18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 2011 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 11 Ürdün Kralı da baskı altında Ürdün Kralı Abdullah. SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Arap dünyasında esen eylem dalgası başkent Amman’a da ulaştı. 3 bin 500 kişi hayat pahalılığı, işsizlik ve enflasyonu protesto için Mısır’la eşzamanlı olarak yürüdü Dış Haberler Servisi Tunus’tan Ortadoğu’ya yayılan hükümet karşıtı eylem dalgası dün Ürdünlüleri de harekete geçirdi. Başkent Amman sokaklarında toplanan 3 bin 500 gösterici, artan hayat pahalılığı, enflasyon ve işsizliği protesto etmek amacıyla hükümet karşıtı eylem düzenledi. Hiçbir olayın yaşanmadığı gösterilerde ağırlıklı olarak Başbakan Samir Rifai’nin politikaları eleştirilirken “Rifai defol” ve “Ürdün yanıyor” sloganları duyuldu. Ürdünlü protestocuların, Mısır’da eşzamanlı olarak eylem yapan rejim karşıtlarına destek mesajları göndermesi de dikkat çekti. Gösterilere İslamcı grupların yanı sıra işçi sendikaları ve sol gruplar da katıldı. İrbid ve Karak kentlerinde de 2 bin göstericinin benzer eylemler yaptığı bildirildi. Ürdün Kralı Abdullah tartışmalara yol açan seçim yasası hakkında halka reform sözü vermişti. Ancak başbakanın ve kabine üyelerinin kral tarafından atanması yerine halk tarafından seçilmesini isteyen Ürdünlüler, Kral Abdullah’ın verdiği söze şüpheyle yaklaşıyor. Mısır, Tunus ‘Başkanlık Sistemi’ Dersleri Tunus’un “Yasemin”, Mısır’ın “Papirüs”(!) dalgası ortadayken; Türkiye’de “Başkanlık sisteminin” şu, bu şekilde! hâlâ gündeme getirilir olması inanılır gibi değil… Alın size… Müslüman coğrafyalarda başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin fotoğrafları! Tunus’ta çeyrek yüzyıl işbaşında kalan 75’lik “Cumhurbaşkanı” Bin Ali; halkı sokağa döken bir “devrimle” ülkeyi terk etti… Mısır’a 31 yıl “demir yumruk”la hâkim olan 82 yaşındaki Mübarek; tam “hanedanı” oğluna devretmeye hazırlanırken, “Papirüs”, “Lotus”, “Nefertiti”.. artık ne ad verilirse.. postmodern bir ayaklanmaya yakalandı. Herkes şimdi “Acep sıra bir başka ‘başkanlık sistemi ülkesi’(!)Cezayir’e gelir mi” diye soruyor. 1999’dan beri Cezayir’de kuş uçurtmayan Cumhurbaşkanı Abdülaziz Bouteflika da keza 74 yaşında. Başkanlık koltuğunda üçüncü dönemini sürdüren Cezayir lideri de komşu Tunus patlayalı beri “dominodan” korkuyor. Avrupa’nın periferisi addedilen “Kuzey Afrika” ülkeleri bir yana; yeryüzünün en katı şeriat diktatörlüğü olan Suudi Arabistan’ın yamacındaki Yemen dahi kaynıyor. “Yasemin Devrimi” dalgalarının Mısır’a sıçramasıyla Yemen halkı da yollara döküldü. Yirmi yıldır Yemen’e çöreklenen Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh Mübarek gibi oğluna iktidar yolunu hazırlarken halk tarafından alaşağı edilmek isteniyor. Gidenin gelmediği.. o Yemen bile beğenin, beğenmeyin “Yetti gayri!” diye artık başkaldırıyor. Birbiri ardına başkaldıran halkların yaşadığı tüm öbür Ortadoğu ülkeleri gibi, Yemen de “başkanlık sistemi”(!) ile yönetiliyor. tanımıyorlar ve muhalefete soluk aldırmıyorlar. İsyanlarda mercek altına tutulan bu ülkelerde bariz bir “hanedan şablonu” başgösteriyor. Kazık çakan iktidarların iç halkalarına yalnız yakın akraba, eş/dost; ahbap çavuş ilişkilerden oluşan bir “emniyet kordonu” yerleştiriliyor. İhaleler, banka kredileri, yatırımlardan yalnız şefe erişebilen bu kordon yararlanabiliyor. Devlet kontrolü dışında medya organı varsa, onlar da gene bu “emniyetli kordon” içindeki kimselere veriliyor. Sen.. ben.. bizim oğlan… “Kapalı devre” çekip çevrilen, halka hesap vermekle yükümlü tutulmayan bu düzen; kuşaktan kuşağa nükseden ve hiç mutasyona uğramayan bir “yozlaşma/yolsuzluk virüsü” üretiyor… Bu “ucube rejimleri”, ABD de çıkarları adına dışardan destekliyor… Başkanlık koltuğunu kapan şahıs, “büyük ağabey” ABD desteğinden emin olduğu noktada, sırtının yere gelmeyeceğini düşünüyor. “Dediğim dedik, çaldığım düdük” liderin, yalakalarıyla beslenen “arogansı” misliyle katlanıyor. Amma velakin, günlerden bir gün böyle Bin Ali gibi kapı dışarı edildikleri gün de oluyor. Hüsnü Mübarek gibi veya eşekten düşmüş karpuza dönüp, birdenbire dumura uğrayabiliyorlar. “Başkanlık sistemi” dendiğinde Türkiye’de oldum olası hep referans gösterilen “ABD”/“Fransa” örnekleri, bu coğrafyada hiç geçerli değil. Düş ürünü olmaktan öte gitmeyen bu örnekler, “eksen kayması” itibarıyla hepten geçerliliğini yitirmiş durumda… “Başkanlık sistemi” hayalleri, Türkiye’yi bir Obama/Sarkozy sistemine değil; dosdoğru Bin Ali/Mübarek sistemine götürür. Kalplerinin bir köşesinde hâlâ “başkanlık sistemi” emeliyle yatıp kalkan varsa; Tunus, Mısır ve hatta Yemen’e baksın. [email protected] YOUTUBE’TAN SÖYLEŞİ Obama, Irak’la Afganistan’ı karıştırdı TUNUS’TA HÜKÜMET SİL BAŞTAN Dış Haberler Servisi Tunus’ta halkın işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk nedeniyle sokağa dökülüp başlattığı “Yasemin Devrimi”, hükümet ölçeğinde ilk meyvelerini vermeye başladı. Devrik Devlet Başkanı Zeynelabidin bin Ali’nin ülkeden kaçışının ardından bu kez de Bin Ali’ye yakın 12 bakan görevden alındı. Görevden alınanlar arasında Bin Ali hükümetinde görev yapan İçişleri, Savunma ve Maliye bakanları bulunuyor. Bin Ali hükümetindeki yerini koruyan Dışişleri Bakanı Kamil Morcani ise “Tunus’un çıkarları” için dün kendi rızasıyla istifa ettiğini bildirdi. Ancak halkın ısrarla istifasını istediği Başbakan Muhammed Gannuşi, görevden ayrılmayı düşünmüyor. Dış Haberler Servisi ABD Başkanı Barack Obama, YouTube’da soruları yanıtlarken Irak ile Afganistan’ı karıştırdı. Obama’nın, Irak’taki durum hakkında konuşurken iki kez Irak’ı Afganistan ile karıştırdığı görüldü. ABD Başkanı, bütün Amerikan muharip birliklerinin yıl sonunda Afganistan’dan çekileceğini söyleyerek, aslında Irak’la ilgili durumu anlattı. Obama’nın hatasının farkına varıp varmadığı da anlaşılamadı ancak daha sonra Afganistan’daki durum hakkında doğru bilgiler vererek bazı birliklerin haziran ayında çekilmeye başlayacağını, 2014’te de bütün sorumluluğun Afgan hükümetine bırakılacağını söyledi. Obama, sorular üzerine, başkan olmanın iyi yanının “Başkalarını doğrudan etkileyecek konularda çalışmak” olduğunu, kötü yanının ise “Evden dışarı çıkamamak, yürüyüşe gidememek, kafeye uğrayamamak” olduğunu söyledi. Kâbil’de intihar saldırısı A fganistan’ın başkenti Kâbil’de dün bir süpermarkette gerçekleşen bombalı intihar saldırısında 9 kişi hayatını kaybetti, ikisi ağır 6 kişi yaralandı. Ölenler arasında 3 yabancı uyruklu kadın ve bir çocuk bulunuyor. Görgü tanıklarının ifadelerine göre patlamadan önce silah sesleri duyuldu. Olayı üstlenen Taliban, saldırıda yabancıları hedef aldıklarını bu yüzden de Batılıların sıkça alışveriş yaptığı bu marketi seçtiklerini bildirdi. Saldırıyı kınayan Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, kadınları hedef almanın ne İslamda ne de Afgan kültüründe bulunduğunu belirtirken bu saldırının aslında “İslamı hedef aldığını” kaydetti. (Fotoğraf: AP) Değişen referanslarımızın coğrafyası İktidarın normal yöntemlerle el değiştirmediği bu ülkelerde “Başkanlık mertebesine” erişen liderler, o koltuğa bir kez yapıştılar mı; “güçler ayrılığına” marj C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle