18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA 15 Yeditepe Üniversitesi öğrencileri, emekli öğretmenler için projeler hazırlıyor ‘Eğitimin çınarları’na destek ‘SUOyuncuları’ çocuklar için sahnede abancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü Öğrencileri, “Düşler Bahçesi” adlı yeni çocuk tiyatrosu projeleri ile Kayseri, Adana ve Hatay’da daha önce tiyatroyla hiç tanışamamış çocuklara ulaşacaklar. Sabancı Üniversitesi Tiyatro Kulübü “SUOyuncuları” bu yıl ilk kez hayata geçirecekleri “Düşler Bahçesi” adlı çocuk oyununu, 2328 Ocak 2011 tarihleri arasında günde üç kez sahneye koyarak, yaklaşık altı bin çocuğa ulaşmayı amaçlıyorlar. GÖRÜŞ AHMET TAN Macaristan Notları.. AB Dönem Başkanlığı 1 Ocak’ta Macaristan’a geçti. Bu nedenle Macaristan Başbakanı Viktor Orban, önceki gün Avrupa Parlamentosu’nda bir konuşma yaptı… Yaptı ama yaptığına yapacağına pişman oldu. Bütün Avrupalı milletvekilleri, yasalarla oynayarak ülkesinde yandaş medya yaratmakla suçladılar, veryansın ettiler. Başta Yeşiller’in ünlü lideri Daniel Cohn Bendit, söz alan herkes, Macar Başbakanı’nı yerden yere vurdu. Ama Macar lider, bütün kalın kabuklu siyasetçiler gibi herkesi şaşırtan bir taktik izledi: “Ülkeme ve milletime hakaret edemezsiniz!” diye ortalığı velveleye verdi. Oysa kimsenin Macar halkına söylediği bir söz yoktu. Ama Macar lider her üçkâğıtçı liderin yaptığını yaptı ve.. “Ülkeme ve halkıma laf söyletmem!!!” diyerek hem işin içinden sıyrılmaya yöneldi, hem de halkının gözüne girecek adımı attı. Bu konuşması yandaş Macar TV’lerinde yayımlanacak.. Ve Macaristan’ı ve Macar halkını Avrupa Parlamentosu’nda kahramanlar gibi savunduğu için siyasi prim yapacaktı. Avrupa kamuoyu günlerdir Tunus’un kaçak lideri Bin Ali’den çok Macaristan Başbakanı Orban’la ilgili. Çünkü Orban, Avrupa Birliği’nin yazgısını, yönetimini 6 aylığına elinde tutacak lider... Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung dünkü başyazısında, “Demokratik münakaşa, anlaşılan Viktor Orban’ın işi değil” diyor ve teşhisi koyuyordu: “Avrupa milletvekillerini, Macar Basın Yasası’nı eleştirdiği için, Macar ulusuna hakaret etmekle suçlayan bir kişi, açık bir tartışma duygusundan yoksun demektir.” Mittelbayerische Zeitung’un yorumu daha da sert. “Viktor Orban Macaristan’da otoriter bir rejim kurmak üzere. Bu noktada örnek aldığı, Rusya’da Vladimir Putin’in güdümlü demokrasisi mi, yoksa Macaristan’da 1930’lu yıllardaki ‘lightfaşizm’ dönemi mi? Avrupa için, bu çok da fark etmez. Çünkü Avrupa için her ikisi de tahammül edilemez.” S editepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü 4. sınıf öğrencileri, Adile Sultan Kasrı Huzurevi’nde yaşayan emekli öğretmenlere manevi destek olmak ve morallerini yüksek tutmak amacı ile hayata geçirdikleri “Eğitimin çınarları geleceğin umutları ile el ele” projesini, bu yıl da farklı etkinliklerle sürdürüyorlar. Öğrenciler, Yeditepe Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ayseli Usluata’nın desteği ve Yrd. Doç. Dr. Ayşe Binay’ın danışmanlığında, her perşembe günü Adile Sultan Kasrı Huzurevi’ni ziyaret ederek, emekli öğ Y ve Adile Sultan Kasrı Huzurevi’nde “Yeditepe Üniversitesi Kütüphanesi”ni oluşturdular. Projeye “İletişimle Rengârenk” kampanyasıyla devam eden öğrenciler, “İdealist Nesil Anaokulu” öğrencileri ile emekli öğretmenleri; nesiller arası iletişimin kopmadığını ve daha da güçlenerek devam ettiğini vurgulamak amacı ile buluşturdular. retmenler için fasıl, tiyatro, tarihi mekân gezileri ve yemek organizasyonları gibi etkinlikler düzenliyorlar. Öğrenciler, projelerinin ilk aşamasında yürüttükleri “Kitaplar Rafta Kalmasın” kampanyası ile kitap bağışları topladılar Emekli öğretmenler, üniversite ve anaokulu öğrencileri, birlikte el baskısı yaptılar. Üç neslin bir arada gerçekleştirdiği resim çalışmaları, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ek binasının giriş katında sergilendi. İTÜ’de Kış Teknoloji Okulları İTÜ Bilim Merkezi’nde, 31 Ocak11 Şubat 2011 tarihleri arasında 714 yaş aralığı için “Eğlen Bilim Teknoloji Okulları”, 46 yaş grubuna yönelik olarak da “Okuldan Önce Bilim” programı düzenlenecek. Eğlenceli Elektronik Okulu’na 710, Robot Okulu’na ise 1114 yaş arası öğrenciler katılabilecek. Kayıt ve ayrıntılı bilgi için: 0.212.2516013, www.eglenbilim.co m ve www.bilimmerkezi. itu.edu.tr. Enerji tasarrufunu anlatın, kazanın! ilim firması DuPont ve Santralistanbul’un, İstanbul’daki ilköğretim okullarının 4. ve 5. sınıf öğrencilerine yönelik olarak düzenlediği “Enerji Tasarrufu” konulu afiş yarışması için son katılım tarihi 28 Ocak 2011. Öğrenciler, sınıf öğretmenleri denetiminde grup olarak hazırladıkları afişlerle yarışmaya sınıf adına katılabilecekler. A3 boyutunda serbest teknikle hazırlanacak afişte, enerji tasarrufunu en İÜ’den fotoğraf yarışması B İ stanbul Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, akademik, idari personeli, öğrencileri ve mezunlarına yönelik fotoğraf yarışması düzenliyor. “Benim KAREM” adlı fotoğraf yarışmasında herhangi bir konu sınırlaması yok. En fazla 3 fotoğrafla yarışmaya katılabilecek katılımcıların, 14 Şubat 2011 tarihine kadar fotoğrafları ile birlikte iletişim bilgilerini ve fotoğraflarını anlatan kısa bir yazıyı, [email protected] veya [email protected] eposta adreslerine göndermeleri gerekiyor. iyi ifade eden 5 finalist sınıf, Bilim Haftası’nda Santralistanbul Bilim Atölye çalışmalarına katılmaya hak kazanacak. Kazanan gruplar, Santralistanbul Eğitim Birimi tarafından organize edilen “Kendi Elektriğimizi Üretelim” atölyesinde, bir yandan eğlenecek, bir yandan da “Kendimiz elektrik üretebilir miyiz” sorusunun cevabını arayarak kendi elektriklerini üretmek için bir proje çalışması yapacaklar. İSMAİL GÜLGEÇ Kadir Has Kore Üniversitesi işbirliği K adir Has Üniversitesi, işbirliği anlaşması imzalanan Kore Üniversitesi ile ortak akademik çalışmalar yürütecek. Kore Üniversitesi ile gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Mustafa Aydın, eğitimde uluslararası işbirliği ve desteğin önemine dikkat çekerek, bu sayede üniversitelerarası rekabet imkânının ve kalitenin artacağını, bunun da daha donanımlı öğrencilerle kendini göstereceğini söyledi. ‘İstanbul’un İmamı’ndan Bu Kadar! MERİÇ VELİDEDEOĞLU Bilmem anımsar mısınız? R.T. Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı iken iki elini hep yaptığı gibi karnının üstüne vurarak: “Ben İstanbul’un imamıyım!” diye haykırmıştı. Bu söylemi ile, “belediye başkanlığı”yla “imamlığı” bir mi tutuyordu? Hayır! “İstanbul’un imamı” olmayı daha üstün görüyordu. Bunu geçtiğimiz günlerde, Kars’taki, “İnsanlık Anıtı”nı değerlendirirken bir kez daha ortaya koydu. “Ben Belediye Başkanı sıfatıyla söylüyorum. Heykel’in ne olduğunu bilirim!” derken, gerçekte “Ben, İstanbul’un imamı olarak heykelin ne olduğunu bilirim!” diyordu. Çünkü bir “belediye başkanı”, heykelin “ne olduğunu” sanatçılar denli bilemez; ama, bilmesi de gerekmez. Bir “imam” ise “heykel”in “ne olduğunu” bilir (!); öğretmişlerdir. Gerek İslamın doğuş yıllarının, gerekse İslamın kendisinin, en önemli konularından biridir “heykel”. Dolayısıyla, “imam” eğitiminin daha ilk adımında bu konu ele alınır. Arap Yarımadası’nda, çöllerin “kum”unun her an, varken yok olan “kum tepeleri”nin akıp giden sonsuzluğunda bir “taş” kütlesi çok ayrıcalıklıdır. Bir de bu “taş”a günümüzün soyut sanatını yaratanlarınki gibi bir el değip, insanı anımsatacak, düşletecek bir görünüm vermişse, “taş” artık “kutsal”laşır, “Kâbe”nin içine yerleştirilirdi. İslamın doğuşuyla, binlerce yıl önce biçimlendirilip “heykel”e dönüştürülmüş bu taşlara tapmak kesinlikle yasaklanır. Yasağın eksiksiz uygulanması için de, bu “heykel”ler yıkılıp, parçalanır, un ufak edilir 1400 yıl önceki ilk Müslümanlarca. “Yasak” yalnızca “tapınma”ya özgü olsaydı; 10. 11. 12. yüzyıllar boyunca, “felsefe”de, “yazın”da (edebiyat), “tıp”ta, “kimya”, “fizik”, “matematik” gibi bilimlerde “evrensel” yapıtlar üreten, buluşlar yapan, böylece “Batı Rönesansı”na öncülük eden, “İslam Aydınlanması” sürecinde, “heykel” vee “resim”de “de” kim bilir ne öncü yapıtlar üretilirdi... Ne var ki, bu “Aydınlanma” dönemi değil de, “yıkıp, parçalama” süreci bütün ayrıntılarıyla, “imam eğitimi”nin daha ilk basamağında, 1012 yaşlarındaki çocukların kafasına, yüreğine iyice “kazılır”! Böyle bir öğretimle yetişen “din” görevlileri, “şeriat”la yönetilen ülkelerde, bu konuda bir sorun yaşamazlar; oralarda ne yıkılacak bir “heykel”, ne de suçlanacak bir “heykeltıraş” vardır. Öyle ki bu ülkeler, topraklarında bulunan başka bir din kültürüne ait heykele bile karşıdırlar; yaşatmazlar. Bunun bir örneğine on yıl önce tanık olduk; anımsarsınız; Afganistan’ın “Bumiyen Vadisi”ndeki Buda heykelleri, Taliban tarafından dinamitlenmiş, Afgan Kültür Bakanı da: “Ayrıcalık tanımayız!” diyerek desteklemişti bu “heykel kıyımı”nı. Öte yanda, kenarından köşesinden tırpalanmış bir “şeriat”la yönetilen ülkelerde, az sayıda olsa da heykele yer verilir. Ne ki, bu ülkelerde oluşan herhangi bir toplumsal olayda da ilk hedefin “heykel” olduğu bilinir. Halkın yüzde 95’i Müslüman olan ve “laik”liği benimsemiş Türkiye’de ise “heykel sorunu”, “din”i kullanarak “siyaset” yapan Demokrat Parti’nin (DP) iktidarıyla (1950) belirgin bir biçimde başladı. 1950’de; “Ticanilik” tarikatının üyeleri “Ticani”ler, tüm Atatürk büst ve heykellerine saldırarak kırıp döktüler. Bir bakıma “1923 Devrimi”ne karşı “icraat” yapan DP iktidarı, “Atatürk’ü Koruma Yasası” çıkarmak zorunda kaldı, saldırıların önünü kesebilmek için. “Heykel parçalama”daki bu “tarikat” basamağı, bugünkü “iktidar” tarafından, “doruğa” çıkarıldı. Erdoğan’ın “ucube” dediği “İnsanlık Anıtı”nın “yıkılması” istemiyle. Kuşkusuz bu “konu”, Kültür Bakanlığı’nı da ilgilendiriyor; daha doğrusu bütünüyle bu bakanlığa ait. Ne ki, Kültür Bakanı E. Günay, “sanatçı”dan ve “yapıtı”ndan yana çıkmıyor; bir üzüntü de duymuyor gibi; şen şakrak demeçler veriyor; ne söylüyor derseniz, yalnızca “kem küm” ediyor, “Başbakan’ım haklı!” diyecek ama biraz oyalıyor. Oysa buna gerek yok: “heykel yıkma”yı onaylayan ilk Kültür Bakanı olmayacak ki; olsa olsa meslektaşı Afgan Kültür Bakanı ile aynı çizgide buluşacak. Dinamitlerlerse “Taliban”laşacaklar! Parçalalarsa “Ticani”leşecekler! Bizler mi? Hep... Hiç olmazsa, yüz, iki yüz Karslı, “anıt”a birer karanfil koysa... Belki de koydular... HAYVANLAR KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Avrupa Parlamentosu’nda, Liberaller, önceki gün bu konuda özel bir oturum düzenlediler. Bu oturumda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Basın Özgürlüğü Direktörü Miklos Haraszti de konuştu. Miklos, Avrupa ve Asya’nın 55 ülkesinde medyanın bağımsızlığını denetleyen bir kurumun yöneticisi. En büyük talihsizlik Haraszti’nin Macar yurttaşı olması. 54 ülkeyi bıraktı, şimdi kendi ülkesiyle uğraşıyor. Avrupalı birçok lidere göre Macaristan’da ihdas edilen RTÜK benzeri Medya Denetim Kurumu (MDK) demokrasiye karşı bir tür saldırı.. Avrupalılar bizim RTÜK’ü bilmiyorlar ve izlemiyorlar. Bilseler ve yakından tanısalar sadece demokrasiye değil, hukuka ve gazetecilik mesleğine karşı saldırı nasıl olurmuş görürler… ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ [email protected] [email protected] 1/ Halk dilin 1 de havuça verilen ad. 2/ 2 Hava basınç 3 ları eşit olan 4 yeryüzü nok5 taları... Bir nota. 3/ Dar ve 6 kalınca tahta... 7 “Kim ki kork 8 maz Hak’tan ondan korkar 9 erbabı ” (Ziya Pa 1 2 3 4 5 6 7 8 9 şa). 4/ Nijerya’nın 1 A N D A N T E D başkenti. 5/ Köpek... 2 L A O S A N K A İnceden inceye alay 3 L U K A T A A Ğ eden, cinaslı. 6/ Ku4E R L AMB R İ surlu sayılmayacak U T kadar hafif şaşı 5 G U L A Ş 6R A K U T E T göz... Telefon sözü. 7OHM C EMR E 7/ Oyunda cezalı çoO cuk... İnleme, inilti. 8 E B R U L İ 9K L A N A R A S 8/ Kitap getirmemiş peygamber... Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi. 9/ Kendisine aziz süsü vererek yerleştiği sarayda türlü entrikalar çevirmesiyle ünlü Rus papaz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ege yöresinde körpe sürgünleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki. 2/ Sıkıntı verme, üzme... Meşin kesmek için kullanılan araç. 3/ İçinde maden ergitilen kap... Boşa gitme. 4/ “Çok uzaklardan kuşları geçiyor / Tüyleri diken diken” (B. R. Eyüboğlu)... Duman lekesi. 5/ Eski Mısır’da güneş tanrısı... Sanayi. 6/ Liköre benzer bir içki... Rize ilinde bir yayla. 7/ Küçük kanal. 8/ “Siz toprak altında köklerimizsiniz / Yatarsınız al kanlar içinde” (Nâzım Hikmet)... Mesaj. 9/ Rahmaninov’un tek perdelik operası... Küçük mağara. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle