20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 25 EYLÜL 2010 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU AKP Kültür Başkenti: Tophane Prof. Yılmaz Esmer, bir yıl önce “Radikalizm ve Aşırıcılık” araştırmasıyla Türkiye’deki muhafazakâr yapıyı olanca yalınlığıyla ortaya koymuştu. Esmer’in araştırmasına göre; “içki içene”, “oruç tutmayana”, “dine inanmayana” yaşam hakkı yoktu. Yüzde 72, “içki içeni” civarında (komşu olarak!) istemediğini deklare etmişti... Yalnız “içki içenleri” de değil, araştırmaya katılanlar, “sevmedikleri siyasi parti/görüş üyesi olanları” (yüzde 42), nikâhsız yaşayanları (yüzde 67), dinsizleri (yüzde 65) de veto ediyor; etraflarında başka ırk veya renkten insanlar (yüzde 32) görmek istemiyorlardı. “Kadın-erkek eşitliği” dendiğinde, tüyler hemen diken diken oluyordu... Kadınların koca dayağını hak ettiklerini düşünenlerin oranı yüzde 36’ydı. Benzer kesim, iki kadının şahitliğinin bir erkeğe eşit sayılması gerektiğini düşünüyor; kızların mirastan yarı pay alması gerektiğini savunuyordu... “Çalışmak, kadınların değil erkeklerin hakkı” diyenlerin oranı yüzde 64’tü. “Kadınların ev dışında başlarını örtmesi” ve “kocaya itaat etmesi” gerektiğini düşünenler aynı oranlardaydı... Yüzde 58’i “mayoyu” günahla özdeşleştiriyor; yüzde 22 -yani her beş kişiden biri...- aynı İran’da olduğu gibi, “zina yapan kadınları taşlayarak öldürmeyi” namı diğer “recmi” savunuyordu. ‘Radikalizm’ yaşama geçirildiğinde... Tophane’de galeri basan güruh; işte tam yukardaki Türkiye tasvirinin yaşama geçirilmiş hali. “Artık burada içemeyeceksiniz! Defolun!” saldırganlığıyla şiddete maruz kalan “kurbanların” biricik defoları ellerindeki içki kadehlerinden ibaret değil. Başı açık-çıplak, kadınlı erkekli karma yaşam tarzlarıyla da; belli ki, “hedef” haline gelmişler... “tophanehaber.com”da günler öncesinden; “Müslüman mahallesinde salyangoz satıyorlar. Ahlaksızlığa ‘dur’ demek için kollarımızı sıvadık” diye davul zurna çalınmış... Giderek “kreşendo” halinde tırmanan bu “ötekini” “yok etme” dürtüsü; saldırı günü biber gazı, sopa, cop.. Allah ne verdiyse, her türlü araç gereçle donatılarak “taarruza” dönüşmüş... Ve “ötekiler” içinde -başka ırk ve dinden olan!- “en ötekilere”; yabancı konuklara “bilhassa” saldırılmış... Tablo bu kadar açık ve net ortadayken; Başbakan şimdi, “Tophane lokal bir olaydır!” diyor: “Bu lokal olayları Türkiye gerçeği gibi sunanlar oyun içinde. Şok şok şok diyerek TV’lerde, gazetelerde bunları sanki Türkiye’nin her yeri böyleymiş gibi göstermek bayat bir oyun. Lokal olay bize fatura ediliyor. Sanat galerisi sade Tophane’de mi var? Başka yerlerde böyle bir olay duydunuz mu? Öyleyse abartmanın anlamı yok...” Başbakan’a en iyisi biz birer adet “Türkiye’de radikalizm ve aşırıcılık” araştırması yollayalım... Böyle çalışmalarla ilgileniyor mu bilmiyorum ama okursa belki olay lokal mi, değil mi daha ayrıntılı bir fikri olur. Kendisi de gerçi kadın-erkek eşitliğine inanmadığı ve bunu böyle uluorta beyan etmekte mahzur görmediği için; Esmer’in araştırmasında yer alan rakamlarla yüz yüze geldiğinde belki uzun boylu şok yaşamayabilir. Ama o araştırmadaki nesnel bulgu ve sayılar; sopa ve biber gazıyla teçhiz edildiğinde işte karşımıza bu “Tophane örneklemesi” çıkıyor. Lokalmiş... Peh peh peh... En ağır olanı da bu. Onca olan bitenin ardından; sürekli olarak böyle “olayların çapını küçültmeleri”, “görmezden gelmeleri” ve “türlü çeşit bahaneler” ardına saklanmaları... Kısasa kısas hoşgörüsüzlük mü? Başbakan tabii enteresan; bir yandan “Olayı büyütenler bir tezgâh içinde” yakıştırması yaparken, bir yandan da “basketbol maçında” kendisini protesto eden maç izleyicisini ve Tophane’de “şiddet” uygulayan fanatikleri aynı kefeye koyuyor... Tophane saldırısını gündeme getirdiği AKP il başkanları toplantısında dün ifade ettiği, “AKP tüm farklılıklara kucak açarken kimilerinin hâlâ düşmanlık aşılaması doğru değildir. Uluslararası bir organizasyonda kendi ülkesinin başbakanını, cumhurbaşkanını yuhalayanların yaptığı tahammülsüzlük değil midir?” sözleri; -satır aralarına- bir tür “göze göz, dişe diş, kısasa kısas” mantığı sıkıştırmak değilse nedir? Biri demokratik protesto... Diğeri şiddet... Başbakan bu ikisi arasındaki farkı görmekten aciz olduğu gibi; her iki olayı -görünen o ki!- “tahammülsüzlük” başlığı altında birleştiriyor. Bu tabii kabul edilebilir bir şey değil. “Şiddet eylemi” söz konusu olduğunda; artık bahsedilmesi gereken kavram “tahammülsüzlük/hoşgörüsüzlük” değil, “barbarlık”tır. “Tahammülsüzlük/hoşgörüsüzlük”; göreceli ama sınırlı bir kavramdır ve çok çok “saygısızlık” sınırında kalır. Şiddete başvurulan yerde ise, “saygısızlık” sınırı aşılmış, bunun yerini gözü dönmüş bir “fanatizm” ve “barbarlık” sarmalı almıştır. Başbakan’dan bakanlarına hiçbiri bu korkunç “fanatizm ve radikalizm” olayının adını koymuyor. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay da “Tophane dayağının” ardından; taraflara “karşılıklı(!) hoşgörü” çağrısı yapmış. Şaka gibi. Ona da yerim kalmadığı için yarın devam ederiz. [email protected] Yanayev öldü Dış Haberler Servisi - SSCB’nin dağõlmakta olduğunu görerek, son Sovyet Cumhurbaşkanõ Mihail Gorbaçov’a başarõsõz darbe girişiminde bulunan grubun liderlerinden Gennadi Yanayev (73) öldü. Gorbaçov’un bir sözcüsü, “O ihanet eden biriydi” demekle yetindi. Radikal milliyetçi Vladimir Jirinovski, Yanayev’in “Sovyetler Birliği’ni dünyanõn en büyük ülkesi yapmak için elinden geleni yapanlardan olduğunu” söylerken, Komünist Partisi lideri Gennadi Züganov, Yanayev ile arkadaşlarõnõn “birleşik ülkeyi savunmak için daha kararlõ davranmadõklarõ için üzgün olduğunu” söyledi. Diplomatın şüpheli ölümü Dış Haberler Servisi - Nikaragua’nõn New York Konsolosluğu yetkilisi Cesar Mercadõ şoförü tarafõndan kendi evinde boğazõ kesilmiş halde bulundu. Polis, 34 yaşõndaki diplomatõn cesedinin yanõnda bir bõçağa rastlandõğõnõ söyledi. New York polisinin yaptõğõ açõklamaya göre henüz cinayetin sebebi belli değil ve şüpheli hiç kimse yok. ‘Eşcinsel filmler’ Endonezya’da Dış Haberler Servisi - Dünyanõn en kalabalõk Müslüman ülkesi Endonezya’da geleneksel eşcinsel film festivali saldõrõ endişeleri altõnda dün başladõ. Asya’nõn en büyük eşcinsel film festivali olan Q! Film Festivali’nin dokuzuncusunda 20’den fazla ülkeden 150 film gösterilecek. Eşcinsel haklarõ ve AIDS konusunun işlendiği filmlerin ağõrlõkta olduğu festivale 15 bin kişinin katõlmasõ bekleniyor. Festival Komitesi Başkanõ John Badalu Endonezya’da eşcinsellerin varlõğõnõn duyurulmasõ hedefine ulaştõklarõnõ söyledi. UAEK’de İsrail çatlağõ VİYANA (AA) - Uluslararasõ Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) Genel Kurulu’nda “Ortado- ğu’nun Nükleer Silahlardan Arındırılması” konulu karar ta- sarõsõ kabul edilirken Arap ülke- lerinin İsrail’in nükleer tesisleri- nin denetime açõlmasõnõ öngeren tasarõsõ ABD ve AB üyesi ülkele- rin oylarõyla reddedildi. UAEK’nin dünkü Genel Kurul toplantõsõnda Mõsõr’õn sunduğu “Ortadoğu’nun Nükleer Silah- lardan Arındırılması” konulu ka- rar tasarõsõ ele alõndõ. Aralarõnda Türkiye’nin de bulunduğu 120 ül- ke “evet” oyu verirken “hayır” di- yen ülke çõkmadõ. Bölgede nükleer silah sahibi tek ülke olan İsrail’in de aralarõnda bulunduğu altõ ülke ise çekimser oy kullandõ. Oylama- nõn ardõndan konuya ilişkin kõsa açõklamalar yapan bazõ katõlõmcõ ülkelerin temsilcileri, karar tasarõ- sõnõn kabul edilmesinden duyduk- larõ memnuniyeti dile getirirken “Bölgede nükleer silah sahibi tek ülke olan İsrail’in, Nükleer Si- lahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşmasına (NPT) taraf olması ve nükleer tesislerini güvence de- netimlerine açması” çağrõsõ yaptõ. ‘ABD’nin kulis faaliyetleri başarılı oldu’ Genel Kurul’da daha sonra Arap ülkeleri ile bağlantõsõz ülke- lerin ortaklaşa sunduklarõ İsrail’in nükleer yetenekleri konulu karar tasarõsõ ele alõndõ. İsrail’in nükle- er tesislerinin denetime açõlmasõ- nõ öngören tasarõ 51 aleyhte oyla reddedildi. Oylamada, aralarõnda Türkiye’nin de bulunduğu 46 ül- ke “evet” oyu kullanõrken, ABD ile AB üyesi ülkelerin tümünün “hayır” oyu kullanmasõ dikkati çekti. Diplomatik kaynaklar, ABD’nin, “Ortadoğu barış sü- recini sekteye uğratacağı” ge- rekçesiyle reddedilmesini istediği karar tasarõsõ için yaptõğõ kulis faaliyetinde AB üyesi ülkelerin yanõ sõra diğer bazõ ülkeleri de ik- na etmeyi başardõğõnõ belirtti. Gül,BMGK’yebaşkanlıketti BEHZAD BARIŞ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül BM Gü- venlik Konseyi’nin (BMGK) “Barışı Koruma-Barışı İnşa” konulu zirve toplantõsõna başkanlõk yaparken Dõşiş- leri Bakanõ Ahmet Davutoğlu’nun ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton ile görüşme talebi kabul edildi. Gül’ün masaya tokmak vurarak baş- lattõğõ toplantõya, BMGK’nin Türkiye dõşõndaki diğer 9 geçici ve 5 daimi üye- si ülkenin devlet ve hükümet başkan- lar katõldõ. Gül, toplantõda vermek is- tedikleri başlõca 3 mesajõ şöyle sõraladõ:  Uluslararasõ barõş ve güvenliğe kat- kõ için BMGK’nin elinde olan önleyi- ci diplomasi, barõş yapma, barõşõ ko- ruma gibi araçlarõn bütün- lüklü ve stratejik bir çerçe- ve içinde kullanõlmasõ  Eylem ve tepkilerin değişen şartlar karşõsõnda sürekli olarak uyarlanmasõ,  BMGK, BM Genel Ku- rulu, Ekonomik ve Sosyal Konsey, Barõşõ Koruma Ko- misyonu, bölgesel örgütler ve mali kuruluşlar arasõnda daha güçlü ortaklõklar ihti- yacõnõn vurgulanmasõ. Gül, toplantõda Türkiye adõna yaptõğõ konuşmada ise 21. yüzyõlõn henüz yelken açõlmamõş sularõnda ulus- lararasõ barõş ve güvenliğin sağlanma- sõ için daha etkin bir BMGK’ye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Türkiye’nin Balkanlar’dan Orta Asya’ya, Karade- niz’den Ortadoğu’ya kadar uzanan bir coğrafyada birçok yerel ve bölgesel so- runla boğuştuğuna dikkat çekti. Bunun için önleyici diplomasi, arabuluculuk, barõşõ koruma ve barõşõ tesis gibi araç- larõn kullanõldõğõnõ anlatan Gül, Türki- ye’nin son dönemde arabuluculuk ça- balarõyla öne çõkmasõnõn rastlantõ ol- madõğõnõ belirtti. Gül’ün konuşmasõndaki vurgularõ içeren bir metin “BMGK Başkanlık Açıklaması” olarak kabul edildi. Gül, toplantõnõn ardõndan yaptõğõ açõklama- da, dünkü zirve’nin 1945’ten beri 6. de- fa toplandõğõna dikkat çekerek “Tür- kiye, bu tarihi zirveyi düzenlemekten ve başkanlık etmekten ayrıcalık duy- maktadır” dedi. Türkiye’den görüşme talebi BM 65. Genel Kurul toplantõlarõna katõlan Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu ise ABD Dõşişleri Bakanõ Hil- lary Clinton ile biraraya geldi. Türk ta- rafõnõn talebiyle yapõlan heyetler arasõ toplantõya Clinton’õn resmi günde- minde yer verilmedi. BMGK Başkan- lõk Ofisi’ndeki görüşmeye Dõşişleri Ba- kanlõğõ Müsteşarõ Feridun Sinirlioğlu ve Türkiye’nin Washington Büyükel- çisi Namık Tan da katõldõ. Cumhurbaşkanı Gül’ün toplan- tı arasında yan yana geldiği ABD Dışişleri Bakanı Clinton, katılım- cılar arasında makyaj tazeledi. ABD Başkanı Obama’nın eşi Mic- helle Obama heyet başkanları eş- leri için çiftlik gezisi düzenledi. Hayrünnisa Gül, Michelle Obama ile sohbet etti. (REUTERS) Bir elinde Kuran bir elinde İncil’le konuştu. AHMEDİNEJAD: 11 EYLÜL ABD KOMPLOSU Dış Haberler Servisi - İran Cumhurbaşka- nõ Mahmud Ahmedinejad’õn BM Genel Ku- rulu’nda önceki gün yaptõğõ konuşmada, 3 bin kişinin ölümüne yol açan terör saldõrõlarõna gönderme yaparak, “dünyada birçok kişi- nin, 11 Eylül saldırılarından İsrail’in kur- tuluşunu sağlamak isteyen ABD’nin so- rumlu olduğunu düşündüğünü” söylemesi üzerine, ABD’li ve Avrupalõlar başta olmak üzere bazõ Batõlõ diplomatlar salonu terk etti. ÇAĞLAR NARLER ile YASİN EKŞİ evlendiler. Mutluluklar diliyoruz. 25.09.2010 İstanbul CÇalışanları T.C. GEBZE 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI: 2010/6 SATIŞ Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/176. Esas 2009/1455 Karar sayõlõ ilamlarõna istinaden satõş tale- binde bulunulan gayrimenkulun özellikleri ve evsaflarõ, Kocaeli-Gebze-Osman Yõlmaz Mahallesi 37 Pafta, 440 ada 527 Parsel sayõlõ 4/85 arsa paylõ B giriş Zemin kat 4 nolu daire. İmar Durumu: 1/1000 ölçekli imar planõn- da kõsmen yol ve konut alanõnda kaldõğõ, ayrõk Nizam 5 kat H=15.50 Metre ve TAKS= 0.40 olduğu belirtilmiş- tir KIYMETİ: 118.688 TL’dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1) Taşõnmazõn birinci satõş 08/11/2010 günü saat 14.00 - 14.15 arasõnda Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesi kale- minde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada kõymetin %60’õ ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa 22/11/2010 günü aynõ yer ve saatte ikinci artõrmaya çõ- karõlacaktõr. Bu artõrmada kõymetin %40’õnõ bulmasõ ve ayrõca satõş masraflarõnõ geçmesi şartõyla en çok artõra- na ihale olunur. 2) Artõrmaya iştirak edeceklerin kõy- metin %20’si nispetinde nakit teminat veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr, satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 gü- nü geçmemek üzere mehil verilebilir. Resmi, ihale dam- ga vergisi, KDV, tapu harç ve masraflarõ alõcõya aittir. 3) İhaleye katõlõp sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiy- le ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar kefilleri tek- lif ettikleri bedel ile son ihale arasõndaki farktan ve ay- rõca faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. 4) Şart- name ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği taktirde isteyen alõ- cõya bir örneği gönderilebilir. 5) İhaleye girmek iste- yenler satõş şartnamesini okumuş ve kapsamõnõ aynen kabul etmiş sayõlõrlar. Başka bilgi almak isteyenlerin 2010/6 Satõş dosyasõ numarasõ ile Satõş Memurluğuna başvurmalarõ ilan olunur. (Basõn: 63968) BASKIN, BASANINDIR... Cesaret kazanmışlardır. Gemi azıya almışlardır. Posta koymuşlardır. Cumhuriyete meydan okumuşlardır. Körlerin gözlerine, parmaklarını sokmuşlardır. Bir avuç insanı haklı çıkarmışlardır. Basılan galerinin sahibinin, “yetmez ama evet”çilerden olduğunu öğrenenleri, acı acı gülumsetmişlerdir. Müjdat KILIÇKIRAN Öğretmen Fatma SİCİM 01.02.1943- 25.09.2008 Eşim, arkadaşım, yoldaşım, annemiz, babaannemiz, anneannemizi sonsuzluğa uğurlayalı tam iki yıl oldu. Anılarıyla kalbimizden hiç silinmedi, sonsuza dek silinmeyecek. Işıklar içinde yatsın. Seni çok seviyoruz. Eşi Salih Sicim, Kızı Sevgin, gelini Aslı, oğulları; Levent-Bülent, damadı Bülent, torunları; Bensu-Duru-Lara İsrail’in nükleer tesislerinin denetime açõlmasõ tasarõsõ ABD ve AB oylarõyla reddedildi ABBA’dan aşırı sağcı partiye dava Dış Haberler Servisi - 70’li yõllarõn ünlü pop müzik grubu ABBA, Danimarka’da aşõrõ sağ- cõ Halk Partisi’ne (DF) “Mamma Mia” şarkõlarõ- nõ izinsiz kullanmasõ üzerine dava açma kararõ al- dõ. Şarkõyõ liderleri Pia Kjaersgaard’a hitaben “Mamma Pia” olarak değiştiren DF şarkõyõ mi- ting ve toplantõlarõnda kullanõyor. ABBA’dan Benny Andersson dava gerekçelerini “İlk olarak şarkõlarõ istediğiniz gibi değiştiremezsiniz. İkinci olarak da partilerini desteklemekle ilgilenmediği- mizi anlamalarõnõ istiyoruz” diye açõkladõ. İsrail’in nükleer tesislerinin denetime açõlmasõ tasarõsõna ABD ve ve AB ülkelerinin “hayõr” demesinde “Ortadoğudaki barõş sürecinin sekteye uğrayabileceği” endişesinin etkili olduğu savunuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle