Katalog

CMYB C M Y B 16 EYLÜL 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Sonbahar esintisi insanı üşütüyor sabahları... Gecenin poyrazı insanın yüzünde tokat gibi şaklıyor... Melih Cevdet Anday’ın dizelerini okurken yine düşsel bir yolculuğa çıkıyorum. “Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil bu anılacak şey değil Apansız geliyor aklıma ......... Neredeyse gün doğacaktı Herkes gibi kalkacaktınız Belki daha uykunuz da vardı Geceniz geliyor aklıma” Anday’ın dizelerini okurken Bodrum’dan bir tekneyle “mavi yolculuğa” çıkmış gibiyim. Arap şeyhlerine satılan koylar, çokuluslu “altın avcıları”na verilen dağlar, ovalar, yağmalanan ormanlar, Hazine alanları. Ey benin yurdum insanı, ne olup bittiğinin farkında mısın? Birden düşlerim daha da çoğaldı, burnuma yanık karanfil kokusu geldi... Göcek, Fethiye kıyılarına indim, o güzelim koyların ve büklerin 20 yıl önce nasıl yağmalandığını anımsadım. Yıllar ne denli çabuk geçiyordu... Melih Cevdet’in bir çift güvercini kanat çırpmıyordu artık... Uykularımız, boş vermişliğimiz üzerimizdeydi. Sandıktan “hayır” çıkacağını bekleyenler bir kez daha yanıldı. Kumsaldakiler ile kırsaldakiler, büyük kentlerin varoşlarıyla; Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Karşıyaka, Çankaya’da oturanlar tam anlamıyla karşı karşıya geldiler. Elbet bu bir seçim değil, halkoylamasıydı. Adil Gür’ün yaptığı araştırmada iki “evet” oyundan birisinin Başbakan Erdoğan için sandığa atıldığı belirtildi. Araştırmaya göre seçmenin eğitim düzeyi yükseldikçe “hayır” oyları yükseliyor. Haberi okuyunca S. Aldanır’ın “Tavla Şampiyonu” şiirini anımsadım... “Yaşasın Kazandınız bu partiyi de Oyun üstüne oyun Mars üstüne mars yaptınız Her elde en güç kapıları açtınız Yok ustalığınıza diyecek Ne güzel de geliyor zarınız Memleket gibi hepyek Vatan gibi düşeş Millet gibi gele” Kendi acılarını, hüzünlerini içine gömen toplum giderek yoksullaşırken, gelir dağılımındaki eşitsizlik artarken iki “evet” oyundan birisinin Başbakan Erdoğan’a gitmesini başta CHP, MHP olmak üzere öteki partiler nasıl değerlendiriyorlar, gerçekten merak ediyorum. Siz AKP’nin 12 Eylül’ü yapan darbecilerden ve işkencecilerden hesap soracağını düşünüyor musunuz? Hangi özel yetkili savcı Kenan Evren’i sorgulayacak? Dün yazdım, bugün bir kez daha yineleyeyim: “12 Eylül’den, faili meçhul cinayetleri işleyen katillerin tümünden hesap sorulsun, Türkiye demokratikleşsin...” Bir babayiğit savcı ortaya çıkar mı, bilmiyorum... Bildiğim, Türkiye’nin “sivil vesayet” altına girdiği... Milletimiz, Aldanır’ın şiirinde olduğu gibi hep gele atar... Yoksulluğun orta yerinde duran “sadaka toplumu”, emeğin örgütlü gücüne gözünü kapar, Tuzla tersanelerindeki ölümleri unutur; tıpkı geçmişteki katliamları unuttuğu gibi... Kelimelerin sessiz oyununu anlatırım kimi zaman... Yaşamı, aşkı, hüznü, sevinci, tutkuyu, acıyı... Yaşananlara ve olup bitenlere bakıyorum. Bir yurtsever din eksenli siyasete alkış tutmaz; kendilerini sosyalist ya da liberal sol diye adlandıranlar dincilerle, tarikatçılarla işbirliği yapmaz. Bu ne devrimcinin ne de yurtseverin kitabında yazılıdır. Mini anayasa değişikliği için “evet” oyu veren bu kesim, 12 Eylül’ü yapanlardan, işkencecilerden hesap sorulmadığını gördüğü zaman ne yapacak? AKP’yi eleştirmeyip medyadaki yerlerini korumak için yandaşlığı, “demokrasi, özgürlük” diyerek sürdürecekler. Türkiye’de Partiler ve Seçim Yasası değiştirilmeden, lider sultası bitirilmeden, baraj sıfırlanmadan, “milli bakiye” sistemine geçilmeden demokrasimiz gelişir mi? Hem 12 Eylül’den hesap sormaya kalkacaksınız, hem de 12 Eylül’ün getirdiği seçim yasasına sırtınızı dayayıp “demokrasi ve özgürlükler gelişecek” diyeceksiniz. YÖK 12 Eylül’ün ürünü değil mi? O ne olacak? Neden bu konuda tek satır yazmıyorsunuz? Esintili bir sonbahar sabahı... İçime çektiğim hava sanki Melih Cevdet’in o yanık karanfil kokusu... Düşlerimde mavi yolculuğa çıkmış, Göcek koyları ve büklerinde dolaşıyorum... Anday’ın “Teknenin Ölümü” adlı şiirinden bir alıntıyla yazıma noktayı koyuyorum: “Kara yakındı önce, hem çok yakın, Elimi uzatsam tutardı. Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece, Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz... Kara yakındı önce, hem çok yakın, Denizleyin inip çıkan önümde Bir tanrının atardamarı.” POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Yanık Yanık Koksa Karanfil...’ hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Kõlõçdaroğlu, birlik temsilcilerinin CHP’yi görmezden gelen tutumuna tepki gösterdi ‘Erdoğan’a enufakbir güvenimyok’ UTKU ÇAKIRÖZER BRÜKSEL - Avrupa Parla- mentosu Sosyalist Grubu Başka- nõ Martin Schulz’un, CHP Ge- nel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğ- lu ile Brüksel’de yaptõğõ görüş- mede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a güven duymadõklarõ mesajõnõ verdiği öğrenildi. CHP Genel Başkanõ Kemal Kı- lıçdaroğlu, 3 günlük Brüksel zi- yaretinin ilk gününde Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanõ Martin Schulz ve Başkan Yardõmcõsõ Hannes Swo- boda’yla görüştü. Çok sõcak geçen görüşmede Kõlõçdaroğlu’na tam destek veren Schulz, görüş- me çõkõşõnda AKP Hükümeti ve Başbakan Erdoğan’a duyduklarõ güvensizliği CHP lideri ile pay- laştõ. Schulz’un, “Başbakanınız- la yaklaşık 4-5 kez görüştük. Ancak tam bir artist gibi her seferinde sözler veriyor. Ama kendisine en ufak bir güvenim yok” dediği öğrenildi. Kõlõçdaroğlu’nun, Schulz ile görüşmesinde, referandumda onaylanan anayasa paketi içinde- ki yüksek yargõ organlarõnõn yapõ- larõnõ değiştiren maddelere AB kurumlarõnõn ve Avrupalõ sosya- listlerin destek vermesinden duy- duğu hayal kõrõklõğõnõ, “Bu yapı- lan değişiklikle Adalet Bakanı, yargıçlarla ilgili her türlü konu- da söz sahibi oluyor. Böyle bir düzenlemeyi, siz kendi ülkeleri- nizde uygulamaya koymazsınız. Buna rağmen nasıl oluyor da Türkiye’de bu değişiklik yapıl- dığında rahatsız olmuyorsunuz, şaşıyorum doğrusu” sözleriyle belirttiği öğrenildi. ‘İzleyin’ talimatı Avrupalõ sosyalistlerin lideri Schulz, Kõlõçdaroğlu’nun yargõyla ilgili dile getirdiği rahatsõzlõklarõ- nõ ve hassasiyetini dinledikten sonra, AP olarak Türkiye’deki anayasa değişikliğinin yargõyla il- gili maddelerinin uygulamasõnõ yakõndan takip edeceklerini bil- dirdi. Schulz, “AB olarak bizim bu konuya çok dikkatli bakma- mız lazım. AP Sosyalist Grubu olarak, AB Komisyonu’ndan bu konuda gelişmeleri yakından takip ederek bize raporlar ha- zırlamalarını isteyeceğiz” dedi. Görüşme sonrasõnda, Sosyalist Grup Başkan Yardõmcõsõ Swobo- da ile CHP arasõnda kõsa süre ön- ce yaşanan kriz sonrasõnda ger- ginleşen ilişkiler de yumuşatõldõ. Görüşmeye katõlan CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Haluk Koç’un, Swoboda’ya, CHP’ye yönelik eleştirilerinin Türkiye’de- ki iktidar yanlõsõ basõn organlarõn- ca istismar edildiğini, daha yakõn çalõşma arzusu içinde olduklarõnõ ifade ettiği öğrenildi. kurultay önerisi ile ilgili olarak değerlendirmesin- de “Parti ile ilgili olarak kurultay toplanmasına karar verecek olanlar bizim dışımızda parti delegeleri. Eğer imza toplanırsa tabii kurul- tay toplanır. Yasalar çer- çevesinde gereği yapılır. Olsun ya da olmasın di- ye bireysel düşüncem söz konusu değil. De- mokrasiye inanıyorum. İnsanlara güveniyorum. Hukukun içinde kalmak şartıyla herkes düşün- celerini özgürce söyle- yebilir” dedi. CHP lideri referandum sonuçlarõ õşõğõnda parti içinde değişikliklere gidip gitmeyeceği sorusuna “Parti içi değişiklik her zaman olabilir, ama par- ti meclisi MYK gibi or- ganların değişmesi gün- demde değil. Yeni bir kurultay süreci yaşa- mayacağız. Çünkü se- çimlere hazırlanmamız lazım” dedi. Başbakan’õn özrünün hatõrlatõlmasõ üzerine Baş- bakan’õn yurttaşlardan özür dilediğini belirten Kõlõçdaroğlu, kendisine yönelik Başbakan’õn “Ben ona parlamentoda bir gıdım su bile vermem” ifadesine dikkat çekerek, “Bizim orada yüzde 65 oyumuz var gibi bir ifa- de kullandıysa bu özrün ötesinde bir anlayıştır. Bu demokrasi kültürü- nün olmadığı bir anla- yıştır. Siz parlamento- da benim yüzde 65 oyum var, muhalefete orada hiçbir şey yaptırtmam diyorsanız. O zaman siz- de demokrasi kültürü- nün gelişmediği ortaya çıkar” diye konuştu. ‘Kılıçdaroğlu’nu tercih ederim’ AP Sosyalist Grup Baş- kanõ Martin Schulz, Kõ- lõçdaroğlu ile yaptõğõ gö- rüşme sonrasõnda Kõlõç- daroğlu’na hitaben “Onun başbakan olduğu bir Türkiye’nin AB’ye üye olmasını tercih ettiğimi söyledim” dedi. Kõlõçda- roğlu ise görüşmede Tür- kiye’deki tutuklu gazete- cilerle ilgili bilgi aktardõ- ğõnõ ve bundan sonra Sos- yalist Grup’la daha sağlõklõ birlikteliklerinin olacağõ- nõ ve daha sõk bir araya ge- leceklerini söyledi. VIP kullanmadı CHP Genel Başkanõ Kõ- lõçdaroğlu’nun Brüksel Havalimanõ’nda VIP kul- lanmamasõ dikkat çekti. Kulislere Kõlõçdaroğ- lu’nun VIP’ten alõnma- dõğõ iddialarõ yayõlõrken CHP lideri gazetecilerle yaptõğõ görüşmede, “He- yetimizdeki gazeteci ar- kadaşlarımızla ayrılma- mak için VIP’i kullan- mamayı ben tercih et- tim” dedi. ‘AKP korku salıyor’ FIRAT KOZOK ANKARA - ABD Kongresi Araştõrmalar Merkezi’nin Tür- kiye raporunda, AKP’nin böl- gesel bazda izlediği dõş politi- kanõn ABD’yi kaygõlandõrdõğõ belirtilerek, “ABD, Türkiye’nin komşularına, nükleer geliş- meler, terörist gruplara destek, İsrail’e karşı husumet ve buna benzer diğer konulara Anka- ra gibi ‘pembe gözlükten’ ba- kamaz” denildi. AKP’nin Kürt açõlõmõnõ yönetmekte zayõf kal- dõğõna işaret edilen raporda, ba- sõn ve ifade özgürlüğü konula- rõnda yaşanan sõkõntõlara işaret edilerek, 5 bin internet sitesinin kapatõlmasõna dikkat çekildi. Gülen cemaatinin Türkiye’de eriştiği güç ve başkanlõk siste- mine ilişkin saptamalarõyla dik- kat çeken “Türkiye: Kimlik ve Güç Politikaları” adlõ raporda, Ergenekon davasõ, AKP’nin dõş politikasõ, Kürt açõlõmõ ve basõn özgürlüğü konularõnda da çarpõ- cõ saptamalar yapõldõ. Raporda- ki görüşlerden bazõlarõ ana hat- larõyla şöyle: ? Ergenekon ve diğer darbe gi- rişimi iddialarõna ilişkin soruş- turmalar ordu ve medya üzerine saldõrõnõn araçlarõ olmuştur ve bu soruşturmalarda kullanõlan me- totlar muhalefette korku salmõş- tõr. AKP destekçileri, medya- nõn büyük bölümünü sahiple- nirken, hükümetin açtõğõ davalar muhalifleri korkutmuştur. ? AKP, gerçekleştirdiği bek- lenmedik Kürt açõlõmõnõ yönet- mekte oldukça zayõf kaldõ. Tür- kiye’de etnik bir şiddet sürecine girilmesinden endişe duyuluyor. Temmuz ayõnda 4 polisin PKK saldõrõlarõ nedeniyle ölmesinin ardõndan ülkenin Güneydoğu kentlerinde sokak çatõşmalarõ çõktõ. Bursa ilinde Türk ve Kürt- ler arasõnda da çeşitli sokak ça- tõşmalarõ yaşandõ. Bunlar kaygõ verici gelişmeler. ? Erdoğan’õn ailesi ya da Er- doğan ile iş bağlantõsõ olan hükümet yanlõsõ taraflar, Tür- kiye’deki ikinci medya hol- dingine sahip konumda. 2007 yõlõnda Ciner Holding’in sahi- bi olduğu yayõn grubu, Başba- kan’õn damadõnõn üst düzey yönetici olduğu şirkete satõldõ. Yaygõn bir gazete olan Sabah gazetesi de böylece, hüküme- ti destekleyen bir diğer ses ol- du. Bu ve benzeri şirketler ha- lihazõrda ülkedeki medyanõn yarõsõna sahip konumdalar. ABD Kongresi’nin Türkiye raporunda, iktidarõn medyanõn yarõsõnõ kontrol altõnda tuttuğu, muhalifleri korkuttuğu saptamasõ yapõldõ YERİNE ‘ONE MINUTE’ÇI VALİ MUŞMAL ATANDI ‘CHP karşıtı’ vali merkeze alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “1950’de CHP kapatılmalıydı” diyen Kõrklareli Valisi Cengiz Aydoğdu merkeze alõndõ. Aydoğdu’yla ilgili atama kararõ dün- kü Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Bu- na göre, Aydoğdu’nun yerine Elazõğ Valisi Muammer Muşmal, Merkez Valisi Muammer Erol da Elazõğ’a atandõ. Vali Erol, Elazõğ Valiliği yap- tõğõ sõrada dönemin Başbakanõ Bülent Ecevit’i kastederek “Gidip ABD Baş- kanı’nın karşısında bir milyon için hazır duran bir Başbakan istemi- yorum. Ben, ‘One minute’ diyen bir Başbakan istiyorum” demişti. Aydoğdu ise Kõrklareli Valiliği dö- neminde, Gazeteciler ve Yazarlar Vak- fõ’nõn düzenlediği Abant Platfor- mu’nda, “DP’nin 1950’de iktidara geldiğinde CHP’yi kapatıp, İnö- nü’yü de tarihteki huzurlu yere gön- dermemiş olması en büyük talihsiz- liktir” ifadelerini kullanmõştõ. Uzanlar hakkında kırmızı bülten çıkarılacak İstanbul Haber Servisi - Tasarruf Mevduatõ Sigorta Fonu (TMSF) tara- fõndan 2003’te el konulan İmar Ban- kasõ’nõn hileli iflasõna neden oldukla- rõ öne sürülen 48 sanõğõn yargõlandõğõ davada, Cem Uzan, kardeşi Hakan Uzan, amcasõ Yavuz Uzan ve baba- sõ Kemal Uzan’õn sorgularõnõn yapõl- masõ amacõyla gõyaben tutuklanmala- rõ ve haklarõnda kõrmõzõ bülten çõka- rõlmasõ kararlaştõrõldõ. İstanbul 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanõklar Musta- fa Akar ve Tacettin Pak ile tutuksuz 26 sanõk katõldõ. Bu arada Uzanlarõn da aralarõnda bu- lunduğu 25 sanõklõ kara para aklama davasõ, Şişli 3. Asliye Ceza Mahke- mesi’nce Beşiktaş’taki özel yetkili ağõr ceza mahkemesine gönderildi. Mahkeme, kara para aklama suçunun örgüt faaliyeti kapsamõnda işlenip iş- lenmediğinin değerlendirilmesi için görevsizlik kararõ verdi. İMAR BANKASI’NIN HİLELİ İFLASI DAVASI , ‘ABD PEMBE GÖZLÜKLE BAKAMAZ’ ABD Kongresi raporunda AKP hükümetinin dõş politi- kadaki yeni yönelimleri de eleştiri konusu oldu. Raporda, “AKP’nin bölgesel bazda bazı Müslüman devlet ve gruplar ile çeşitli birliktelikler kurması Washington’da sürekli olarak artan bir kaygıya neden olmakta ve ABD yönetimiyle çelişmektedir. Özellikle 2010 ilkba- harı sonrası atılan bazı adımlar ikili ilişkilerin yeniden değerlendirilmesine neden olmuştur. Bunlardan biri de Gazze’deki İsrail ambargosunu kırmak üzere gönderi- len uluslararası filodur. Bunun yanı sıra Erdoğan’ın Hamas’ı terörist bir grup değil, demokratik seçimle başa gelen bir organizasyon olarak da nitelemesi ABD politikaları ile çelişmektedir. ABD, Türkiye’nin kom- şularına nükleer gelişmeler, terörist gruplara destek, İsrail’e karşı husumet ve buna benzer diğer konulara Ankara gibi ‘pembe gözlükten’ bakamaz’’ denildi. UTKU ÇAKIRÖZER ÇİMEN T. BATURALP BRÜKSEL - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu Brüksel’e yaptõğõ ziyaret sõra- sõnda “AB’nin CHP’ye yöne- lik soru işaretlerinin tümünü ortadan kaldırmayı hedefli- yor.” Kõlõçdaroğlu’nun iki gün- lük ziyareti sõrasõnda görüşeceği isimler arasõnda AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Ste- fan Füle, AP Sosyal Demokrat Grup Başkanõ Martin Schulz, Poul Nyrup Ras- mussen Belçika Başba- kan Yardõmcõsõ Lauret- te Onkelinx yer alõyor. Brüksel’deki temas- larõna başlamadan önce CHP’nin Brüksel Mer- kezi’nde basõnla bir ara- ya gelen Kõlõçdaroğlu, referandum kampan- yasõ sõrasõnda AB’ye yönelik tepkilerine açõklõk getirerek AB yetkililerinin Türki- ye’ye ve CHP’ye yönelik tespit- lerde bulunmadan önce kendile- rinin de görüşünü almasõ gerek- tiğinin altõnõ çizdi. ‘Eleştirme hakkımız var’ Kõlõçdaroğlu bazõ AB yetkili- leri ile tanõşma turuna başlama- dan hemen önce CHP’nin AB ile ilişkilerinin yeniden gözden ge- çirileceğinin sinyallerini verirken şunlarõ söyledi. “Bizim Türkiye olarak Avrupa’nın etik değer- lerine duyduğumuz saygı, on- ların gelişmiş demokrasilerine duyduğumuz saygının bir ge- reği olarak da AB’ye üye ol- mak istiyoruz. Etik değerlere aykırı her davranışı doğal ola- rak eleştirme hakkımız var. AB yetkilileri Tükiye’ye gel- diklerinde bizimle de görüş- meleri gerekir. Bizimle de iliş- ki kurmaları gerekir. Biz ana muhalefet partisiyiz. Dolayı- sıyla bizim dışımızda, bizim görüşümüzü almadan bize kar- şı görüş bildirmelerini doğru bulmuyoruz. Etik bulmuyo- ruz. Eleştirdiğimiz noktalar bunlardır. Bununla ilgili hiçbir yerde hiçbir isim vermedim.” Kõlõçdaroğlu bu bağlamda AP Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten’i bir sabah kahvaltõsõna davet ettiklerini ama Ruijten’in özel bir mazeretinden ötürü bu da- veti geri çevirdiğini ifade etti. ‘Yanlış anlatılıyor’ CHP’nin AB’deki imajõna iliş- kin soru işaretleri olduğunu bil- diğini belirten Kõlõçdaroğlu sos- yal demokrat bir parti olarak bu soru işaretlerinin tümünü ortadan kaldõrmaya geldiğini ifade etti. Kõlõçdaroğlu şöyle konuştu. “AB projesi CHP için bir çağdaş- laşma projesidir. Altındaki ilk imza İsmet İnönü’ye aittir. Biz o projenin sahibiyiz. Tıkanı- yorsa niçin tıkandığını da so- racağız. AB’nin de hükümetin de bu süreçte daha aktif ol- masını istiyoruz. Şu ana kadar parlementoya gelip de bizim karşı çıktığımız hiçbir AB uyum yasası yoktu. Hepsini destekledik ama Brüksel’e yan- lış anlatılıyor.” Kõlõçdaroğlu, Deniz Baykal’õn AB’ye ‘etik’ eleştirisi SCHULZ BAYKAL İDDİALAR KARŞISINDA SESSİZ Haber Merkezi - Eski CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal, dün bir gazetede yayõmlanan “Kurultayı toplayın” sözlerine ilişkin, hurriyet.com.tr’de yer alan açõklamalarõ- na yönelik ifadelere sessiz kaldõ. Sitede yer alan açõklama- da, “Bu haber, gazetenin yorum haberidir. Kendi yoru- mudur. Benim açıklamam değildir. Benim düşünceleri- mi değerlendiren bir yorum haber yapmışlar” sözlerini kullandõğõ iddia edilen Baykal, gazetemize yaptõğõ açõkla- mada yorum yapmaktan kaçõnarak sessiz kaldõ.