18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 OCAK 2011 CUMA Federal Almanya Başbakanı Bayan Merkel, Güney Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’ne yaptığı beş saatlik bir ziyaret sırasında, ünlü kâşif Kristof Kolomb’a bugün hayatta olsaydı parmak ısırtacak ölçüde bir buluş yaparak, adanın tek bir yönetim altında birleştirilmesini önermiş. Bu öneriyi yaparken de İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğu ve batı olarak ikiye ayrılan ülkesi Almanya’nın tek bir devlet olmasını örnek olarak anımsatmış. Berlin’in talihsiz bir şekilde ikiye parçalanışı, İkinci Dünya Savaşı’nı kazanan müttefiklerin, Stalin’in yönettiği Sovyet Rusya’nın kaprislerine boyun eğmek zorunda olmasının sonucu olarak değerlendirilmelidir. Almanya’yı Hitler’in çizmelerinden kurtaran o savaştan sonra masaya oturan galip devletler arasında yer alan Sovyetler Birliği, Almanya’yı da Doğu ve Batı olarak ikiye böldüler. Bayan Merkel, babasının Hamburg’dan göç kararı alması nedeni ile Doğu Almanya’da kalanlar arasındaydı ve hızlı bir komünist olarak yetiştirilmişti. Berlin’i ikiye ayıran ünlü Duvar yıkılınca, Merkel’de Batı kültürüne entegre oldu ve ülkenin ilk kadın Başbakanı olarak CDU’nun liderlik koltuğuna oturdu. Bunları anlatmamın nedeni, sadece DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Merkel’in Bilmediği... genç okurlarıma tarihten bilgi aktarmak değil. Aynı etnik kökene bağlı, o tarihte tümü Hıristiyan olan bir ulusun, bir savaşın yapay olarak ikiye ayırdığı başkentinin yeniden birleştirilmesinin çok kolay bir karar olduğunu Bayan Merkel’e anımsatmak. Gerçi Almanya Hükümet Sözcüsü, Başbakan Erdoğan’ın “Sayın Merkel Kıbrıs sorununu herhalde bilmiyor” değerlendirmesine fena halde kızdıklarını belli eden bir açıklama ile yanıt vermeye kalkışarak, “Almanya Başbakanı Angela Merkel’in tarih dersi almaya ihtiyacı yok” dese de, bizim o ünlü “Halep orada ise, arşın burada” özdeyişimiz Almanya Şansölyesi’ne ders demeyelim de diplomasi gereği seminer olarak tanımlamakla yetinelim, bazı bilgileri aktarmakta zorunluluk var. gelen, iki ayrı dine mensup, dolayısıyla dilleri ve kültürleri de farklı iki halkın yaşadığını unutmamak gerekiyor. O iki halk uzun süren bir sömürge ya da dominyon döneminden sonra Kıbrıslı Rumların yönetimine bırakılınca, barış içinde yaşayamamışlar. Kıbrıslı Rumlar önce bireysel cinayetlerle başlayan bir sindirme politikası uygulamış; daha sonra katliamlarını kitlesel hale dönüştürmüşler. Tarihi enosis politikasının gereği olun bu süreç, Londra ve Zürih antlaşmaları yetersiz kalınca 1974 Temmuzu’nda Silahlı Kuvvetlerimizin müdahalesini zorunlu kılmış, ardından Kıbrıs Türkleri self determinasyon, kendi kaderlerini belirleme haklarını kullanarak, adanın kuzey kesiminde toplanmış ve kendi cumhuriyetlerini ilan etmişler. Daha sonra bu iki halkın yeniden bir arada yaşayabileceğine inanan Birleşmiş Milletler, Annan Planı’nı düzenletmiş ve o planı iki tarafın oylamasına sunmuş. Kökenleri de din ve dilleri de farklı O zorunluluğun başında adada iki ayrı etnik kökenden Kıbrıslı Türkler, anavatan Türkiye’deki iktidarın da etkisi ile sandık başına giderek “evet” oyu verseler de adanın güneyinde kurdukları devlet ile Kıbrıs’ın tümüne hükmetmek sevdasını besleyen Rumlar o planı kabul etmediklerini sandık yolu ile belirlemişler. Ama Hıristiyan dünyası, hâlâ eski görüşlerinde ısrar etmekte direnmeyi sürdürüyor. Kıbrıs Türklerinin yakalarını bırakmaya razı olmadığını ortaya koyan açıklamalar sürürüyor. Bu sürdürüşte, kuşkusuz bu ülkelerin ticaret kaygılarının etkileri ağır basıyor. Özellikle Alman bandıralı ticaret gemileri, vergi kaçakçılığı yapmak amacıyla Kıbrıs (Rum) Cumhuriyeti’nin bayrağını taşıyorlar ve o bayrakla İskenderun limanında yükleme boşaltma yapmak istiyorlar. KKTC, tanınmadan kendi havaalanlarını ve limanlarını açmamakta direniyor. Anavatan hükümetleri de bu direnişe destek veriyor. Bayan Merkel’e “Vehbinin Kerrakesi”ni anlatabildiysem çok mutlu olurum. Bu özdeyişimizin ne anlama geldiğini de bir zahmet ülkesinde vatandaş olan Türk asıllı seçmenlere sorsun. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] ‘Hukuka aykırı düşünceler doğru değil’ n Kılıçdaroğlu’nda nıtı akan’a türban ya Başb YÖKöğrenci görüşmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, 19 Ocak Çarşamba günü üniversitelerin öğrenci temsilcileriyle bir araya gelecek. Ulusal Öğrenci Konseyi Başkanı Sinan Kartal’a YÖK’te bir oda ayrılacağının anımsatması üzerine Özcan, “Öğrencilerin problemleri ve sorunlarının çözümüne ilişkin ne varsa bunu başkandan rahatlıkla alabileceğimizi düşünüyorum” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “kamuda türbanın hak olduğuna” ilişkin sözlerine “Anayasa ve AİHM kararları ortada. Hukuka aykırı düşünceler ileri sürmek doğru değil” yanıtını verdi. Adapazarı gezisi öncesi Kılıçdaroğlu, gazetecilerin Anayasa Mahkemesi tasarısıyla ilgili bir soru üzerine, “Sevk edilen tasarıyı henüz görmedim, bunun için yorum yapmam doğru olmaz” yanıtını verdi. Erdoğan’ın türbanın kamuda hak olduğuna yönelik sözlerine karşılık da Kılıçdaroğlu, “Anayasa Mahkemesi’nin kararları var, hepimizin uyması gerekiyor. AİHM’nin de bu yönde kararları var. Bir Başbakan hukukun üstünlüğüne inanıyorsa, kendisine hukukun gereğini yapması gerektiği hatırlatılmalı. Hukuka aykırı düşünceleri ileri sürmek doğru değil” dedi. TAPDK’nin alkol yönetmeliğiyle 24 yaş altındakilere kamuya açık yerlerde içki yasağı getirildiğinin anımsatılması üzerine CHP lideri, “Gençleri içkiden uzak tutmak güzel bir şey. Ancak hayatı sınırlandırmaya yönelik çabalara dönüşmesi doğru değil” yanıtını verdi. CHP’nin yeni İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven’in daha önce TMSF’de görevliyken soruşturulması için önergeye imza atan isimler arasında kendisinin de olduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Evet imzam vardı, soruşturuldu, hiçbir şeyin olmadığı saptandı” dedi. Kılıçdaroğlu, serbest bırakılan Hizbullahçıların imza vermemesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: “İçişleri Bakanı herhalde gereğini yapar. Yürütmenin görevi hukuka aykırı uygulamaları kontrol etmektir.” Mutki kazıları durduruldu BİTLİS (Cumhuriyet) Kayıp ailelerinin başvurusu üzerine Mutki Cumhuriyet Savcılığı’nın kararıyla Bitlis’in Mutki ilçesindeki şehir çöplüğünde başlatılan kazı, metan gazının patlayabileceği ihtimali üzerine durduruldu. Muş İHD Başkanı Vedat Şengöl, “Savcılıktan çöplükteki atık maddelerin tümünün kaldırılmasını talep ettik. Tanıkların gösterecekleri yeni yerlerde de kazılar devam edecek” dedi. Cumartesi Anneleri için komisyon istemi ANKARA (ANKA) CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk, gözaltındaki ve hapishanelerdeki kayıpların, neden ve nasıl olduğunun, arkasındaki karanlık ilişkilerin ve yasadışı güçlerin araştırılması, faillerinin ve sorumlularının açığa çıkarılıp yargılanmasını sağlamak için Meclis’te araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Öztürk şunları kaydetti: “Cumartesi Anneleri, ‘gözaltında bir daha kayıplar, ölümler olmasın’ diye 300 haftadır sıcak, soğuk, yaz, kış, yağmur, kar, buz demeden maruz kaldıkları cop, biber gazı, şiddete aldırmadan her cumartesi o meydandalar. Oysa yakın tarihimiz; gözaltındaki kayıplar, ölümler ve faili meçhul bırakılan siyasi cinayetler mezarlığı gibidir.” CHP lideri Kılıçdaroğlu yoğun güvenlik önlemleri altında geldiği Sakarya’da yurttaşların büyük ilgisiyle karşılaştı. (Fotoğraf: AA) CHP’li Yağ toprağa verildi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren CHP’li eski Seyhan Belediye Başkanı ve Anakent Belediye Meclis Üyesi Ahmet Cevdet Yağ dün son yolculuğuna uğurlandı. Anakent Belediyesi’nde Yağ için tören düzenlendi. Törene CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, Vali İlhan Atış, Anakent Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz, Yağ’ın ailesi ve sevenleri katıldı. ‘Türkiye eften püften işlerle uğraşıyor’ KIVANÇ EL/ MURAT UYGUN Erbakan taburcu oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Akut koroner sendrom ve tromboflebit şikâyetleriyle 3 Ocak’tan bu yana Özel Güven Hastanesi’nde tedavi altında bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, taburcu edildi. Hastaneden yapılan açıklamada Erbakan’ın sağlığına kavuştuğu bildirildi. SAKARYA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin birçok sorunu varken eften püften şeylerle uğraştığını vurgulayarak “Bütün enerjisini buraya harcıyor. Yanlışımız burada başlıyor. Doğruları halk görmesin diye her türlü numarayı çekiyoruz. İşsiz kişi işsizliğini, yoksul kişi yoksulluğunu unutabiliyor” dedi. Kılıçdaroğlu, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (SATSO) sanayicilerin sorularını yanıtladı. Yoksulun olduğu yerde barış olmayacağını, hapishanelerde insanlar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, 2002 yılında 60 bin olan tutukluhükümlü sayısının bugün 120 bine çıktığına dikkat çekti. Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük otobüs üreticisi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu “Türkiye, dünyanın her ülkesine satar ama ne hikmet, hangi akılsa İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hollanda’dan gider otobüs alır, tanesine de 1 milyon 200 bin Avro verir. Biz Hollanda’nın ekonomik krizine çözüm ürettik, bizim otobüs firmalarımız işçi çıkardı. Biz bunu milliyetçilik anlayışımızla bağdaştıramayız. Önce benim sanayicim” diye konuştu. SODEV ödülü Toplumsal Bellek Platformu’na İstanbul Haber Servisiİnsan hakları, demokrasi, barış ve dayanışma dallarında örnek oluşturabilecek çalışmalarda bulunan kişi ya da kurumlara verilen Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ödülüne, siyasi cinayetlerde yakınlarını kaybetmiş ailelerin kurduğu “Toplumsal Bellek Platformu” değer görüldü. SODEV’den yapılan açıklamada, ödülün bugün saat 17.00’de Taksim Hill Otel’de düzenlenecek törenle sahibine verileceği belirtildi. Törende CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Mehmet Durakoğlu birer konuşma yapacak. ‘Ortak mücadele çağrısı’ “Yargının sorunlarını diğer ülkeler mi halledecek” sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, “Hayır biz çözeceğiz. Ülkesini seven herkes ortak mücadele etmeli” dedi. Kılıçdaroğlu, daha sonra Adapazarı Şeker Fabrikası’nda incelemelerde bulundu ve Demiryolİş Sendikası’nı ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, CHP’li belediyelerde taşeronlaşmayı bitirmeyi amaçladıkları ifade etti. Adapazarı’nda CHP’nin yeteri kadar oy almadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Ben sizin haklarınızı savunuyorsam bana güveneceksiniz, sonuna kadar güvenin” dedi. Muhtarlala da bir araya gelen Kılıçdaroğlu, “Bu memlekette bir de temiz bir adamı deneyin” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle