25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 OCAK 2011 CUMA EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 TÜSİAD’ın genel kurulunda seçimlere dikkat çekilerek yaşanan kutuplaşmadan duyulan endişelere vurgu yapıldı Kutuplaşma kaygısı ESKİ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULUN Ümit Boyner: 6 ay sonra seçime gidiyoruz, kutuplaşmadan endişe ediyoruz. Eski alışkanlıklardan kurtulmalıyız. Seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali, beni kaygılandırıyor. ŞEHRİBAN KIRAÇ PARAMETAPARAı MUSTAFA SÖNMEZ AKP’nin Alternatifi Olmak… Seçim sandığına gitmeye fazla zaman kalmadı. Neoliberalgerici AKP iktidarına son verme niyetinde olanların seçmene giderken inandırıcı, ikna edici bir programı olmalı ve bunu kitlelere anlayacağı bir dille, ikna edici biçimde açıklaması gerekli. AKP’nin, toplumun değişik kesimlerinin yaşam tarzlarına dönük müdahaleleri fütursuzca sürerken bunun hedefi olan, gelecekten endişe duyan kesimlerin AKP’ye yakın durmayacakları açık. AKP iktidarının hızla otoriterfaşizan bir yönetime yöneldiği, 12 Haziran seçimlerinden tek parti iktidarı olarak çıkması durumunda artık saklamadığı gerici gündemi iyice hayata geçirmede önünde hiçbir engelin kalmayacağı da açık. Türkiye’nin kıyı illerinin seçimlerdeki tavrı referandumdan farklı olmaz. Ya İstanbul merkezli Marmara, Orta Anadolu, Karadeniz ve en azından Kuzeydoğu Anadolu? Bu kesimlerdeki seçmenlerin “yaşam tarzı” kaygısı ne kadar oy tercihinde ağırlık taşıyor? İşaş meselesine gelince seçeneklere yaklaşım ne olacak? İşaş meselesinde AKP iktidarına alternatif olarak ortaya çıkanların, başta CHP’nin, inandırıcı olması için akla gelebilecek sorulara cevaplarının net olması, “Hem İsa’ya Hem Musa’ya yaranmak” yanlışına düşmemesi beklenir. Yılda ortalama yüzde 7 büyüme yönünde bir hedef belirleniyorsa, bu büyümenin kaynağı da net olarak ortaya konulmalı. AKP iktidarı, bu kaynağı, ağırlıkla dışarıdan sağladı ve sağlama tercihinde. Dış kaynak, özelleştirmelere ve banka satışlarına gelen yabancı sermaye ile, banka kredileriyle ve borsaya, devlet kâğıtlarına gelen sıcak para ile sağlandı ağırlıkla… CHP, bu kaynak tercihine karşı, kendi tercihini nasıl tanımlıyor? Bu kaynak tercihinin Türkiye’yi yeniden getirdiği cari açık darboğazı, hangi politikalarla aşılacaktır? Örneğin, nasıl bir döviz kuru politikası ve buna bağlı olarak nasıl bir sıcak para yaklaşımı söz konusu olacağının açıklıkla ifadesi gerekir. Eğer dış kaynak, büyümede ağırlık taşıyacaksa, o zaman AKP iktidarında ortaya çıkan yoksullaştırıcı, bağımlılaştırıcı sonuçlar, bir başka iktidar döneminde de kaçınılmaz. Alternatif, dış kaynağa bağımlılığı azaltıp yerli kaynağa yönelmek olabilir. Bunun da yolu esaslı bir vergi reformundan ve tasarrufları özendirmekten geçer. Vergi reformuna niyeti olanların, her şeyden önce milli gelirden vergi olarak alınan miktarın radikal biçimde arttırılacağını, bunun da gücü olan sınıflardan alınacağını ilan etmesi gerekir. Bu, dolaylı vergi ve ücretlilerden alınan gelir vergisi üstüne kurulu mevcut vergi sisteminde değişiklik taahhüdüdür. Bu yapılmadıkça, kalıplaşmış, “kayıt dışı ile mücadele, vergi kaçağı ile mücadele” gibi kozmetik önlem ifadeleri, ikna edici olmayacaktır. Kamu harcamaları ayağında da sosyal devlete dönüş vaat edilmelidir. AKP iktidarı, özelleştirmeleri, politikalarının odağına koydu, hâlâ en önemli gelir kaynağı olarak koruyor. İktidara alternatif CHP’nin sadece “kamu bankaları özelleştirilmeyecektir” ifadesi yetmez. Özelleştirmenin her türüne karşı olunduğu, kamu arsalarının, varlıklarının satışına, her tür kamu hizmetinin piyasalaştırılıp özelleştirilmesine karşı durulacağı, özellikle eğitim ve sağlıktaki yıkımların onarılacağı ifade edilmelidir. Özellikle enerjide kamuya getirilen yatırım yasağının değiştirileceği, kamu yatırımlarının toplam yatırımlardaki payının hızla arttırılacağı programda yer almalıdır. CHP’nin, kendini AKP’den ayrıştırmasının bir diğer önemli ayağı işçi hakları olmalıdır. Özellikle işgücünün, istihdamın esnekleştirilerek güvencesizleştirilmesi konusunda CHP, tavrını net olarak ortaya koyabiliyor mu? CHP metinlerine giren “İstihdamda istikrar ve esneklik arasında uygun bir dengenin kurulmasının önemi her geçen gün artmaktadır” ifadesinin ne anlama geldiği sorulmalıdır. TÜSİAD, TİSK gibi patron örgütlerinin peşinde oldukları esnekleştirme konusunda, bu kesimlere mavi boncuk dağıtma, daha baştan çalışan sınıfı kaybetmek demektir. Alternatif olabilmek, emek sınıflarıyla örgütlenmeye bağlıdır. Ne var ki, ücretli olabilecek 6 milyonun işi yok, işi olan 13 milyon ücretlinin de örgütü yok. Sendikalı sayısı 3 milyonu, toplusözleşme yapan sayısı 1 milyonu bulmuyor. Bu işsiz ve örgütsüz sınıfı kendine taban yapmadan, bir partinin neoliberal gericiliğin alternatifi olması mümkün değil. Dolayısıyla esnekleşmeye yüz verilmeden, kitleleri yeniden örgütlü, sendikalı bir güç yapmaya dönük projeler sergilenmelidir. Yoksul annelere ayda 600 TL aylık vermeyi projelendirmek tabii ki iyidir ama daha iyisi, evlere kapatılmış 12 milyon kadına, 3 milyonu umudunu yitirmiş, 3 milyonu da umutla iş arayan işsizlere, atıl kitlelere iş yaratmak değil midir? Bunun projelerini üretmek, bu hedeflere ulaşmanın mümkün olduğuna inandırmak değil midir? Gerçekten de işsizliği, açlığı geride bırakmak mümkündür, ama emeğe dayanmakla, emeğe gerçekleri ifade ederek onunla birlikte örgütlenerek olacak şeylerdir bunlar. İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ÖNE ÇIKARALIM Mustafa Koç: İnsan hakları ve ifade özgürlüğünü öne çıkaran, laik, demokratik bir ülke olarak bölgesinde barışı sağlayan, kuzey güney, doğu batı eksenlerinde ekonomik, sosyal ve kültürel gerçek bir kaynaşma, dönüşme potası olan bir ülkede yaşayalım. KAYGILAR BAŞBAKAN’IN YÜZÜNE SÖYLENDİ Referandum sürecinde “Taraf olmayan bertaraf olur” diyerek TÜSİAD’ı hedef alan Başbakan, 41. genel kurulun onur konuğu olarak bir konuşma yaptı. TÜSİAD Başkanı Boyner, seçimlerdeki kutuplaşma ile ilgili kaygılarını ise Başbakan’ın yüzüne söyledi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 6 ay sonra seçime gidileceğini hatırlatarak seçim kampanyasının giderek gerginleşen bir ortamda gerçekleşmesini Türkiye’de hiçbir vatandaşın istemediğine emin olduklarını söyledi. TÜSİAD 41. Genel Kurulu İstanbul’da yapıldı. Referandum sürecinde “Taraf olmayan bertaraf olur” diyerek TÜSİAD’ı hedef alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantının onur konuğu olarak konuşma yaptı. Ümit Boyner, vatandaşların adalete olan açlığını giderecek, hukukun üstünlüğüne güvenini yerine getirecek bir yargı reformuna ihtiyacın çok derin ve öncelikli olduğunu ifade etti. Boyner’in TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın ana başlıkları şöyle:  Ülkemizin seçmen haritasına da yansıyan hayat tarzının farklılıklarından kaynaklanan kutuplaşmanın derinleşmesi ihtimali, beni kaygılandırıyor. Bu konuda ifrat ile tefrit arasında bir denge noktasını bulmak zorundayız. Bu ülkenin hangi coğrafyasında yaşıyor olursak olalım çözmek zorunda olduğumuz sorunlar ortak. Çözümlere birlikte ulaşmamızı sağlayacak toplumsal mutabakata varmamızın hepimiz için ağır bir maliyeti olduğuna da inanıyorum.  Bizleri bu topraklarda tutan ortak konular hızla artarken sosyolojik temeli ciddi derecede tartışmalı bir kıyı bölgesi, iç bölge ayrımını anlamıyoruz, kabul etmiyoruz. Bizim bu konudaki görüşlerimiz yıllar içinde olgunlaşmış, özgürlükçü bir yaklaşımdan beslendi. Bunları savunmaya, geliştirmeye devam edeceğiz.  Dün Hrant Dink’in 4. ölüm yıldönümüydü. Sevenlerinin, kaybına alışamayanların derin acısı bir yana, Hrant Dink cinayeti rahmetli Uğur Mumcu gibi, daha burada sayamayacağım birçok faili meçhul gibi bir sembol niteliğindedir. Bize adaletin bir türlü yerine gelmemesini hatırlatır. Türkiye tarihinde bir türlü gerçek suçlusuna ulaşamadığımız cinayetleri, karanlık, derin, bir türlü adalet önüne çıkarılamayan güçleri hatırlatır. Adalet duygusundan yoksunluk en büyük yoksunluktur.  Bugün yargılama sürelerinin uzamasından dolayı yaşadığımız sıkıntılardan tutalım, vatandaşın en temel hak ve özgürlüklerine bakış açısına kadar temelinden yeniden inşa etmemiz, vatandaşın adalete olan açlığını giderecek, hukukun üstünlüğüne olan güvenini yerine getirecek bir yargı reformuna ihtiyacımız çok derin, çok öncelikli. Her bir vatandaşımız için, hepimiz için, tarafsız, bağımsız ve kaliteli, zamanında çalışan adalet. Vicdanlarımızın rahatlığı, adalete ve hukuk üstünlüğüne güvenip önümüze bakmamız, Türkiye’nin geleceği için olmazsa olmaz.  Özel hayatın kutsallığı kadar bireyselliği, bireysel özgürlüklerin ne pahasına olursa olsun korunması vazgeçilemeyecek ilkelerimizdir. Türkiye’nin yerli otomobil üretmesi isteğini dile getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın Koç’a söyledim. Biz bunun yerlisini üretelim diye. Dünyaya diyelim ki, bu bizim otomobilimiz. Bunu sunalım. Hepsi burada montajı yapılan otomobiller olmasın. Şu anda otomobil sektörünün içinde olan babalar burada” dedi. Başbakan seçim döneminde mali disiplinden taviz vermeyeceklerini de sözlerine ekledi. Başbakan’ın yerli otomobil isteğine Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ise “Daha BAŞBAKAN YERLİ OTO İSTEDİ, KOÇ ZOR DEDİ onu teknolojik olarak yapmak biraz imkân dışı gibi gözüküyor. Elimizden geleni yapacağız” diye yanıt verdi. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç da, şu anda zaten belli modellerde ithalatın 160 dolarlara kadar düştüğünü belirterek “Burada bazı parçalar var ki bunları yerli olarak üretmek çok anlamsız. Mesela bilyalı rulmanı dünyada 34 şirket yapıyor ve bütün dünyaya veriyor. Bu gibi parçalar var ki Türkiye’de yapılması hiç mümkün değil. Olsa bile fevkalade pahalı olur ve ekonomik olmaz” diye konuştu. ‘Büyüme gelişmişlik değildir’ Koç: Dünyada gelişmişlik ekonomik büyüklükle ölçülmüyor. Kişi başına milli gelirle, insani gelişmle ölçülüyor. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, salt büyümenin gelişmişliği sağlamadığını, ön koşul ama yeterli koşul olmadığını söyledi. Koç, TÜSİAD’ın 41. Genel Kurul Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünyanın 16. büyük ekonomisi olduğunu, bu büyüme hızını sürdürmesi durumunda 20202050 yılları arasında 10. sıraya kadar yükseleceği öngörülerinin olduğunu hatırlattı. Bunun için mevcut milli geliri en az ikiye katlamak gerektiğini ifade eden Koç, altyapıdan enerjiye, insan kaynaklarından sermayeye ve teknolojiye değerlendirilmesi gereken pek çok şey olduğunu belirterek “Dünyada aslında gelişmişlik ekonomik büyüklükle ölçülmüyor. Kişi başına milli gelirle, rekabet gücüyle, insani gelişme ile ölçülüyor. Biz 16. büyük ekonomiyiz ama satın alma gücü paritesine göre 84. sıradayız, küresel rekabet gücü endeksinde 61. sıradayız. Belkide bu tür sıralamaların en önemlisi olarak görülmesi gereken insani gelişme endeksinde de maalesef 83. sıradayız” dedi. Koç, hedeflerini büyüme kadar kalkınma göstergelerini de dikkate alarak seçen, bu hedeflere ulaşmak için doğru ve kararlı stratejiler uygulayan, eğitim, reformunu, demokratikleşmesini tamamla YİK’in yeni başkanı Yücaoğlu TÜSİAD 41. Genel Kurul Toplantısı’nda Mustafa Koç’un görevini bırakmasıyla YİK Başkanlığına Erkut Yücaoğlu seçildi. Ceylan Otel’de yapılan genel kurula Başbakan mış, bölgede barışı ve istikrarı sağlaRecep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbayabilen ülkede huzur anlayışını bekan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanı sıra çok sayıda işadamı katıldı. nimseyen bir Türkiye’nin yalnızca Otel çevresinde sabah saatlerinde yoğun güvenlik önbüyümeyi değil, gerçek anlamda lemleri alınırken, saat 9.30’da başlayacağı duyurulan genel kalkınmayı da başarabileceğine yükurula işadamları daha erken saatlerde gelmeye başladı. rekten inandıklarını dile getirdi. Katılımın yoğun olduğu genel kurulda Başbakan Erdoğan, Koç, “İnsan hakları ve ifade özTÜSİAD’ın en genç üyesi Hacı Sabancı’nın konuşması sırasıngürlüğünü öne çıkaran laik, deda toplantı salonundan ayrıldı. Bu nedenle konuşma sırası kenmokratik bir ülke olarak böldisine geldiğinde salonda bulunmadığı için bir süre Başbakan gesinde barışı sağlayan, coğrafErdoğan beklendi. yasının nimetlerinden azami öl Zamanı değerlendirmek isteyen Divan Başkanı, bu sırada çüde faydalanan, kuzey güney, Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı ve Haysiyet Divanı sedoğu batı eksenlerinde ekonoçimleri için verilen önergeleri gündeme alarak oylattı. mik, sosyal ve kültürel gerçek bir Bu arada salona dönen Başbakan Erdoğan, konuşmasıkaynaşma, dönüşme potası olan nı yapmak üzere kürsüye davet edildi. Erdoğan kürsüye bir ülkede yaşayalım” şeklinde koçıktığında Divan üyeleriyle tokalaştıktan sonra konuşnuştu. ma yapacağı kürsüye yönelirken, ayağı kabloya takılınca sendeledi. Genel kurula aralarında Rahmi Koç, Güler Satatürk ilkeleriyle bancı, Cem Boyner, Ali Kibar, Ömer Sabancı, Erbüyüdüm dal Karamercan, Arzuhan Doğan Yalçındağ, SuTÜSİAD Kurucu Üyesi ve ilk Yönetim Kuzan Sabancı Dinçer’in de yer aldığı çok sayıda rulu Başkanı Feyyaz Berker de 86 yaşında oliş insanı katıldı. TÜSİAD’da yıllık üye aidatı enflasduğunu ve kendisini yaşlı görmediğini belirterek, yondaki yükseliş dikkate alınarak 22 Atatürk’ün ilkeleriyle büyüdüğünü, onun fikirleriyle bin liraya yükseltildi. bugüne geldiğini anlattı. A Carte d’Or tatlı yapacak Ekonomi Servisi Unilever, Tatlı Karışımları kategorisindeki tecrübesini, Türk tüketicisiyle Carte d’Or çatısı altında buluşturdu. 1993’te Türkiye pazarına evde dondurma ürününü sunan Carte d’Or, şimdi de Tatlı Karışımları ile tatlı severlere ‘merhaba’ diyor. ‘Carte d’Or Yeni Tatlı Serisi’nin tatlı severler için 23 farklı çeşidi bulunuyor. Bu tatlılar arasında Macaron, Fondan, Volcano, Çikolatalı Sufle Kek Karışımı, Sade Kek Karışımı, Kakaolu Kek Karışımı, Limonlu Kek Karışımı, Çikolatalı Cookie, Hindistan Cevizli Coco Cookie, Bitter Çikolatalı Puding, Vanilyalı Puding gibi ürünler yer alıyor. Çin yüzde 10.3 büyüdü Ekonomi Servisi Çin ekonomisinin geçen yıl yüzde 10.3 büyüdüğü bildirildi. Ulusal İstatistik Bürosu, 2010’un son çeyreğindeki büyümenin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9.8 olduğunu açıkladı. Çin yönetimi 2010’un başlarında yıllık büyüme hedefini yüzde 8 olarak açıklamıştı. Çin, 2009’da yüzde 9.2’lik büyüme kaydetmişti. Çin’de enflasyonun ana göstergelerinden biri olan Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki (TÜFE) artış aralık ayı itibarıyla yıllık bazda yüzde 4.6’yı buldu. 2010 yılı enflasyonu ise yüzde 3.3 olarak açıklandı. mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr http://mustafasnmz.blogspot.com Bosen Enerji’ye 55 milyon dolar kredi Ekonomi Servisi Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Organize Sanayi Bölgesi’ndeki sanayi tesislerinin elektrik enerjisi ihtiyaçlarını sürekli olarak karşılamak amacıyla kurulan Bosen Enerji, üretim kapasitesini ikiye katlamak için Amerikan Eximbank’ından 55.8 milyon dolar kredi aldı. İmza töreninde konuşan BTSO ve Bosen Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez, “Kredinin faizi libor artı 0.95. Vadesi, 2 yılı ödemesiz olmak üzere 12 yıl. Bu anlaşma, Bosen’in ve Türkiye’nin nereden nereye geldiğinin göstergesi” dedi. Bosen’in, 12 yılda 164 milyon TL ciroya ulaşarak Türkiye’nin 356’ncı büyük sanayi şirketi haline geldiğini belirten Sönmez, kapasiteyi bir kat artışla 255 MW’ye çıkartacak bu yeni yatırımla Türkiye’nin 200 büyük sanayi şirketi arasına gireceklerini vurguladı. Halk Bankası ile TİM’den kur riskine karşı protokol Ekonomi Servisi Halkbank ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ihracatçı firmaları döviz kurundaki dalgalanmalara karşı güvenceye almak amacıyla protokol imzaladı. TİM üyesi ihracatçılar avantajlı koşullarla, ileri bir tarihte tahsili söz konusu olacak döviz alacaklarının vadesi, miktarı ve fiyatını bugünden belirleyerek sözleşme altına alabilecekler. İhracatçı firmaların Halkbank nezdinde yaptıkları forward işlemleri Banka Sigorta Muameleleri Vergisi’nden muaf olacak. TİM üyesi firmalar ihracata bağlı işlemlerde ihracat bedelinin yüzde 5’i kadar teminatla Halkbank’tan forward işlemi yapabilecekler. Halkbank teminat için firmalara vadeli işlem kredisi kullanılacak. İhracata bağlı olmaksızın yapılacak forward işlemlerde firmaların, işlem tutarının yüzde 10’u kadar başlangıç teminatı bulundurmaları yeterli olacak. ‘İstanbul Haritaları’ sergisi TAV Galeri’de açıldı Ekonomi Servisi İstanbul Atatürk Havalimanı Kültür Sanat Platformu’nda “İstanbul Haritaları 14221922” kitabının sergisi sanatseverlerle buluştu. TAV’ın gerçekleştirdiği sergi fetih öncesinden Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar hazırlanmış İstanbul Haritaları’nı kapsıyor. TAV İstanbul Genel Müdürü Kemal Ünlü, ocak ayı sonunda ABD’de düzenlenecek Uluslararası Miami Harita Fuarı’nda da yer alacak sergiyi İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ağırlamaktan mutluluk duyduklarını söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle