25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 13 EKİM 2011 PERŞEMBE İstanbul Üniversitesi’nin açılış törenine katılan başbakan için polisin uyguladığı tedbirler darbe dönemini aratmadı Neyin Olamayacağını Yaşayarak Görmek Eğitimde, bir şeyin olmayacağını söylemek kolay, ama etkisiz; bir şeyin olmayacağını söylemek yerine yaşatarak göstermek, güç ama etkili bir yöntemdir. İnsanlara “olmaz!” diye kafadan karşı çıkmak sevimsiz, itici bir tavırdır, tepki çeker. Onun yerine, neyin neden olmayacağını karşınızdakinin kendisinin görüp anlaması evladır. Kaldı ki, bir şeyin olmayacağını anlamak yetmez, aynı zamanda hangi nedenlerden olmayacağını da ortaya çıkarmak gerekir. Ayrıca, bir şeyin olmayacağını veya olmamasını savunuyorsanız, onun yerine neyin olabileceğini, olması gerektiğini de söylemeniz gerekir. Bunu yapmadan “olmaz!” diye kestirip atanlar hiç de sevimli olmayan “istemezük”çü durumuna düşülmesine neden olur ki, onunla da toplumdan destek bulmak mümkün değildir. CHP bu duruma çokça düştü. Sürekli demokrasi ister havasındaki AKP karşısında CHP uzun yıllar, özellikle de Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde “istemezük”çü bir görünümdeydi. O dönemdeki CHP’nin asıl amacı bu değildi ama algı öyle oldu ve siyasette önemli olan da algıydı. Örneğin, 12 Eylül 1980 rejiminin daha önce 15 kez değişmiş anayasasını bir kez daha değiştirmek için yapılan 12 Eylül 2010 referandumu sırasında, AKP yargı konusunda bir öneri getirdi. Bu öneri, askerlerin dayattığı çözümden daha geri, daha antidemokratikti. CHP buna haklı olarak karşı çıktı. Ama yargının yürütmenin daha da denetimine girmesi sonucunu doğuracak bu öneriye sadece hayır demekle yetindi; kendi önerisini ileri sürmedi. Oysa, yargı reformu gerekiyordu. AKP’nin önerisi demokrasiye aykırıydı, ama durum olduğu gibi de kalamazdı, yeni bir düzenleme gerekliydi. AKP önerisine karşı çıkmakta haklı olan CHP, kendi çözümünü önermediğinden olumsuz bir tavır sergiler izlenimini uyandırıyordu. Bu gerçeği genel başkanlığının son günlerinde Deniz Baykal’a söylemeye teşebbüs ettiğimde, uyarıyı anlayacak ruh halinde olmadığını üzülerek gördüm. Şimdi, “Sivil Anayasa” başlığı altında yeni bir oyun oynanıyor. Hemen söyleyelim, bir kez sivil anayasa deyişi bazı şeyleri gizlemeye yönelik. Asıl önemli olan, anayasanın sivil olmasından çok, demokratik olması. Kimi hallerde anayasa sivil, ama aynı zamanda askeriden daha az demokratik olabilir. Örnek, 12 Eylül 2010 değişikliği... Bu arada, son seçimlerde yüzde 49 oy alarak bugünkü parlamentonun çoğunluğunu oluşturan AKP’nin demokratik bir anayasa yapacak yapıda, dünya görüşünde ve niyette olduğunu hiç sanmıyorum. Peki, bu durumda ne yapmak gerek? Acaba doğru olan daha baştan, “Senin amacın demokrasi değil, onun için hayır!” demek mi? Yoksa, “Biz demokratik her girişime hazırız, anayasanın demokrasiye uygun olması halinde destek veririz, bunun için uyulması gereken ilkeler şunlardır” deyip, kendi çağdaş anayasa ilkelerini ve önerilerini ortaya sermek daha mı doğru olur? Sanırım tartışmanın düğümlendiği nokta burasıdır. “Olmaz”ı mantıkla izah etmek mümkün olmuyor. Bazen de, neyin olmayacağının yaşanarak görülmesi gerekiyor. CHP’yi bu yolu tuttuğu için eleştirmenin bir anlamı yok. Bu yol tutulurken uyanık olunması, AKP’nin oyununun figüranı durumuna düşülmemesi konusunda uyarıda bulunmak haksız bir tavır değil. Ama oyuna düşmeyeceğim diye baştan “istemezük”çü görünmek de başka bir oyuna düşmek olmuyor mu? Bunu geçmişte yaşayarak gördük. Erdoğan için sıkıyönetim İÜ yeni akademik yılı açılış töreni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla olaylı gerçekleşti. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı açılış törenini izlemek isteyen ve Erdoğan’ın üniversiteye gelişini protesto eden 37 öğrenci gözaltına alındı, salona alınan öğretim üyeleri tek tek arandı. İstanbul Haber Servisi İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ) yeni akademik yılı açılış töreni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı nedeniye olaylı gerçekleşti. Erdoğan’ın tören nedeniyle Vezneciler’de bulunan Fen Fakültesi’ne gelmesi nedeniyle polis adeta “sıkıyönetim” ilan etti. Saraçhane’den itibaren araç ve yaya trafiğine kapatılan caddede öğrencilerin protestolarına polis sert şekilde müdahale etti. Gösterilerde 37 öğrenci gözaltına alındı. Üniversiteye gelmeden önce Vezneciler’e çıkan tüm yollarda polis olağanüstü önlemler aldı. Öğrencilerin fakülteye girmeleri engellenirken durumu protesto eden öğrenciler yaka paça gözaltına alındı. Parasız eğitim istedikleri için 19 ay süresince tutuklu bulunan Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu Halk Cephesi, Öğrenci Konseyi ve Öğrenci Kolektifleri üyeleri, farklı zamanlarda açıklamalar yaptı. Açılış törenini izlemek istediklerini ifade eden öğrenciler, “AKP’nin ileri demokrasi anlayışı bu. Üniversitemize bile giremiyoruz” dedi. Polis, bunun üzerine bazı öğrencileri gözaltına aldı. Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda düzenlenen törene katılan öğretim üyeleri de tek tek aranarak salona alındı. Erdoğan, törende yaptığı konuşmada eğitim alanında adeta bir seferberlik başlattıklarını belirtti. Erdoğan, İstanbul Üniversitesi’nin artık İstanbul’a sığmadığını ifade ederek Çapa ve Cerrahpaşa tıp fakültelerinin yaşadığı bazı sorunlarla ilgili olarak “Benim gönlüm olimpiyat stadının yanındaki araziyi vermek suretiyle bu işi kökünden çözmekti. Verdim, ama ne yapayım olmadı” dedi. Başbakan Erdoğan ancak şimdi bu alanda Sağık Bakanlığı’nın, İstanbul’un en büyük şehir hastanesini yapacağını kaydetti. Şu anda üniversite hastanelerinde çok ciddi parasal noktada zarar bulunduğuna işaret eden Erdoğan, “İsim vermeyeceğim, bir üniversitemize 200 milyon verildiği halde maalesef piyasaya olan borcunu kapayamadı. Demek ki işletmede burada bir sıkıntı var, demek ki bilimsel yönü farklı, işletme yönünü farklı götürmemiz lazım” diye konuştu. Erdoğan’ın, törenin ardından Halkalı’daki Sabahattin Zaim Üniversitesi’ne ilerlerken de Öğrenci Kolektifleri üyesi olduğu belirtilen bir kişinin protestosuyla karşılaştı. Erdoğan’ın makam aracına yumurta atan öğrenci de sert şekilde gözaltına alındı. CHP’Lİ AYMAN GÜLER: Gençlere ölçüsüz şiddetten vazgeçin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler, 503 öğrencinin cezaevlerinde bulunduğunu vurgularken hükümete, “gençlerimize gösterilen ölçüsüz ve kindar şiddetten vazgeçme” çağrısında bulundu. Güler, İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Kırklareli Milletvekili Mehmet Kesimoğlu ve Mülkiyeliler Birliği Başkanı İhsan Feyzibeyoğlu ile birlikte parlamentoda düzenlediği basın toplantısında Sincan L Tipi Kapalı Cezaevi’nde iki öğrenciyi ziyaretlerine ilişkin bilgi verdi. Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri Ozan Gündoğdu ve Soner Torlak’ı cezaevinde ziyaret ettiklerini anlatan Güler, bu öğrencilerin Hopa’daki olayları protesto amacıyla Ankara’da düzenlenen gösteriye katıldıkları için cezaevinde olduklarını söyledi. Güler, 10 üniversiteli öğrencinin Sincan L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 4.5 aydır yattığını, ortada iddianame bulunmadığını anlattı. Güler, “Öğrencilere giydirilmek istenen ‘terör örgütü üyeliği’ suçu açıkça temelsizdir. Uzun tutukluluk süreci bu gençlerin hayatını karartmaya başladı. Bu öğrencilerden bir kısmı yumurtalı öğrenci eylemlerinde bulunmuştu. O eylemlerden ceza üretemeyen iktidar, bu çocukları takip etmiş, adeta kindar bir tutumla onları cezalandırmak için sürek avı işletmiş görünüyor. Hükümeti, büyük bölümü 20’li yaşlardaki gençlerimize gösterilen ölçüsüz ve kindar şiddetten vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi. Güler, iki Mülkiyeli öğrenciyi ziyaret ettiklerini vurgularken ODTÜ’lü, Hacettepe ve Ankara Üniversiteli diğer milletvekillerini de göreve çağırdı. Kesimoğlu, cezaevinde bulunan 503 öğrencinin okullarında olması gerektiğini söylerken Feyzibeyoğlu da öğrencilerin sınavlara, derslere giremediğini ifade etti. Erdoğan’ı protesto etmek isteyen öğrencilere çok sert şekilde müdahele eden polis 37 kişiyi gözaltına aldı. TÜRBAN SIKINTISI İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİNİ ENGELLEDİ AKP’nin korkuları pantolonu yasaklı bıraktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, kadın milletvekillerinin türbanlı da genel kurula girmelerini öngören önerge vermesi üzerine başlayan kriz aşılamadı. AKP, BDP önergesindeki türban serbestisine MHP’nin de destek vermesi üzerine pantolon önerisini komisyona geri çekti. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, komisyona çekme gerekçesini açıklamayan AKP’yi, “Türban yüzünden çektiniz” diye eleştirdi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, önerinin rafa kaldırıldığının mesajını verdi. Kuzu, içtüzük değişikliğinin komisyonda oybirliğiyle kabul edildiğini, BDP’nin bazı “korsan önergeler” eklemek istemesi üzerine önergenin geri çekildiğini söyledi. Kuzu, “Oybirliğiyle geçen bir metne korsan önergelerle değişiklik yapmak için önerge hazırlamışlar. Bunu da sonradan öğrendim. Genel Kurul’da türbanla ilgili önerge verdiklerini de bilmiyorduk. Biz bölük pörçük iç tüzük düzenlemesi olmasın, anayasa değişikliğinin ardından içtüzük değişikliğini bir paket olarak gündeme getirelim diye düşündüğümüz için geri çektik” dedi. Kuzu, BDP’nin türban yanında, poşunun serbest, kravatın da zorunluluk olmaktan çıkarılması gibi önerileri de getirmek istediğini belirterek bunların da tartışılmak zorunda kalınacağını söyledi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise önergenin komisyona çekilmesinin gerekçesini, “çok aceleyle hazırlanmış, teknik eksiklikleri olan, şu anda var olan fiili durumu düzeltme amaçlı değil, sadece fırsatçılık amaçlı yapılan bir düzenleme. Baktık tartışmalar olacak. Bu tartışmaların yapılacağı en doğru yer komisyondur dedik” diye ifade etti. AKP adına yeni anayasa uzlaşma komisyonunda yer alacak İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop içtüzükte türbana ilişkin bir yasak olmadığını ileri sürerek daha önce Kavakçı’nın Genel Kurula girdiğini söyledi. CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey ise bir basın toplantısı düzenleyerek “Protez bacağının bu kadar çok dile getirilmesinin artık bir tacize dönüştüğünü” söyledi. Pavey, “Protez bacağımla ben mutluyuz, mümkünse bizi baş başa bırakın. Ben bu konuya dahil değilim, herhangi bir talepte bulunmadım” dedi. ‘CİNSEL TEŞHİR’ Pantolon düşmanı Vakit yazarı İstanbul Haber Servisi REFAHYOL döneminin eski Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın danışmanı, emekli hâkim Nusret Çiçek, Vakit gazetesindeki köşe yazısında “Sokaklardaki dar pantolon giyen kadın popolarındaki iğrençlik, Meclis’e taşınıyor’’ diye yazdı. Nusret Çiçek, Vakit gazetesindeki köşe yazısında TBMM’de kadın milletvekillerine pantolon serbestisi getiren yasa teklifini eleştirdi. ‘Bizimkiler’ diye bahsettiği AKP’nin bu konuda yasa teklifi hazırlamasını eleştiren Çiçek, pantolonun “cinsel teşhir” olduğunu öne sürdü. Çiçek yazısında, “Bu yapılan milli irade mi, yoksa, uydum Cumhuriyet Halk Partili Şafak Pavey’in vagonuna mı? Daha dün, başörtülü gazeteciyi içeriye almayan Meclis, bugün bayan milletvekillerine pantolon giydirmeye kalkıyor” dedi. YÖK BAŞKANI PROF. ÖZCAN: Türbana karşı olan hocalar takipte İstanbul Haber Servisi YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, üniversitelerde türban sorununun hemen hemen çözüldüğünü belirterek, “3035 civarında hocamızın hâlâ buna karşı duruşu var, onları yakından takip ediyoruz. Yakında bu mesele de hallolmuş olacak” dedi. Özcan, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi akademik yılı ile uluslararası Mehmet Akif Milli Birlik ve Bütünlük Sempozyumu’nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, kendilerinden önce katsayı konusunda öğrenciler arasında korkunç bir eşitsizlik olduğunu dile getirerek, katsayı farkını azaltıklarını şimdi ise tamamen kaldırılacağı bir çalışma yürütüldüğünü söyledi. Özcan, “Takdir toplayan bir başka icraatımız, başörtüsü ve kılıkkıyafet serbestisiyle alakalıydı. Üniversitelerimizin neredeyse tamamında mesele halledilmiştir. 3035 civarında hocamızın hâlâ buna karşı duruşu var onları yakından takip ediyoruz. Yakında bu mesele de hallolmuş olacak” dedi. AKP’den BDP’ye fırsatçı suçlaması ‘Türban yasak değil’ OTURUM SPONSORLARI Pavey: Tacize dönüştü C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle