18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 KASIM 2011 CUMARTESİ 18 SPOR 2008’DE HIRVATİSTAN KARŞISINDA BÜYÜK SEVİNÇ YAŞATAN ULUSALLAR DÜN HEZİMETE UĞRADI Arena’da acı rövanş Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU TÜRKİYE: 0 HIRVATİSTAN: 3 STAT: Türk Telekom Arena HAKEMLER: Felix Brych (4), Thorsten Schiffner (4), Mark Borsch (4) (Almanya) TÜRKİYE: Volkan (3), Gökhan Gönül (2) (dk. 46 Gökhan Töre 4), Giray (4), Egemen (4), Hakan (2), Sabri (5), Hamit (4), Emre (5), Selçuk İnan (3) (dk. 69 Mehmet Topal 4), Arda (5), Burak (3) (dk. 81 Umut) HIRVATİSTAN: Pletikosa (7), Vida (8), Schildenfeld (7), Simunic (7), Corluka (9), Srna (9), Dujmovic (6), Rakitic (6) (dk. 83 Pranjic), Modric (7), Mandzukic (8) (dk. 90 Eduardo), Olic (8) (dk. 85 Jelavic) GOLLER: Dk. 2 Olic, dk. 32 Mandzukic, dk. 52 Corluka SARI KARTLAR: Hakan Balta, Emre, Sabri, Arda (Türkiye); Corluka, Dujmovic, Olic (Hırvatistan) Hiddink’in bileti kesildi CUMHUR ÖNDER ARSLAN ELEŞTİRİ ARİF KIZILYALIN 90 DAKİKA ADNAN DİNÇER İşte Gerçek! İşin başından beri her şey çok netti. Sadece ayranımızın kabarmasına ve şans, kader, kısmete bağlanmış umutlarımız vardı. Ülkemizde gerileyen futbol anlayışımızın bir yerde noktalanacağı belliydi. Kendi ligimizin tempo ve oyun anlayışına yerleştiremediğimiz çabuk oyun ve takım olamamanın cezasını Hırvatlar geçmişin de rövanşını alarak kesti. Hiddink geldiğinden bu yana varolan bu duruma el koyamadığı gibi çok da önemsemedi. Bu nedenle dünkü oyunda yaşadığımız skora şaşırmadık. Çok iyi hazırlanmış, aylarca önce bu karşılaşmaya konsantre olmuş Hırvatlar, daha ikinci dakikada yol geçen hanına dönen kanatlarımızı kullanarak attıkları gol ile kaderimizi çizdiler. Futbolumuz sadece Burak ile aylardır gol arama yetersizliğine kurgulanmış yapısıyla zayıf dediğimiz Hırvat savunmasını zorlayamazdı. Karşılaşmanın genelinde top bizde daha çok olsa da rakibimizin iki kanadı, orta alandan çıkan seri paslarla çok süratli ve etkili oyuna girince şaşırdık. Ayrıca orta alanda topa sert olan Hırvatlar ikinci yarıda Corluka’nın attığı golle umudumuzu yok ederken bizi Avrupa’nın dışına itti. Temposu yüksek, kaliteli ve bilinçli atak çıkışlarıyla kanatlarını iyi kullanan Hırvatistan oyun disiplininden asla taviz vermeyerek çok kararlı olduğunu ortaya koydu. Doğrusu bu kadar farklı kazanacaklarını beklemiyorlardı. Ancak şapka düştü kel göründü. Çok şımarttığımız ve keyfi futbollarına razı olduğumuz oyuncularımız çağdaş futbolun dışında uzun zamandan beri ortaya koydukları gerçeği alışkanlık haline getirdiklerinden farklı yenildik. Egemen ve Giray gibi iki tekniği zayıf stoperin kanatlarında ağır Hakan Balta ve formsuz Gökhan Gönül’ün ortaya koydukları performans takımımızın çabuk çökmesine neden oldu. Olic, Corluka, Modric gibi oyuncular günün futbolundan etkili biçimde örnekler verdi. Bu oyunun asıl hazin tarafı 90 dakika boyunca futbol takımımızın bir kez dahi gol pozisyonuna girememiş olmasıdır. Tribünleri dolduran binlerce futbolsever büyük bir hayal kırıklığı yaşarken organizasyon, sahanın zemini ve futbol koşulları iyi de olsa futbol oyununun nasıl oynanacağı konusundaki gerileyen yapımız karşımıza bu acı sonucu koydu. Bana göre; fazla üzülmek yerine bulunduğumuz yerden iyi ders alarak yeniden yapılanmamız ve düşünsel yönden plan program yapmamız gerekecek. Hiddink’in de buna pek hevesli olduğunu sanmıyorum. lusal Takım’ın Hırvatistan karşısında evinde aldığı ağır yenilgiyle Euro 2012’ye katılma şansını mucizelere bırakmasıyla teknik direktör Guus Hiddink’in bileti kesildi. Tam kadro statta bulunan Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi maç sonrası acil bir toplantı gerçekleştirdi. Başkan Mehmet Ali Aydınlar ve kurmaylarının Hollandalı çalıştırıcıyla 15 Kasım’daki rövanş maçının ardından yolları ayırma kararı aldığı öğrenildi. Yönetimin, sözleşmesi devam ettiği için Hiddink’e istifa seçeneğini sunacağı, bunun kabul görmemesi halinde yüklü tazminatı göze alıp teknik direktör değişikliğine gideceği bildirildi. U TRİBÜNLER AVCI’YI İSTEDİ ? Taraftarlar uzun süre teknik direktör Abdullah Avcı için tezahürat yaparak onun Ulusal Takım’ın başına geçmesini istedi. Adaylar arasında Ertuğrul Sağlam ve Mustafa Denizli’nin de isimleri anıldı İstifa sesleri TT Arena’yı dolduran taraftarlar skor 30’a geldikten sonra teknik direktör Hiddink ve yardımcısı Oğuz Çetin’i istifaya davet etti. Bu ikilinin aleyhine sürekli tezahürat yapan binlerce seyirci Ay – Yıldızlı oyunculara da tepki gösterdi. Topu ayağına alan ulusal futbolcuları ıslıklayan tribünler “Allah belanızı versin” şeklinde tezahürat yaptı. Maç bitiminde öfkesi dinmeyen taraftarlar soyunma odasına giden tünelin girişinde Hiddink ve teknik heyete küfürlü tezahüratta bulundu. ARDABİLİC TARTIŞMASI ? Maçın 10. dakikasında Ulusalların kazandığı taç atışı öncesi top Hırvatistan yedek kulübesinin önüne düşüp teknik direktör Bilic’e geldi. Hırvat çalıştırıcı, Arda’ya atışı kullanması için topu vermedi. Buna sinirlenen Arda, Bilic’in elinden sert bir şekilde topu aldı. Bilic ise tribünleri tahrik eden hareketlerde bulundu. Seremoni sırasında Hırvatistan Ulusal Marşı bir süre ıslıklandı. Bir hoca düşünün, 90 dakika yerinde durmuyor; hırs küpü. Takımla atağa kalkıyor, takımla savunmaya dönüyor; sanki basketbol koçu. Yaşıyor maçı, seviniyor, üzülüyor, enerjisini futbolcusuna aşılıyor. Kim mi? Elbette Hiddink değil. Hırvatların teknik direktörü Slaven Bilic. Takımını iyi hazırlamış, 2008’den ders almış, Türkiye’yi çözmüş. Maç başlayınca bunu hissettirdi. İlk gol sanki planlanmış. Türkiye’nin ‘zayıf halkası’ Gökhan Gönül’ü Corluka ile zorlayıp Olic’le 10’ı buldu. İkinci gol de artık Ay Yıldızlıların kronikleşmis karambol telaşından geldi. Bir türlü savuşturulamayan top, arka direkte gol... Ne diyelim futbol bu, çalışan kazanıyor. Ya bizim Hiddink!.. Göremedik, görsek yorum yaparız. 90 dakika boyunca kulübede saklandı. Kendini göster be adam!.. Koltuğunda oturma. Yılda 10 milyon Avro’yu en kritik maçında ‘ağır abi’ rolü oynamak için mi alıyorsun? Diyeceğim ki büyük taktisyen; o da yok!.. Yenik duruma düştükten sonra ‘B planını’ uygulayamadık. Hakan Balta, Gökhan Gönül, Giray ve Egemen’in dışında kimin nerede oynadığı belli değil. Arda bir sağda bir solda, Sabri bir önde bir arkada, Hamit’e bakıyorsunuz; bir ara sol açık bir ara ‘gölge’ santrfor. Final bileti ağlaya ağlaya gitti. Arda’yla Burak bir yere kadar direndiler, biraz da 2. yarının başlarında kaptan Emre... Ama ‘skandal’ niteliğindeki 3. gol fişi çekti. Yazık oldu hem de çok yazık. Bu kadar kolay teslim olup böylesine farklı yenilmemeliydik. Saha kenarındaki bir reklam gözüme çarptı; “2012 UEFA Kongresi Türkiye’de.” Bu kafayla ancak kongre düzenlersiniz, finalleri de HD yayın farkıyla TV’den izlersiniz. Rövanşı konuşmaya bile gerek yok. Biraz utanması, sıkılması varsa Hollandalı, Amsterdam dönüş biletini Zagreb aktarmalı yaptırır. Guus Hiddink’i Gören Var mı? ‘YENECEK GÜCÜMÜZ YOKTU’ ? HIDDINK: Hırvatistan gibi güçlü bir ekiple oynuyorsanız maçın başında disiplini kaybetmemeniz lazım. Daha maçın başında rakip sizi saf dışı bırakırsa zorlanırsınız. Dün de böyle de oldu. Skor üstünlüğünden sonra 10 adamla geriye çekildiler. Yarattığımız baskılar gerçek tehlikeye dönüşmedi. Hırvatistan’ı yenecek gücümüz yoktu. Kazanacak düzeyde değildik. Gerçekçi olmak lazım. Sorumluluğu üstüme alıyorum ancak oyuncuların çalıştıklarımızı hayata geçirmesi lazımdı. ELEŞTİRİ METİN TÜKENMEZ Ayıptan da Öte... Karşılaştığımız ülke kim olursa olsun Ulusal Marşı’nı protesto etmeyi kendine özgü bir hak gören bir seyirci topluluğunun arkasında durduğu takım da dünkü kadar olur demeye dilim varmasa da ne yazık ki öyle. Tüm dünya uluslarına saygı duyan büyük Atatürk’ü andığımız bu hafta oynanan Hırvatistan maçının daha başlangıcında yüzümüz kızardı. Hırvatistan Ulusal Marşı çalınırken Arda Turan’ın hareketlerine dikkat ettiniz mi? Ne diyelim, tribünleri dolduranların da alanda mücadele edenlerin de yüzü ak olsun!.. Hiddink geldiği günden beri ulusal takımın gidişatının kimseye umut vermediği bir gerçek olmasına karşın bu denli kötü bir takımın tek sorumlusunun da Hollandalı olmayacağı açıktır. Kendi alanında Avrupa Şampiyonası finalleri için mücadele eden bir takım tek bir pozisyon dahi bulamadan maçı bitiriyorsa bu durum karşısında dünyanın en büyük teknik direktörü bile çaresiz kalır. Tıpkı Gökhan Gönül’ün ve Hakan Balta’nın çaresizliği gibi... Denilebilir ki ulusal takımı bu duruma Hiddink getirdi. Kısmen doğru olabilir. Ancak yıldızı Arda Turan, golcüsü Burak Yılmaz ve orta alandaki beyni Selçuk İnan olan bir ulusal takımdan daha fazlasını beklemek haksızlık olur. Neyse ki Hırvatistan, bizim 2008’de elediğimiz takım değil. Yoksa dün akşam, geçmişte İngiltere’den aldığımız yenilgilerin bir benzeriyle karşılaşırdık. Dün akşam edinilen sonuçtan sonra Hırvatistan’da bir ‘mucize’ arayışına gireceğiz eminim ki. Ancak biz o hakkımızı 2008’de kullanmıştık. Futbolun içindeki değişkenlerin hep bizden yana olmasını istemeye hakkımız yok. Çünkü bu uğurda hiçbir çabamız yok. Almanya’nın yardımıyla buraya geldik, iş başa düşünce de halimizi gördük. 74 milyonluk bir ülkeyle 4.5 milyonluk rakibimiz arasında bu denli büyük futbol farkı olabilir. Bu bir ayıp mıdır bilemiyorum ama onlara ve Ulusal Marşları’na saygısız davranmak ayıptan da öte bir şey olsa gerek... SIVOK 90’DAN VURDU ? 2012 Avrupa Şampiyonası playoff turunda ilk maçlar tamamlandı. Alınan sonuçlar şöyle: BosnaHersekPortekiz: 00, Çek Cum. (Dk. 63 Pilar, dk. 90 Sivok)Karadağ: 20. VO L K A N ’A Ç İ R K İ N T E P K İ Ulusal Takım kalecisi Volkan Demirel ile kale arkasındaki taraftarlar arasında ikinci yarıda gerginlik yaşandı. Yaptığı bir kurtarış sonrası taraftarlar kinayeli bir şekilde Volkan’ı alkışladı. Duruma sinirlenen file bekçisi, tribünlere elkol hareketleri yapıp taraftarları alkışladı. Taraftarların “İ... Volkan” diye bağırmasıyla gerginlik tırmandı. Volkan, taraftarlara el işaretleri yapmayı sürdürdü. Kaptan Emre, Volkan’ın yanına gelerek kendisini uyardı ve tribünlere tepki gösterdi. BURAK’A YAKIN TAKİP ? Ulusal Takım’ın Hırvatistan’la oynadığı Euro 2012 Play – Off ilk maçında Avrupa’nın önde gelen kulüpleri Burak Yılmaz’ı takibe aldı. Dünya devi Barcelona’nın futbolcu izleme komitesinde görev yapan Miguel Alberto Parreira, genç golcü hakkında detaylı bir rapor hazırladı. 4 futbolcumuz cezalı Sınırda bulunan Sabri, Hakan Balta, Arda ve Emre Belözoğlu sarı kart görerek rövanş maçında cezalı duruma düştü. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle