Katalog

21 OCAK 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Hakaretle savundu Erdoğan, ‘Hayır diyenler darbecidir’ sözlerine karşı açılan davada kendini Zaman gazetesinin Alevilere yönelik ağır sözlerini örnek göstererek savundu ALİCAN ULUDAĞ DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Bir Yargı Kararı Üstüne İyi saatte olsunlar. İktidar partisinin, beğenmediği yargı kararları için bir türlü vazgeçemediği bir âdeti var. O kararı alan mahkemenin hâkim ya da hâkimlerini derhal ötekileştirmek ve yandaş medyasının top ateşi için hedef haline getirmek. Oysa bu tür kararları sükunetle irdelese ve son itiraz aşamasına kadar, elbettte hukuksal gerekçelerle kendi tezinin peşini bırakmasa, muhtemeldir başka türlü sonuçlar alabilir. Bu başlangıç paragrafını, yüksek öğrenim kurumlarında emniyet güçlerinin arama yapmasına yol açan bir mahkeme kararının bir üst mahkeme tarafından kaldırılmış olması nedeniyle yazdım. Yazının devamı ise özetle şöyle: Bir süre önce İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün yazılı isteği üzerine, Fatih Kaymakamlığı İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurmuş ve rektörlükçe talep edilmesi halinde kendi kampusu içindeki fakülte, yüksekokul ve diğer binalarıyla yakın çevresinde, kişilerin ayrıntılı olarak aranabilmesi için emniyet güçlerine yetki verilmesini istemişti. Polisin kampusa giren çıkan öğrencilerle her an gerilim yaşamasından başka hiçbir sonuç vermesi düşünülemeyecek bu talebi İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi kabul etmişti. Üniversitenin iki öğrencisi, Alp Taylan ile Cansu Vardal, kararın kaldırılması için DSP İstanbul İl Başkanlığı’ndan hukuksal destek istemişler. ANKARA Referandumda “Hayır diyenler darbecidir” yönündeki sözleriyle ilgili yapılan suç duyurusu üzerine hakkında dava açılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, avukatı aracılığıyla mahkemeye gönderdiği savunmasında bir skandala imza attı. Davanın neden kabul edilmemesi gerektiğini anlatmaya çalışan Erdoğan, Zaman gazetesindeki bir bulmacada “Ehlisünnet dışı sapık bir mezhep” şeklindeki soruya “Alevi” yanıtının verildiğini, buna karşı bir yurttaşın kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle dava açtığını ancak bunu mahkemenin reddettiğini örnek gösterdi. Bu karardan yola çıkan Erdoğan, “Bu bakımdan davacının dava açmada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır” diyerek davanın reddini istedi. ‘Sapık bir mezhep’ Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Başbakan Erdoğan davacı Sedat Vural’ın “evet” veya “hayır” oyu kullanıp kullanmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, Vural’ın da bunu kanıtlayamayacağını ileri sürdü. Erdoğan, “Bu bakımdan ispat edilemeyen ve edilmesi de olanaklı olmayan bir iddia soyut beyanın ötesine geçemez” dedi. Erdoğan, görüşünü desteklemek adına şu skandal örneği verdi: “Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne intikal eden olayda, Zaman gazetesinde yayımlanan bir bulmacada ‘Ehlisünnet dışı sapık bir mezhep’ şeklinde bir soru yer almış, ertesi gün verilen çözümde bu sorunun yanıtının ‘Alevi’ olduğu yayımlanmıştır. Bir vatandaş açtığı davasında bu yayın nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmiş, mahkeme ‘Aleviliği(n) bir inanç meselesi olduğu, yayında davacının hedef alınmadığı’ gerekçesiyle davayı reddetmiş, Yargıtay, ‘davacının ebeveyni nedeniyle sözü edilen bir kültür içerisinde yer aldığını, bu kültürü benimseyenlere ya da bu kültürde belli bir mertebeye erişmiş olanlara dava hakkının tanınmasının yansıma yoluyla genişlemesine neden olacağını, dava açmanın ancak kişilik haklarına saldırılan, doğrudan zarara uğrayanlara tanınmış bir hak olduğunu’ kabul etmiştir. (...) Bu bakımdan davacının dava açmada aktif husumet ehliyeti de bulunmamaktadır.” Nitekim kendisi için sarf edilen daha ağır mahiyetteki ifadelerin yüksek mahkemece eleştiri sınırları içinde sarf edilmiş ifadeler olarak kabul edildiğini aktaran Erdoğan, bununla ilgili Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açtığı davalara işaret etti. Tuncay Özkan’ın da kendisi hakkında “Bir başbakan ya da bir siyasi parti lideri çıkıp diyorsa ki ‘Bu ülkedeki 25 milyon Alevi İslam dışıdır, sapık mezheptir’ diyorsa o kişi faşisttir” dediğini anımsatan Erdoğan, bunun üzerine açtığı davada Özkan’ın sözlerini mahkemenin hukuka aykırı bulmadığını söyledi. Erdoğan, kendisinin kullandığı ifadelerin, sunduğu tüm örneklerdeki ifadelerin hiçbirisinden daha ağır ve haksız olmadığını, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini söyledi. Avukat dava açmıştı Erdoğan, NTV’de katıldığı programda Ruşen Çakır’ın “Hayır diyenler darbecidir deniyor, sizce hayır diyenler darbeci mi olacak?” sorusu üzerine, “Darbe anayasasını savunduklarına göre darbecidir” karşılığını vermişti. Referandumda “hayır” oyu kullandığını belirten avukat Sedat Vural da Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. ‘Yayımlayanın kusuru’ Erdoğan, “Bana göre darbe anayasasını savunduklarına göre darbecidir” sözlerinin ise basın yayın organlarında çarpıtılarak “hayır diyen darbecidir” biçiminde yayımlandığını iddia ederek, bunun “yayımlayanların kusuru” olduğunu, kişilik değerlerine saldırı olmadığını ileri sürdü. Kurtarılmış bölge yaratmak İl Başkanı Av. Ercüment Tahiroğlu ile Başkan Yardımcısı Av. Onur İste, o görevi üstlenmiş ve bir üst mahkeme olan 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurmuşlar. Üniversitede arama yapılması isteğinin, anayasanın “herkes özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakına sahiptir” diyen 20. maddesine aykırılığını anımsatan hükmünden başlayarak mahkeme kararının gerekçesiz olmasına dikkati çekmişler. Dahası, hukuka aykırı olduğunu da belirtirken arama için yargının makul bir gerekçe göstermediğini yine yargıya hatırlatmışlar. Kararı veren mahkemenin, bazı Avrupa ülkelerinden daha büyük bir yüzölçümüne sahip bir alan için polise yetki vermiş olmasıyla adli ya da idari merciler için kontrolü imkânsız hale getirildiğini de söylemişler. Dahası güvenlik gerekçesiyle özgürlüklerin kurban edilmesine itiraz ederken toplumun güvenliği ne kadar kutsalsa bireylerin özgürlüğünün de aynı ölçüde değerli olduğunun unutulmamasını talep etmiş, adeta bir kurtarılmış bölge yaratılmasının doğru olmadığını bildirmişler. Adlarına başvurdukları öğrencilerin hukuka saygılı olmalarına karşın bu karar nedeni ile kampusa rahat girmekten çekindiklerinin de göze alınmasını belirtmişler. Tahiroğlu ve İste’nin bu başvurularına cumhuriyet savcısının katılmış olduğunu öğrenmek kamu adına mutluluk veren bir gelişme olarak değerlendirilmelidir. 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin öğrencilerin isteği doğrultusunda aldığı kararın tam metniyle ilgilenenler için davacı partinin genel merkez ve İstanbul il başkanlığının internet sitelerine başvurmalarını söylemeliyim. Yargının yasaklarla bir yere varılamayacağını bildiren bu kararı her türlü yasakçı otoriteler için ders olur mu dersiniz? Çalışma büromda bu satırları yazarken Cumhuriyet Caddesi’nde, başlarında sarı kaskları ile bine yakın DİSK’li emekçinin ‘Torba Yasası’nı protesto yürüyüşü vardı. Genel Başkanları Çelebi’nin önderliğinde bu yasanın çalışanlar için getireceği tehlikeye dikkat çekmek amacı ile yaptıkları yürüyüşü, kaldırımlarda yürüyen ya da caddeye bakan apartmanlarda oturan, mağazalarda alışveriş yapan yurttaşların nasıl alkışlarla desteklediğini iktidar milletvekillerinin izlemelerini isterdim. Belki bu yürüyüşü yapanların geçen seçimde onları parlamentoya gönderen oyların sahipleri olduğunu hatırlar ve genel merkezlerinin noterleri olmanın sandıkta kendilerini kurtarmayacağını şimdiden öğrenmiş olurlardı. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] TÜBLEK ANISINA YARIŞMA 30 yıllık meslek yaşamının sergisi Ankara’da Orhan Pamuk’a suçlama Kültür Servisi Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler Platformu, Orhan Pamuk’un da aralarında bulunduğu bazı yazarları, geçen günlerde Sri Lanka’da katıldıkları edebiyat festivali nedeniyle, bölgedeki yazarlar ve gazeteciler üzerindeki baskıyı meşrulaştırmakla suçladı. Platform, yazarlar ve gazeteciler üzerinde bu denli baskı varken edebiyat festivalinin kutlanmasını “rahatsız edici” olarak nitelendirdi. İnsan hakları grupları, Sri Lanka’da son on yıl içinde 17 gazeteci ve medya çalışanının öldürüldüğünü, birçok gazetecinin de yetkililerle ters düşmemek için kendine sansür uyguladığını kaydediyor. Balbay: Gönül gönüleyiz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İki yıla yakın bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın mesleğindeki 30. yılı anısına oluşturulan fotoğraf sergisi İzmir, Zonguldak ve İstanbul’un ardından Ankara’da Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) sergilenmeye başlandı. Sergide Balbay’ın gazeteciliğe ilk başladığı yıllardan başlayıp meslek yaşamını kapsayan ve Silivri Cezaevi’ndeki tutukluluk günlerine ilişkin çekilmiş fotoğraflar yer alıyor. Balbay, açılışa katılanlara “Yüz yüze değilsek de gönül gönüleyiz. Bu ayrılık günleri başkente olan sevgimi daha da arttırdı. Silivri’den yürek dolusu selamlar” ifadelerinin yer aldığı mesajını iletti. Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç yaptığı konuşmada, “Laik Atatürk Cumhuriyeti’nin yurttaşları ve Cumhuriyet gazetesinin okurları olarak, bir araya gelmenin buruk mutluluğunu yaşıyoruz. Bu fotoğraflarda obje olarak sunulan Sevgili Balbay, şu anda cismen aramızda değil. Biz şu anda Balbay ile birlikte olduğumuzu düşünüyoruz” dedi. Kurban davasında 16 tahliye ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “Kurban bağışı kesim ihalelerinde yolsuzluk” iddialarıyla ilgili davanın tutuklu 20 sanığından 16’sının tahliyesine karar verildi. Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz’in üç gün süren yargılama boyunca duruşmalara girmediği gözlendi. Cengiz’in ifadesinin alınması için İstanbul’daki mahkemeye yazılan talimatın yanıtı beklenecek. ‘Dünya Hâli’ Türk karikatürünün unutulmaz imzalarından Nehar Tüblek (19241995) anısına düzenlenen karikatür yarışmasının bu yıl on altıncısı yapılıyor. Temelleri, çizerin eşi İhsan Tüblek tarafından atılan yarışma Beşiktaş Belediyesi ile Karikatürcüler Derneği’nin ortak etkinliği. Bu yılki konusu “Dünya Hâli” olarak belirlenen yarışmanın birincilik ödülü 3 bin, ikincilik ödülü 2 bin 500, üçüncülük ödülü 1800 lira olarak saptandı. Yarışmada, ayrıca biner liralık üç mansiyon ödülü ile 1500 lira tutarında Beşiktaş Belediyesi Onur Ödülü verilecek. Bazı kuruluşların ve Nehar Tüblek ailesinin özel ödüllerinin de yer aldığı yarışmaya son katılma tarihi 5 Şubat 2011. Ödül kazanan çizimler yanında seçici kurul tarafından seçilen karikatürler bir albümde toplanacak. Yarışmanın seçici kurulu şöyle: Tonguç Yaşar (çizer), Erdoğan Bozok (çizer), İbrahim Tapa (çizer), Aziz Yavuzdoğan (çizer), Ahmet Öztürklevent (çizer), İsmail Ünal (Beşiktaş Belediye Başkanı), Kemal Çiloğlu (Beşiktaş Belediyesi Bşk. Vekili). Nehar Tüblek Madenciler toprağa verildi ZONGULDAK (Cumhuriyet) Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010’daki patlamanın ardından 8 ay sonra cesedi çıkartılan madenciler Engin Düzcük ve Dursun Kartal’ın cenazeleri Çaycuma ilçesine bağlı Saltukova beldesinde defnedildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer havanın sisli olması nedeniyle Düzcük’ün cenaze törenine yetişemezken Kartal’ın cenaze törenine gelerek yakınlarına başsağlığı diledi. Cenaze törenlerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da çelenk gönderdi. (Fotoğraf: AA) Yarkadaş ve Fincancı yargılanıyor İstanbul Haber Servisi Gazeteci Barış Yarkadaş ve Şebnem Korur Fincancı hakkında “İdamı neden kaldırdılar” başlıklı röportaj nedeniyle açılan davanın duruşmasına bugün Kadıköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanı Nur Birgen’in şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Yarkadaş ve Fincancı için 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Olağanüstü hal Sri Lanka’da polise geniş gözaltı yetkileri tanıyan olağanüstü hal uygulaması yürürlükte. Uygulama hükümetin de rejim aleyhtarı olarak gördüğü kişilere baskı yapmasını mümkün kılıyor. Olağanüstü hal uygulaması, ayrılıkçı Tamillerle 30 yıl süren çatışmalar sırasında uygulamaya konulmuş ancak Rajapakse’ye bağlı kuvvetlerin 2009’da düzenlediği bir saldırıyla ayrılıkçıları ortadan kaldırmasına rağmen yürürlükte kalmaya devam etmişti. BDP Milletvekili Birdal’a saldıran Şimşek tehdit savurdu ESP’den zamlara karşı miting İstanbul Haber Servisi Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) pazar günü saat 13.00’te akaryakıt ve temel tüketim ürünlerindeki yüksek vergi oranlarının geri alınması için Kadıköy İskele Meydanı’nda miting yapacak. ESP’den yapılan yazılı açıklamada bütçe açığının emekçi halkın tüketim ve ihtiyaç malzemelerine yapılan zamlardan karşılandığını belirterek “Zamvergi soygununa son demek amacıyla düzenleyeceğimiz mitinge tüm halkımızı çağırıyoruz” denildi. Haber Merkezi Süper Loto çekilişinde kazandıran numaralar; 1, 16, 22, 25, 34 ve 46 olarak belirlendi. 6 bilen bir kişi, 13 milyon 551 bin 992 lira 10 kuruş kazandı. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 249 lira 45’er kuruş, 4 bilenler 74 lira 40’ar kuruş, 3 bilenler 5 lira 95’er kuruş kazandı. İlk duruşmada serbest BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal’a yumrukla saldıran Bilgehan Şimşek çıkarıldığı mahkemenin ilk duruşmasında serbest bırakıldı. Şimşek mahkemeye getirildiği sırada, “Allah vatana millete zeval vermesin. Herkes aklını başına alsın. Burası Türkiye Cumhuriyeti, muz cumhuriyeti değil” dedi. Birdal’ı yaralamaktan 4, “TürkKürt düşmanlığı çıkarmak, halkı kin ve nefrete sürüklemek” suçundan da 4 yıl olmak üzere 8 yıl hapis istemiyle yargılanan Şimşek, pişman olduğunu söyleyerek tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, delilleri karatma ihtimalinin kalktığı değerlendirmesiyle, Şimşek’in tahliyesine karar verdi. Saldırı planlı 10 Eylül 2010’da Bursa’da Ezilenler ve Emekçilerin Boykot Cephe’sinin gerçekleştirdiği mitingde Birdal’a saldıran Şimşek, 17 Eylül’de tutuklanmıştı. Şimşek’in, Facebook sosyal paylaşım sitesindeki notta “Bu pusu siyasi bir pusu... ilk fırsatta olayı çıkaracağım. Vatan haini birisine bir ders vermem gerekiyor. TV’lerden detayını izlersiniz” diye yazdığı, saldırıyı önceden planladığı ortaya çıkmıştı. C MY B C MY B Süper Loto’da 1 kişiye 13.5 milyon