20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 25 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Sonuca Bakarak... Medya çağında gerçeği ararken insan hakları, demokrasi yolundan sapmamaya, aklımızı, bilincimizi güdülemeye karşı korumaya çalışırken kolayca görebileceğimiz kutup yıldızı, pusula sahibi olmak giderek zorlaşıyor. Sonuca bakarak nerelerde kullanıldığımızı, kazıklandığımızı görebiliriz elbet ancak geç uyanmanın bedelini ödemek de var. Sonuca bakarak dersler çıkarmanın hiç değilse geleceğe dönük tuzaklarda sorgulayıcı olabilme işlevi olabilir. Giriş sınavı yolsuzluğu üzerinden gelişmeleri, kimi geri dönüşleri olamasa da ders, gelecek için çözüm üretme anlamında gündeme getirmenin yararı olabilir... Erdoğan hükümetleri iktidarları, geçmiş iktidarlara rahmet okutacak boyutlarda partizanca kadrolaşırlarken tabandan kimi kitlesel kadrolaşma için önlerinde çok önemli bir engel vardı; YÖK’e bağlı olsa da kriterleri şaşmaz ÖSYM eliyle düzenlenmekte olan giriş sınavları... Sınava katılanlardaki bol sıfırlı sayılar, başarının merkezi sınav sistemi içinde sıralanması zorunluluğu, çok teknik, çok güvenilir bir sınav sisteminin kurulması, kurumlaşmasını zorunluluk haline getirmişti. Merkezi test sistemleri ile gerçek bilgi, yeteneğin ölçülmesinin güçlüğü, sakıncaları ne kadar tartışılırsa tartışılsın, başkaca çare üretilemediği için, bu sistemin güvenilirliği, sakıncalarının en aza indirilmesi üzerinden çalışmalar geliştiriliyordu... Güvenirliliğin, yıllarla uygulanabilirliğin, giderek sadece üniversitelere öğrenci alımı, yerleştirilmesi için değil, kamu kadrolaşmalarında yaygın kullanılıyor olmasının da sırrı buydu.. Erdoğan hükümetleri iktidarlarında, örneğin en çok önemsenen eğitimde yukardan, en militanca kadrolaşma çok kolay gerçekleştirilmişken, aşağıdan öğretmen alımında kitlesel kadrolaşması ile oynamak olanaksızdı. İşte skandal olarak patlak veren soru çalınması canbazlıkları bu nedenle önemli, anlamlı kırılma noktaları; tabii ki elimizde kanıt yok; ancak bu kadar boyutlu sınav yolsuzluğu, skandalında emniyet eksenli sorgulamalarda hâlâ ancak bir arpa boyu yol alınmış olmasını sorgulamak zorundayız. Öncelikle sorgulanması gereken boyut ise yıllardır çok güvenilir işlemiş olan sistemde, sınav skandallarına, hırsızlıklarına yol açacak kaçakların doğuşu kaynakları olmalı değil mi? YÖK ele geçirilmiş ancak ÖSYM çok teknik, çok bilimsel, çok tarafsız olarak korumalı kalabilir miydi? Amaç güvenilir işleyen sistemi korumak olsaydı, koşullarına duyarlılık gösterilirdi... Sınavlardan gelen çok önemli gelir kaynakları ile zorunlu teknik donanım, kadrolaşmalar, denetim sistemlerinin işlerliğine özen gösterilmesi öncelikleri korundu mu? Yanıtı kocaman bir “hayır” ÖSYM’nin gelir kaynaklarına iktidar el koydu. Ayrımcılığın söz konusu olamayacağı güvenilir sınav sistemi koşulları ortadan kaldırıldı. Sorumlu iktidar, YÖK bunların hesabını veriyorlar mı? Kamuoyu bu hesaplaşmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. Çünkü medyatik güdüleme, algılama, gerçeklerin çarpıtılması ile, linç kültürüne en kolay kurban olarak ÖSYM Başkanı, aslında yeterlilik, sorumluluk, kimlik anlamında en önemli isim Prof. Ünal Yarımağan’ın istifası ilk skandal haberleri ile birlikte cemaat medyası öncelikli kamuoyu gündemine getirildi. Amaca da ulaşıldı. Vekâleten atanan kişi, kimliği, mesleki yeteneği, sorumluluğu üzerinde söz söylemenin bile anlamı yok.. Çünkü artık ÖSYM’nin yeniden güvenilir, tarafsızlığı tartışılmaz merkezi sınav sistemi yapılanmasını kazandırma önceliği gündemden çıkarıldı. Erdoğan hükümetleri başta öğretmenler, kamu kurumları atamalarında bu sistemin dışına çıkılması arayışları, kararlarını ilan ettiler... Yukardan çok kolayca gerçekleştirilen cemaatler, parti kadrolaşması eksenindeki kaydırmacalar artık aşağıdan ve kitlesel olarak da çok daha kolay gerçekleştirilebilecek. Aslını ararsak sınav yolsuzlukları, hırsızlıklarının polisiye sorgulaması adam gibi işletilse, elbette çok önemli parasal ayağı da olabilecek soruların çalınması, satılması gerçekleri ile birlikte, örgütsel, cemaat yapılanmaları ile de yüz yüze geleceğimiz, ilk faillerden ortada. Çarpıcı olan, taraflı kamu aygıtlarının taraflı işletilmesi ile gerçek suçlular, sorumlular ile hesaplaşmaya gidilebilecek, gidilmesi gereken bu türden skandallarda bile, iktidarın, cemaatlerin çok istedikleri sonuçlara varma sanatı, başarısını gösterebilmek, hedef şaşırtabilmek... Sınav sorularının çalınması olayını ortaya çıkaran mağdurlar, haklarını savunmaya çalışan öğretmen sendikaları, elbette çok haklı olarak çok büyük skandalları kamuoyu gündemine getirerek haksızlıkların giderilmesini, suçluların ortaya çıkarılmasını istediler. Elbette baş sorumlu olarak iktidar erki, emniyet kadroları, YÖK sınav yolsuzluklarının odağının, örgütlenmelerinin üzerine titizlikle yürümeliydiler. Amaç sistemin güvenilirliği, işe alınmada eşitlik, haksızlıkları önlemek olsa bu yapılamayacak bir iş de değildi. Fırsat bu fırsat denilince, tam tersi amaca doğru hızla yol alınıyor... [email protected] Taslak hakkõnda bilgi veren Ergün, öncelikle bankalara bağõmlõlõğõ azaltmak için çalõştõklarõnõ söyledi Projesiz KOBİ’ye destek yok Ekonomi Servisi - Sanayi ve Tica- ret Bakanõ Nihat Ergün, KOBİ’lerin proje yapma konusunda zayõf olduk- larõnõ belirterek, “KOBİ’lerimiz pro- je yapmayı öğrenecekler. Projesi olmayana destek yok. Varsa da onu geliştirecek, onu büyütecek, destek değil bunlar...” dedi. Ergün, KOSGEB’in düzenlediği “KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı Or- tak Akıl Çalıştayı Taslak Progra- mı”nda yaptõğõ konuşmada, küresel or- tamda özel sektörün rekabet edebilir- liğini arttõrmak amacõyla çok önemli çalõşmalar başlattõklarõnõ söyledi. Er- gün’ün anlattõğõ taslakta ve konuşma- da dikkat çeken unsurlar şöyle: KOBİ’lerin de halka açõlmasõnõ sağlayacak ve böylece bankalara ba- ğõmlõlõğõ azaltacak bir düzenleneme için çalõşõlõyor. Hazõrlanan son teşvik paketiyle, KOSGEB kredi sağlayan bir kurum olmaktan çõkacak, eğitici, yön- lendirici bir yapõya kavuşturduk. Özel sektörün sorunlarõyla örtüşen ve küresel rekabet gücü kazanmaya ağõrlõk verildi. Şimdiki yaklaşõm şu: Sen ne ya- pacağõnõ söyle, para hazõr. Türkiye AB projelerinden de yararlanamõyordu. Proje yapmasõnõ bilmeyenler senelerce bu fonlardan yararlanamadõ. Şimdi, projesi olmayana destek yok. Amaç, sadece KO- Bİ’lerin hayatta kalma- sõnõ sağlamak değil, hõz- lõ ve güvenli bir şekil- de yoluna devam eden KOBİ’ler oluşturmak gerekiyor. KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin çözülmesi gereken bir sorunu olarak değil, ekonominin motoru. İşletmele- ri yüzde 99’undan, istihdamõn da yüz- de 80’inden fazlasõnõ oluşturan KO- Bİ’ler, yatõrõm, üretim, istihdam, ihracat ve vergiler açõsõndan önemli katkõ sağlõyor. Dünyanõn en büyük 10 ekono- misinden biri olmak istiyorsak, bunda , başarõlõ, dinamik ve dõ- şa açõk KOBİ’ler büyük rol oy- nayacaklar. 2011-2013 dönemi KOBİ Stra- tejisi ve Eylem Planõ’yla, iş ortamõnõ KOBİ ihtiyaçlarõna duyarlõ hale getir- mek, KOBİ’lere kolay ve kaliteli hiz- met sunulmasõ planlanõyor. Avrupa Birliği’nin “önce küçüğü düşünün” ilkesi benimsenecek. Zincir mağazalar, KOBİ‘lerden yaptõklarõ alõşverişlerde önce küçük iş- letmeyi düşüneceğine, onu hiç düşünmeyen bir politika izle- yebiliyor. Yasal altyapõyõ buna uygun hale gele- cek. Önce onla- rõn hukukunun korunduğu bir büyük serbest piyasa mekanizmasõ oluşacak. Bürokrasi azalacak. Küçük işlet- me ile büyük arasõnda bir entagrasyon kurulmasõ gerekiyor. Ana sözleşme- lerde artõk bir noter tasdikinin olma- yacağõ bir döneme gidilecek. No- terler için de yeniden yapõ- lanma ve yeni mekanizma geliş- tirilecek. Bu kadar çok noter olmayacak mesela o zaman. İŞGEM’lerin sayõlarõ artacak ve daha fazla girişimci İŞ- GEM’lerdeki eğitim ve danõşmanlõk hizmetlerinden yararlanacak. Teknoparklar artõk girilemeyen pa- halõ mekânlar haline gelmeye başladõ. Böyle olmaz. Bunlar hõzlõ bir şekilde çözümlenecek. Yeni eylem planõyla KOBİ’lerin sorun olarak görülmediğini, tam tersine, ekonomiyi büyütecek bir motor olduğunu belirten Ergün, KOBİ’lerin daha kolay danõşmanlõk hizmeti alacak, kendini gelişmelere daha çabuk adapte edecek yapõlara dönüştürüleceğini söyledi. Plan, bakanõn sunduğu gibi işlerse; bürokrasi azaltõlacak. Noterlere yeni bir düzenleme getirilecek, sayõlarõ azaltõlacak. Anlaşmalar, sözleşmeler daha çabuk tamamlanacak. Yeni mekanizmalar geliştirilecek, teknoparklar artõk girilemeyen pahalõ yerler olmaktan çõkarõlacak. Almanya’dan vize kolaylığı sözü aldık İTHİB Başkanõ Gülle, ürün sõkõntõsõ olduğunu belirterek ihracata vergi alõnmasõnõ istedi Pamuğumuzu kaptırmayalım Ekonomi Servisi - TOBB Başkanõ M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Almanya Federal Cumhuriyeti Dõşişleri Ba- kanlõğõ Müsteşarõ Dr. Wolf Ruthart Born’dan vize konusunda iş dün- yasõna yardõmcõ olma sözü aldõ. Born, Hisarcõklõoğlu’na; “Vize konusunda bir so- run yaşanõrsa, TOBB’un bizimle doğrudan temas et- mesi halinde, bizzat devreye girerek so- runun çözülmesi için elimden geleni yapacağõm” dedi. TOBB Başkanõ, Alman-Türk Tica- ret ve Sanayi Odasõ Başkanõ Franz Koller, Köln’de yerleşik Türk-Al- man Ticaret ve Sanayi Odasõ Başkanõ Dr. Von Leoprehting ve Yönetim Kurulu Üyesi Engin Koyuncu ile birlikte Born’u, Berlin’de maka- mõnda ziyaret etti. Görüşmede Türk-Alman ticari ve ekonomik ilişkileri değerlendirilirken Almanya ile Türkiye arasõnda uy- gulanan vize konusuna da değinildi. Toplantõda Müsteşar Born “Vizeyi kaldıramayız ama işlerin kolay- laşması için her şeyi yapmaya ha- zırız” dedi. TEB’e çevre yatırımı için kredi Ekonomi Servisi - Türk Ekonomi Bankasõ (TEB), çevre yatõrõmlarõnõ desteklemek amacõyla Fransõz Kal- kõnma Ajansõ (Agence Française de Developpement-AFD) ile 50 milyon Avro değerinde kredi anlaşmasõ im- zaladõ. TEB Genel Müdürü Varol Civil, kredi anlaşmasõnõn imzalandõğõ tö- rende yaptõğõ konuşmada, sağlanan kaynağõ, enerji verimliliği ve yeni- lenebilir enerji yatõrõmlarõ yapacak iş- letmelere sunacaklarõnõ bildirdi. AFD ile 2008’de de çimento kuru- luşlarõndan birinde atõk arõtma tes- islerinin çamurundan enerji üreten bir projenin finansmanõna aracõlõk et- tiklerini anõmsatan Civil, AFD ile çevre dõşõnda da işbirlikleri gerçek- leştirdiklerini söyledi. Fransõz Kalkõnma Ajansõ Finansal Sektör ve Özel Sektöre Destek Bö- lüm Şefi Aude Flogny-Catrisse de düşük karbon ekonomisi yaratmanõn AFD Group için stratejik bir odak konusu olduğunu bildirdi. Vakıfbank’a Kuzey Irak izni çıktı Ekonomi Servisi - Vakõflar Ban- kasõ, Irak’ta şube açma konusundaki izin başvurusunun Bankacõlõk Dü- zenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafõndan uygun bulun- duğunu duyurdu. Vakõflar Bankasõ’nõn, Kamuyu Aydõnlatma Platformu’nda (KAP) yayõmlanan açõklamasõnda, “Ban- kamızın Irak’ta şube açma ko- nusundaki izin başvurusu BDDK tarafından uygun bulunmuştur” denildi. Ekonomi Servisi - Ağaoğlu İnşaat, İstanbul Ayazma’da başladõğõ konut projesi My World Eu- rope’u satõşa sundu. Ağaoğlu ayrõca Türk Milli Basketbol Takõmõ oyuncularõna da projeden birer ko- nut hediye edecek. Toplam yatõrõm bedeli 400 mil- yon TL olan projeden 1 milyar 200 bin TL civarõn- da bir gelir bekleniyor. 10 bin TL peşinatla satõlan konutlarõn fiyatlarõ 132 bin ile 772 bin TL arasõnda değişiyor. Ağaoğlu ay- rõca gelecek yõl borsaya da açõlmayõ planlõyor. Pro- jenin reklam yüzü olan Ağaoğlu İnşaat Yönetim Ku- rulu Başkanõ Ali Ağaoğlu, 1 milyon dolarlõk reklam ücretini eğitim kurumlarõna bağõşlayacak. Olimpiyat Stadõ’nõn yanõnda 3 bin 100 konut in- şa edeceklerini belirten Ağaoğlu, “My World Eu- rope, Pool Residence, Arena Residence, Golf Re- sidence ve Villa bölümlerinden oluşuyor. Daha ön- ce konut almış müşterilerimize yapılan öncelikli satışlarda 600 konutun satışını tamamladık. Bir ayda yüzde 80’inin satılacağını düşünüyorum. Tes- limat en geç 30 ay sonra” dedi. 3 ana bölümden oluşan projede 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 daireler olmak üzere toplam 26 farklõ tipte ko- nut yer alõyor. Projede golf sahalarõ, süpermarket, res- torantlar, 1600 metrekare bir açõk havuz yer alacak. Ağaoğlu, bu projede doğalgazla çalõşan bir elek- trik santrali kurarak My World Europe projesinin ih- tiyacõ olan tüm elektriği üretecek. Elektrik üretimi sõ- rasõnda ortaya çõkacak atõk enerji de õsõnma ihtiya- cõnõn karşõlanmasõnda kullanõlacak. Bu sistemle proje sakinleri de elektriği yüzde 20 indirimli kul- lanacak. Üretim düşüşü nedeniyle fiyatlarõn arttõğõnõ belirten İsmail Gülle, Türkiye’deki pamuk yetmediğinden ithalat yapõlmak zorunda kalõndõğõnõ belirterek ihracatõn faturasõnõn getirisinden kabarõk olacağõ uyarõsõ yaptõ. Yüzyõlõn rekabeti sürdürülebilir enerjide Ekonomi Servisi - Sabancõ Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Güler Sabancı, yüzyõlõn en büyük mücadelesi- nin sürdürülebilir, rekabetçi ve çevreye sorumlu bir enerji politikasõnõn yaratõlmasõ olacağõnõ belirterek, “Bu politikanın kaynağı G-20 ülkeleri olmalıdır” dedi. Sabancõ, Monaco’da “MIT Energy Futures Konfe- ransı”nda “Enerji Kavşağındaki Türkiye’nin Rolü” başlõklõ konuşmasõnda, global ve bölgesel enerji politi- kalarõ, dünyanõn artan enerji ihtiyacõ ve Sabancõ Holding’in yatõrõmlarõna değindi. “Türkiye, Avrupa’nın enerji güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır” diyen Sabancõ, enerji sektörünün bu heyecan veren yeni safhasõnda en ön- de rol aldõklarõnõ anlatõrken şu bilgileri verdi: “Yakın za- manda enerji ticareti sadece ülkeler arasında değil, ay- rıca şirketler ve şirketlerin kuracağı konsorsiyumlar arasında yapılacaktır. Mesela biz 2015’te tüm proje- lerimizi bitirdiğimizde, yılda 3bcm yani Türkiye’nin gaz ihtiyacının yüzde 8’ini karşılıyor olacağız. Bul- garistan’ın yıllık ihtiyacının 2.5 milyar metreküp (bcm) ve İsviçre ve Yunanistan’ınkilerin de 3bcm olduğunu hatırlarsak, bu rakamın büyüklüğü ortaya çıkacak- tır... Tabii alternatif enerji ve alternatif yakıtlar ko- nusunda da çalışma ve uygulamalarımızı devam et- tiriyoruz.” 2015’te tüm projeleri bittiğinde Türkiye’nin gazõnõn yüzde 8’ini karşõlayacaklarõnõ belirten Güler Sabancõ, rekabetçi ve çevreye duyarlõ enerji politikalarõnõn önemine işaret etti. İPHONE 4’LER SATIŞA ÇIKTI Vodafone ve Turkcell 16 ve 32 GB’lõk iPhone 4’ü satõşa çõkardõ. iPhone 4’e Turkcell müşterileri ek ücret ödemeden, aylõk 95 TL’den başlayan ödemelerle kontratlõ sa- hip olabilecek. Vodafone’da ise iPhone 4, Vodafone cep merkezle- rinden ön ödemesiz aylõk 65 lira- dan başlayan fiyatlar ve ayrõcalõklõ servislerle satõn alõnabilecek. New York Belediye Başkanõ Michael Bloomberg’ün 18 milyar dolarlõk serveti olmasõna rağmen 10 yõldõr sadece iki çift ayakkabõ kullandõğõ belirtildi. Blo- omberg’ün sözcüsü Stu Loeser, “Bir gün birini, diğer gün de öbür çiftini giyiyor. Onlar da eski- diğinde tamircide yaptõrõyor” dedi. Loeser ay- rõca Bloomberg’ün oldukça tasarruflu bir kişi- liği olduğunu ve kahve alacağõ zaman bile en küçük boyu tercih ettiğini ve sadece kendisi için aldõğõnõ kaydetti. DYO’DAN ‘HER ŞEY DAHİL’ BOYA DYO, son yõllarda başta otomotiv sektörü olmak üzere çeşitli sektörlerde kul- lanõlan hybrid teknolojisini boya ile birleştirerek silinebilirliği arttõrmak ama- cõyla yeni bir ürün geliştirdi. DYO Hybrid 2011 yõlõnõn Ocak ayõnda piyasaya sürülecek. Silinebilir boyalarõn inatçõ lekelerde yeterli olmamasõ sebebiyle geliştirilen DYO Hybrid, çok güçlü lekelerde kolay temizlenebilme özelliğinin yanõ sõra silinme sonrasõ oluşacak yüzey par- lamasõnõ ve deformasyonu engelliyor. 2011 yõlõnõn ba- şõnda piyasaya sürülecek olan boya, kokusuz olmasõ ne- deniyle insan ve çevre dostu olarak nitelendirilirken kap- ladõğõ alan açõsõndan da son derece ekonomik. Ağaoğlu bu yıl reklamda oynadı, gelecek yıl halka açılacak MİLYAR DOLARI VAR AYAKKABISI YOK Ali Ağaoğlu Ekonomi Servisi - İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçõlarõ Birliği (İT- HİB) Başkanõ İsmail Gülle, dünyada pamuk bulmakta sõkõntõ yaşandõğõnõ, Türkiye’nin elindeki pamuğu ucuz fiyata rakiplerine kaptõrmamasõ gerektiğini belirterek “Pamuk ihracatına bir an evvel vergi konulmalı” dedi. Gülle, AA’ya yaptõğõ açõklamada, geçen yõl marttan itibaren dünyadaki üretim düşüşünden dolayõ pamukta fi- yat artõşõ yaşandõğõnõ söyledi. Gülle’nin verdiği bilgiye göre bunun nedeni Hin- distan’da kuraklõk, Amerika’da da az üretim olunca arz-talep dengesinin bo- zulmasõ. Geçen yõl fiyatlar kilogramda 1.20 dolardan 1.75 dolara çõktõ. Bu yõl da ürün bollaşmasõna karşõn yükseldi. Şu anda fiyatlar 3 dolar ve giderek artõyor. Bu nedenlerle Türkiye’den pamuk ih- raç edildiğine işaret eden Gülle, “Uzak- doğu’dan ve Hindistan’dan alıcılar Türkiye’den pamuk araştırıyorlar. Türkiye’nin, elindeki pamuğu ucuz fi- yata rakiplerine kaptırmaması gere- kiyor” dedi. Gülle, şu bilgileri verdi: Genelde ihracatõnõ iplik ve kumaş olarak yapan Türkiye’den, 6 ayda ger- çekleştirilen pamuk ihracatõ 80 bin ton, önlem alõnmazsa bu rakam sene sonunda ikiye katlanacak. Bu sene 500 bin ton- luk bir rekolte bekleniyor. Dünyadaki en büyük üretici olan Hindistan, pamuk ihracatõna yüzde 15 vergi koydu. Türkiye’nin de elindeki bu pamuğa sahip çõkmasõ gerekiyor, çün- kü fabrikalar atõl kalmasõn ve siparişler elden kaçmasõn. Ağaoğlu, reklam yüzü olduğu projeden alacağı 1 milyon dolarlık reklam gelirini eğitim kurumlarına bağışlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle