18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 10 EKİM 2011 PAZARTESİ İsviçre Parlamentosu milletvekili Toptaş’tan, Kürecik’e kurulacak “füze kalkanına” karşı kampanya: Silahı bırakın ağaç dikin AYŞE SAYIN İstanbul Haber Servisi Şişli Belediyesi ve LÖSEV işbirliği ile Şişli’de “Lösemili Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi ile Ispanak Üretim ve Dükkân Sergi Evi” açıldı. Açılışa katılan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Şişli’de rehabilitasyon merkezi sayılarını arttıracaklarını söyledi. Sarıgül, “Dünyadaki en değerli şeyin bir çocuğu yaşatmak olduğuna inanıyorum. Çocuklarımız ölmesin istiyoruz. Hastalıktan da ölmesin, terörden de ölmesin. Her gün gencecik evlatlarımız terör olaylarında hayatlarını kaybediyor. Onların annelerinin de gözyaşlarının dinmesini istiyorum” dedi. ‘Bir çocuğu yaşatmak...’ ANKARA Malatya Kürecik’e kurulması planlanan “füze kalkanı”na karşı, Avrupa’daki bazı Türk parlamenterler de harekete geçti. Malatya kökenli olan İsviçre’nin Basel Kantonu Sosyalist Parti Millevekili Atilla Toptaş, Kürecik’e kurulması planlanan füze kalkanına karşı, CHP ve BDP’lilerden destek istemek için Türkiye’ye gelerek bir dizi temasta bulundu. Toptaş, “Kürecik’e silah sistemi yerine, ağaç dikilsin” dedi. Basel Kantonu’ndaki 5 Türk milletvekilinden biri olan Toptaş, geçen hafta CHP’nin Malatya Milletvekili Veli Sarıboğa’yı ziyaret ettikten sonra cuma günü de BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan’la görüşerek “füze kalkanına karşı” başlattıkları kampanyaya destek istedi. Hasip Kaplan’la görüşmesinden sonra Meclis’te sorularımızı yanıtlayan Toptaş, CHP ve BDP’nin kendilerine destek ver CHP ve BDP gruplarından kampanyaya destek isteyen Toptaş, füze kalkanının kurulmaması için bir dizi eylem planladıklarını belirtti. Toptaş, Avrupa’daki devlet başkanlarına mektup göndereceklerini ve internet üzerinden bir imza kampanyası başlatacaklarını söyledi. rinden bir “imza kampanyası” düzenleyeceklerini anlattı. AKP hükümetinin füze kalkanı konusundaki ısrarına tepki gösteren Toptaş, şunları söyledi: “Bir tarafta barış için ön plana çıkacaksınız, bölgenizde savaş istemeyeceksiniz, diğer taraftan da en yüksek savaş teknolojisini getirip ülkenizin toprağına yerleştireceksiniz. Ülkenizde ve bölgenizde barışı savunuyorsanız böyle bir sistemi getirmemeniz gerekli. Bu nedenle Bakan’ın açıklamaları inandırıcı gelmedi bana. Silahlar yerine Kürecik’e ağaç dikilsin, okullar yapılsın. Barış ortamı olmasını istiyoruz.” Topbaş, sistemin Avrupa, ABD ve İsrail’i olası bir İran saldırısına karşı koruma amaçlı olduğuna işaret etti. Korkutulmuş İnsan Sendromu... İnsan korkar. Korku, insanı tehlikelerden koruyan duygudur. “Ya saldır ya kaç” içgüdüsel komutunun ikilemidir korku. İnsan, korku yaratarak önce ürkütülür, sonra sindirilir. Yalnızlaştırılma korkusu. Parasızlık korkusu. Yaşlılık korkusu. Temel korku, ölüm korkusu. Yok olma korkusu. Kitleler bu korkularla yönetilebilir. Diktatörler bunu keşfetmiştir. Kitleleri yönetmenin iki silahıdır: Korkutma. Oyalama. Hiçbir şey yapamayacağına inandırma. Ne yapsa olmayacağına inandırma. Çaresizliğini bilinçaltına yerleştirme. Ondan sonra istediğini yaparsın. Yat dersin, yatar. Kalk dersin, kalkar. Sus dersin, susar. Konuş dersin, o gene susar. Ürkütülmüş insan sendromudur bu. Bu duruma getirilmiş insana şaşarsın. Şaşar kalırsın. Çalışır çalışır, eline bir şey geçmez. Katlanır. Aldığı her şeye zam yaparsın. “Hep böyledir” der, susar. Gözünün önünde lüks hayatlar yaşanır. “Onlar yaşamayacak da ben mi yaşayacağım?” der, hak verir. “Yediğin lokmaya şükret” derler, şükreder. Sel gelir, evini yıkar, “kader” der, boynunu büker. Deprem gelir, kentini yıkar. “Günahların yüzünden” derler, “doğru” der. Deresini kuruturlar, “onlar büyüktür, bilir” der. Ormanını keserler, “vardır bir bildikleri” der. Sen bakar bakar, anlamazsın. “Bizimkiler acaba et yemiyor da ondan mı?” dersin. Zihinlerinde bir tutukluk mu var diye düşünürsün. “Tepkisizler” diye şaşarsın. Kimi zaman içerlersin. Et yiyenlerin de böyledir, ot yiyenlerin de. Kapıcıların da böyledir, beylerin, ağaların da. “Bana dokunmasın da!” der geçer. “Bunlara müstahak” deyip kendini ferahlatır. Sıra kendine gelince artık yalnızdır. KORKUTULMUŞ İNSAN SENDROMU budur. Cesaret, kaybetmeyi göze aldığın şey kadardır. Kaybetmeyi göze alamazsan, kazandığın her şeyi artık korkun yaparsın. “İşimi kaybedersem?” diye korkarsın. “Yerimi kaybedersem?” diye korkarsın. İtibarın, artık korkundur. Unvanın, artık korkundur. Ailen, artık korkundur. Çocukların, artık korkundur. Yaşamın korkun olmuştur. Artık teslim olmaktan başka yapacağın şey kalmamıştır. İnsan, çaresizliğini böyle yaşar. Korkutan böyle kazanır. Geçmişte böyle olmuştur. Günümüzde de böyledir. Gelecekte de böyle olacaktır. İliklerine kadar korkacaksın, sonra korkunu yeneceksin. Cesaretini böyle kazanacaksın. Mustafa Kemal’in ülkesi de böyleydi. İnsanlar böyle korkutulmuştu. “Düveli muazzama” idi düşman. Saltanatın etrafında toplanılmalıydı. Halife kurtarabilirdi vatanı. Herkes, herkes bir biçimde korkuyordu. HAYIR, dedi Mustafa Kemal. Hiçbir şeyi için korkmuyordu. Ne unvanı, ne malı, ne canı... Cesaret, işte budur. YA İSTİKLAL YA ÖLÜM, dedi. Ölümü göze almayanın özgür yaşamaya hakkı yoktur. Güçlü irade, korkuyu yendi. Kuvayı Milliye zabitleri ayaktaydı. Mustafa Kemal’in yanında toplandılar. Her şey, her şey değişti. Düveli muazzama yenildi. Saltanat kalktı. Halifelik kalktı. Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Ya şimdi mi? Korku yenilir mi? Yenilirse nasıl mı? Haftaya da onu görelim… diğini, ancak füze kalkanı hükümetin projesi olduğu için AKP’yi ziyaret etmeyi düşünmediğini ifade etti. Almanya’da Malatya kökenli 2 milletvekili bulunduğunu belirten Toptaş, aralarında Avrupa’daki Kürecik derneklerinin de bulunduğu çok sayıdaki demokratik kitle örgütü ile birlikte Kürecik’e füze kalkanı yapılmaması için bir dizi eylem planladıklarını ifade etti. Eylem planı çerçevesinde Avrupa’daki birçok ülkenin devlet ve hükümet başkanlarına Kürecik’e “füze kalkanı projesi”ne karşı duruş sergilemeleri için mektup göndermeyi planladıklarını ifade eden Toptaş, intenet üze ‘Bir dizi eylem planladık’ Abant’taki toplantı ‘eskiyeni’ CHP tartışmasının sürdüğünü gösterdi İlk kadın profesör öldü İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin ilk kadın matematik profesörü, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Matematik Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selma Soysal (87), yaşımını yitirdi. İTÜ’den yapılan açıklamaya göre, Soysal için yarın saat 10.30’da İTÜ Taşkışla Kampusu’nda cenaze töreni yapılacak. Soysal, daha sonra Şişli Camisi’nde öğleyin kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Söylem birliği yok ‘Boran için söz verelim’ Kapatılan Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) genel başkanı, Urfa milletvekili ve sosyolog Behice Boran ölümünün 24. yılında Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Törene DİSK Başkanvekili ve Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Sosyal Demokrat Parti (SODEP) Genel Başkanı Hüseyin Ergün, çok sayıda TKP ve TİP’li yoldaşları ile DİSK üyeleri katıldı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından Boran’ın mezarına karanfiller bırakıldı. TİP üyesi Ersin Salman, “Behice Boran çok iyi bir dost, iyi bir eş, iyi bir lider, iyi bir anneydi” dedi. Görgün ise Behice Boran’ın sosyalizm mücadelesinde en önemli isimlerden biri olduğunu vurgulayarak “Bu yönüyle DİSK’liler için önemli bir isim, hoca, yoldaş olmuştur. Buradan hepimiz söz verelim. Gelecek yıl daha farklı, daha görkemli bir şekilde, Boran ile arkadaşlarının mücadelesini önümüzdeki yıllara aktaralım” dedi. TÜREY KÖSE LEFKOŞA (Cumhuriyet) Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Kıbrıs sorununa Rum tarafınca kabul edilebilir bir çözüm bulunabilmesi için, “Güzelyurt ve Maraş’ın olmazsa olmaz” olduğunu iddia etti. Rum radyosunun haberine göre Hristofyas, “Güzelyurt (Omorfo) ve Maraş Rum idaresi altına verilmeden ve olabildiğince çok göçmenin Kıbrıs Rum idaresi altında geri dönmesine olanak tanıyacak ölçüde ciddi toprak düzenlemeleri yapılmadan Kıbrıs sorununa çözüm bulunamaz” dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Koop tarafından düzenlenen “Demokrasi” paneli için İzmir’e gelen Ankara Barosu Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu, dün de gazetecilerle buluştu. Feyzioğlu, “Gazetecilere 10 bine yakın dava açılmış ve soruşturuluyor. Basın hür değil. Yargı bağımsız değil. Üniversiteler bağımsız ve özerk değil. Ama bunun ‘ileri demokrasi’ olduğu söyleniyor. Bunlar diğer darbelerle aynı yönde senaryoların parçalarıdır” dedi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Cevahir Alışveriş Merkezi’nde (AVM) elektrik kesintisi nedeniyle asansörde mahsur kalan yurttaşlar 20 dakika kurtarılmayı bekledi. Güvenlik görevlilerinin yer bezi sapıyla kapıları zorlayarak açması sonucu dışarı çıkarılan yurttaşlar, asansörün havalandırma sisteminin de bozuk olduğunu belirtti ve duruma tepki gösterdi. İçeride mahsur kalanlardan Deniz Sercan, konuyu yargıya taşıyacağını belirterek bir süre AVM yetkilileriyle tartıştı. Kesinti nedeniyle AVM’de bulunan yürüyen merdivenler de kullanılamadı. Hristofyas’ın çözümü toprak ‘Aynı senaryonun parçaları’ Cevahir AVM’de asansör paniği ANKARA 8 Ekim 2010 tarihinde CHP Abant’ta kampa girmişti. CHP milletvekilleri ilk kez bir kampta bir araya geliyordu. Kılıçdaroğlu, toplantının başında “Aile içi toplantıda söylem birliğimizi geliştireceğiz” mesajı veriyordu. Yanında kendisini “genel başkan yapan güçlü genel sekreter” Önder Sav vardı. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’a yakın isimler “Siyasi yasaklılar grubu oluşturuluyor” diye yakınıyordu. 8 Ekim 2011’de CHP yeniden Abant’ta kampa girdi. Bu kez Sav yoktu, Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresi, milletvekilleri büyük ölçüde değişmişti. Ama şikâyetler, konu aynıydı. Bir yıl önce “söylem birliği” arayan CHP, bunu henüz bulamamış olmalı ki Kılıçdaroğlu “Düşünce kuruluşu değiliz, herkes her aklına geleni söylemesin” uyarısında bulunma gereksinimi içinde görünüyordu. Baykal, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kampa katılmadı. Kılıçdaroğlu’nun ilk MYK’sinde yer alan Mersin Milletvekili İsa Gök’ten sert eleştiriler geldi. Edinilen bilgiye göre Gök, toplantıda yönetime şu eleştirileri yöneltti: “Tutuklu milletvekiline sahip çıkmak demokrasiyi sahiplenmektir. Aksi halde kendi ayağımıza kurşun sıkmış oluruz. Önümüzdeki hafta devamsızlık konusu nedeniyle milletvekilliğim düşme noktasına geleceğinden yemin etmek durumunda kalacağım. Genel Başkan’ın ‘yeni anayasa’ söylemi yanlış. Genel başkan, yetkili kurullarda görüşmeden, kurultaya gitmeden partinin görüşlerini değiştiremez. Yerel yönetimler özerklik şartından çekincelerin kaldırılacağını söylüyoruz. Bunu AKP bile söyleyemiyor. Kürecik kalkanı ko nusunda iç basına ayrı, dış basına ayrı demeçler veriliyor. Metin Feyzioğlu’nun hazırladığı antidemokratik tüzük taslağı genel başkan merkezli, merkeziyetçi.” CHP grubunda aralarında Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat’ın da yer aldığı yaklaşık 10 kişilik bir grup Kürt sorunu konusunda farklı bir yaklaşım içinde. Bazı milletvekilleri “tüzük taslağında Feyzioğlu damgası”na tepki gösterirken bazıları da “yeni anayasa” söylemini eleştirdi. umhuriyet’i tartıştırmayız’ Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu eleştirilere şu yanıtları verdi: “Burası düşünce kuruluşu değil. Parti disiplini önemli. Herkes her aklına geleni söylerse parti zarar görür. Yargının bağımsızlığı, hukuk kurallarının işlememesi konusundaki görüşlerimiz ortada. Biz Ergenekon davasına da gideriz, KCK davasına da. Anayasanın ilk 3 maddesinin tartışılmaz olduğunu defalarca ‘C söylerken tereddüt varmış gibi açıklamalar yapılması iyi niyetli değil. Cumhuriyetin temel niteliklerini tartıştırmayız. Tüzük konusuna gelince; o sadece Feyzioğlu taslağı değil. Atilla Sav’ın, Haluk Koç’un taslaklarından da yararlanıldı. Herkesin katkısı var, internete konan nihai metin değil, daha çok tartışılacak.” Öte yandan kampta kurultayın 56 ay ertelenerek sonbahara kalması da netleşti. Sonbaharda tüzük kurultayı ile seçimli kurultayın birlikte yapılması planlanıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle