18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2011 PAZARTESİ 8 İstanbul S Edirne S Kocaeli PB Çanakkale PB İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak S Sinop S Samsun PB Trabzon Y Giresun PB Ankara S 11 9 10 12 13 13 12 8 9 8 9 7 7 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S B B B PB PB PB PB PB PB K 6 6 2 16 15 14 7 14 11 10 3 4 2 HABERLERİN DEVAMI Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra Y AmsterdamB Brüksel K Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin B Budapeşte B Madrid Y Viyana B 5 1 1 6 4 6 8 5 8 5 6 8 1 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam PB B B PB Y K PB B B B Y B PB 13 6 14 14 8 1 4 1 6 4 6 19 14 Ülkemizin doğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Rize, Hopa çevreleri yağmur, Ardahan, Kars, Ağrı, Iğdır, Van, Hakkâri ve Şırnak çevreleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Ülkemizin iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis görülecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Ocak Erdoğan’dan Gerçeker’e yanıt ‘Yükü siyasete yıkmayın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, yargının iş yükü konusunda hükümeti eleştiren Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’e tepki gösterdi. “Yargının şu anda üzerinde toparlanan ağır iş yükünü nasıl siyasi kanada yıkacağım, buna benzer yaklaşım tarzları var. Kimse kalkıp da siyaseti ve siyasetçiyi burada yargılamaya girmesin. Herkes görevini bilsin” dedi. “Üstün Müslüman Şahsiyet” ödülünü almak için Kuveyt’e giden Erdoğan, Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tutukluluk süreleriyle ilgili Gerçeker’in İstinaf Mahkemeleri’nin bir an önce kurulması gerektiği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Erdoğan, “İstinaf Mahkemeleri’yle ilgili bizim düşüncelerimiz belli. Niçin geciktiği bu da ortada. Fakat şu an sona doğru yaklaşıyoruz ve bir an önce İstinaflarla ilgili fiziki şartları bitirdik. Sadece bu konularda Adalet Bakanlığı atama safhasında. HSYK ile de bunu gerçekleştirecekler. Burada başka sıkıntımız kalmadı” dedi. Erdoğan, “Yargıya düşmüş olanları, herhalde biz o dosyaları incelemiyoruz. O dosyaları inceleyen merci bellidir. Eğer siz onları incelemekte mahir değilseniz, zamanı iyi değerlendirmiyorsanız, bunu kalkıp da siyasetçiye yıkamazsınız” görüşünü kaydetti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve bakanlık üst düzey yöneticileri, geçen hafta Türkiye’nin yurtdışındaki tüm büyükelçilerini Ankara’ya çağırarak Türk dış politikasını önümüzdeki ay ve yıllarda meşgul edecek konular üzerinde görüş alışverişinde bulundu. Ele alınan konulardan en önemlisi Ermeni meselesiydi. Aralık ayının son günlerinde ABD, Kanada ve bazı Avrupa ülkelerindeki Türkiye büyükelçiliklerine elektronik postayla tehdit mesajları ulaştı. Hepsinin ortak noktası 19731985 yılları arasında Türkiye’nin yurtdışındaki temsilciliklerine saldırılar düzenleyen ancak 80’li yılların sonunda devre dışı bırakıldığına inanılan Ermeni terör örgütü ASALA imzası taşımasıydı. Tek merkezden gönderilmiş izlenimi veren ve “Sakın yok olduğumuzu sanmayın. Hesabınızı göreceğiz” tehdidi içeren mesajların diğer ortak yönü zamanlamasıydı. Hepsi de Türk büyükelçiliklerine, Ermenilerin, ABD Temsilciler Meclisi’nde Ermeni soykırım iddialarının kabulüne ilişkin karar tasarısını oylatma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığı 22 Aralık tarihinden hemen sonra ulaşmıştı. ASALA düzenlediği saldırılarda aralarında diplomat, güvenlik görevlisi ve işadamlarının da bulunduğu 41 Türk vatandaşını öldürdüğü için tehdit mesajları Ankara’da alarm etkisi yarattı. Tehdit giden Türk büyükelçilerin görev yaptıkları ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Ermenilerle 2015 Mücadelesi, ASALA Yeniden mi? ülkelerin yetkili makamları tehdit mesajları konusunda bilgilendirildi ve Türk diplomatik temsilciliklerinin korumasının arttırılması istendi. Konu, Ankara’daki büyükelçiler toplantısında, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı güvenlik oturumunda da tartışıldı. dünyadaki Ermeni diyasporası 2015 yılına hazırlanıyor. Ermeniler soykırım yaşandığını iddia ettikleri 1915 tehcirinin 100. yıldönümü için kendilerine önemli hedefler koymuş durumda. Bunların birincisi ve en önemlisi ABD yönetiminin soykırım iddialarını kabul eden bir adım atması. Yani ya Başkan’ın 24 Nisan açıklamasında bu yer alacak ya da ABD Kongresi’nin bir kanadından bu yönde bir karar çıkarılacak. Eğer bunlardan birini başarabilirlerse bunu takip eden ikinci adım, önce uluslararası sigorta şirketlerini ardından da rücu yoluyla Türkiye’yi tazminata mahkum ettirmek olacak. Ankara’ya ulaşan bilgilere göre Ermeniler 2015 için dev bütçeli ve tanınmış oyuncuların rol alacağı bir film de çekmeye hazırlanıyor. 2015 planı: Bir karar ve bir film Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin, Ermenilerin soykırım tezlerini dünyaya kabul ettirme girişimlerini durduracağı hesaplanıyordu Ankara’da uzun bir süredir. Ancak hem imzalanan protokollerin iki ülke tarafından bir yılı aşkın süredir onaylanmamış olması, hem de Ermeni diyasporasının hazırlıklarına ilişkin Ankara’ya gelen bilgiler bunun çok uzak ihtimal olduğunu ortaya çıkarmış durumda. Bu nedenle, büyükelçilerle Ermeni meselesi üzerine ayrı bir oturum düzenlenmesi ihtiyacı doğdu. Ankara’ya ulaşan bilgilere göre başta ABD’de yaşayanlar olmak üzere tüm Ankara’nın kafası karışık İşte bu bilgiler ışığında yapılan Ankara’daki büyükelçiler toplantısında Ermenilerin planlarını bozmak için Türkiye’nin neler yapması gerektiği konusu masaya yatırıldı. Ancak “beyin fırtınası” biçimindeki toplantıdan net bir karar çıktığını söylemek zor. Önerilerden biri “Türkiye’nin de karşı atağa geçerek olaylara ilişkin kendi filmini yapması”. Bir başka tartışılan konu hukuk alanında atılacak adım: “Türkiye tek taraflı olarak Lahey Uluslararası Adalet Divanı’na gitsin mi?” Ermeni oturumunda en fazla tartışılan konu Ermenistan ile normalleşme sürecinin akıbeti olmuş. Normalleşmenin Ermeni tezlerine karşı Türkiye’nin elini güçlendireceği yönündeki geleneksel görüşe karşı, hatırı sayılır miktarda büyükelçi söz alarak “Ermenistan ile imzalanan protokollerin iptal edilmesi gerektiği” yönünde görüş bildirmiş. Devletin önemli görevlerinde bulunmuş isimlerin de aralarında yer aldığı bazı büyükelçilerin ise Dışişleri Bakanlığı’nın Ermenilerin soykırım iddialarını dünyaya kabul ettirme girişimleri konusunda daha sert tepki göstermesi gerektiği uyarısını yapma ihtiyacı hissetmiş olması da dikkat çekici bir ayrıntı. Anlaşılan o ki Ermeni meselesi 2015 yılına giden bu süreçte Ankara’yı çok daha fazla meşgul edecek temel bir gündem maddesi haline dönüşüyor... [email protected] Paksüt’ü izleyen polisin Terörle Mücadele Şubesi’nden arandığı iddia edildi ALEVİLİK MÜFREDATTA Emniyetten şüpheli telefon Osman Paksüt’ü takip ettiği öne sürülen Gökhan Ayhan’ı, olay anından önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden bir polis memuru iki kez aramış. ALİCAN ULUDAĞ 4. sınıfta da okutulacak KIVANÇ EL ‘Ben de beklemiyordum’ Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun Erzurum’da Türkiye’yi hava sahası ve Kıbrıs konusunda eleştirmesine ilişkin de Erdoğan, “Konuşma doğrusu benim de beklediğim konuşma değildi. Fakat sonra kendisi aslında böyle anlaşılmak istenmediğini söyledi” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuyla ilgili eleştirisine de yanıt veren Erdoğan, “Kılıçdaroğlu, artık ben nereden ne kaparım, bunun gayreti içerisinde. Ama Sayın Bahçeli’ye de özellikle teşekkür ediyorum” dedi. ‘Nabucco’nun başarı şansı az’ nı Dış Haberler Servisi Rusya Başbaka nin de ortak olVladimir Putin, Türkiye’ duğu ve Batılı ülkelerin Rus doğalgazına ak bağımlılığı azaltmak için bir umut olar Hattı Projesi’nin gördüğü Nabucco Gaz baMavi Akım projesi ile kıyaslandığında şansının olmadığını söyledi. İran’da şarı gaİngilizce yayımlanan “Tehran Times” ir n Rusya’nın hatla hiçb zetesine göre Puti şey nakletmeyeceğini söyledi. Kafes Eylem Planı soruşturması ‘Resmi belgelerdeki ifadeler çelişkili’ HİLAL KÖSE Poyrazköy soruşturmasının sanığı emekli binbaşı Levent Baktaş’a ait 3 Nolu DVD’de gizlendiği ileri sürülen, gayrimüslimleri hedef alan “Kafes Operasyonu Eylem Planı”nın emniyet görevlilerince nasıl bulunduğuna ilişkin tartışmalar sürerken soruşturma savcıları, plana ilişkin rapor dosyaya girmeden önce, emniyet tarafından sözlü olarak bilgilendirildiklerini söyledi. Bektaş’ın avukatları, “Kafes Eylem Planı”nın, Bektaş’ta bulunan DVD’ye sonradan yüklendiğini iddia ederek, planın 5 Mayıs 2009’da tespit edilmesine karşın, sanık Eren Günay’a, 27 Nisan 2009’da planla ilgili soru yöneltildiğini belirtti. Mahkeme de bu çelişkinin giderilmesi için 15 Ekim’deki duruşmada soruşturma savcılarının görüşünün sorulmasına hükmetti. Cumhuriyet Savcıları Ercan Şafak ve Murat Yönder 20 Aralık’ta mahkemeye yanıt verdi. Savcıların mahkemeye gönderdiği yazıda, el konulan CD’de “Kafes Operasyonu Eylem Planı” ve eklerinin bulunduğu anlatıldı. Savcılar bu durumun Başsavcılığa sözlü iletildiğini ifade etti. Bektaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz de “Savcılar, iddia edilen plana polislerle yaptıkları telefon görüşmesi ile vakıf olduklarını, ne iddianamede ne de delillerde belirtmişlerdir. Bu durum savcıların cevabi yazısı ile resmi belgelerdeki ifadelerinin çeliştiğini göstermektedir” dedi. ANKARA Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün izlendiği iddiası üzerine 3 polis hakkında açılan davada, dikkat çeken bir ayrıntı ortaya çıktı. Mahkemeye telefon kayıtlarına göre, Paksüt’ü takip ettiği ileri sürülen Gökhan Ayhan’ı, olay anından önce Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün de yer aldığı Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden bir polis memuru iki kez aramış. Konuşmanın yapıldığı dakikalarda polislerin Paksüt’ün bulunduğu Kavaklıdere Tenis Kulübü’ne doğru yol aldığı kayıtlara yansıdı. Paksüt’ü takip olayı, AKP hakkında açılan kapatma davasının tartışıldığı bir dönemde yaşanmıştı. 13 Mayıs 2008’de öğle yemeği için tenis kulübünde bulunan Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt de daha sonra kulübe gelmişti. Paksüt bu sırada Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne ait bir araçtan şüphelenmiş ve durumu eşine bildirmişti. Paksüt’ün “Burada ne yapıyorsunuz? Beni mi takip ediyorsunuz?” diye sorması üzerine polislerden Ayhan, emniyetten olduklarını belirterek, “Sizi takip etmemiz söz konusu değil” demişti. Paksüt dönemin Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’la telefon görüşmesini yapıp dönü Çanakkale’de bir başkadır yemin töreni Kurtuluş Savaşı’nda on binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde kısa dönem askerler için düzenlenen yemin töreni, görenlere “Burada yemin töreni de bir başka” dedirtti. Bölgedeki birliklerde kısa dönem askerlik yapan 600 er için Ortaköy’deki 18. Mekanize Piyade Tugayı Fahrettin Altay Kışlası’nda düzenlenen yemin töreninde, terhisi yaklaşan kısa dönemlerin sergilendiği “Çanakkale’de yaşanan şüne kadar polislerin aracı bölgeden ayrılmıştı. Emniyet Amiri Ayhan ve polisler Nesip Söylemez ile Ahmet Teke hakkında 3 yıla kadar hapsi istemiyle dava açılmıştı. Yargılama sürecinde mahkemenin talebi üzerine, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı sanıkların 13 Mart13 Haziran 2008 arasındaki GSM hatlarıyla yaptıkları görüşme tutanaklarını mahkemeye gönderdi. savaşta Mustafa Kemal Atatürk’ün birlikleri denetlemesi, askerlerine saldırı emrini vermesi, göğsünden vurulması ve askerlerin yaşamından kesitleri içeren” tiyatro oyunu büyük ilgi çekti. Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen’in de izlediği yemin törenine katılan aileler, tiyatro oyununda duygulu anlar yaşadı. Yemin töreninin ardından kısa dönem askerler aileleriyle özlem giderdi. (Fotoğraf: SEVİM ERTEMUR) bulunduğu aracın Kavaklıdere Tenis Kulübü’ne doğru gittiğini gösterdi. Ayhan, olay sırasında Karum İş Merkezi’nin bulunduğu yerde 12:4613:05 saatleri arasında 6 görüşme daha yaptı. Görüşmelerden 5’i Teke ve Söylemez ile 13:03’teki ise amirleri E.Ü ile gerçekleşti. Ayhan, ayrıca İstanbul’dan A.U adlı bir başka polis ile biri 11:40’ta diğerleri ise 14:30 ve sonrasında 5 görüşme daha yaptı. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı yeni Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders programlarını hazırladı. Yeni programda Alevilik ilköğretim 4. sınıfta da yer alacak. İlköğretim 5. sınıfta Alevilik konusu daha geniş işlenecek. Programda 4. sınıftan 12. sınıfa kadar her sınıfta Alevilik Bektaşilik ile ilgili bir konuya yer verildi. Programda Alevilik; Nakşibendilik, Kadirilik, Yesevilik gibi “tasavvufi oluşum” olarak ele alındı. Kitaplarda Alevilik Bektaşilik konularına eskiye göre daha fazla yer verilse de Sünni İslam ağırlıklı hazırlanan program dikkat çekti. Milli Eğitim Bakanlığı, Alevi örgütlerinin eleştirilerin ardından İlköğretim ve Ortaöğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin yeni programlarını hazırladı. Yeni kitaplar hazırlanıyor Yeni kitaplar 20112012 eğitim öğretim yılından itibaren okutulacak. Öğrencilere verilecek ana kavramlar arasına “Cem”, “Aşure”, “Gülbenk” “Tasavvuf”, “Semah”, “haramhelal” eklendi. Ders kazanımlarındaki “Hz. Muhammed”, “Kuran” gibi konuların kazanımlardaki oranı azaltılırken, “ahlak”, “inanç”ın kazanım sayıları arttırıldı. Tutanaklara göre Ayhan’a, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden K.A’dan iki telefon geldi. Tenis kulübüne doğru gidiyormuş 12:27’deki ilk görüşmede Ayhan’ın telefonu Meclis Kavşağı’nda, 12:29’deki görüşme ise Atatürk Bulvarı no: 237’de adresindeki bir baz istasyonundan sinyal verdi. Bu da Ayhan’ın içinde Gazeteciler Günü, özgürlük ve haklara getirilen kısıtlamaların gölgesinde kutlanıyor Dövizzedelerden eylem İstanbul Haber Servisi Kendilerini dövizzede olarak adlandıran ve aralarında Kahtalı Mıçı’nın da bulunduğu grup, bankalarından kullandıkları döviz kredileri nedeniyle mağdur olduklarını belirterek eylem yaptı. Açıklamayı okuyan Ali Çankaya, “Sayıları 250 bin kişiyi bulan dövizzedeleriz. Bankalardan TL yerine dövizle kredi kullanarak konut aldık. Felaket karşısında yuvalarımız yıkılmakta” dedi. ‘Bu dönemde gazetecilik zor’ DSP Genel Başkanı Türker, basının baskı altında tutulduğu bir ülkede demokrasi ve özgürlük olamayacağını söyledi. Sendikalar ise işkolundaki hak kayıplarının altını çizdi. Haber Merkezi “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” dolayasıyla yayımlanan mesajlarda siyasiler gazetelerin çağdaş yaşamın vazgeçilmez unsuru olduğunu belirtirken meslek örgütleri hak kayıplarına dikkat çekti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, mesajında basının, demokrasinin gelişip güçlenmesinde vazgeçilmez bir yere sahip olduğunu belirtti. DSP Genel Başkanı Masum Türker de basının baskı altında tutulduğu bir ülkede demokrasiden de özgürlüklerden de söz edilemeyeceğini belirterek “Günümüzde gazetecilerin sendikal hakları, mesleki yıpranmadan doğan haklarının ortadan kaldırılması, işten çıkarmaların artması, Gazeteciler Günü kavramının da içinin boşalmasına neden olmuştur” dedi. ‘Bayram olmaktan çıktı’ Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu mesajında 10 Ocak’ın “gazetecilerin haklarına ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar nedeniyle bayram olmaktan çıkarıldığını” belirtti. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanvekili Yılmaz Karaca gazetelerin başına holdinglerin geçmesinin üzüntü verici olduğunu söyledi. Karaca, “Sendikalaşma da yok oldu. Böyle bir dönemde gazetecilik yapmak çok zor” dedi. HaberSen Genel TİS ve Hukuk Sekreteri Osman Köse de patronlar ve iktidarların kol kola girerek yeni yasal düzenlemelerle basın emekçilerinin kazanılmış haklarını birer birer tırpanladığını söyledi. Köse, “AKP, hakları gasp etme konusunda gelmiş geçmiş tüm hükümetleri geride bıraktı” değerlendirmesini yaptı. ‘Açığın sebebi YARSAV’ ALANYA (AA) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yargıdaki sorunlara ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Arınç, Yargıtay’ın dosyaları karara bağlama sürecinde aksaklıklar yaşandığını söyledi. “Yargıtay’ın üye sayımız az, iş yükümüz çok fazla” dediğini anımsatan Arınç, bakanlığın hâkim ve savcı almak istediğini, YARSAV’ın engel olduğunu savundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle