün Ama bizden 12 sabah ilginç bir sınıf önümüzdeki seslenişi öğrenci Üner duyunca Birkan, öğle Bir nota da siz dayanamayıp bu tatilinde hepimiz ekleyiniz. yazıya gerek yemek kuyruğuna gördüm. 44 koşarken, o meslektaşının öldüğü, pek radyonun başına gider, pikaba çoğunun deprem nedeniyle bir plak koyardı. Onun “disk kenti terk ettiği Van’dan bir jokeyliğinde” Batı müziğini müzik öğretmeni olan Ferhat dinlerken afiyetle yemeğimizi Şimşek (0507 750 33 89) yerdik. Sonraki yıllarda yakarıyordu. Cumhuriyet’te “müzik Okulu yıkılmıştı, çalgı eleştirilerini” zevkle okudum. araçları, mesleki kitapları, Ankara’ya Siyasal Bilgiler CD’leri yok olmuştu. Ama o Fakültesi’ne geldiğimde orada bir barakada eğitime olağanüstü bir olanakla karşılaştım. “Cumhurbaşkanlığı başlama durumunda yeniden bir “müzik odası” kurmak Filarmoni Orkestrası” cuma istiyordu. Bu nedenle TRT3 akşamları opera binasında aracılığı ile halktan, yerli ve yabancı bir ustaya BORUSAN, İKSV gibi eşlik ederdi. Ankara’nın yerli kurumlardan; çadır, giyecek, ve yabancı müzikseverleri bu yiyecek değil, müzik dersi için konserler için bilet kapma araçgereç gönderilmesi için yarışına girerlerdi. çağrı yapıyordu. Buna karşılık biz öğrenciler, “Van Şehit Koray Akoğuz ertesi günü öğleden sonra Dil Lisesi’nin” bu özverili müzik ve TarihCoğrafya öğretmeni, okul müdürü Fakültesi’nde aynı konserin Servet Aytekin’in de (0505 ücretsiz tekrarını dinlemek için 841 96 13) önayak olması ile cumartesi sabahları bazı deprem ve kar ortamında dersleri asarak yer kapmaya böyle bir çabanın peşindeydi. koşardık. Ayla Erduran’ın Lisenin geçici adresi “Ahmet öğretmenliğini de yapmış olan Yurtsever Kız Teknik ve Meslek ünlü Rus kemancı David Lisesi İskele Caddesi Çalı Oistrakh, “Altın Flüt” olarak Durağı (Şehit Kemal Görgülü tanınan Fransız JeanPierre İlköğretim Okulu)” idi. “Van Rampal gibi devleri de depremi” için gönderilen dinleme olanağını bulmuştum. paketlere “kargo” ücreti ??? alınmıyordu. Aradan yıllar geçti. Değerli okurlarımdan Cumhuriyet gazetesinde “Deprem sonrasında yazıişleri müdürlüğümü yapan öğrencilerimizi yeniden İsmail Cem TRT’ye genel yaşama döndürebilmek için müdür olunca FM bandından müzik dersliğimizdeki TRT3’ün temelini attı. 24 saat ‘portemize’ bir ‘nota’ da siz klasik, caz, pop müzik yayını koyun…” yakarışını sizlerle yapılmakla kalınmıyor, en paylaşmak istedim. Şimşek, önemli özelliği olan bu 1924’te Atatürk’ün kurduğu dallarda dinleyiciyi “eğiten” “Musiki Muallim programlar sunuluyordu. Mektebi’nden” yetişmiş 2008’de 29 üniversiteyle olmalıydı! ortaklaşa yapılan bir Ama halkın vergileri ile araştırmada 40 yaşın TRT’yi yönetenler Radyo 3’ü üstündeki dinleyicinin en fazla “dinlenmiyor” diye taksit taksit seçtiği radyo kanalı olduğu susturuyorlardı. Dinlemek ya saptandı. da dinlememek halkın Yıllardır, sabah uyandığım seçimi… Sizlerin göreviniz bu andan itibaren TRT3 özverili öğretmen gibi Radyo’sunu dinleyen bir öğrencileri, gençleri, halkı “bağımlıyım”! eğitip daha çok dinleyici Haklı olarak “Evrensel sağlamak değil mi? Sizler müziğin radyosu” ya da Osmanlı’nın “Okulları “Müzikte kalitenin adı” diye kapatalım eğitim sorununu kendisini tanıtan TRT3, çözeriz” diyen Maarif gerçekten uluslararası nitelikte Bakanı’ndan ne farkınız var? 13 Suriye Müslüman Kardeşler lideri Şakfa, Türkiye’nin ‘müdahale’sinden yana olduklarını söyledi Bir ‘Tuğla’, Bir ‘Nota’! T Davet gibi istek Dış Haberler Servisi Suriye Müslüman Kardeşler Örgütü’nün sürgündeki lideri Muhammed Riyad Şakfa, Suriye’ye Türkiye’nin “müdahale”sinden yana olduklarını söyledi. İstanbul’da bulunan ve bir basın toplantısı düzenleyen Şakfa, Suriye’deki kanlı olayların sona erdirilmesi için, Batılı ülkelerin müdahalesindense Türkiye’nin “müdahale”sini kabul edeceklerini belirterek “Bir komşu olarak Türkiye’den daha fazlasını isteyebiliriz” diye konuştu. Yine İstanbul’da bulunan ve basın toplantısına katılan örgütün siyasi lideri ve muŞakfa haliflerin oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi üyesi Muhammed Faruk Tayfur ise Suriye’de sivilleri koruma amacıyla Türkiye’nin bir uçuşa yasak bölge oluşturmasını istedikleri yolundaki haberlerle ilgili konuşmaktan kaçındı, ancak bazı ülkelerle Suriye’de şiddeti durdurmak amacıyla görüşmeler yürütüldüğünü söyledi. Suriye’de önceki gün muhaliflerin safındaki firari askerlerin başkent Şam yakınlarındaki önemli bir askeri üsse saldırısının ardından dün de Türkiye sınırı yakınındaki İdlib kentinde, iktidardaki Baas Partisi’nin gençlik kolları binasına saldırı düzen ‘TÜRKİYE, SURİYE’NİN KUZEYİNE GİRECEK’ Dış Haberler Servisi Türkiye’nin Suriye topraklarına müdahalede bulunacağına ilişkin haberler yoğunluk kazanırken İngiliz Guardian gazetesi, Türkiye’nin Suriye’nin geleceğindeki rolünün önemli olacağını yazdı. Gazetenin dış politika köşe yazarı Simon Tisdall’ın kaleme aldığı bir makalede, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik sert tavrına değinilerek “Ankara Suriye’ye karşı tek taraflı yaptırımlar uygulamaya başladı bile ve elektriğin kesilmesi gibi daha fazla önlemler almayı değerlendiriyor” ifadesine yer verildi. “Uzun süredir bölgesel liderlik konusunda istekli olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kendilerini Esad sonrası bir geleceğe hazırladıklarını” ileri süren Tisdall, Ankara’nın Suriye’ye karşı sertleşen tavrını Washington’ın da desteklediğini kaydetti. Tisdall, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine müdahale edebileceği ve burada siviller için bir tampon bölge oluşturabileceğini de iddia etti. Sabah gazetesinde yer alan bir habere göre, Suriyeli muhalifler, Arap Birliği ve Türkiye arasında görüşülen bir plan, Halep’in kuzeyinde, Türkiye sınırında 5 kilometrelik uçuşa yasak bölge oluşturulmasını öngörüyor. Yasağı Birleşmiş Milletler’in (BM) koyacağı, Türkiye’nin de uygulayacağı, Arap Birliği’nin de destekleyeceği belirtilen plana göre NATO kesinlikle müdahalede bulunmayacak. Plana göre, Arap Birliği ve aralarında BM personelinin de bulunduğu 500 gözlemci Suriye’ye gidecek. Uçuşa yasak bölgenin, Türkiye’nin denetiminde ilan edilmesi ve zamanla genişlemesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Gül, Ankara’da temaslarda bulunan Brucerdi ile bir süre görüştü. Brucerdi: Esad giderse El Kaide gelir AYŞE SAYIN lendiği bildirildi. Muhalif kaynaklar, gençlik kolları binasına, güvenlik yetkililerinin bir toplantısı sırasında roketatarlarla saldırı düzenlendiğini ve çatışma çıktığını duyurdular. Suriye İçişleri Bakanlığı ise aralarında Türk diplomatik temsilciliklerinin de bulunduğu ülkedeki yabancı diplomatik misyonlara saldıranlar hakkında hukuki işlem yapılacağını duyurdu. Arap Birliği, önceki gün Suriye yö netimine sivil halka yönelik sert muamelesini durdurması için 3 gün süre tanıyarak aksi takdirde Şam rejimine karşı ekonomik yaptırımlar uygulayacağını bildirdi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise uluslararası topluluğun, Suriye’de muhalefet de dahil tüm taraflara “şiddeti durdurma” çağrısı yapmasını istedi. Lavrov, Suriye’deki son durumun, “gerçek bir iç savaşa çok yakın” olduğunu belirtti. Muhaliflerin meclisi işgali sırasında arbede yaşandı. (Fotoğraflar: AFP / AP) ANKARA Şeriatla yönetilen İran’ın Meclis Milli Güvenlik Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, Suriye politikasını eleştirdiği Türkiye’ye, Beşşar Esad yönetiminin görevden uzaklaştırılması durumunda “El Kaide gibi radikal İslamcı grupların bölgede hâkim olacağı ve bunun daha büyük tehlike oluşturacağı” uyarısında bulundu. Meclis’te TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ve komisyon üyelerini ziyaret eden Burucerdi, basına kapalı görüşmede Türkiye’nin “füze kalkanı” projesine karşı çıkarken ilginç bir ayrıntıyı da açıkladı. Burucerdi, Türkiye’nin füze kalkanı projesini anlatmak için İran’a heyet göndereceğini bildirdiğini ancak henüz heyetin gelmediğini açıkladı. Füze kalkanı projesinin İran’da dost ülke olarak bilinen Türkiye’ye karşı “güvensizliğe” yol açtığını kaydeden Burucerdi, “Bu Amerikan projesidir. Siz NATO üyesisiniz ancak bu bir NATO projesi değil” görüşünü aktardı. AKP’li komisyon üyelerinin ise “Merak etmeyin size karşı kullanılmayacak” dedikleri öğrenildi. Suriye’nin de Türkiye ve İran gibi Hamas ve El Fetih’i destekleyip, “siyonizme” karşı çıktığına dikkat çeken Burucerdi, bu nedenle Türkiye’nin son dönem Suriye’ye yönelik sert politikasını anlamadıklarını ifade etti. Burucerdi, Suriye’deki olayların belli grupların tahrikiyle büyütülmek istendiğini, El Kaide’nin bölgeye hâkim olmasının bölge için daha tehlikeli olacağını savundu. Burucerdi, “Diğer Arap ülkelerinde olduğu gibi radikal İslamcılar Suriye’de hâkim olursa ne yapacaksınız? Bu sizin de istemediğiniz bir şey” dedi. Yolsuzluk suçlamalarını protesto eden muhalifler meclisi bastı Kuveyt’te siyasi kriz Dış Haberler Servisi Kuveyt’te önceki gün yüzlerce göstericinin parlamento önünde protesto eylemi yapmalarıyla başlayan siyasi kriz sürüyor. Başbakan’ın istifası için eylem düzenleyen kalabalık bir gruba polisin sert müdahalesini protesto amacıyla parlamentoya giren gösterici grup, burada milli marşlarını okuyup başbakan aleyhine sloganlar attıktan sonra binayı terk etti. Kuveyt hükümeti, ülkeyi yöneten Sabah ailesinin önde gelen figürlerinden Başbakan Şeyh Nasır Muhammed el Ahmed el Sabah’ın istifasının talep edildiği gösterilerinin ardından, Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el Ahmed el Sabah başkanlığında toplandı. Toplantıda ülkedeki siyasi krize ilişkin konuların ele alındığı bildirildi. Barak: Türkiye nükleer silah üretebilir Dış Haberler Servisi İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, “İran’ın yerinde olsaydım, ben de nükleer silah sahibi olmak isterdim” dedi. Barak, İran’ın nükleer çalışmalarını sürdürmesi halinde bölge ülkelerinin de silahlanmaya gideceğini söyledi. Barak, “İran da etrafına bakıyor; Çin, Rusya ve Pakistan’da nükleer güç bulunduğunu görüyorlar. Saddam nükleer silah sahibi olmaya çalıştı, Beşşar Esad çalıştı, Kaddafi de denedi. Dediklerine göre İsrail’de de var. İran’ın yerinde olsam, ben de isterdim” diye konuştu. Nükleer silaha sahip bir İran’la Ortadoğu’nun ktamamen farklı bir yer olacağını söyleyen Barak şöyle devam etti: “İran nükleer silaha sahip olursa, Suudilerin nükleer silah üretmemesi mümkün değildir. Barak, İran’ın Türklerin de nükleer silah ürenükleer çalış timine başlamasını önleyemezmalarını sür siniz. Hatta ileride Mısır hüküdürmesi halin meti bile… Bu durumda çok de bölge ülke daha sorumsuz ellerde bir nüklerinin de sileer silah yarışı başlatacaktır. lahlanmaya gi Bu çok tehlikeli bir şey” deceğini saİran’ın nükleer silah üretmeye vundu. kararlı olduğunu öne süren Barak, İran’ın nükleer programını müzakereler yoluyla durdurmanın bir yolu olup olmadığı sorusuna karşılık, Rusya, Çin ve Hindistan da dahil, dünya ülkelerinin yaptırımlar konusunda el ele vermeleri halinde, bunun mümkün olduğunu belirtti. Barak, İran’a bir askeri saldırı ihtimali ile ilgili bir soruya ise “Biz dostlarımıza hiçbir seçeneği masadan çekmemelerini tavsiye ediyoruz” karşılığını verdi. ‘Darbe girişimi’ Muhalif milletvekillerinden Daifallah Buramya, Muhalefet Bloku’nun da ülkedeki durumu tartışmak için toplanacağını belirtirken yönetim yanlısı milletvekilleri muhalefeti sert bir dille kınadı. Şii milletvekili Faysal el Duvayzan protestoları “emirin statüsüne karşı savaş açmak” ve “darbe girişimi” olarak yorumladı. Bir başka muhalif milletvekili Mübarek el Valan ise “Ülkedeki yolsuzluğa ve anayasa ihlallerine karşı halk meşru haklarını savundu” dedi. Ülkede üç aydan bu yana, 50 sandalyeli parlamentoda 16 millet vekilinin 350 milyon dolar civarında rüşvet aldıkları gerekçesiyle protestolar sürüyor. İddialar üzerine Kuveyt savcısı kapsalı bir dava açmasına rağmen, iddialar muhatapları tarafından sürekli reddedildi. Bazı muhalefet milletvekilleri rüşvet olaylarının hükümetle ilişkili olduğunu ve Emir’in yeğeni, 71 yaşındaki başbakanın kamu fonlarını denizaşırı bankalardaki kişisel hesabına aktardığını iddia ediyor. Yine önceki gün aralarında çok sayıda hukukçu milletvekilinin de bulunduğu muhalif milletvekilleri, Kuveyt hükümetinin ve destekçilerinin, başbakanın yolsuzluktan sorgulanması önerisini reddeddikleri gerekçesiyle parlamento oturumunu boykot ettiler. Pirinçte radyoaktif madde bulundu ? Japonya’da Fukuşima Nükleer Santralı’nda meydana gelen kazadan aylar sonra pirinçte güvenlik sınırını aşan oranda sezyum maddesi belirlendi. Dış Haberler Servisi Japonya’da, Fukuşima Nükleer Santralı’nın geçen mart ayındaki depremden zarar görmesinden beri ilk kez pirinçte radyoaktif sezyum maddesi düzeyinin güvenlik sınırını aştığı belirlendi. Yetkililer, pirinçten alınan örneklerin santrala 60 km. uzaklıktaki Fukuşima kentindeki bir çiftlikten geldiğini duyurdular. Pirincin, marketlere pazarlanması amacıyla hazırlandığı ancak satış yapılmadığı öğrenilirken, hükümetin, bölgeden sevkıyatları durduracağı bildirildi. Japonya’da son aylarda et, mantar ve yeşil çay gibi ürünlerde radyasyon tespit edilmiş ancak ülkenin temel gıda maddesi pirinçte radyasyona rastlanmamıştı. Uzmanlar ölçümleri aralıksız sürdürüyor. (AFP) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle