18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Din dersi öğretmeni öğrencilerine zorla ‘Din dersini kaldırtmayacağız’ notu yazdırdı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Beyin yıkama dersi TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’deki Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda görevli din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Yavuz Öz’ün öğrencilerin yazılı kâğıtlarına zorla, “Dersimiz bu hayatta da olacak, hatta öbür hayatta da olacak. Din dersini kaldırmayacağız, kaldırtmayacağız” diye not yazdırması velileri ayaklandırdı. İddiaya göre geçen hafta 7’nci sınıf öğrencilerini din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde yazılı sınava tabi tutan öğretmen Yavuz Öz, sınav soruları dışında öğ Uğur Mumcu Neden Öldürüldü?.. Yağmurlu, soğuk bir pazar sabahı Umur Talu’nun “Hatırla Ey Peri” başlıklı yazısını okurken, birden 18 yıl önceyi anımsadım... Yanılmıyorsam yine yağmurlu bir gündü... 21 Ocak 1993 Perşembe... Uğur Mumcu ve Cüneyt Arcayürek, Ankara’dan İstanbul’a gelmişlerdi birlikte... Öğleden sonra Cağaloğlu’ndaki Cumhuriyet’in en üst katında Nadir Nadi’nin odasındaydık İlhan Selçuk ve diğer yönetici arkadaşlarla. Uğur’un üzerinde lacivert bir ceket, bordo renkli balıkçı yeleği, mavi bir gömlek vardı... Konu bir ara Türkiye’nin siyasal gündemine geldi. Uğur oldukça tedirgindi ve İlhan Ağabey’e dönüp şöyle dedi: “İlhan Ağabey seni ve beni öldürecekler!” O anı, yazımı yazarken anımsıyorum... Odada buz gibi bir hava esti. Akşam saatlerinde Arcayürek ve Uğur, Ankara’ya dönmek için Atatürk Havalimanı’na gittiler. Uğur’u son görüşümdü... 24 Ocak 1993 Pazar saat ikiye geliyordu ve yine yağmurlu soğuk bir gündü... Odamda gazeteleri okurken telefon çaldı... Ankara’dan Işık Kansu arıyordu: “Uğur Ağabey’in arabasına bomba konuldu ve patladı...” Işık ağlıyordu konuşurken... Üç gün önce İlhan Selçuk’a “Ağabey seni ve beni öldürecekler” diyen Uğur, bombalı tuzakla alçakça katledilmişti. 18 yıldır aynı soruyu soruyorum: “Uğur Mumcu öldürüleceği yolunda bir duyum almış mıydı? Aldıysa kim uyarmıştı Mumcu’yu?” Ben bu olayı çok yazdım... Bugün bir kez daha yinelemek gereğini duydum... Çünkü, Umur Talu Sabah’ta yazdığı yıllarda “bertaraf” edilmekle tehdit edilmiş bir albay tarafından. Gözdağı veren “emir subayı”na bugün Habertürk Medya Grup Başkanı olan Kenan Tekdağ, hak ettiği yanıtı verip kapıyı göstermiş. Uğur Mumcu öldürüldükten sonra neler oldu? Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in uçağı düştü, Behçet Cantürk, Savaş Buldan ve daha pek çok Kürt işadamı ile avukat Medet Serhat, Hiram Abas, Cem Ersever, Yusuf Ekinci, Ahmet Taner Kışlalı katledildi, çok sayıda faili meçhul cinayet işlendi, kanlı Sivas katliamı ve Gazi Mahallesi olayları yaşandı. Uğur öldürüldükten yedi yıl sonra yine 24 Ocak’ta yurtsever emniyet müdürü Gaffar Okkan, Diyarbakır’ın en kalabalık caddesinde korumalarıyla birlikte öldürülmedi mi? Uğur’a bombalı tuzak kurulmadan önce ise Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Vedat Aydın, Musa Anter katledilmişti. Uğur Mumcu, alçakça katledilmeseydi, Abdi İpekçi olayında olduğu gibi bu faili meçhul cinayetlerin üzerine gitmez miydi? Giderdi! Uğur’un devlet içinde yapılanan silahlı güçler tarafından öldürüldüğüne inanıyorum. Uğur Mumcu, İslami Hareket ve Hizbullah’ın varlığından söz eden ilk gazeteciydi. Hemen ardından Hizbullah’ın “ölüm mangaları” ortaya çıktı. 1994 yılında hazırlanan TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu, nedense Meclis Genel Kurulu’na getirilmedi. Türkiye’de yakın tarihi iyi okumak gerekir önce... Kanlı 1 Mayıs’ları, Kahramanmaraş’ı, Çorum’u, İzmir İnciraltı katliamını, Sivas Madımak’ı, Gazi Mahallesi’ni... Doğan Öz, Ümit Kaftancıoğlu, Hamit Fendoğlu, Gün Sazak, İlhan Darendelioğlu, İlhan Erdost, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Vedat Aydın, Mehmet Sincar, Gaffar Okkan, Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu cinayetlerini işleyen tetikçilerin kimler tarafından korunup kollandığını iyi anlamak gerekmez mi? “Kelle avcısı” olduğunu söyleyen emekli Albay Arif Doğan’ın Silivri’de anlattıklarını iyi irdeleyip kavrarsak, bir sonuca ulaşabiliriz. Gerisi boş laf. Uğur Mumcu bir yurtseverdi. Irkçılığa, dinciliğe, mezhepçiliğe karşı çıkar, Aydınlanma Devrimi’ni savunurdu. 1980 öncesi, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde “ırkçı” yapılanmanın olduğunu, kimi subayların faşistlerle nasıl işbirliği yaptığını, el bombası ve silah sağladığını yazıp çizdi Uğur... Bu ülkede çok insanımız öldürüldü. Bunca katliamın, cinayetin, devlet içinde yuvalanmış karanlık güçlerce, sivilasker bürokratlarca, dün olduğu gibi bugün de üstlerinin örtülmesi düşündürücü değil mi? “Toplumsal Bellek Platformu” karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışıyor, faili meçhul cinayetlerin yaşanmaması ve yüreklerin bir daha yanmaması için. Yüreğim onlarla birlikte... Tunceli Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda görevli din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Yavuz Öz’ün öğrencileri sınav kâğıtlarına “Dersimiz bu hayatta da olacak, hatta öbür hayatta da olacak. Din dersini kaldırmayacağız, kaldırtmayacağız” notu yazmaya zorladığı ve yazmak istemeyenleri tehdit ettiği iddia edildi. rencilerin sınav kâğıtlarına önce “Dersimiz bu hayatta da olacak, hatta öbür hayatta da olacak. Din dersini kaldırmayacağız, kaldırtmayacağız” notunun, ardından da sınav sorularının yazılmasını istedi. Bazı öğrencilerin itiraz etmesi üzerine Öz’ün “Eğer yazmazsanız sizi süründürürüm, okul hayatınız boyunca bunun sıkıntısını çekersiniz, düşük not veririm” dediği öne sürüldü. Bazı öğrencilerin bu notu yazmamakta direndiği, ancak birçoğunun yazdığı belirtildi. EğitimSen Tunceli Şube Başkanı Mehmet Ali Arslan, Türkiye’de zorunlu din derslerinin kaldırılmasının tartışıldığı bir dönemde nüfusunun büyük bölümü Alevi olan Tunceli’de din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeninin böyle bir uygulamaya gitmesinin tamamen provokasyon ve bilinçli bir hareket olduğunu söyledi. Arslan, öğretmen hakkında idari ve adli işlem başlatılması için suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. İnceleme yapılacak Okul yönetiminin de velilerin şikâyeti üzerine soru kâğıtlarını öğretmenden istediği öğrenildi. İlk incelemede şikâyete konu olan cümlelerin sınav kâğıtlarında yazılı olduğu tutanakla tespit edildi. Tunceli Milli Eğitim Müdürü Haydar Yurdakul, tutanakların henüz eline ulaşmadığını ifade ederek “Olaydan haberim var. Tutanaklar elime geçer geçmez, inceleme başlatacağım. Müfettiş görevlendireceğiz” dedi. Öz’ün daha önce de öğrencilere dönem performans ödevi olarak “Tunceli’de Allah’a inanan ve inanmayan iki kişi ile konuşun. Bu kişilerin neden Allah’a inanıp inanmadıklarını yazın” dediği iddia edildi. GÜRSEL TEK N ‘Erdoğan üslubunu düzeltsin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partilerini hedef alan sözlerini kınarken “Başbakan’ın kimyası bozulmuş olabilir ama üslubunu bir düzeltsin” dedi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tekin, CHP Genel Başbakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKPHizbullah işbirliğine ilişkin sözlerinin yargıya taşınacağına ilişkin açıklamalar anımsatıldığında “Sayın Başbakan hemen dava açacağına bölgeye bir gitsin, duruma bir baksın” dedi. Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili olarak Erdoğan’ın “densizlik, namertlik” açıklaması yapmasıyla ilgili olarak da Tekin, “Sayın Başbakan, Atatürk’ün partisine de ‘cibiliyetsiz’ demişti. Başbakan’ın kimyası bozulmuş olabilir ama üslubunu bir düzeltsin. Bu üslup, hiçbir başbakana yakışmayan bir üsluptur, esefle kınıyorum” diye konuştu. Eleştiren öğrenciye polis takibi KIVANÇ EL YÖK’teki toplantıda YÖK’ün uygulamalarını eleştiren öğrenci temsilcilerinden bazıları dün CHP’yi ziyaret etti. Başbakan Erdoğan’ın Erzurum’da toplantıya çağırıp davet dışı bıraktığı öğrenciler, CHP lideri Kılıçdaroğlu ile görüştü. (Fotoğraf:AA) Erdoğan muhalif istemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Erzurum’da yapılacak öğrenci toplantısına çağrılmayan 23 öğrenci konseyi başkanı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Tüm öğrenci konseyi başkanlarının çağrıldığı YÖK’teki toplantıda, YÖK’ün uygulamalarını eleştiren öğrencilerden bazıları dün CHP’yi ziyaret ederek CHP lideri Kılıçdaroğlu ile yaklaşık 2 saat süren bir görüşme yaptı. Doğuda bulunan üniversitelerden 7 öğrenci konseyi başkanının da Kılıçdaroğlu ile görüşmek istediği, ancak maddi yetersizlik nedeniyle Ankara’ya gelemedikleri öğrenildi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Galatasaray Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Selim Kayhan, Türkiye’de farklı görüşe sahip insanların iktidarlar tarafından ötekileştirildiklerini belirterek “Biz buraya cumhurbaşkanı ve başbakanın kabulune davet edilmeyen öğrenciler olarak geldik” dedi. Kılıçdaroğlu’nun kendilerine 27 Ocak’taki Başbakanın toplantısına neden katılmadıklarını sorduğunu belirten Kayhan, “Neden katılamadığımızı biz de bilmiyoruz. Bunu o gün soracağız. Türkiye’de öğrencilerin siyasi görüşlerine göre ayrıldığı bir dönemde yaşamaktayız” mesajı verdi. Erzurum’a çağrılmayan öğrenci konseylerinin başkanları CHP’yi ziyaret etti Batum: Kişisel görüşüm CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum da gazetecilerle sohbet ederken Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın milletvekili adayı olarak gösterilmesine ilişkin sorular üzerine “Milletvekilliğini parti meclisi tespit ediyor, parti meclisi tespit ederken ben de çıkıp görüşlerimi söyleyeceğim. Türkiye’de yargı siyasallaşıyor. Eğer hesap sormasını istiyorsak birisini aday yapmamız lazım. Basın özgürlüğü açısından, sembolik temsil açısından Balbay ve Özkan’ın simgesel özelliklerinin olduğunu düşünüyorum. Ergenekon diye içeri atılanların sorununu çözmezsek Türkiye’ye adaleti getiremeyiz. CHP’nin darbecileri aday gösterdiği falan, bir şey yok. Tek bir tane darbeciyi aday göstermeyeceğiz. Evren’e ne yaptılar, Büyükanıt’a ne yaptılar? 27 Nisan emuhtıracıları orada duruyor. Asıl darbeci hükümettir” açıklamasını yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrenci Konseyi Denetleme Kurulu Başkanı Mustafa Anıl Feroğlu da Kılıçdaroğlu’nun kendilerine “Bugün buraya geldiniz dertlerinizi anlattınız ama sadece sizler değil, size karşı olan, farklı görüşteki öğrencileri de dinlemek isterim” dediğini belirtti. Görüşmeye katılan Celal Bayar Üniversitesi öğrenci temsilcisi Erdem Özdemir ise üniversitesine Bülent Arınç’ın ziyareti sırasında bir protesto gösterisi gerçekleştirdiklerini anımsatarak “Orada kendini Arınç’a, kalkan yapan bir rektör karşımıza çıktı, o tarihten bu tarihe baskıları devam etmektedir” dedi. ‘Kapalı yapmak zorunda kaldık’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Engin Altay da, toplantıyı basına kapalı yapmak zorunda kaldıklarını belirterek “Malum iktidar kendisine biraz karşı olan herkesi cezalandırma anlayışı içinde. Öğrencilerimizin eğitim yaşantılarında bir sıkıntı olmasın, bertaraf edilmesinler diye, tüm katılımcıların görünmesini istemedik” dedi. Altay, “Öğrencilerimiz, Tunus’ta yaşanan olayların Türkiye’de yaşanmasına bu sorunlar vesile olsun istemiyoruz, diyorlar” uyarısı yaptı. ANKARA 9 Eylül Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Alp Özdemir, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ile görüşmelerinin ardından yaptıkları YÖK’ü eleştiren açıklamadan sonra polis tarafından haklarında takip başlatıldığını söyledi. Özdemir, “Telefonlarımızın dinlendiğini de düşünüyoruz” dedi. Özdemir, geçen hafta YÖK Başkanı ile görüşmelerinin ardından 30 üniversiteyi temsilen YÖK’ü eleştiren açıklamalarda bulundu. Bu açıklamanın bitmesinden 15 dakika sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nden arandığını söyleyen Özdemir, “Rektörlük İzmir Emniyeti’nden hakkımda bazı bilgiler istendiğini ve GBT taraması yapıldığını söyledi. Galatasaray, Yeditepe’deki öğrenci konseyi temsilci arkadaşlarımız da aynı durumla karşılaştı. Hepsi hakkında polis bir tarama yapıyor” dedi. Konuyu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmelerinde de aktardığını ifade eden Özdemir, yargıya başvurabileceklerini söyledi. Özdemir, 3 yıldır İzmir’de öğrenci sorunları ile ilgili toplantılar yaptığını ifade ederek, “Biz öğrenciyiz, siyasi tarafımız yok. Ama bizi ötekileştirerek dışlamaya çalışıyorlar. Polis takibinin de bu amaçla olduğunu düşünüyorum” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Erzurum’da 40 öğrenci konsey başkanını topladığını ancak kendisinin çağrılmadığını anımsatan Özdemir, “Polis takibi nedeniyle çağrılmadığımızı düşünüyorum” dedi. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 KILIÇDAROĞLU’NDAN ERDOĞAN’A ‘DOKTOR’ TAVSİYESİ ‘Recep Bey’i ıslık çalarak göndereceğiz’ sevilen, halk desteğini almış olmaları yönünde olacak” dedi. ANKARA CHP Genel Başkanı CHP lideri Ergenekon davasının saKemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tay nıklarının milletvekili adayı gösteriyip Erdoğan’a karşı ıslıklı kam lip gösterilmeyeceği yönündeki sopanya başlattı. ruya da “Basında aralarında MusÖnceki gece Eskişehir’de yapılan tafa Balbay’ın, Tuncay Özkan’ın, Uğur Mumcu anma etkinliğinde “Bun Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın dan sonra hep beraber ıslık çalaca CHP’den milletvekili adayı gösteğız” diyen Kılıçdaroğlu’nun sözleri rileceği haberleri yer alıyor. Topüzerine tüm salon, hülumun farklı kesimkümeti ıslıkla protesto lerinden bu yönde taetmişti. Kılıçdaroğlu, lepler var. Ancak buErdoğan’a karşı Ankara’ya dönerken begüne kadar onların ıslıklı kampanya raberindeki gazeteciletalepleri olmadığı gibaşlatan Kemal re, “Benim öyle bir nibi bizim de verilmiş Kılıçdaroğlu, yetim yoktu ama sabir kararımız yok” “Recep Bey’i londakiler ıslıklı prodiyor. testoyu beğendi. Bungöndermek için Sanatçılar çekiniyor dan sonra mitinglerde bir ıslık yeter. Seçim kampanyası kimse ıslık çalmadan Islık çalanların da için yeni şarkılar da korkmasın. Recep güvencesi CHP yazdırdıklarını belirten Bey’i göndermek için Kılıçdaroğlu, “Yine olacak” dedi. bir ıslık yeter. Islık çaOnur Akın’ın eseri olalanların da güvencesi cak. Seslendirme için CHP olacak” dedi. Başbakan Erdoğan’ın kendisine yö çeşitli sanatçılara teklif götürüldü. nelik ‘densiz’ suçlaması için de CHP li Hepsi şarkı bizim olduğu için çekinderi, “Benden Başbakan’a dost tav di. Hiçbiri kabul etmedi. O nedenle siyesi: Hekime görünmesi ve din şarkıyı, bir pop star yarışmasında bilenmesidir. Bir başbakan bu kadar rinci gelmiş yeni bir sanatçı arkadaöfkeli olamaz. Hırsı, aklının ötesine şımız okuyacak” dedi. geçiyor. Onun hırslanmasının ne Güvenlik zirvesine katılacak deni de eleştiriye tahammül edemeŞubat başında Almanya’da yapılacak mesinden kaynaklanıyor. Çünkü, demokrasi kültürü yok. O ifadeleri olan Güvenlik Zirvesi’ne katılacağını kullanan birisi, sağlıklı birisi değildir” açıklayan Kılıçdaroğlu, “Ben o toplantıya davet edilince Başbakan da diye konuştu. Kılıçdaroğlu CHP’nin milletvekili harekete geçmiş. Kendisinin de davet adaylarının nasıl belirleneceği konu edilmesi için Dışişleri Bakanlığı’nı sunda da “Temel kıstasımız bölgede devreye sokmuş” dedi. UTKU ÇAKIRÖZER CHP’li Tanrıkulu önerisini anlattı şbirliği tartışması alevleniyor Değerlendirme sonra Batum’un Balbay ve Özkan’ın milletvekili yapılmaları için PM’ye öneri götüreceği yönündeki açıklamaları dün akşam yapılan CHP MYK’de de gündeme geldi. Bazı MYK üyelerinin bu aşamada konunun gündeme getirilmesinin doğru olmadığını söyledikleri öğrenildi. Bu konudaki değerlendirmelerin de daha sonraya bırakılması fikrinin benimsendiği kaydedildi. MYK’nin ardından açıklama yapan CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, da milletvekilli adaylığı için son karar merciinin Parti meclisi olduğunu söyledi. Tamaylıgil, Hizbullah tahliyeleriyle ilgili, “Öyle çarklar çıkıyor ki çarkçıbaşılar dümeni kilitliyor ve bu gemi su almaya başladı. Bu su alış tüm gerçekliği ile ortadadır. Halkımız yaşananları kamu vicdanının hassasiyeti içerisinde değerlendirmeye devam etmektedir” dedi. ‘Komisyon turnusol kâğıdı gibi olacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, dün genel merkezde bir grup gazeteciyle sohbet ederken “Hakikatler Komisyonu kurulsun” önerisiyle ilgili eleştiriler konusunda şu görüşleri dile getirdi: “8 yıllık iktidar döneminde Sivas’ın ötesi bakımından hangi faili meçhuller konusunda, hangi kayıp konusunda bu hükümet tutum aldı? Yurttaşların kaybolan adalet duygusunu onarmak için ne yaptı? Hakikat komisyonu tam da bunun için gerekli. Bu önerimize hükümetin tutumu, demokratikleşme ve toplumsal barış konusunda hükümet bakımından turnusol kâğıdı işlevi görecektir. Hükümet gerçekten Türkiye’de adalet ve toplumsal barış istiyor mu istemiyor mu anlayacağız.” Tanrıkulu AKP’lilerin “Diyarbakır’da başka, Ankara’da başka konuşulduğuna” ilişkin sözleriyle ilgili olarak da, “Çok istiyorlarsa ineyim 2. katta açıklama da yapayım. O açıklamayı Diyarbakır’da il başkanlığında yaptım, başka bir yerde değil” dedi. AKP’den ‘Hizbullah’a ‘PKK’ misillemesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “AKP Hizbullah ile işbirliği yaptı” şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Ne gibi ilişkiler var, ne yapılmış, bunu ortaya koy. Koymadığı sürece, bu hakkımda ifade ettiği bu sıfatlar ona tam yakışıyor. Eğer hastaneye gitmesi gereken birisi varsa kendisidir. Kısa zamanda bir tedaviye ihtiyacı var” dedi. AKP MYK toplantısı öncesinde bir açıklama yapan AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise “Sayın Kılıçdaroğlu, halka da hesap verecektir, yargı önünde AKP’ye de hesap verecektir” dedi. Kılıç, Kılıçdaroğlu hakkında SSK Genel Müdürü olduğu döneme ilişkin iddiaları gündeme getirerek “Sayın Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde PKK’ye yakın kimseleri işe almakla suçlanan bir genel başkandır” dedi. ‘Darbe şakşakçılığı’ AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise bazı Ergenekon sanıklarının CHP’den milletvekili adayı yapılmasına ilişkin bir soruyu “CHP maalesef her zaman zaten karanlık güçlerin, statükocu anlayışın, millet iradesine karşı çıkanların yanında olmuştur. Darbelerin şakşakçısı olmuştur. Zaman zaman hazırlayıcı gücü olmuştur” diye yanıtladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle