19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EKİM 2011 PAZARTESİ HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 Gündoğdu Meydanı’nda yapılan mitingde terör lanetlenirken hükümetin de istifası istendi Sahi Kaç CHP Var? Sezgin Tanrıkulu. İzmir’de büyük tepki EMRE DÖKER/METE KIZIK “Yeni” CHP, farklı fikirlerçizgiler koalisyonu gibi oldu. Mikrofon uzatılan, soru sorulan her milletvekili anayasa, terör başta olmak üzere ülke gündeminde öne çıkan temel konularda farklı görüşler dile getiriyor. MYK’de “ulusalcı şahinler”le “daha liberal yeni CHP’liler” arasındaki görüş farklılıkları gözlerden kaçmıyor. Abant kampında eleştirilen Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, son PM toplantısında da eleştirilerin hedefindeki isim oldu. Anayasa değişiklikleri konusunda “adlandırmada” bile bir görüş birliği yok. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “yeni anayasa” ifadesi birçok milletvekili tarafından tepkiyle karşılanırken “yeni anayasa” değil, “anayasa değişikliği” vurgusu yapılıyor. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Süheyl Batum, Rıza Türmen ve Atilla Kart kendi aralarında bir anayasa değişikliğinde anlaşabilirler mi, emin değiliz... CHP’de kapalı grup toplantıları başladı, milletvekilleri görüşlerini dile getiriyor. İyi, hoş ama Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, bu kapalı bölüme katılıp milletvekillerinin konuşmalarını dinlemiyor. Son grup toplantısında Samsun Milletvekili Haluk Koç, anayasa değişikliği sürecindeki söylem farklılıklarına dikkat çekerken “Herkes bir şey söylüyor. Milletvekili olarak, Türk milleti önünde CHP’nin temel anayasa meselesinde takınacağı tavrı bilmek zorundayım, ortak olmak zorundayım. Meclis grubu dışlanarak bir heyetin tek başına çizdiği elbiseyi kabul etmek durumunda değiliz. PM ile ortak toplantı yapılarak anayasa konusu değerlendirilmeli” dedi. Kulislerde anayasa sürecinin CHP’yi parçalayabileceği değerlendirmeleri yüksek sesle dile getirilmeye başladı. CHP’nin şimdiden 3 parça olduğu söyleniyor. Ulusalcılarla “eski” CHP’liler, “liberal” ve Kürt sorunu konusunda daha duyarlı milletvekilleri ve “sağ” kökenli isimler... Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki süreçte CHP “içinden” çok “çatlak, aykırı ses, görüş ayrılığı...” haberleri yazacağız... ‘Sivil anayasa’ kapalı kapılar ardında... TBMM’de siyasi partilerin eşit temsiliyle kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu ilk toplantısını geçen hafta yaptı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gazetecilere çok ilginç telkinlerde bulundu. Özetle dedi ki: “Eğer yeni anayasa istiyorsanız, komisyondaki kapalı görüşmelerin perde arkasına bakmayın, ben de genel yayın yönetmenlerinizle de görüşüp bu konuda ricada bulunacağım.” Çiçek’in derdi, komisyondaki uzlaşmazlıkların kamuoyuna yansımasını engellemek. “İlk sivil anayasayı” yapma misyonunu üstlenmekle övünen Başkan Çiçek’in, yeni anayasa yapım sürecini kamuoyundan kaçırmak istemesi çok manidar. Eğer anayasa görüşmelerinde muhalefetle, iktidar arasında uzlaşmazlık olursa basın “günah keçisi” olacak gibi görünüyor... Elbette Çiçek, “Komisyonun perde arkasına bakmayın” dedi diye, gazeteciler de oturup beklemedi. İlk toplantının hemen ardından gazeteciler “perde arkası”na bakmak için hem iktidar hem de muhalefet partili komisyon üyelerinin peşine düştü. Çiçek komisyon toplantısında üyelere basınla ilişkiler konusunda bir kez daha “hasseten rica ettiği” için olsa gerek, karşılarında gazeteci ordusunu gören bazı milletvekillerinin ağzını bıçak açmadı. Bunlardan biri de CHP’li Süheyl Batum’du. Batum bütün soruları cevapsız bırakınca, bir gazeteci “Kimse konuşmayacak diye Kuran’a el basmışsınız” diye laf attı. Bunun üzerine BDP’li komisyon üyesi Sırrı Süreyya Önder, Batum’a “Bunu da mı söylediniz, hani söylemeyecektiniz?” diye takıldı. Bir anda ne diyeceğini bilemeyen Batum, “Ya yapma böyle, bak şimdi bunu da gerçek sanacaklar” dedi. Batum, gazetecilere ek açıklama yapma gereği de duydu: “Aman arkadaşlar, siz Sırrı Bey’e bakmayın, yok böyle bir şey!..” İZMİR Terör, İzmir’de on binlerce kişi tarafından bir kez daha lanetlenirken, kent sokaklarında “Hükümet istifa” sesleri yankılandı. İzmir Şehit Aileleri Derneği öncülüğünde düzenlenen ve 40’ın üzerinde sivil toplum örgütünün dekteklediği “terörü lanet mitingi”, İzmir’in merkezindeki Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirildi. Etkinliğin katılımcılarının çoğunluğu gençler ve kadınlardan oluştu. Ellerinde Türk bayrağı ve Mustafa Kemal Atatürk posterini alan genç yaşlı, kadın erkek binlerce İzmirli, teröre ve ülkenin bölünmesine izin vermeyecekleri yönünde mesaj verdi. İzmir’in dört bir yanından Gündoğdu Meydanı’na gelen kitle, burada sık sık hükümet aleyhine slogan attı. Yaşanan terör olayları sonrası yürütme erkinin çözüm üretemediğini savunan kitle, hükümeti istifaya çağırdı. Şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan mitingde Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi de katılımcılara dinlettirildi. Mitinge katılan İzmirliler en çok tepkiyi hitabede yer alan “İktidara sahip olanlar gaflet dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler” cümlesi okunduktan sonra gösterdi. Mitinge İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilçe belediye başkanları, CHP İzmir milletvekilleri de katılırken etkinlikte AKP’li milletvekilleri yer almadı. Tertip Komitesi Sözcüsü Hızır Murtezaoğlu’nun, “Şehit kanıyla anayasa yapılmaz” yönünde, hükümeti eleştiren sözleri üzerine bir grup, Murtezaoğlu’nun üzerine çakmak ve yabancı maddeler attı. İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekiplerin taşkınlık yapan bu gruba müdahale etmemesi dikkat çekti. Mitingin ardından bir ülkücü grubu BDP İzmir İl Başkanlığı binasına Türk bayrağı asmak istedi. Polisle yaşanan pazarlığın ardından grup binaya bayrak asarak olaysız dağıldı. tingde “İzmir burada hükemet nerede?”, “Orduya uzanan eller kırılsın”, “Hepimiz askeriz PKK’ya yeteriz”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Tayyip oğlunu askere gönder” sloganları atan katılımcılar, mitingin ardından Alsancak, Çankaya ve Konak’ın ara sokaklarında sloganlar atarak yürüdü. Kentte birçok evin balkonunda ve penceresinde de Türk bayrakları ve Atatürk posterleri asıldı. GÜNDOĞDU BAYRAK DENİZİ Gündoğdu Meydanı’ndaki mi Hakkari’de üç asker daha şehit HAKKÂRİ/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Hakkâri Valisi Muammer Türker, Çukurca ilçesine bağlı Kazan Vadisi’nde çıkan çatışmada 1 astsubayın şehit olduğunu, 6 askerin yaralandığını, Tekeli Vadisi’nde askerlerin geçişi sırasında yola döşenen el yapımı mayının patlaması sonucu ise 2 askerin şehit olduğunu söyledi. Öte yandan Genelkurmay Başkanlığı’nın 49 teröristin öldürüldüğünü açıkladığı sınır kesimindeki operasyonlar devam ederken BDP’lilerin bugün Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı’na kitlesel bir yürüyüş düzenleyeceği bildirildi. Yürüyüşün bugün saat 14.00’te başlayacağı belirtildi. Meclis’te ‘tecritte’ 75 kişi Bazen “yeni” bir bakış açısı iyidir, yeni bir “farkındalık” getirebilir. Görkemli TBMM binasının bodrumunda berberler, ayakkabı boyacıları başta olmak üzere çok sayıda personel çalışır, bu olağan karşılanır, yıllardır kimsenin itiraz ettiğini duymadık. Parlamentoya yeni giren isimlerden, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal bunu o kadar “olağan” karşılamamış olmalı ki, TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdi. Bakın, Tanal ne diyor: “TBMM’nin ana binasında bulunan İç Hizmetler Müdürlüğü, yönetim ekibi birinci bodrum katta bulunan ve berberler katı diye tabir edilen çalışma alanlarında bulunan odalarda yaklaşık 75 kişi çalışmaktadır. Sözü edilen çalışma odaları, Teknik Daire Başkanlığı’nda, yapı ruhsat planına göre dizayn edilmemiş, dış dünyadan izole edilmiş, cezaevindeki tecrit odalarına benzer şekilde, dışarıya bakan penceresi olmayan, doğal havalandırması olmayan, dışarıda havanın yağmurlu, karlı mı ve güneşli mi olup olmadığı tespit edilemeyen adeta dış dünya ile ilişiği kesilmiş ortamda çalışılması, çalışanların beden ve ruhsal dengesini bozmaktadır. Beden ve ruh sağlığı açısından bir insan hakkı ihlali söz konusudur.” Tanal, “bu hukuka aykırılığın giderilmesi için gerekli işlemlerin yapılarak çalışanların beden ve ruhsal dengesini bozmayacak ortamın sağlamasını” istedi. Şimdi söz sırası TBMM’de... İstanbul’da gergin gün İstanbul Haber Servisi Terör İstanbul’da protesto edildi. Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyesi bin kişi Taksim’e yürüdü. İnternette örgütlenen bini aşkın kişi de dün öğle saatlerinde Taksim Meydanı’nda terör saldırılarını protesto etti. Yaklaşık 500 kişiden oluşan bir grup ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın evinin yakınlarından geçerek Üsküdar istikametine yürüdü. Ümraniye’de toplanan kalabalık bir grup, BDP binasını bastı. Parti meclisi üyesi Ömer Ağın ve 5 ilçe başkanının da aralarında bulunduğu 25 BDP’li içeride mahsur kaldı. Kalabalık grup 2 kez binayı kundaklamaya çalıştı. Beyoğlu’nda toplanan BDP’liler ise polise havai fişeklerle saldırdı. Polisin gaz bombası ile müdahale ettiği eylemciler, Geniş Sokak’ta ekiplere ses bombası attı. Polis, 3 kişiyi gözaltına aldı. ‘Öğrenci’leri ziyaret eden bakan var mı? Demokratikleşme için “yeni anayasa” yeter mi? Ergenekon sanıklarını kimler ziyaret etti Deniz Feneri sanıklarını kimler ziyaret etti, diye tartışılıyor günlerdir. 503 öğrenci cezaevinde... Sahi bu gençleri ziyaret eden siyasetçi var mı? CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, geçen hafta genel kurulda bu konuyu gündeme getirdi: “Yüce Meclis’in dikkatini tutuklu olan 503 öğrenciye çekmek istiyoruz. Bunlar, bakan ve milletvekili ziyaretçileri olmayan, şemsiyeleri, sloganları, attıkları yumurtalar nedeniyle kırk iki yıla kadar hapsedilmeleri talep edilen üniversite ve lise öğrencileridir; Türkiye Cumhuriyeti’nin gençleridir, aralarında onlarca kız ve erkek çocuğu, henüz lisede okuyan vardır, Diyarbakır’dan Tekirdağ’a F tiplerinde kalmaktadırlar. Yüce Meclis reşit dahi olmayan bu çocuklar konusunda daha duyarlı olmalıdır ve bu konuda öğrencilerin sorunlarına dair adımlar atılmalıdır.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül [email protected] C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle