Katalog

SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2011 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK AKP’li Elazığ Belediyesi’ndeki üst düzey yönetici ve personel Mülkiye Başmüfettişi’ne yolsuzluğu anlattı Vurgunu itiraf ettiler DEVLET MALI SEFERBER AYKUT KÜÇÜKKAYA Bana Yalan Söyle!.. Bana yalan söyle ki rahat olayım. ‘Adalet var’ de mesela ‘Adalet bağımsızdır’ de. ‘Adalet herkes için eşit davranır’ de. ‘Hapistekiler suçludur, dışardakiler suçsuzdur’ de. Bana yalan söyle. Ben inanırım. İnanmak istiyorum. İnanayım ki katlanma gücüm olsun. İnanayım ki dayanabileyim. İnanayım ki aklımı susturayım. İnanırım, inanmak zorundayım. Neden biliyor musun? Bak neden? Sana anlatayım. Yalanına inanmazsam eğer, aklımı susturmazsam eğer, ya bir şeyler yapmam gerekir, ya kendimi suçlayıp mutsuz olurum. İkisini de istemiyorum. Anlıyor musun? Bir şeyler yapmam gerekir ama istemiyorum. Yaşamımı zaten zar zor sürüklüyorum. Bir de üstüme sorumluluk alamam. Aslında korkuyorum da bunu açıklayamam. Rahatımı kaçırmak da istemiyorum. Birileri bir şey yapsın, ben de rahat edeyim istiyorum. Öyle alışmışım. Sen belki beğenmiyorsun ama öyle işte. Senin söylediğin gerçekler bana sert geliyor. Sert... Acıtıcı... İncitici... Bir şey yapmadığım için suçluluk mu duymalıyım? Bu da beni mutsuz ediyor. İyisi mi, sen söylememiş ol, ben duymamış olayım. Ya da daha iyisi, bana yalan söyle. Bana yalan söyle. Arkadaşım, kardeşim, dostum, komşum, tanışım. Bana yalan söyle ki rahat edeyim. Şunun şurasında yuvarlanıp gidiyoruz. Onun bunun derdini dert edinip de ne olacak? Hem dert edinenlere baksana, ne oldu? Kimler beyler paşalar gibi yaşıyor, görmüyor musun? Bana yalan söyle, yalvarırım. Beni gerçeklerin cehennemine atma. Yalanlarına inanayım. Buna ihtiyacım var. Beni sevdiğini söyle. Bensiz yaşayamadığını söyle. Gözünün benden başkasını görmediğini söyle. Kendini bana adadığını söyle. Dünyada eşsiz olduğumu söyle. Böyle büyüdüm ben. Kendimi böyle gördüm. Kendimi böyle tanıdım. Böyle olmayı sevdim. Çocukluğum böyle geçti. Böyle olduğuma inandım. Böyle söyleyenleri sevdim. Böyle söyleyenlerle arkadaş oldum. Yalan mıydı bütün bunlar? Olsun, sen de bana yalan söyle. Yalan da olsa öyle. Yalandan da olsa söyle. Yalandan bir dünya mı kurmuşum kendime? Beni hep aldatıyorlar mı? Beni aldatmak kolay mı? Öyle olsun. Ben mutlu olayım da, isterse yalandan olsun. Yalan hayatı kolaylaştırıyorsa eğer, yalancıları suçlayamam. Bana yalan söyle arkadaşım. Gerçeklere dayanamam, bana yalan söyle. Bana yalan söyle ki, gördüklerime gözlerimi kapatayım, gördüklerimi görmemiş olayım, duyduklarımı duymamış olayım, düşündüklerimi düşünmemiş olayım. Senin yalanlarınla yaşayayım. Ve mutlu olayım... [email protected] Seçime ‘afet’ statüsü Dozer, vinç, grayder, kepçe, asfaltlama ve betonlama makineleri, kaya kamyonları, yükleyiciler, arozöz ve itfaiye aracı gibi iş makineleri seçim dönemlerinde, olağanüstü hal dönemlerinde olduğu gibi talep eden valiliğe ve belediyeye tahsis edilebilecek. FIRAT KOZOK ANKARA “Taşınır Mal Yönetmeliği Genel Tebliği” ile seçim dönemleri artık afet, acil durum ve savaş hali aynı statüde olacak. Valilikler, bu dönemlerde ellerindeki iş makinelerini ihtiyaç duyulan illere gönderecek. Tebliğle, örneğin CHP’li bir belediyenin elindeki iş makinelerinin, AKP’nin seçim çalışmaları için görevlendirilmesinde hukuken bir engel olmayacak. Hükümetin hazırladığı Taşınır Mal Yönetmeliği Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin sahip oldukları taşınırların diğer kamu idarelerine geçici olarak tahsisine ilişkin esas ve usulleri belirleyen tebliğde geçici tahsis yetkisi ve tahsis şartları da sıralandı. Buna göre, taşınırların diğer kamu idarelerine geçici olarak tahsis yetkisi, üst yönetici tarafından ayrıca bir düzenleme yapılmadığı sürece taşınırın yönetiminden ve hesabını vermekten sorumlu harcama yetkilisine ait olacak. Tahsis, idarenin geçici olarak ortaya çıkan gereksinimleri için ve yalnızca gereksinim süresiyle sınırlı olarak yapılacak. Dozer, vinç, grayder, kepçe, asfaltlama ve betonlama makineleri, kaya kamyonları, yükleyiciler, transpalet, bekoloder, traktör, çöp kamyonu, arozöz ve itfaiye aracı gibi iş makineleri, sondaj makineleri ve bunların ekipmanları 6 ay süreyle; bunların dışında kalan diğer dayanıklı taşınırlar ise gereksinim süresi aşılmamak koşuluyla 3 ay süreyle tahsis yapılabilecek. Bu süreler, zorunlu hallerde aynı sürelerle sınırlı ve bir kereye özgü olmak üzere uzatılabilecek. AKP’li Elazığ Belediyesi’ndeki üst düzey yönetici ve personel İçişleri Mülkiye Başmüfettişi İhsan Yiğit’e verdikleri ifadelerde belediyede yaşanan vurgunu itiraf ettiler. Mülkiye Başmüfettişi Yiğit’in “AKP’li Elazığ Belediye Başkanı M. Süleyman Selmanoğlu ile birlikte toplam 17 personeli hakkında işlem yapılması için” Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu ifadelerde yüz milyonlarla ifade edilen ihalelerde yapılan yolsuzluk iddialarının formülleri anlatıldı. Başmüfettiş Yiğit’e verilen ifadeler şöyle: 680 kişi gösteriyorlar, gerçekte 290 kişi çalışıyor Elazığ Belediyesi Temizlik İşleri Müdür Vekili Yasin Kıvanç (20 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): Benim Temizlik İşleri Müdürlüğü’nden ayrılma nedenim şudur: Bana Belediye Başkanı’nın koruması Serkan Güllü daha önce çalışarak hizmeti biten bir yükleyici ve iş makinesi için tekrar kiralanmasına devam edilmesine dair evrak getirdi, ben de ihtiyacım yok dedim. Ben bunu niye imzalayalım dedim. Ben de bunu Başkan’a ilettim. Başkan Bey de bana, “Araçlar kimin, ihtiyaç var mı” dedi, bende, “araçların Yerlikaya’ların olduğunu, ihtiyaç olmadığını” söyledim ve bana “Beklemede kal” dedi. Bana tekrar Serkan Güllü gelerek “Ne oldu, evrakı imzalamadın mı?” dedi. Bende kızdım, “İhtiyaç yok, yasal değil” dedim. Evrak da kayda girmemişti, ben de evrakı yırttım attım. Beni bu olaydan 45 gün sonra Temizlik İşleri Genel Müdürlüğü görevinden aldılar ve halen Zabıta Müdürlüğü’ndeki yaptığım göreve geri döndüm. Bir de rahatsız olduğum şu husus var idi. Ben de o günün şartlarında 680 kişi çalışıyordu. Ancak gerçekte temizlik işlerinde görev yapan kişi sayısı 290 idi. Başkan’ın Audi’si dosyada Elazığ Belediyesi İnşaat Mühendisi, Eski İhale Komisyonu üyesi Fikret Eskin (19 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): İhale komisyonu üyesi iken yaklaşık maliyeti en son biz duyuyorduk. Çünkü yaklaşık maliyet hazırlanırken gerekli hassasiyet ilgili birimlerce hiçbir zaman gözetilmemiştir. İhale komisyonu üyesi olarak ben defalarca Belediye Başkanı’na bu işlerden rahatsız olduğumu, ihale komisyonunda görev yapmak istemediğimi, yaklaşık maliyetin çok HAYALİ ANITKABİR ZİYARETİ Elazığ Belediyesi Kültür Müdür Vekili Mikail Sezgin (26 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): Kültür Müdürlüğümüzün faaliyetleri çerçevesinde zaman zaman ihtiyaç duyulduğunda İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’nden araç tahsisi istemekteyiz. Bizim kayıtlarımızda Belediye İşletme ve İştirakler Müdürlüğü’nden 9 Ocak 2009 günü araç tahsisi talebimiz olduğuna dair herhangi bir belge mevcut değildir. Biz o tarihte Ankara iline Anıtkabir’i ziyaret etmek üzere öğrenci götürmedik. İMZAMI DEĞİŞTİRDİM Elazığ Belediyesi’nde İtfaiye Müdürlüğü’nde görevli Şeref Tokgöz (23 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): Bana göstermiş olduğunuz otobüsün yaptığı kilometre mesafesini gösteren puantaj durumuna ait listenin bir tanesini ben imzaladım. Diğerisi ise bana ait değildir. İmzamı taklit etmiş olabilirler. Ben böyle bir otobüsün olduğunu görmedim. Daha önce de bana puantajları imzalamam için getirdiklerinde bu puantajların üzerlerinde aracın plakası yok, yazmıyor diye imzalamadım. O sebeple de farklı imza kullanmaya başladım. Çünkü imzamı taklit edebilirler diye. Çünkü yapılan kilometreden daha fazla yapılmış gibi gösteriliyordu. M. Süleyman Selmanoğlu DİZEL ARACA BENZİNLİ FATURASI Elazığ Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü’nde görevli Makine Mühendisi Melih Melik Kara (20 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): Altı yıldır Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü’nde makine mühendisi olarak görev yapmaktayım. Bildiğim kadarıyla çöp kamyonları genelde dizel yakar ancak yaklaşık maliyet oluşturulurken tüm araçların dizel olup olmadığına bakılmaksızın benzin kullanıldığı düşünülerek hesap yapılmıştır. Bu sebeple benzin olarak hesaplanınca yaklaşık maliyet yüksek çıkmaktadır. Ayrıca yaklaşık maliyet hesaplarında gösterilen araç bedellerinin nereden alındığı, bu fiyatların neye göre belirlendiği belli değildir. Ayrıca götürü olarak işin verilmesi, bu hizmetin doğasına aykırı olup hakedişlerde nasıl, neye dayanarak para ödendiğini bulmak mümkün değil. Çünkü hangi aracın ne kadar çalıştığı belli olmamaktadır. İHALELER NİYE HEP AYNI KİŞİYE Elazığ Belediyesi Yapı Kontrol Müdür Vekili Gülşah Özek (23 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): 2010 yılı ihalesinin teknik şartnamesini birimimde çalışan Özkan Barlak hazırladı, ben de okudum, imzaladım. Bu ihalenin götürü olmasını isteyen ve bana söyleyen Belediye Başkan Yardımcısı Şükrü Köse idi. Ben daha önce hiç ihale yapmadım. Bu benim ilk ihalemdir. Ancak benim de zaman zaman niçin bizim birimin ihaleleri hep aynı kişide kalıyor diye aklıma gelmiştir. Benim yaptığım ihale 54 aylıktır. yüksek olarak belirlendiğini, şartnamenin adrese teslim yapıldığını, bunlar mevzuata uygun gözükse bile örneğin kendi makam arabasının A6 Audi olduğunu, bunun kirasının bile Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün kiraladığı sıradan araçların çok altında olduğunu kendisine ifade ettim. Ancak bir memur olarak bana verilen görevi de yapmak zorunda idim. Ben ihale komisyonu üyesi olmak istememe rağmen belge bazında usul yönünden ev raklara bakarak karar verdim. Yaklaşık maliyetleri şirket elemanlarına hazırlatılıyor Elazığ Belediyesi’nde görevli Makine Mühendisi Mehmet Akif Aladağ (23 Ağustos 2010 tarihli ifadesinden): Ben Elazığ Belediyesi’nde 29 yıldır makine mühendisi olarak görev yapmaktayım. Biz üç makine mühendisi arkadaş memuruz ancak sanırım bu şartname ve yaklaşık maliyetler memur olmayan şirket elemanlarına hazırlatılıyor. Aile üyelerini üst düzey görevlere taşıyan AKP’li Erdemir, danışmanını da müdür yaptı CHP’li belediyenin aracını AKP’li kullanabilecek Tebliğin sonuna eklenen “ilgili mevzuata göre geçici olarak görevlendirilecek taşıt ve iş makineleri” başlıklı madde ise yaklaşan seçim dönemleri öncesinde kritik bir düzenlemeyi beraberinde getiriyor. Bu maddeyle “seçim dönemleri”, “afet, acil durum, seferberlik ve savaş hali” durumlarıyla aynı statüye çıkarılıyor ve bu dönemlerde söz konusu tebliğe bağlı olmaksızın ilgili mevzuattaki hükümlere göre hareket edileceği belirtiliyor. Tebliğin 6 numaralı maddesinde “Afet ve acil durum, seferberlik ve savaş hali ile seçim dönemlerinde; yetkili makamlarca belli görevler için yazılı olarak talep edilen taşınırların tahsisinde bu tebliğ hükümleri ile bağlı olmaksızın ilgili mevzuatındaki hükümlere göre hareket edilir” deniyor. İşte bu düzenlemeyle valilikler artık seçim dönemlerinde ellerindeki iş makinelerini ihtiyaç duyulan illere gönderecek. Düzenlemenin muhalefetin elinde bulunan belediyelere karşı da bir koz olarak kullanabileceği belirtiliyor. Çünkü bir CHP’li belediyenin elindeki iş makineleri, AKP’nin seçim çalışmaları için görevlendirebilecek. Yani AKP’li bir belediye muhalefetin elindeki belediyenin araçlarını talep edebilecek. Durmak yok yola devam MEHMET MENEKŞE AMASYA AKP iktidarıyla birlikte AKP Amasya milletvekili Avni Erdemir’in yakınlarının yükselişleri hız kesmiyor. Yeğeni, bacanağı, eniştesinin ardından danışmanı Sadık Uysal, Gölcük İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü oldu. Kentte birçok AKP’ye yakınlığıyla bilinen din öğretmenleri de kamuda çeşitli görevlere getirildi. Merzifon’da bir köy okulunda sınıf öğretmenliği yapan Erdemir’in bacanağı Ahmet Kaya önce AKP’li Merzifon Belediyesi’nde başkan yardımcısı olarak çalıştıktan sonra iki yıl önce Amasya Kültür ve Turizm İl Müdürü olarak atandı. AKP’li Erdemir’in yeğeni Mehmet Erdemir de Merzifon İlçe Tarım Müdürlüğü’nde memurken Amasya Tarım İl Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı oldu. Avni Erdemir’in eniştesi İbrahim Yıldırım da Gümüşhacıköy ve Hamamözü ilçelerinde hem Özel İdare Müdürlüğü hem de Özel Kalem Müdürlüğü’ne vekâleten bakarken, Amasya Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne muhasebe müdürlüğü görevine getirildi. Erdemir’in diğer eniştesi ve AKP Gümüşhacıköy İlçe Başkanı Ömer Faruk Yavuz’un kardeşi olan Recep Şaban Yavuz da Tokat Niksar İlçe Milli Eğitim Müdürü’yken Gümüşhacıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı. Bir diğer enişte Süleyman Tonguş da Gümüşhacıköy YİBO’nun Halk Kütüphanesi’ne müdür oldu. Arkasından halk eğitim merkezi müdür yardımcılığına ve tekrar YİBO’ya müdür yardımcısı olarak ataması yapıldı. AKP Gümüşhacıköy eski Belediye Başkanı İsmail Uysal’ın kardeşi ve Avni Erdemir’in danışmanı Sadık Uysal, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun izniyle ilçe milli eğitim şube müdürlüğüne eşdeğer olan Suluova İlçesi Belediye Başkan Yardımcılığı’na getirildi. Belediyeye gitmeden “sadece 53 gün çalışmış” gösterilen Uysal, 14 Temmuz 2010’da Gölcük İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü oldu. Gölcük’e giden Uysal aynı gün hem göreve başladı hem ilişkisini kesti ve danışmanlık görevine devam etmek için Ankara’ya döndü. Ankara’da Erdemir’in danışmanlığını yaparken Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi’nde derslere giriyormuş gibi gösterilip ayda 72 saat ek ders ücreti olan 9 bin 500 liranın da Uysal’a ödendiği ortaya çıktı. Bu ödemenin yönetmelik ve mevzuata aykırı olduğu belirlenmesinin üzerine Uysal 9 bin 500 lirayı geri ödedi. Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Osman Akbaş da hiçbir yöneticilik liyakati olmadığı halde önce okul müdürü, ardından Amasya Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürlüğüne getirildi. Eğitim BirSen Amasya Şube Başkanı Şahin Gümüş’ün de vekâleten yürüttüğü Fatih İlköğretim Okulu Müdürlüğü’ne kadrolu ataması yapıldı. CHP Amasya İl Başkanı Melik Derindere de AKP’nin sekiz yıllık iktidarı sürecinde en iyi yaptığı işin kadrolaşmak olduğunu belirtti. Gönül, Kart’a dava açacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, “Genelkurmay Başkanlığı’nın 27 Nisan 2007 tarihli açıklamasından 1 gün sonra yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına, kendisinin davet edilmediği” yönündeki söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek adli makamlar nezdinde gerekenin yapılacağını bildirdi. Gönül, “Tamamen gerçekdışı olan iddiayı, basında yer alış şeklini hukukçulara incelettiriyorum. Gereken yapılacaktır” dedi. Erdoğan’a ajan sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, bir gazeteci tarafından dile getirilen, “37 üniversiteye görev yapmak üzere 54 Amerikan istihbarat görevlisi Türkiye’ye getirildi ve bunlar İngilizce öğretmeni kılığında çeşitli üniversitelere sokuldu” iddiasını TBMM gündemine taşıdı. Köktürk, Erdoğan’a “Gazeteciyazar Banu Avar’ın bu kadar ciddi iddiaları karşısında yanıtınız nedir?” diye sordu. ‘Erzurum’a helikopterle giderler’ İstanbul Haber Servisi AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Dolmabahçe görüşmeleri kapsamında Başbakan’ın öğrenci grupları ile yapacağı toplantının Erzurum’da yapılacağını açıkladı. Öğrenci Kolektifleri basın sözcüsü Neval Kösedağı, öğrencilerin tepkilerinden korkulduğu için toplantının Öğrenciler Erzurum’a alındığını savundu. Erdoğan’ın Köşk’teki 27 Ocak’ta öğrencilerle yapacağı görüşyemeği protesto mesinin Erzurum’a alınmasına tepki gösteren etmişti. Kösedağı, “Hüseyin Çelik Başbakan’la üniversite öğrencilerinin ocak ayı içinde Dolmabahçe’de buluşacağını açıklamıştı. Ancak Çelik tarafından yapılan yeni açıklama ile buluşma trajikomik bir şekilde Erzurum’a alındı” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün öğrencilerle yaptığı görüşmeye katılanların gerçek öğrenci temsilcileri olmadığını savunan Kösedağı “Kendilerini o kadar komik duruma düşürüyorlar ki Erzurum’da helikopterle inen öğrenciler görürsek şaşırmayacağız” dedi. Ümraniye’de CHP’ye katılım İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de CHP’ye, törenle 150 kişi katıldı. Karadeniz Grubu olarak bilinen grubun katılımını değerlendiren Ümraniye İlçe Başkan Yardımcısı Dr. Volkan Yüksel, “AKP için önemli semtlerin başında gelen Ümraniye’de partimize toplu katılım önemli bir gelişmedir. Bu, bakışın değiştiğini gösteriyor. Katılımlar devam edecek” dedi. Partililere rozetlerini İlçe Başkanı Dr. Alpaslan Çabuk ve Dr. Volkan Yüksel taktı. C MY B C MY B