18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER Üniversiteli Begüm’ün ölümüne neden olmakla suçlanan Osman Ulu mahkemeye sırtını döndü 3 AYDINLANMA EMRE KONGAR Cezası 20 yıl ama serbest MALATYA (Cumhuriyet) Malatya’da 2005 yılında katıldığı bir düğünde havaya rasgele açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Begüm Kartal’ın ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle tahliye edilen sanık Osman Ulu, 20 yıl hapse çarptırıldı ancak cezaevinde kaldığı 5 yıl göz önünde bulundurularak serbest bırakıldı. Olaydan yaklaşık 6 ay sonra yakalanan katil zanlısı Osman Ulu, tutuklanarak cezaevine kondu. Mahkemenin Ulu’ya verdiği 16 yıl 8 aylık hapis kararı Yargıtay Ceza Kurulu’nca bozuldu. Yargıtay, sanığa üst sınırdan ceza verilmesini isterken, yerel mahkeme ilk kararında direndi. CMK’nin 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle 5 yıldır tutuklu olan Ulu, 5 Ocak günü cezaevinden tahliye edildi. Ulu’nun karar duruşması dün Malatya 2. Ağrı Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Mahkeme bu kez Yargıtay’ın bozma kararına uyarak sanığın cezasını 20 yıla çıkarttı ancak tutuklama talebini kabul etmedi. Karar okunurken mahkeme heyetine sırtını dönen Ulu, “5 yıldan beri söylediğim gibi suçu ben işlemedim. Onun için kararda size sırtımı döneceğim” dedi. Faciaya kıl payı GİRESUN (Cumhuriyet) Giresun’un Alucra ilçesinde yolcu otobüsü ile yakıt yüklü tankerin çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 20 kişi yaralandı. D100 karayolunun Gürbulak köyü mevkisinde, Bayburt’tan Antalya’ya giden Mehmet Sakaoğlu yönetimindeki 19 HZ 006 plakalı yolcu otobüsü ile karşı yönden gelen Mehmet Özkay’ın kullandığı 61 K 2294 plakalı yakıt yüklü tanker dün öğle saatlerinde çarpıştı. Otobüs sürücüsü kaza yerinde ölürken tanker sürücüsü ile 19 yolcu yaralandı. Orhan Yavuz’dan Mumcu’ya, Mumcu’dan Dink’e: Zulüm Devam Ediyor Sevgili okurlarım, bu aralar “İçimizdeki Zalim” adını koyacağım bir kitabın son satırlarını yazıyorum. Kitap hem kişi olarak kendi içimize dönmemize, kendimizi irdelememize, özbenliğimizdeki zalimi teşhis etmemize yardım edecek bir “Bireysel Gelişim” kitabı olacak… Hem de “toplumsal ve siyasal zulmün temellerini” arayan “Toplumbilimsel bir çözümleme” niteliği taşıyacak. Bu kitabın bölümlerinden birine “Zulmün Son Aşaması: Siyasal Cinayetler” adını koymuştum. Dün Uğur Mumcu cinayetinin on sekizinci yıldönümüydü. Ben de resmi internet sitemin giriş sayfasındaki “Güncel” bölümünde bu konuda “Uğur Mumcu’nun Vebali…” başlıklı bir yazı yazdım. (www.kongar.org) Bitirmek üzere olduğum kitabın “Zulmün Son Aşaması: Siyasal Cinayetler” bölümünden bir listeyi sizinle paylaşmak istiyorum: Doç. Orhan Yavuz, Erzurum, 15 Haziran 1977. Doç. Bedrettin Cömert, Ankara, 11 Temmuz 1978. Prof. Bedri Karafakioğlu, İstanbul, 20 Ekim 1978 Abdi İpekçi, İstanbul, 1 Şubat 1979. Prof. Ümit Doğanay, İstanbul, 20 Kasım 1979. Prof. Cavit Orhan Tütengil, İstanbul, 7 Aralık 1979. Ümit Kaftancıoğlu, İstanbul, 11 Nisan 1980. Sevinç Özgüner, İstanbul, 23 Mayıs 1980. Gün Sazak, Eskişehir, 27 Mayıs, 1980. Kemal Türkler, İstanbul, 22 Temmuz 1980. Prof. Dr. Muammer Aksoy, Ankara, 31 Ocak 1990. Çetin Emeç, İstanbul, 7 Mart 1990. Turan Dursun, İstanbul, 4 Eylül 1990. Doç. Dr. Bahriye Üçok, Ankara, 6 Ekim 1990. Uğur Mumcu, Ankara, 24 Ocak 1993. Baro Başkanı Ali Günday, Gümüşhane, 25 Temmuz 1995. Özdemir Sabancı, İstanbul, 9 Ocak 1996. Konca Kuriş, Konya(?),Temmuz 1998(?). Şemsi Denizer, Zonguldak, 6 Ağustos 1999. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Ankara, 21 Ekim 1999. Necip Hablemitoğlu, Ankara, 18 Aralık 2002. Rahip Andrea Santoro, Trabzon, 5 Şubat 2006. Danıştay Yargıcı Mustafa Yücel Özbilgin, Ankara, 17 Mayıs 2006. Hrant Dink, İstanbul, 19 Ocak 2007. Sevgili okurlarım, yakın zamanlara ilişkin olan yukardaki korkutucu liste zulmün son aşaması olan cinayetlere kurban gidenlerin sadece bir bölümü. 1977’de Erzurum Üniversitesi yerleşkesinde bıçaklanarak öldürülen Orhan Yavuz’la başlıyor…. İstihbarat örgütlerinin önceden bildiği artık kesinleşen ve önlenmeyen Hrant Dink cinayeti ile son buluyor. Siz bu listeye: Osmanlı döneminde idam edilenleri… Cumhuriyet’in ilk yıllarını ve Tek Parti Dönemi’ni (Sabahattin Ali cinayeti gibi)… Siyasal suçlu olarak asılan Menderes, Zorlu ve Polatkan’ı… Talat Aydemir’i ve Fethi Gürcan’ı… Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı… Erdal Eren’i… Metin Göktepe’yi… İdam edilen, kahpece öldürülen, daha pek çok kişiyi, özellikle de gençleri ve “faili meçhulleri” eklerseniz… Toplumumuzdaki zulmün kaynağını çok daha iyi algılayabiliriz. Ne yazık ki bu idamların, cinayetlerin bir kısmı, mevcut yasal düzen içinde, yargı ve Meclis kararlarıyla, bir bölümü ise önceden bilindiği halde önlenemeyen, önlenmeyen cinayetler olarak ortaya çıkmıştır. Bir bölümü, bütünüyle “faili meçhuldür”. Bir bölümünde ise tetikçiler, katiller yakalanmış ama arkalarındaki güçler ortaya çıkarılmamış veya çıkarılamamıştır. Ne yazık ki bugün bile Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi olay, toplumun ve devletin savsaklaması sonunda yine “toplumsal bir zulüm örneği olarak” tarihe geçmektedir. Bu gidişle toplumumuzdaki zulmün sona ereceğini bekleyebilir miyiz? [email protected] www.kongar.org Karbonmonoksit altı can aldı Yurt Haberleri Servisi Hava sıcaklıklarının düşmesiyle birlikte soba kullanımlarının artması, karbonmonoksit zehirlenmelerini de beraberinde getirdi. Sobadan sızan karbonmonoksit gazından Kahramanmaraş’ta 3, Malatya’da ise bir kişi hayatını kaybetti. Adana’da da şofbenden sızan karbonmonoksit gazından iki kişi zehirlenerek yaşamını yitirdi. Kahramanmaraş’ta, Ramazan Baltacı (31) önceki gece evine gittiğinde eşi Güllü (29) ve çocukları Hüseyin (4) ile Mustafa Baltacı’nın (8) zehirlendiğini fark etti. İki çocuk hastanede, Güllü Baltacı ise sağlık görevlilerinin müdahalesine karşın evde yaşamını yitirdi. Malatya’nın Darende ilçesinde ise Hasan Pekdoğan (79) ile evde bulunan Mürüvvet Toktaş (37), Gamze Kaya (16) ve Fidan Kaya (24), sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi. 4 kişi de Darende Hulusi Efendi Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede kalp krizi geçiren Pekdoğan, kardiyolog bulunmaması nedeniyle Malatya Devlet Hastanesi’ne götürülürken yaşamını yitirdi. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Geçitli beldesinde oturan ve hafta içinde ameliyat olan dedelerini ziyarete giden Merve Leman Avanoğlu (13) ve Müzeyyen Avanoğlu (11) girdikleri banyoda şofbenden sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamlarını yitirdiler. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle