20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2010 PAZARTESİ 10 REFERANDUM DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Gecikmiş Bir Karasevda Olarak ‘Nükleer Enerji’ Üzerine BAŞSAĞLIĞI Sarıyer Belediye Başkanı Sayın Şükrü Genç’in babası Abbas Genç 12 Eylül 2010 Pazar günü vefat etmiştir. Belediye Başkanımız Sayın Şükrü Genç ve ailesi ile yakınlarına, dostlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı, sabır ve merhuma Allah’tan rahmet dileriz. Sarıyer Belediyesi Çalışanları BAŞSAĞLIĞI Sarıyer Belediye Başkanı Sayın Şükrü Genç’in babası Abbas Genç 12 Eylül 2010 tarihinde vefat etmiştir. Sayın Şükrü Genç’e, ailesine, yakınları ile dostlarına başsağlığı, merhum Abbas Genç’e Allah’tan rahmet dileriz. CHP Sarıyer İl Genel Meclis Üyeleri CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyeleri VEFAT Zahide-Arzu ve Tevfik Genç’in oğlu, Giresun Şebinkarahisar Suboyu (Beye) Köyü doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi’nden emekli, Karacaahmet Sultan Dergâhı’nda 24 yıl yönetim kurulu üyeliği yapmış ve Karacaahmet Sultan Dergâhı semah ekibinin hocası; Kıymet Genç’in eşi; Dursune Güney, Durmuş Genç, Keziban Yılmaz ve Hüseyin Genç’in ağabeyi; Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Halil Genç, Sultan Gündoğan, Nazlı Genç’in babası; Dürdane Genç, Mebrure Genç ve İzzet Gündoğan’ın kayınpederi; Gülnazar, Alican, Çağlar ve Hare Nil’in dedesi, 02.02.1931 doğumlu Değerli İnsan ABBAS GENÇ 12 Eylül 2010 Pazar günü Hakka yürümüştür. Cenazesi, 13 Eylül 2010 Pazartesi günü (Bugün) Hisarüstü Ülker Camii’nde öğlen namazını müteakip kılınacak cenaze namazından sonra, Saat 15.00’te Karacaahmet Cem Evi’nde yapılacak cenaze töreninin ardından memleketi Giresun Şebinkarahisar Suboyu (Beye) Köyü’ne uğurlanacak ve 14 Eylül 2010 Salı günü defnedilecektir. AİLESİ Dünyada, özellikle de Avrupa kamuoyunun baskısıyla nükleer santrallardan uzaklaşma eğiliminin güçlendiği bir sırada bizim önünü ardını hesaplamadan bu tehlikeli oyuncağa sahip olmak için altın değerindeki turistik yöreleri tehlikeye atmak pahasına üstümüzü başımızı paralamamızı anlamak doğrusu kolay değil. Yenilenebilir enerjinin ivme kazandığı günümüzde ölümcül riskler taşıyan nükleer santrallara çok sayıda Avrupa ülkesinin “modası geçmiş” gözüyle baktıkları, miatları dolanların yerine yenilerinin yapılmadığı gibi eskilerinin sökülmesi planlanan bir teknolojiye sahip olmanın bize ya da “birilerine” ne kazandıracağını, iş işten geçmeden sorgulamak zorundayız. Nitekim şu sıralarda Almanya’da kamuoyunun baskısıyla, tıpkı Fransa’da olduğu gibi yeni santralların yapımından uzak durulmaktadır. Ancak Şansölye Angela Merkel’in yeni santrallar inşa etmektense, miadı dolanların ömürlerinin uzatılması seçeneğini benimsediği görülmektedir. Böylece Almanya bir süre daha elekrik enerjisini nükleer santrallardan ve kömürden sağlamaya devam etme kararında olduğunu açıklamıştır. Ne var ki salt nükleer santralların ömürlerinin uzatılması sözü bile, Almanya’da olduğu gibi Fransa’da da kızılca kıyametin kopmasına yetmektedir. Nitekim, Almanya hükümetinin nükleer enerji tesislerinin kapatılma tarihlerini ileri atma kararına muhalefet ve çevrecilerden yoğun tepki gelmiş durumdadır. Şansölye Angela Merkel’in kısa bir süre önce hükümet ortakları Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Liberal Hür Demokratik Parti (FDP) liderleriyle yaptığı on saatlik toplantıda nükleer tesislerin ömürlerinin uzatılması kararı çıkmış bulunmaktadır. Çevre Bakanı N. Rootgen ve Ekonomi Bakanı Brüderle nükleer reaktör ve santralların daha önce planlandığı gibi 10-15 yıl sonra kapatılmasının düşünüldüğünü doğrulamışlardır. Oysa Almanya’da, Sosyal Demokrat Parti (SPD) liderliğindeki daha önceki iktidar 2000 yılında nükleer tesislerin 2021 yılında kapatılmasını karar altına almıştı. Yeni plana göre 1980’den sonra inşa edilen reaktörler 2035’e kadar açık kalacak, daha eski olanlar ise 2029’da kapanacak. Ama gelin görün ki bu yönde karar almak başka onu uygulamak başkadır. SPD lideri Sigma Gabriel, “Alman hükümeti hiçbir neden yokken Almanya’daki en büyük sosyal anlaşmazlıklardan birini canlandırmaktadır”derken söz konusu kararın kolay kolay uygulanamayacağını vurgulamaktadır. 17 nükleer santrala sahip Almanya, elektriğin yüzde 24’ünü bu santrallardan sağlamaktadır. Ancak Almanya’da halkın büyük çoğunluğu, kamuoyu yoklamalarının da kanıtladığı gibi nükleer santralların kapatılmasından yanadır. Sivil toplum kuruluşları, çevreciler, sendikalar ve partilerden oluşan bir girişim 18 Eylül’de Berlin’de en az otuz bin kişinin katılması beklenen bir mitingle Merkel hükümetinin kararına karşı çıkmaya hazırlanmaktadır. Özetle kavga nükleer konusunda daha yeni başlamaktadır. Gerçek şu ki nükleer enerji, başta Avrupa olmak üzere dünyanın neredeyse tümünde terk edilmek yolundadır. Modası çoktan geçmiştir. Kamu sağlığı için ölümcül tehlikelerin kaynağıdır. Yakın tarih, başta Çernobil olmak üzere bunun örnekleriyle doludur. Pahalıdır. Nükleer atıklar bırakınız bizim gibi yoksul ülkeleri, zengin ülkelerin bile baş etmekte zorlandıkları neredeyse çözümsüz bir sorundur. Miadı dolduğunda sökülmesi ise hem zaman hem masraf olarak devasa boyutlardadır. Almanya, Fransa gibi nükleerde öncü ülkelerin son zamanlarda bu tehlikeli enerji kaynağından vazgeçmeleri boşuna değildir. Yine son birkaç yıldan bu yana Kuzey Almanya’daki bazı santralların 50 kilometre çevresinde çocuk ölümleri ve kan kanseri vakalarında artışlar bilimsel olarak saptanmıştır. Bizim altın değerindeki turistik yörelerimize nükleer santrallar kurmak isteyenler, her şeyi araştırır görünürken, neden işin çoktandır açık seçik ortada olan ölümcül tehlikelerinden söz etmezler. Atom lobisi halk sağlığının göz ardı edilmesini sağlayacak ölçüde güçlü müdürler? Yazımızı sonlandırmadan önce nükleer santralların ona hevesli ülkelerin başına nasıl belalar açtıklarının çarpıcı örneklerinden biri Fransa’da yaşanmaktadır. Örneğin miadı dolan santralların sökümü, yenilerinin inşasından çok daha uzun zaman alması bir yana çok daha pahalıya patlamaktadır. Fransa’da Finistere bölgesinde yer alan Berennilis santralının sökümü tam 25 yıldır devam etmekte ve biteceğe de benzememekte, koskoca Fransa’yı alay konusu yapmaktadır. Hele sırada söküm bekleyen 58 reaktör düşünüldüğünde. Berennilis santralının sökümü için tahmin edilen 30 milyon Avro, şimdiden 20 katı fazlasına mal olmuştur. Buradan çıkarılması gereken ders açıktır: Miyadı dolan reaktörün sökülmesi, yeni bir reaktörün inşasından çok daha zordur. (Le Canard Enchane, 28 Temmuz 2010) Neresinden bakılırsa bakılsın bu tehlikeli oyuncaktan vakit varken vazgeçilmeli, hele hele nükleer santrallar Cumhuriyet’te değerli nükleer mühendisi Profesör Dr. Tolga Yarman’ın uyardığı gbi, “Sünnetçi çakısıyla nükleer cerrahiye soyunmaktan uzak durulmalıdır”. (Cumhuriyet, 12 Eylül 2010) Polise suçüstüİstanbul Haber Servisi - Ana- yasa değişikliklerinin oylandõğõ referandum, yasadõşõ birçok uygu- lamaya da sahne oldu. Kentin bir- çok yerinde görevli polislerin 2. kez oy kullanmaya çalõştõğõ belirlendi. CHP Üsküdar İlçe Örgütü üye- si avukat Uğur Yetimoğlu, Üskü- dar bölgesinde, polislerin ve Baş- bakan’õn korumasõ olduğunu söy- leyen emniyet görevlilerinin yasa- ya aykõrõ oy kullandõklarõnõ belirt- ti. Yetimoğlu, bu kişilerin sandõk kurulunda görevleri olmadõklarõ ve seçmen bilgi kartlarõ olmadõğõ halde emniyetten verilen fotokopi belgelerle oy kullanmaya çalõştõk- larõnõ ifade etti. İP’den suç duyurusu İşçi Partisi (İP) Merkez Karar Kurulu üyesi ve İstanbul İl Yöne- ticisi Hıdır Hokka, bazõ ilçelerde usulsüzlük yapõldõğõ iddiasõyla şi- kâyette bulundu. Beykoz’da 1 okuldan 2 mührün çalõndõğõnõ, Üs- küdar’da 1 sandõk kurulu başkanõ- nõn oy kullananlardan seçmen kâ- ğõtlarõnõ topladõğõnõ, Kağõthane’de imza listesinde adõ bulunmayan bir yurttaşõn “evet”i tercih edece- ğini söylemesi üzerine oy kullan- dõrõldõğõnõ ileri süren Hokka, Be- şiktaş’taki 1 sandõkta da görevlilerin oy pusulalarõnõn “evet” bölümüne mühür bulaştõrõlarak seçmenlere verdiğini iddia etti. Hokka, bazõ il- çelerde polislerin görev kâğõtlarõ ol- madan oy kullandõklarõnõ, Bey- koz’da AKP, 34 TF 4634 plakalõ aracõnõn propaganda yapmayõ de- vam ettiğini savundu. Hokka, Kar- tal’da 1 okulda da liste dõşõndaki ki- şilere oy kullandõrõldõğõnõ savundu. ‘Mükerrer oy kullandılar’ TKP’den yapõlan açõklamada da, birçok ilçede polislerin mü- kerrer oy kullandõğõnõ tespit ettik- leri belirtildi. Açõklamada şöyle de- nildi: “Polisler Erdem A. ve Zeki B, hem görev bölgelerinde hem de kayıtlı oldukları sandıklarda oy kullanmıştır. 34 A 63612 pla- kalı polis minibüsü Ahmet Ke- leşoğlu İ.Ö.O’na gelerek grup halinde oy kullandı. Daha sonra Üsküdar Lions İ.Ö.O’nda tekrar oy kullanmak isteyen ekip hak- kında tutanak tutuldu. Beyoğ- lu’nda da 42 polis sahte belgelerle oy kullandı. 1188 No’lu sandık- ta polis memurları 31, 1189 no’lu sandıkta ise 9 sahte oy kullandı.” İstanbul’da yaşanan diğer so- runlardan bazõlarõ şöyle: ? Maltepe’de oy- larõn sayõmõ sõrasõn- da AKP’li ve CHP’li- ler arasõnda kavga çõk- tõ. Okula çok sayõda polis ekibi sevk edilir- ken kalp spazmõ geçiren AKP’li Bülent Gürpı- nar hastaneye kaldõrõldõ. ? Yurtdõşõnda yaşayan ve Atatürk Havalimanõ’nda oy kullanmak is- teyen bir grup yurttaşõn oy kullan- malarõna izin verilmedi. ? Şile, Beşiktaş, Kadõköy ve Ba- kõrköy’de polisler, görev kâğõtla- rõnõn fotokopisiyle 2. kez oy verdi. Görevli emniyet mensuplarõnõn mükerrer oy kullandõklarõ belirlendi İstanbul’da CHP, İşçi Parti- si ve Türkiye Komünist Parti- si’nin avukatları özellikle polisle- rin karıştığı çok sayıda usulsüz- lük tespit etti. İl Seçim Kuru- lu’na şikâyet di- lekçeleri veren siyasi partiler, mükerrer oy kullanan polisle- rin tutanaklara geçirilmesini de sağladı. (AA) BAŞKENTTEKİ OYLAMAYA ŞAİBE DAMGASI ‘Resmi araçla taşıdılar’ ALİ ÖZTÜRK ANKARA - Başkentte sa- kin başlayan oy kullanma gün içerisinde çeşit- li sorun ve iddialar- la yerini gerginliğe bõraktõ. AKP’li Anakent ve Ke- çiören belediye- lerinin resmi araçlarla seç- men taşõdõğõ ifade edilirken üç ilçede bazõ polislerin müker- rer oy kullandõğõ iddia edildi. CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş Pursaklar, Ke- çiören ve Akyurt ilçelerinde polislerin 2 kez oy verme gi- rişimlerinin tespit edildiğini söyledi. CHP Ankara İl Baş- kanõ Ali Yıldızlı da 2 kez oy kullanan bir polis memuru hakkõnda suç duyurusunda bulunduklarõnõ söyledi. ‘Sandıkları dolaştılar’ Anakent Belediyesi’ne ait bir aracõn, Tuzluçayõr Ma- hallesi’nde dolaştõğõnõ belir- ten Yõldõzlõ, “06 DB 8591 plakalı araç, Tuzluçayır bölgesindeki liselere san- dıklara müdahale etmek üzere girmeye kalkmış. 06 KA 6545 plakalı Keçiören Belediyesi’ne ait araç da Kuşcağız Mahallesi’nde seçmen taşıdı” dedi. MHP İl Başkanõ Ömer De- mirel de Keçiören ve Yeni- mahalle’de polislerin müker- rer oy kullandõğõnõ savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle