Katalog

SAYFA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER öğrenme ve öğretme alanının ihmal edilmemesi gerektiğini söylemek yanlış olmaz. Aslında büyük uluslararası sportif etkinlikler dolayısıyla bazen başarılı organizasyon örneklerine rastlanmakla birlikte, genellikle büyük doğal afetler sonrasında organizasyon kusurlarının dillerden düşmediği de yadsınamaz bir gerçektir. Kaldı ki, kendisi çalışmak, çare aramak ve çözüm bulmak yerine başkalarında kusur bulmanın, eleştirmenin ve sonuçta kamu yönetimini suçlamanın halkımızda sık sık ortaya çıkan bir özellik olduğunu hep biliriz. Durum bu olunca ve özellikle yardım dağıtımında yaşananlardan sonra, artık afet beklemeksizin, halkı ve yöneticileri düzenli aralarla deprem, sel baskını, orman yangını manevralarından geçirmek bir ulusal zorunluluk noktasına gelmiş sayılmaz mı? CUMHURİYET 26 EKİM 2011 ÇARŞAMBA ESKİDEN, kamu hizmetine girmek isteyenlerin eğitiminde “idare hukuku” öğretimi vardı da yönetim bilimi gibi bir konu üzerinde pek durulmaz, bunun zamanla ve çıraklıkla öğrenilebilecek bir “sanat” olduğu düşünülürdü. İkinci Dünya Harbi sonrasından başlayarak ve biraz da Amerikan etkisiyle, yönetimin bir bilim alanı olduğu, onun da akademik yaklaşımının, araştırmacısının, öğreticisinin olması gerektiği doğal sayıldı ve uzmanları, bilimcileri yetişti; işletmecilik, kamu yönetimi gibi yeni bilim dalları ortaya çıktı. Daha çok ve ister istemez savaşlardan alınan derslerle askerlerin ön aldığı, geliştirdiği, terimler ve kurallar yarattığı bir gelişmeydi bu. Etkinin sivil alana ve üniversitelere yansıması, dolaylı olarak, askerlik dilinin bir ölçüde oralara da girmesine yol açmıştır. ağdaş kamu yönetimi biliminin ilginç konularından biri, “O ve M” diye kısaltılan “Organizasyon ve TV’de İlaç Pazarlama Prof . Dr. Coşkun ÖZDEMİR elevizyonlar aracılığı ile açmakta ve öldürücü damar ilaç pazarlama için yur sertliğinin etkisini yok etmekdumuzda hiçbir engel tedir. Kanser için de kısırlık olmadığı anlaşılmaktadır. Baş için de çok etkili ilaçlar hazırlarında bir hekimin bulunduğu lanmıştır. Bunlar bağışıklık bir ekip kendi icat ettikleri sistemini güçlendirmektedir. bazı ilaçları çeşitli hastalıkla Halkımız ölümden başka her ra iyi geldiği iddiası ve pro şeye, her hastalığa çare oldupagandası ile çok sayıdaki tel ğuna inanmalı ve onu aramaevizyon kanalında pazarla lı. Bunun Kuran’da da yeri var. maktadırlar. Bu ilaçlar ekran Diyabet, romatizma, unutkanda görülen konuşmacı doktor lık, bunama, kas zayıflığı heptarafından üretilmekte ve ha si için çok etkili ilaçlar var. Ekzırlanmaktadır ve çeşitli has randa danışma merkezlerinin talıklara çare olduğu gösteril telefon numaraları veriliyor. miştir. Bu mucize ilaçlarla Onlara telefon ederseniz ilaçbaşlıca damar hastalıklarına ların fiyatları ve kullanma mekesin çare bulunmaktadır. totları hakkında bilgi alıyorÇünkü bu ilaçlar vücudun sa sunuz. dece bir ikisini değil, tüm daArkası 8. Sayfada marlarını moleküler düzeyde Afet Manevraları Metot” başlığını taşır. Yani, bir yönetim birimi amaçlarına ve hizmetlerine en uygun ya da verimli biçimde nasıl örgütlenmelidir, yöntemleri neler olmalıdır? İnsan aklı ve zekâsı bu alanda da geçerli ve yararlı esaslar geliştirmiş, deneyimler yapılmış ve çeşitli ortamlardaki uygulamalarla sağlamlaştırılan kurallara varılmıştır. Çoğu zaman, yaşanan bazı beceriksizliklerin, kargaşaların ve başarısızlıklar sonrasında, “En yaygın kusurumuz organizasyon bozukluğudur” sözünün duyulduğu bizimki gibi bir ülkede, böyle bir T Sizin ‘Açılımı’ Deprem Yaptı... Hani yüreğe basılan taş gibi... Bir avuntu... “Türkiye bölündü, bölünüyor” derken... Deprem yetişti... Açın; sosyal medyada Kürtlere laf söyletmiyorlar: Ayrımcılar sustu... BDP gensorusunu geri çekti... Doğusu batısı kaynaştı... Kürt sözcüler “yardımlarda kardeş kokusundan” söz ediyorlar... Sarılan sarılana... Arkadaşın “açılımı” az daha bölüyordu memleketi... Deprem düzeltti... Normalde depremin yaralarını iktidarın sarması gerekmez mi?.. Ama iktidarın yaralarını deprem sarıyor... Türkiye’yi yine bölünme noktasına getirdiklerinde, deprem profesörünü televizyona çağırıp sorarsınız artık: “Acaba deprem ne zaman?..” Onlar size fay may hatlarını uzun uzun anlatırlar, siz ısrar edin: “Bir an önce olmaz mı acaba?..” “Öyle hemen olmaz...” “Ya ne zaman olur, bir an önce yani?..” Keza dış politikada... Berbat ettikleri dış ilişkileri deprem biraz olsun onardı sanki?.. İsrail yardım önerdi, Ermenistan telefona sarıldı, İran, Suriye, Yunanistan... Dört gündür “komşularla sıfır sorun” yani... Böylece; hataları deprem tarafından düzeltilen yeryüzündeki ilk iktidar bu... İki gündür olanları izliyorum: Gazetelerin manşetlerinde “Türkiye tek yürek” yazıyor... Televizyonlar “tek parçayız” diyor... Dayanışma... Sahiplenme... Tüm bunları deprem yaptı... Arkadaşın o “açılımı” nedeniyle tam iç savaş çıktı çıkacak derken... Bir daha ağzına “açılımı” alırsa, Allah muhafaza... Koşun deprem profesörüne: “Deprem yok mu, deprem?..” “Kaçlık?..” “Kaç olursa olsun, acil yani...” Siz depremin “açılımına” sarılın bari... Bir de canlarımızı da almasaydı... Yanmasaydı canımız... Ç Beko’dan evinizde bayram havası estirecek fırsatlar. 450 lt Bulaşık Makinesi Çamaşır Makinesi Kurutma Makinesi Buzdolabı 549 TL 549 TL 599 TL 799 TL C MY B C MY B Kampanya 131 Ekim 2011 tarihleri arasında, B 8459 SM kodlu buzdolabı, D2 5061 B kodlu çamaşır makinesi, D2 2001 kodlu bulaşık makinesi ve D 70 KT kodlu kurutma makinesi için geçerlidir. Stoklarla sınırlıdır. Beko hizmet merkezi 444 1 404